Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2021/392 Esas 2022/297 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2021/392
Karar No: 2022/297
Karar Tarihi: 26.04.2022

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2021/392 Esas 2022/297 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2021/392 E.  ,  2022/297 K.

    "İçtihat Metni"



    Yargıtay Dairesi : 10. Ceza Dairesi


    Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ...'un TCK’nın 188/3, 188/4-a, 62, 52/2-4, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, taksitlendirmeye, hak yoksunluğuna, müsadereye ve mahsuba ilişkin ... 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 08.05.2019 tarihli ve 55-233 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince 04.03.2020 tarih ve 2544-318 sayı ile "İstinaf başvurusunun esastan reddine", bu kararın da sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 24.05.2021 tarih ve 3652-5879 sayı ile "Temyiz isteminin esastan reddine" oy çokluğu ile karar verilmiş,
    Daire Başkan vekili .... “15.12.2018 tarihli tutanak içeriğine göre; uyuşturucu madde satışı yaptığı bilgisi alınan sanıklar ... ve ...'un ikametine usulüne uygun olarak alınmış arama kararı ile gidildiğinde; ikazlara rağmen ikamet kapısı açılmayınca kapı koçbaşı ile açılmış, ikamette sanık ...'ın olduğu görülmüş, yapılan aramada suç konusu kokain, iki adet hassa terazi ve 5485 TL para bulunmuş, arama devam ederken sanık ... ikamete gelmiş çantasında 6950 TL, 100 Dolar ve 50 Euro ele geçirilmiştir.
    Sanık ... aşamalarda uyuşturucu maddelerin kendisine ait olduğunu, kullanmak için bulundurduğunu, sanık ... ise uyuşturucu maddelerin eşi ...'a ait olduğunu savunmuşlardır.
    Suç konusu materyaller üzerinde parmak izi tespit edilememiştir.
    Mahkemece sanık ...'nin mahkûmiyetine karar verilirken; sanık ...'nin savunmalarının karşılanması yanında, 'sanık ... ile ilgili istihbari bilginin olması, ele geçirilen kokain maddesinin miktarının fazla olması, sanıklardan ele geçen paranın miktarı, hassas terazilerde kokain kalıntılarının bulunması' gerekçe gösterilmiştir.
    Gerekçede yer verilen sanıkla ilgili istihbari bilginin tek başına delil niteliğinde olmadığı aşikardır. Arama yapıldığı sırada sanık ikamette bulunmamaktadır.
    Yine sanıkta ele geçen paranın miktarı dikkate alınarak mahkûmiyetine gerekçe yapılmasına rağmen paraların sanığa iadesine karar verilerek çelişkiye düşülmüştür.
    Açıklanan nedenlerle; mahkûmiyetine yeterli ve kesin delil bulunmayan sanık ... hakkında beraat kararı verilmesi ve hükmün bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan çoğunluğun aksi yönündeki görüşüne katılmıyoruz” düşünceleriyle karşı oy kullanmışlardır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 04.07.2021 tarih ve 2020/47295 sayı ile;
    "...İtirazımız, sanık ... yönünden atılı suçun mahkûmiyeti haklı kılacak şekilde delillendirilemediğine ve adı geçen sanığın mevcut delil durumuna göre beraati gerektiğine ilişkindir.
    15.12.2018 tarihli tutanak içeriğine göre; uyuşturucu madde satışı yaptığı bilgisi alınan sanıklar ... ve ...'un ikametine usulüne uygun olarak alınmış arama kararı ile gidildiğinde, ikazlara rağmen ikamet kapısı açılmayınca kapı koçbaşı ile açılmış, ikamette sanık ...'ın olduğu görülmüş, yapılan aramada suç konusu kokain, iki adet hassas terazi ve 5485 TL para bulunmuş, arama devam ederken sanık ... ikametin önünden geçerken durdurulmuş, çantasında 6950 TL, 100 Dolar ve 50 Euro ele geçirilmiştir. Bu paraların atılı suçla ilgisi olmadığı mahkemesince kabul edilerek adı geçen sanığa iadesine karar verilmiştir.
