Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2259 Esas 2015/1320 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2259
Karar No: 2015/1320
Karar Tarihi: 07.05.2015

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2259 Esas 2015/1320 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, yeşil kart ile acil serviste tedavi olurken nitelikli dolandırıcılık suçuyla suçlanmıştır. Ancak, sağlık hizmetlerinde bedelin, kişinin ödeme imkanlarına göre tahsil edilmesini öngören yönetmelik ve genelgeler gereği, sanığın suçunun unsurları oluşmamıştır. Bu nedenle, sanığın mahkumiyetine karar verilmiş olması yanlıştır ve beraat etmesi gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: Sağlık Bakanlığı'nın 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği'nin 37. maddesi, 2008/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi'nin 1. ve 9. maddeleri, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu, 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 38. ve 60. maddeleri, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 18. maddesi.
23. Ceza Dairesi         2015/2259 E.  ,  2015/1320 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın ...’e ait yeşil kart ile acil servise müracaat ederek tedavi olmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda ;
    Sağlık Bakanlığı’nın 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin 37. maddesi; “Yataklı tedavi kuruluşları, acil sağlık hizmetlerinin bedelini hizmet sundukları kişinin ödeme imkânları çerçevesinde tahsil ederler.” ,
    2008/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin;
    Birinci maddesi; “Acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü bulunan sağlık kuruluşları, acil vakaları hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul edecek ve gerekli tıbbi müdahaleyi kayıtsız-şartsız ve gecikmeksizin yapacaktır. Hiçbir sağlık kuruluşu acil olarak gelen hastalara yeterli personeli veya donanımı olmadığı, ilgili birimi veya boş yatağı bulunmadığı, hastanın sağlık güvencesi olmadığı ve benzeri sebepler ile gerekli acil tıbbi müdahaleyi yapmaktan kaçınmayacaktır”
    Dokuzuncu maddesi; “Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlardan ödeme gücü bulunmayanların acil sağlık hizmeti bedelleri kendilerinden talep edilmeyecektir. Bunlardan kamuya ait sağlık kuruluşlarından ve ayakta teşhis ve tedavi yapan özel sağlık kuruluşlarından acil sağlık hizmeti alanların hizmet bedelleri 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanun"u hükümleri çerçevesinde sağlık kuruluşunun bulunduğu yer sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfından talep edilecektir. Bu konuda gerekli tedbirler ilgili vakıf başkanlıklarınca alınacaktır. Özel hastanelerden acil sağlık hizmeti alanların hizmet bedelleri ise talep edilmesi halinde 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu"nun 32"nci, 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 38"inci ve 60"ıncı, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu"nun 18"inci maddeleri gereğince sağlık kuruluşunun bulunduğu yerin belediyesince ödenecektir. Bu amaçla belediyelerce bütçelerine yeterli ödenek konulacaktır.” şeklinde hükümler içermektedir.
    Bu mevzuat çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, sanığa yüklenen suçların unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara