Esas No: 2017/495
Karar No: 2022/317
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/495 Esas 2022/317 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2017/495 E. , 2022/317 K."İçtihat Metni"
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Sanık ...'ın kasten öldürme suçuna yardım etmeden TCK’nın 81/1, 39/2-c, 29 ve 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay; sanık ...'in silahla tehdit suçundan TCK’nın 106/2-a, 43, 29 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, her iki sanık hakkında TCK’nın 53, 63 ve 54. maddeleri uyarınca hak yoksunluklarına, mahsuba ve müsadereye; sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçundan usulüne uygun olarak açılmış kamu davası bulunmadığından bahisle haklarında suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14.12.2010 tarihli ve 45-313 sayılı hükümlerin, sanıklar müdafileri, katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 03.12.2010 tarih ve 6970-7167 sayı ile;
"...5- Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık ... ile maktul ... arasında satılan bir aracın vergi borcunun kime ait olduğu konusunda ihtilaf bulunduğu, olay günü ikisi arasında telefonla hakaret içerikli konuşmalar olduğu, maktulün sahibi olduğu oto galerisinde çalışanlarla birlikte, sanık ...'ın kuyumcu dükkânına geldiği, dükkânda sanık ...'ın oğlu olan sanıklar... ve ...'in de bulunduğu, ilk karşılaşmada yaşanan küfürleşme ile birlikte kavganın başladığı, sanıklar... ve ...'in tabanca ile ateş ederek maktul ...'yı öldürdükleri, katılan ...'a da ateş ederek sırtından ve karnından vurarak öldürmeye teşebbüste bulundukları, katılan ...'ın elindeki tabanca dolu olmasına rağmen diğer tarafa doğru hedef gözetmeden bir el ateş ettiği ancak kimseye isabet kaydetmediği, sanık ...'ın da ... yerinde bulunan tüfekle ateş ettiği, sanıkların ateşiyle mağdur-sanıklar..., ..., ... ve ...'ın isabet almadığı, katılan sanık ...'ın sırtına ve batına isabet eden mermiler nedeniyle hayati tehlike geçirdiği, acilen ameliyata alınarak hayatta kaldığı olayda;
a) Sanık ...'ın, elinde tüfekle doğrudan olayın içinde olduğu, oğulları olan diğer sanıklar... ve ...'le birlikte fikir ve irade birliği içinde hareket edip eylem üzerinde ortak hâkimiyet kurarak suça asli fail olarak katıldığı hâlde, maktule karşı eylemi nedeniyle TCK'nın 39. maddesi yollamasıyla TCK'nın 81 ve 29. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine aynı Yasa'nın 39. maddesi uyarınca yardım eden olarak sorumlu tutulması,
b) Sanık ...'ın, maktul ve diğer mağdurlar ile birlikte olay yerine silahlı gelip mağdur ...'e eliyle etkili eylemde bulunarak olayların başlamasına neden olmuş ise de sanıklar ... ve...'ın maktule ve kendisine yönelik silahla ateş edilmesi ve ağır derecede yaralanması üzerine tabancayla ateş ettiği göz önüne alındığında, tahrik nedeniyle 1/4 ile 3/4 arasında indirim öngören 5237 sayılı TCK'nın 29. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında tahrike konu eyleminin niteliğine göre makul bir oranda indirim yapılması yerine yazılı şekilde 1/4 oranında indirim yapılarak fazla ceza verilmesi,
c) Dosyadaki iddianamede sanıklar...,..., ...,... ve ...t'in olay sırasında silah kullandığı ve kullanılan silahların özellikleri anlatılmış, sevk maddesi de gösterilerek sanıkların cezalandırılmaları istenmiş olmasına göre, sanıklar hakkında bir hüküm kurulması gerektiği hâlde, yazılı şekilde sanıklar hakkında açılmış bir dava bulunmadığından bahisle suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
... 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise 18.12.2013 tarih ve 233-346 sayı ile;
"...Sanık...ın maktulün ölümünde ve sanık ...’ın yaralanmasında asli fail olamayacağı zira elindeki tüfek nedeniyle karşı taraftaki kişilerin yaklaşık 10-15 metreden isabet almaları hâlinde saçmaların birlikte hareket etmeleri nedeniyle muhataptaki yaralanmanın çok daha fazla olması gerektiği ancak böyle bir harabiyetin bulunmadığı yukarıda gerekçeli olarak açıklanmıştır. Sanık ...'ın bu olaydaki sorumluluğunun tespiti gerekli olup sanık...ın maktulün öldürülmesi ve yine sanık ...’ı öldürmeye teşebbüs etmeleri için oğulları... ve ...’i azmettirdiği yönünde dosyada hiçbir delil bulunmamakta olup maktulün telefonu üzerine sanık ... ve oğulları sanıklar... ve ...’in silahlarını kontrol etmelerinin (başka hiçbir delil olmamasına rağmen bu görüntülerin sanık ... aleyhine değerlendirilip onun oğullarını kendilerinde suç işleme iradesi olmamasına rağmen maktulü öldürmeleri konusunda onlarda irade oluşturduğu şeklinde değerlendirilemeyeceği aksinin şüpheden sanık yararlanır ilkesinin tersine çevirmek olacağı kabul edilmiştir) sanık ...'ın oğullarını azmettirdiği şeklinde yorumlanamayacağı ancak sanık ...'ın olayın başından itibaren tüfeği omzuna alıp dışarı çıkması ve olay sırasında kendi oğullarının atışa başlaması üzerine dükkândaki tüfekle dışarı çıkmaksızın dışarı doğru hedef gözetmeksizin ateş etmesinin sanık ...'ın kendi eyleminden yaralanan ve ölen olmasa dahi oğulları sanıklar... ve ...’in işledikleri kabul edilen maktulün öldürülmesi ve sanık ...’ı öldürmeye teşebbüs suçunda diğer iki sanığa manevi yardımda bulunduğu (sanık...ın orada bulunmasının oğulları olan diğer iki sanık olan... ve ...’i cesaretlendirdiği), böylece bu suçlar yönünden TCK'nın 39. maddesindeki iştirak hükümleri kapsamında sorumlu olduğu değerlendirilerek cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Yasa'ya muhalefet suçlarından iddianamede sevk maddeleri belirtilmiş ise de, iddianame içeriğinde ve yine vasıflandırma bölümünde sanıkların müsnet suçu işlediklerine dair her hangi bir anlatım ve vasıflandırmanın bulunmaması, mahkemenin de iddianame içeriği ile bağlı olması dikkate alınarak sanıklar hakkında 6136 sayılı Yasa'ya muhalefetten gereğinin takdir ve ifası için ... Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar vermek gerekmiştir.
...
Sanık ...'ın içinde bulunduğu zor durum içerisinde karşı tarafa yönelik silahla bir el ateş etmesinin meşru müdafaa olup olmayacağının tartışılması gereklidir. Tüm dosya kapsamından maktulün önce karşı tarafı telefonla araması ve tehdit ve hakarette bulunması ve devamında da yanındakilerle beraber onların dükkânına iki araçla gitmesi ...soyadlı sanıklar lehine üst sınıra yakın ( takdiren 5/8 oranında) haksız tahrik oluşturduğu kabul edilmiş ise de olay mahallinde maktul ve yakınlarının oraya gelmesinden sonra sanıklar... ile ...t arasında çıkan kısa süreli arbededen sonra sanıklar ... ve...'ın kendilerinde bulunan silahlar ile 5'er kez ateş edip sanık ...'ı iki yerinden hayati tehlike geçirir derecede yaraladıkları ve yine maktulü de silahla vurarak yere düşürdükleri ve bundan sonra sanık...ın yanındaki silahı çekerek sanıklar... ve ...t'in bulunduğu yöne doğru 1 el ateş etmesinin kendileri (maktul ve yanındakiler) ilk haksız hareketi gerçekleştirseler dahi kendi haksız hareketlerine karşı diğer taraftan gelen saldırının boyutunun kendi haksız hareketlerinden çok daha ağır olması nedeniyle bu kez sanık ... yönünden silahla ateş etmesinde haksız tahrik altında kaldığı kabul edilmiş ve ancak tahrikin boyutunun alt sınırdan olması gerektiği ve sanık...ın meşru müdafaa kapsamında kaldığının kabul edilemeyeceği değerlendirilmiştir." şeklindeki gerekçeyle bozmaya direnerek önceki hükümdeki gibi kararlar vermiştir.