    Sanık ... aşamalarda uyuşturucu maddelerin kendisine ait olduğunu, kullanmak için bulundurduğunu, sanık ... ise uyuşturucu maddelerin eşi ...'a ait olduğunu savunmuşlardır. Suç konusu materyaller üzerinde parmak izi tespit edilememiştir.
    Mahkemece sanık ...'nin mahkûmiyetine karar verilirken; sanık ...'nin savunmalarının karşılanması yanında, 'sanık ... ile ilgili istihbari bilginin olması, ele geçirilen kokain maddesinin miktarının fazla olması, sanıklardan ele geçen paranın miktarı, hassas terazilerde kokain kalıntılarının bulunması' gerekçe gösterilmiştir. Gerekçede yer verilen sanıkla ilgili istihbari bilginin tek başına delil niteliğinde olmadığı aşikardır. Arama yapıldığı sırada sanık ikamette bulunmamaktadır. Savunmaya göre de adı geçen sanık cezaevi firarisi olan eşi diğer sanığın evde uyuşturucu kullanması nedeniyle suç tarihinden önce çocuğunu da alıp evi terk etmiştir. Yine sanıkta ele geçen paranın miktarı dikkate alınarak mahkûmiyetine gerekçe yapılmasına rağmen paraların sanığa iadesine karar verilerek çelişkiye düşülmüştür. Sanık ...'de ve Habibe'nin egemenlik alanında herrhangi bir uyuşturucu ele geçirilememiştir. Sanık ... yönünden soyut istihbarat bilgisi dışında mahkumiyete esas alınan delil yoktur. Soyut istihbarat bilgisi de mahkumiyet için delil olmaz.
    Açıklanan nedenlerle; mahkûmiyetine yeterli ve kesin delil bulunmayan sanık ... hakkında beraat kararı verilmesi ve hükmün bozulması gerekirken onanmasına dair karar usul ve yasalara aykırı olduğu" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 10. Ceza Dairesince 25.10.2021 tarih, 14893-10587 sayı ve oy çokluğuyla itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    İnceleme dışı sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü Özel Dairece temyiz isteminin esastan reddine karar verilmek suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık ...'a atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    15.12.2018 tarihli istihbarat raporu ve olay tutanağına göre; Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerinin uyuşturucu madde ticareti yapan şahıs ve organizasyonlara yönelik yaptıkları çalışmalarda, Kocatepe Mahallesi, 559. Sokak No: 16 Konak/... adresinde ikamet eden ... isimli şahsın uyuşturucu madde satışı yaptığı, ikametinde uyuşturucu madde bulundurduğu, kullanıcı şahıslarla telefon ile irtibata geçtiği, uyuşturucu maddeleri küçük yaştaki kızı üzerinde taşıttığı, eşi ...'un ise cezaevi firarisi olduğu ve çeşitli suçlardan aranmasının bulunduğu bilgilerine ulaşıldığı,
    Yapılan araştırmada; ...'un MERNİS adresinin... Mahallesi, 559. Sokak No: 16 Konak/... olduğu, aynı adreste eşi ... ve kızı Sultan Solmuş ile ikamet ettiği, eşi ... hakkında çeşitli suçlardan aranma kayıtlarının bulunduğu hususlarında ulaşılan bilgilerin doğru olduğunun tespit edilmesinin ardından yapılan gözlem faaliyetlerinde, ...'un uyuşturucu madde satışı yaptığı değerlendirilen ikametinin, Eşrefpaşa Caddesine bağlanan dar ve kısa bir sokak içerisinde olduğunun, farklı gün ve zamanlarda yapılan takiplerde