Dolanıdırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/591 Esas 2015/1330 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/591
Karar No: 2015/1330
Karar Tarihi: 07.05.2015

Dolanıdırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/591 Esas 2015/1330 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, kendisini doktor olarak tanıtıp şikayetçiye ait otelde bir gece kaldıktan sonra ödeme yapmadan ayrılmıştır. Mahkeme, sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği hareketleri sabit görerek mahkumiyet kararı vermiştir. Sanığın mükerrir olması nedeniyle ceza infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiği belirtilmiş fakat adli para cezasının alt sınırdan tayin edilmemesi nedeniyle hükmün bozulması gerektiği ifade edilmiştir. Kanun koyucunun adli para cezasını öngördüğü suçlarda hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde, mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği belirtilmiştir. 5237 sayılı TCK'nın 58/6-7. maddeleri gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiği hatırlatılmıştır. (5237 sayılı Türk Ceza Kanunu)
23. Ceza Dairesi         2015/591 E.  ,  2015/1330 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolanıdırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, tanık ...ı adına düzenlenmiş özel şirkette doktor olarak çalıştığını gösteren fotokopi şeklindeki kimlik belgesi ile kendisini doktor olarak tanıtıp şikayetçiye ait otelde bir gece kaldığı ve otel ücretini ödemeden ayrılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Oluşa, ikrar içeren sanığın savunmalarına, tanık ...ı ile şikayetçinin beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; tanık ...ı adına düzenlenmiş özel şirkette doktor olarak çalıştığını gösteren fotokopi şeklindeki kimlik belgesi ile kendisini doktor olarak tanıtıp şikayetçiye ait otelde bir gece kalan ve otel ücretini ödemeden ayrılan sanığın sabit görülen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddeleri gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ""30 gün"", “25 gün” ve ""500TL"" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla ""5 gün"", “4 gün” ve ""80 TL"" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi, suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/05/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.















    Hemen Ara