Direnmeye konu bu kararların da sanıklar...... ve... müdafileri, katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından da temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.02.2015 tarihli ve 99405 sayılı "Ret ve bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 246-1188 sayı ile 6763 sayılı Kanun'un 38. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 29.03.2017 tarih ve 18-975 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan nedenlerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Direnme kararının kapsamına göre inceleme, sanık ... hakkında kasten öldürme suçuna yardım etme, sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri; sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması kararlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1- Sanık ...'ın, maktul ...'a yönelik sanıklar ... ve ...'ın işledikleri kasten öldürme suçuna TCK'nın 37/1. maddesi kapsamında "müşterek fail" olarak mı, yoksa TCK'nın 39/2. maddesi kapsamında "yardım eden" sıfatıyla mı iştirak ettiğinin,
2- Sanık ... hakkında, silahla tehdit suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde, haksız tahrik nedeniyle alt sınırdan uygulanan indirim oranının isabetli olup olmadığının,
3- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan usulüne uygun olarak açılmış dava bulunmadığından bahisle herhangi bir karar verilmeden “suç duyurusunda bulunulmasına” ilişkin kararın temyiz edilebilir nitelikte olup olmadığı ve Özel Dairece bu suça ilişkin olarak bozma kararı verilip verilemeyeceğinin, Özel Dairece bozma kararı verilebileceğinin kabulü hâlinde ise sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçundan kamu davası açılıp açılmadığının,
Belirlenmesine ilişkin olup,
4- İki numaralı uyuşmazlık konusu bakımından Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca, öncelikle silahla tehdit suçu yönünden dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği,
5- Üç numaralı uyuşmazlık konusu bakımından 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan “suç duyurusunda bulunulmasına” ilişkin kararın temyiz edilebilir nitelikte olduğu ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan usulüne uygun olarak açılmış bir kamu davası bulunduğunun kabulü hâlinde ayrıca,
a) Katılanlar Eda, Makbule, Sami ve Salih vekilinin, sanıklar..., ...t ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin kararları temyiz etme haklarının bulunup bulunmadığı,
b) 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçu bakımından da dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği,
Değerlendirilmiştir.
İncelenen dosya kapsamından;
10.12.2009 tarihinde saat 14.00’te düzenlenen olay tutanağında; aynı tarihte saat 12.50 sıralarında ekip olarak Hayrullah Mahallesi, ... Caddesi üzerinde olay yerine ters istikamette seyir hâlinde bulunulduğu sırada cadde üzerinde bulunan ...Kuyumculuk isimli ... yeri önünde kalabalık bir grup olduğunun görülmesi ve silah sesi duyulması üzerine, ekip aracının durdurularak araçtan inilip bahse konu yerde silahlı çatışma olduğunun görüldüğü, telsizle Haber Merkezine anons edilerek yardımcı kuvvet talep edildiği, ekip memurlarından ...’