ikametin önüne çok sayıda ticari taksinin gelerek kısa süre beklemelerinin ardından ayrıldıklarının görüldüğü, bulunulan konum ve trafik yoğunluğu nedeniyle görevlilerce herhangi bir ara yakalama yapılamadığı, yine sokağın durumu ve konumu itibarıyla deşifre olma durumunda suç unsurlarının yok edilmesi ihtimali sebebiyle de yakalamaya yönelik çalışmalar yapılamadığı, bahsi geçen ikamete ilişkin arama kararı alınarak şüpheli şahıs veya şahıslar ile suç unsurlarının elde edilmesinin mümkün olduğunun değerlendirilmesi üzerine ... 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 15.12.2018 tarih ve 2018/7230 değişik ... sayılı arama ve el koyma kararına istinaden aynı gün saat 17.45 sıralarında görevlilerce söz konusu ikamete gelindiği, evin ışıklarının yanıyor olmasına, görevlilerin polis olduklarını söylemelerine ve ısrarla ikametin kapısını çalmalarına rağmen kapının açılmaması üzerine koçbaşı marifetiyle kapının açılarak içeri girildiği, cezaevi firarisi olması sebebiyle de görevlilerce tanınan ...'un içeride görüldüğü, adı geçene ... sorulduğunda eşi olduğunu ve şu an evde olmadığını, nerede olduğunu ise bilmediğini söylediği, ardından iki oda bir salon ve müştemilattan oluşan ikametin aranmasına başlanıldığı, girişe göre sağ taraftaki odada bulunan TV ünitesinin alt sehpasının orta çekmecesinde, beyaz şeffaf naylon poşette, yapılan tartımında 18,46 gram gelen ve kokain olduğu değerlendirilen maddenin bulunduğu, aynı çekmecede çalışır vaziyette Aosai ve East marka hassas teraziler ile çok sayıda kilitli poşetin, aynı odada bulunan koltuk üzerinde 4 adet 200 TL, 33 adet 100 TL, 23 adet 50 TL, 6 adet 20 TL, 8 adet 10 TL ve 7 adet 5 TL olmak üzere toplam 5485 TL'nin ele geçirildiği, devam eden aramada evin mutfak kısmındaki çekmecede kokain kaynatmakta kullanılan 50 ml amonyak bulunduğu, aramanın devam ettiği sırada ...'un ikametin bulunduğu yere geldiğinin görülerek yakalanması sonrasında üzerinde bulunan çantasında yapılan aramada 5 adet 200 TL, 7 adet 50 TL, 56 adet 100 TL olmak üzere toplam 6950 TL ile 1 adet 100 dolar ve 1 adet 50 avro paranın ele geçirildiği,
    ... 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 15.12.2018 tarihli arama kararının dosyada mevcut olduğu,
    ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 04.01.2019 tarihli raporunda; net 16 gram ağırlığındaki beyaz renkli toz maddenin kokain içerdiği ve içerdiği kokain miktarının net 12,16 gram olduğunun, Aosai ve East ibareli hassas terazilerin kokain ile bulaşıklı bulunduklarının, sıvı maddenin ise amonyak olduğunun belirtildiği,
    ... Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Parmak İzi Geliştirme Laboratuvarı Büro Amirliğinin 24.12.2018 tarihli raporunda; amonyak ibareli karton kutu, beyaz renkli poşet ve ağzı kilitli poşetler üzerinde yapılan incelemede, amonyak kutu üzerinde tespit edilen (2) adet vücut izinin tasnif ve teşhise elverişli olmadığının belirtildiği,
    Sanık ...’un kira başlangıç tarihi 01.12.2018 olan kira sözleşmesi fotokopisini dosyaya sunduğu,
    Anlaşılmaktadır.
