MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma, Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkındaki mahkeme kararında yasa yoluna başvuru süresinin başlangıcı ve başvuru şekli gösterilmediğinden, sanık tarafından verilen kanun yararına bozma talebini kapsayan tarihsiz dilekçe üzerine, ... Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10/05/2010 tarihli yazısı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/11/2006 tarihli, 2006/6-123 esas, 2006/229 sayılı kararına atıf yapılarak yasa yolu bilgilerindeki eksiklik sebebiyle kararın kesinleşmediği, sanığın dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin bildirilmesi karşısında, söz konusu dilekçenin öğrenme üzerine süresinde verilmiş temyiz dilekçesi olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede:
Sanığın, araç kiralama şirketinden kiraladığı aracı sözleşmede belirtilen sürede teslim etmeyip ihbar üzerine kolluk marifetiyle aracın durdurulduğu ve sahibine teslim edildiği, adli soruşturma sürecinde sanığın, nasıl ele geçirdiği belirlenemeyen, kimlik bilgileri başkasına, fotoğrafı kendisine ait aldatma kabiliyetini haiz sürücü belgesini kolluk görevlilerine ibraz ettiği, bu surette hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1- Sanığın, kendi gerçek kimliğini gizleyerek ...n adlı gerçek kişiye ait kimlik bilgilerini kullanarak araç kiralayıp iade etmemesi şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nın 157. maddesi uyarınca dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
2- Adli soruşturma sürecinde sanığın, nasıl ele geçirdiği belirlenemeyen ve kimlik bilgileri başkasına fotoğrafı kendisine ait sürücü belgesini kolluk görevlilerine ibraz etmesi ve kullanması biçimindeki eylemleri yönünden, sahte sürücü belgesi üzerinde mahkemece inceleme yapılarak iğfal kabiliyetinin bulunduğunun tespiti halinde TCK’nın 212. maddesi gereğince resmi belgede sahtecilik ve CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilerek başkasına ait kimlik ve kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, resmi belgede sahtecilik suçunun başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçuna dönüştüğünden bahisle tek suçtan hüküm kurulması ve ek savunma hakkı verilmemesi,
3- Kabule göre ise, sanığın, polis memurlarına ibraz ettiği sürücü belgesinin iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığı konusunda mahkemece duruşmada herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.