ın beylik tabancasını çıkarıp olay yerine doğru yaklaşarak şahısların silahlarını bırakması konusunda sözlü olarak ikaz ettiği, binanın yan tarafında bulunan ... isimli şahsın elindeki tabancayla bina önünde bulunan gri renkli Mercedes marka araca doğru ateş ettiği, ... isimli şahsın da sağa sola doğru koştuğu, Mercedes marka aracın arkasında 3-4 şahsın yere eğilmiş vaziyette oldukları, bu şahıslardan ... isimli şahsın elinde tabanca olduğunun görüldüğü ancak şahsın ateş edip etmediğinin görülmediği, olay yerindeki şahısların sözlü uyarılara uymaması üzerine polis memuru ...’ın elindeki beylik tabancasıyla havaya iki kez ikaz ateşi açtığı, şahısların bu kez ikaza uyduklarının görüldüğü, olay yerine doğru yaklaşıldığı sırada sayıca yeterli olunmadığı için binanın yan tarafında silahla ateş eden ... isimli şahsın olay yerinden hızla uzaklaştığı, Mercedes marka aracın arkasında yerde bir adet kısa 9 mm tabir edilen tabanca olduğu ve aracın sağ tarafında yerde yüzüstü yatan yaralı bir şahsın görülmesi üzerine polis memurlarından ...’in yerde bulunan silahı muhafaza altına almak amacıyla aldığı ve silahın ağzında mermi olabileceği ihtimaline karşı olay yerine takviye olarak gelen ekibe verildiği, polis memuru ...’ın da yerde yatan yaralı şahıs için telsizle Haber Merkezinden ambulans istenildiği, olay yerine gelen ambulansla yaralı olan iki şahsın tedavisi için hastaneye götürüldüğü ve olay yerine gelen ekiplerle olaya karışan şahısların yakalandıklarının belirtildiği,
10.12.2009 tarihinde saat 13.30’da düzenlenen olay ve yakalama tutanağında; aynı tarihte saat 12.50 sıralarında Hayrullah Mahallesi, ... Caddesi üzerinde bulunan ...Kuyumculuk’ta silahla çatışma olduğunun bildirilmesi üzerine olay yerine intikal edildiği, olay yerinde ... isimli şahsın silahla öldürüldüğü, ...'in ise silahla yaralandığının görüldüğü, olay yerinde yapılan araştırmalar neticesinde olayın şüphelilerinden olan ... isimli şahsın yakalandığı sırada şahısla yapılan görüşmede, “... ile yanında bulunanların kendilerine ateş ettiklerini, kendilerinin de şahıslara karşılık verdiğini, olayda kendisinin yanında oğulları olan ...t,... ve ...’ın olduğunu, ...t ve ...'ın resmî ekiplerce yakalandığını, ...'ın ise olay yerinden ayrıldığını” beyan ettiğinin bildirildiği,
10.12.2009 tarihinde saat 14.30’da düzenlenen olay, yakalama ve geçici muhafaza alma tutanağında; yapılan çalışmalar neticesinde olayın firari şüphelisi ...’ın kullanmış olduğu GSM numarası olan 0532 634 13 55 numaralı telefona ulaşılarak teslim olması yönünde telkinlerde bulunulduğu ve şahsın aynı gün saat 14.00 sıralarında Megapark Hastanesi karşında bulunan Opet benzin istasyonuna gelerek teslim olduğu, olayda kullandığı gri renkli, üzeri işlemeli, kahverengi sedef kabzalı, üzerinde “SARSILMAZ MADE IN TÜRKİYE HANÇER 2000 CAL.9 PARABELLUM” ibaresi bulunan silah ile bu silaha ait bir adet şarjör ve 3 adet MKE yapımı dolu fişeği rızasıyla teslim ettiği, bahse konu silahın geçici olarak muhafaza altına alındığı, şahsa olayda kullandığı tabancanın ruhsatı sorulduğunda, “Silahın ruhsat onayının çıktığını, silahı MKE'den aldığını, harcını yatıramadan ve onayı çıkan ruhsatı alamadan bu olayın meydana geldiğini” beyan ettiğinin belirtildiği,