    Tutanak tanığı Ufuk Yaman’ın; ...’un uyuşturucu madde ticareti yaptığı, ...'un cezaevi firarisi olduğu yönünde elde edilen istihbarat bilgisi üzerine mahkemeden alınan arama kararına istinaden şahısların ikametlerine geldiklerini, kapıyı açanın olmaması üzerine suç unsurlarının kaybolması ihtimaline binaen koçbaşı ile kapıyı açıp içeri girdiklerini, inceleme dışı sanık ...’un üzerinde bornoz olduğu hâlde ıslak şekilde mutfakta durduğunu, polis kimliklerini ve arama kararını şahsa gösterip eşi Habibe’nin nerede olduğunu sorduklarını, bilmediğini söylemesi sonrasında aramaya başladıklarını, kokain ile hassas teraziler ve amonyak bulunduğunu, ayrıca yüklü miktarda paranın da ele geçtiğini, uyuşturucu madde ve hassas terazilerin merdivenle çıkılan ikametin sağ tarafındaki odada bulunduğunu, yine mutfakta da uyuşturucu madde ele geçtiğini, kısım kısım malzemelerin odalara ve mutfağa dağıtılmış olduğunu, evde fazla ev eşyası olmadığını, mutfak eşyaları, buzdolabı ve koltuk takımı bulunduğunu, ancak tam döşenmiş bir ev şeklinde olmadığını, hakkında istihbarat bilgisi elde edilen ...’u da aramaları talimatı aldıklarını, ikametin önünde bekledikleri sırada sanık ...’u yanında bir kız çocuğu ile üzerinde kapşon ve elinde çanta olduğu vaziyette ikametin bulunduğu yere doğru gelirken gördüklerini, kendisini çağırıp üzerinde kimlik olup olmadığını, isminin ne olduğunu sorduklarını, isminin ... olduğunu ve üzerinde kimlik olmadığını söylediğini, ancak eşkâlini aldıkları için kapşonunu çıkartmasını istediklerini ve sanığın eşkâle uyan kişi olduğunu anladıklarını ve yakalayarak ikamete götürdüklerini, sanığın elindeki çantada yapılan aramada yüklü miktarda para bulunduğunu, ikametin kısa bir sokak içerisinde, trafiğin yoğunluğu bulunan ve yoğun uyuşturucu madde satışı yapılan bölge içerisinde olduğunu, bu nedenle burada bekleme yapmaları durumunda dikkat çekeceklerinden uyuşturucuyu satın alan kişileri tespit edemediklerini, sanık ...'nin ismini ... olarak söylemesinin tutanağa yazılmasının ise atlanmış olabileceğini, istihbari bilgide ...'un firari olduğu, ...'un uyuşturucu ticareti yaptığı bilgisinin elde edildiğini, ...'un uyuşturucu ticareti yaptığı yönünde istihbari bilginin olmadığını,
    Tutanak tanığı ... Sapıkısa’nın; sanık ...’un uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin istihbari bilgisi üzerine arama kararı ile ikamete gittiklerini, evin sokağa bakan pencerelerinden içeride ışık yandığı ve evde birinin olduğunun anlaşıldığını, buna rağmen kapının açılmaması üzerine koçbaşı ile kırıp içeri girdiklerini, kendisinin cezaevi firarisi olduğu bilgisini aldıkları sanık ...’nin eşi ...’un kaçması ihtimaline binaen ikametin arkasına dolandığını, arkadaşlarının erkek şahısın içeride olduğunu, bayan şahsın ise evde olmadığını söylediklerini, bunun üzerine ikametin ön tarafına geçip beklemeye başladığını, yaklaşık 45 dakika kadar sonra, tutanak tuttukları sırada sanık ...’nin bir kız çocuğu ile beraber yaya olarak ikametin bulunduğu yere geldiğini, kendisinin içeri girdiğini, bu nedenle şahsın Habibe olup olmadığı yönünde bir konuşmayı hatırlamadığını, arkadaşı Ufuk Yaman’ın bayanın geldiğini söylediğini ve sanık ...’nin de içeri girdiğini, nerede olduğunun şahsa sorulduğunu ancak mülakatın cevabını hatırlayamadığını, ikametten ayrılırken çevre sakinlerinin kendilerine “Bu operasyon için geç kaldınız, şimdiye kadar yapmış olmanız lazımdı, özellikle geceleri uyuşturucu almaya çok gelenler oluyor” şeklinde seslendiklerini, evde firari bir şahıs olması, yolun durumunun müsait olmaması sebebiyle ara yakalama yapamadıklarını, evde fazla eşya bulunmadığını ve bekâr evi gibi olduğunu,
    Tutanak tanığı Burak ...’in; sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yaptığı, eşinin cezaevi firarsi olduğu yönünde istihbarat bilgisi aldıklarını, ikametin kapısının açılmaması üzerine koçbaşı kullanarak içeri girdiklerini, ...’un mutfakta olduğunu, adı geçenin üzerinde ne olduğunu hatırlamadığını, suç unsuru olup olmadığını sorduklarında şahsın “Kendi içmeliğim var” diye cevap verdiğini, evde yaptıkları aramada kokain ve hassas teraziler ile yüklü miktarda para bulduklarını, sanık ...’nin sonradan diğer arkadaşları tarafından eve getirildiğini, ikametin bulunduğu konum itibarıyla kullanıcı şahısların yakalanmasına müsait bir yer olmadığından ara yakalama yapılamadığını,
    Tutanak tanığı Rafet Yılmaz’ın; ikamete arama için gittiklerinde kapının açılmaması üzerine koçbaşı ile kırıp içeri girdiklerini, evde bir erkek şahıs olduğunu, bayan sanığın sonradan tutanak yazıldığı sırada getirildiğini, evde kokain ve hassas teraziler ele geçirildiğini, evin tam olarak döşenmiş bir ev olmadığını,
    Tutanak tanığı Süleyman Yılmaz’ın; arama için gidilen evin dar bir sokakta olduğunu, üst sokağa aracı park etmeye gittiğini, bu sırada diğer meslektaşlarının ikamete girmiş olduklarını, en son kendisinin girdiğini, evde bir erkek şahsın olduğunu, kokain ve hassas terazilerin ele geçtiğini, kadın şahsın ise arama fiilen bittiği sırada eve geldiğini,
    İnceleme dışı sanık ...’un; 0554 139 43 47 numaralı GSM hattını 3-4 yıldır kullandığını, pazarlarda tatlı-lokma işi yaptığını, 2016 yılından beri kokain kullandığını, ticaretini yapmadığını, 2 günde 10-15 gram kokaini tüketebildiğini, duşta olduğu sırada polisin evini bastığını, paraların kendisine ait olduğunu, 16.11.2018 tarihinde ... Açık Ceza İnfaz Kurumundan firar etti için hakkında aranma kaydı olduğunu, bu nedenle evden dışarı pek çıkamadığını, arama yapılan ikametin kendi evi olduğunu, eşi sanık ...’nin kendisini kokain kullanırken görüp kızdığını, bu nedenle aralarında yaşanan tartışma sonrası evi terk ettiğini ve annesinin evine gittiğini, evde yalnız kalınca bir gün önce kullanmak için 25 gram kokaini 4500 TL’ye satın aldığını ve evdeki TV sehpasının çekmecesine koyduğunu, yakalanana kadar içtiğini, kalanının aramada ele geçtiğini, teraziyi ise kokain almaya gittiğinde kandırılmamak için aldığı kokainleri tartmak amacıyla kullandığını, evdeki buzdolabı, çamaşır makinası gibi eşyaları sattığını, ele geçen paraların da bu para olduğunu,
    Beyan etmişlerdir.
    Sanık ...; ... Mh. 559. Sokak, No: 16 Konak/... adresinin ikameti olduğunu, arama yapılan bu ikamette eşi ...'un kaldığını, 10 yıldır evli olduklarını, kendisinin ev hanımı olduğunu, eşinin ise pazarlarda tatlı sattığını, eşi adına kayıtlı olan 0531 324 64 63 numaralı hattı 10 yıldır kullandığını, eşi ....'ın uyuşturucu madde kullanması nedeniyle ikametinden ayrıldığını ve iki gündür annesine ait .... Mh. 681. Sokak, No: 62 Konak/... adresinde kaldığını, uyuşturucu madde kullanmadığını, 15.12.2018 günü akşam saatlerinde annesinde bulunduğu sırada eşi ...'ın cep telefonundan arayarak "Kapı çalıyor, banyodayım, kapıyı çalan sen misin?" diye sorduğunu, "Ben değilim" diyerek telefonu kapattığını, ardından yanında bulunan yeğeni Nadir Solmuş'u arayıp ona da kapıyı çalanın kendisi olup olmadığının sorduğunu, yeğeninin de kapıyı çalanın kendisi olmadığını söylediğini, bu sırada yeğeni Nadir'in görüşme sırasında kapının çalındığını ve baskın olduğunu duyarak kendisine durumu anlattığını, eşi ...'ın aranma kaydı olduğundan polisin baskın yapmış olabileceğini düşünüp ikametine gittiğini, eve geldiğinde polislerin kendisini tanıyarak çağırdıklarını, bunun üzerine ikametine çıktığını, kendisi geldiğinde arama işleminin bitmiş olduğunu, polislerin elinde bulunan bir kutu içerisinde uyuşturucu maddeleri gördüğünü, bunları evin neresinde bulduklarını ise bilmediğini, evde bulunan terazileri de eşi ...'ın uyuşturucuları satıcılarının kendisini kandırmadıklarından emin olmak için uyuşturucu maddeyi tartmak amacıyla aldığını kendisine söylediğini, evde ele geçen paraları eşinin çalışarak elde ettiğini, kendi üzerinde ele geçen paralardan 50 TL, 100 dolar ve 50 Avro'nun kendisine ait, 6900 TL'nin ise annesine ait olup saklaması için kendisine verdiği paralar olduklarını, gerek kendisinin gerekse eşi ...'ın uyuşturucu satmadığını, eşinin sadece kullandığını, zaten hakkında aranma kararı olduğu için kapı dışına bile çıkamadığını, eşinin buzdolabı, çamaşır makinası ve bulaşık makinası gibi eşyalarını sattığını görmediğini, evdeki uyuşturucu madde ile ilgisi bulunmadığını ve evde bulunduğundan da haberinin olmadığını savunmuştur.
    5237 sayılı TCK'nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin 3 ve 4. fıkraları suç tarihi itibarıyla;
    “(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
    (4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,
    b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,
    hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklindedir.
    Madde gerekçesinde de vurgulandığı gibi üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması yeterlidir.
    Dördüncü fıkraya göre ise, uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması üçüncü fıkrada tanımlanan suçun konu bakımından nitelikli unsurunu oluşturmakta ve bu fıkraya göre verilecek cezanın artırılmasını gerektirmektedir.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    .... Mahallesi, 559. Sokak No: 16 Konak/... adresinde ikamet eden sanık ... isimli şahsın uyuşturucu madde satışı yaptığı, ikametinde uyuşturucu madde bulundurduğu, kullanıcı şahıslarla telefon ile irtibata geçtiği, uyuşturucu maddeleri küçük yaştaki kızı üzerinde taşıttığı, eşi inceleme dışı sanık ...'un ise cezaevi firarisi olduğu ve çeşitli suçlardan aranmasının bulunduğu bilgilerine ulaşılması sonrasında kolluk görevlilerce yapılan gözlemde, bahsi geçen ikametin Eşrefpaşa Caddesine bağlanan dar ve kısa bir sokak içerisinde olduğunun, farklı gün ve zamanlarda yapılan takiplerde ikametin önüne çok sayıda ticari taksinin gelerek kısa süre beklemelerinin ardından ayrıldıklarının tespit edildiği, bulunulan konum ve trafik yoğunluğu ile deşifre olma durumunda suç unsurlarının yok edilmesi ihtimali sebebiyle kullanıcı şahıslara yönelik ara yakalamaya yönelik çalışma yapılamadığı, şüpheli şahıs veya şahıslar ile suç unsurlarının elde edilmesi amacıyla mahkemeden alınan arama ve el koyma kararına istinaden aynı gün saat 17.45 sıralarında görevlilerce söz konusu ikamete gelindiği, evin ışıklarının yanıyor olmasına, görevlilerin polis olduklarını söylemelerine ve ısrarla ikametin kapısını çalmalarına rağmen kapının açılmaması üzerine koçbaşı marifetiyle içeri girildiği, cezaevi firarisi olması sebebiyle de görevlilerce tanınan inceleme dışı sanık ...'un içeride görüldüğü, adı geçene sanık ... sorulduğunda eşi olduğunu ve şu an evde olmadığını, nerede olduğunu ise bilmediğini söylediği, ardından iki oda bir salon ve müştemilattan oluşan ikametin aranmasına başlanıldığı, girişe göre sağ taraftaki odada bulunan TV ünitesinin alt sehpasının orta çekmecesinde, beyaz şeffaf naylon poşette, yapılan tartımında 18,46 gram gelen ve kokain olduğu değerlendirilen maddenin bulunduğu, aynı çekmecede çalışır vaziyette Aosai ve East marka hassas teraziler ile çok sayıda kilitli poşetin, aynı odada bulunan koltuk üzerinde 4 adet 200 TL, 33 adet 100 TL, 23 adet 50 TL, 6 adet 20 TL, 8 adet 10 TL ve 7 adet 5 TL olmak üzere toplam 5485 TL'nin ele geçirildiği, devam eden aramada evin mutfak kısmındaki çekmecede kokaini kaynatmak için kullanılan 50 ml amonyak bulunduğu, aramanın devam ettiği sırada sanık ...'un ikametin bulunduğu yere geldiğinin görülerek yakalanması sonrasında üzerinde bulunan çantasında yapılan aramada 5 adet 200 TL, 7 adet 50 TL, 56 adet 100 TL olmak üzere toplam 6950 TL ile 1 adet 100 dolar ve 1 adet 50 avro paranın ele geçirildiği olayda;
    Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerinin uyuşturucu madde ticareti yapan şahıs ve organizasyonlara yönelik yaptıkları çalışmalarda; sanık ...'un MERNİS kayıtlarına göre ikamet etmekte olduğu... Mahallesi, 559. Sokak No: 16 Konak/... adresinde uyuşturucu madde satışı yaptığı, ikametinde uyuşturucu madde bulundurduğu, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü Özel Dairece temyiz isteminin esastan reddine karar verilmek suretiyle kesinleşen ve sanık ...'nin eşi olan inceleme dışı sanık ... ise cezaevi firarisi olduğu, çeşitli suçlardan da aranmasının bulunduğu bilgilerine ulaşılması, farklı gün ve zamanlarda yapılan gözlem faaliyetleri sırasında sanık ...'un ikametinin önüne çok sayıda ticari taksinin gelerek kısa süre beklemelerinin ardından ayrıldıklarının görülmesi, mahkemeden alınan arama kararına istinaden iki oda, bir salon ve müştemilattan oluşan ikamette yapılan arama sonucunda girişe göre sağ taraftaki odada bulunan TV ünitesinin alt sehpasının orta çekmecesinde, beyaz şeffaf naylon poşette kokain, aynı çekmecede kokain bulaşıklı oldukları tespit edilen iki adet hassas terazi ile çok sayıda kilitli poşetin ve aynı odada bulunan koltuk üzerinde toplam 5485 TL'nin, evin mutfak kısmındaki çekmecede ise kokain kaynatmakta kullanılan amonyak ele geçirilmesi, aramanın devam ettiği sırada ikametin bulunduğu yere geldiği görülerek yakalanan sanık ...'un çantasında yapılan aramada toplam 6950 TL ile 1 adet 100 dolar ve 1 adet 50 avronun bulunması, ekonomik ve sosyal araştırma sonuçlarına göre sanık ...'un herhangi bir işte çalışmadığı, sabit bir gelirinin olmadığı, yine eşi inceleme dışı sanık ...'ın da sabit bir gelirinin bulunmadığı, cezaevi firarisi olduğu hususları gözetildiğinde gerek evde gerekse sanık ...'un üzerinde ele geçen paraların tamamının veya bir kısmının uyuşturucu madde ticaretinden elde edildikleri sabit olmamakla birlikte, paraların miktarı itibarıyla sanık ... ve inceleme dışı sanık ...'ın ekonomik ve şahsi halleri ile orantılı bulunmaması, sanık ve inceleme dışı sanığın paralara ilişkin savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olmaları, tanık ... Sapıkısa’nın ikametten ayrılırken çevre sakinlerinin kendilerine “Bu operasyon için geç kaldınız, şimdiye kadar yapmış olmanız lazımdı, özellikle geceleri uyuşturucu almaya çok gelenler oluyor” şeklinde seslendiklerini beyan etmesi, 16.11.2018 tarihinde firar etmesinin ardından ikamete geldiğini ve o tarihten suç tarihine kadar ikamette kaldığını söyleyen inceleme dışı sanık ...'ın, gerek komşuları gerekse izleme faaliyetleri yapan görevlilerce görülmemiş olması ile ikametin önüne çok sayıda ticari taksinin gelerek kısa süre beklemelerinin ardından ayrıldıklarına ilişkin tespit ile ikamette yapılan aramada suça konu kokain, kokain bulaşıklı hassas teraziler, çok sayıda kilitli poşet ve kokain kaynatmakta kullanılan amonyak ele geçirilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanık ...'un, hakkındaki mahkûmiyet hükmü Özel Dairece temyiz isteminin esastan reddine karar verilmek suretiyle kesinleşen eşi inceleme dışı sanık ... ile birlikte iştirak hâlinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği kabul edilmelidir.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Başkanı ... : "Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate ya da herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
    Somut olayda sanık ...’un; suça konu uyuşturucu maddeler ve hassas teraziler ile bir ilgisinin olmadığını, uyuşturucu madde ticareti yapmadığını, eşi olan ve hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen hüküm kesinleşen inceleme dışı sanık ...’un birlikte kaldıkları ikamette uyuşturucu madde kullanması nedeniyle aralarında yaşanan tartışma üzerine iki gün önce evi terk ederek annesine gittiğini ve orada kaldığını savunduğu, bu savunmasının aksine farklı gün ve zamanlarda yapılan takiplerde ikamete girip çıktığına ilişkin bir gözlem bulunmadığı gibi iki gün önce evi terk ettiğini beyan eden sanığın bu süreç içerisinde evde bulunduğuna dair herhangi bir tespitin de olmadığı, arama yapıldığı sırada evde sadece inceleme dışı sanık ...’un bulunduğu, inceleme dışı sanık ...’ın da ele geçen uyuşturucu maddeler ve bulaşıklı hassas terazilerin kendisine ait olduklarını, eşi sanık ile uyuşturucu madde kullanması nedeniyle tartışmaları sonrasında evi terk ettiğini beyan ettiği, suç konusu materyaller üzerinde sanığa ait bir vücut izi tespit edilemediği, istihbarat bilgisi ve farklı gün ve zamanlarda görevlilerce yapılan gözlemde bahsi geçen kullanıcı şahıslara sanığın uyuşturucu madde sattığına ilişkin herhangi bir tespitin (teknik ve fiziki takip) yapılamadığı, gerek inceleme dışı sanık ...’ın kendisine ait olduğunu söylediği ve evde ele geçirilen gerekse sanık ...’nin ikamete geldiğinde çantasında bulunan paraların uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiklerine dair de herhangi somut bir delil bulunmadığı, üst aramasında uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçirilmediği, sanığın üzerinde ekonomik ve şahsi durumu ile bağdaşmayacak miktarda para bulunması ile savunmalarında çelişkiler yer almasının tek başına suçun sübutunun ispatına yeterli olmadığı, kaldı ki Yerel Mahkemece söz konusu paraların da iadesine karar verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın suça konu uyuşturucu madde ve bulaşıklı hassas teraziler ile ilgisi olduğuna ve atılı suçu inceleme dışı sanık ... ile birlikte gerçekleştirdiğine dair soyut nitelikteki istihbarat bilgisi dışında, savunmalarının aksine, mahkûmiyetine yeter, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu hâli ile sanığın eyleminin sabit olmadığı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği",
    Çoğunluk görüşüne katılmayan dokuz Ceza Genel Kurulu üyesi ise: "Soyut nitelikteki istihbarat bilgisi dışında, sanığın savunmalarının aksine, mahkûmiyetine yeter, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu hâli ile eylemin sabit olmadığı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği",
    Düşünceleri ile karşı oy kullanmışlardır.
    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının REDDİNE,
    2-Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 14.04.2022 tarihinde yapılan müzakerede karar için yeterli çoğunluk sağlanamadığından 26.04.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.



    Hemen Ara