10.12.2009 tarihinde saat 14.45’te düzenlenen olay, yakalama, üst arama ve muhafaza alma tutanağında; ...Kuyumculuk isimli ... yerinin ön kısmında ... isimli şahsın elinde bulunan “TS 870 TM HUĞLU AV TÜFEKLERİ” ibaresi bulunan 16 kalibre, çift poze tabir edilen av tüfeğinin teslim alındığı, tüfek alındıktan sonra şahsın görevlilere hitaben “Şahısların her ikisini de kendisinin vurduğunu” beyan ettiği, söz konusu av tüfeği kontrol edildiğinde atım yatağında 2 adet 16 kalibre boş kartuş olduğunun görüldüğü ve av tüfeğinin muhafaza altına alındığı, ... isimli şahıs ile yanında bulunan ve ağabeyi olduğu öğrenilen ... isimli şahsın yakalanarak ekip aracına bindirildikleri, şahısların yapılan GBT sorgulamalında ... isimli şahsın 6136 sayılı Kanun’a muhaefet etme suçundan kaydının bulunduğu, diğer şahsın kaydının bulunmadığının tespit edildiği, şahısların el svapları aldırıldıktan sonra tahkikat birimi Cinayet Büro Amirliğine teslim edildikleri ifadelerine yer verildiği,
11.12.2009 tarihli olay yeri inceleme raporunda; olayın ... Kuyumculuk önünde bulunan kaldırım ve yol üzerinde meydana geldiği, olay yerinin ilk haliyle fotoğraf ve kamera çekiminin yapıldığı, ... Caddesi, 72/A sayılı yerde bulunan ... Berber önünde bir adet 09 MKE 9P ibareli kovan, aynı yer önünde kaldırım üzerinde iki adet 09 MKE 9P ibareli kovan, yine aynı yer yol üzerinde iki adet deforme mermi çekirdeği, Parlak ... Oto ... önünde üç adet 6,35 Br.S&B ibareli kovan, bir adet ....ibareli kovan ve bir adet 0... ibareli kovan, aynı yerde park hâlinde kapıları kilitli hâlde olan ...plakalı Mercedes marka otonun ön kaput, ön camda mermi isabet girişlerinin olduğu, otonun arkasında yol üzerinde bir adet MKE 9 KB kovan ve bir adet mermi çekirdeği, ...Kuyumculuk önünde kaldırım üzerinde iki adet... ibareli kovan, aynı yerin yol üzerinde park halinde olan.... beyaz renkli Hyundai marka otonun sol yan ön lastik üstü çamurlukta mermi girişinin olduğu ve sol yan dikiz camı kırık aynada mermi giriş çıkışının olduğu, oto arkasında yerde yol üzerinde kırmızı renkli şüpheli leke bulunduğu, Kirişçi Apartmanının girişe göre sağ tarafta bulunan boş dükkân önü yol üzerinde park hâlinde olan ...plakalı otonun ön tarafında alt kısmında ... seri nolu MADE IN CZECHOBLOVAKIA ibareli R.6,35 mm tabanca ve siyah renkli plastik Z ibareli kabzeli ve bir adet içerisi boş hâlde şarjör olduğu, ... Caddesi ile 27. Sokak birleşim yerinde bulunan 46 K 0092 plakalı beyaz renkli minibüsün sağ yan tarafında sürgülü kapıda mermi girişinin olduğu, olay yerinin karşısında ... Caddesi üzerinde Şazibey ... Pazarı yan tarafında bulunan reklam tabelası ve ... yeri numarası olmayan lokanta türünde çalışan kebapçı önünde yol üzerinde iki adet 09 MKE 9P kovan olduğu, olayla alakalı alınan arama kararına istinaden ...Kuyumculuk'ta yapılan aramada bir adet şarjör, 9 adet MKE 9 mm fişek, 66 adet 6,35 mm fişek ve güvenlik kamera görüntülerinin bulunduğu bilgisayar kasasının muhafaza altına alındığı, olayla alakası bulunan şüpheliler ..., ..., ... Kaba, ... Kaba, ... Saraç, ..., ..., ve ... ile hastanede yoğun bakımda bulunan ...’in el svablarının alındığı; olay yerinde bulunan ve çekici marifetiyle İl Emniyet Müdürlüğü bahçesine getirilen 44 LV 595 plakalı gri renkli Mercedes araç ile 34 LTH 69 plakalı koyu lacivert renkli Volskwagen... aracın incelemesine geçildiği, 44 LV 595 plakalı Mercedes aracın içerisinde yapılan incelemede, otonun ön tarafında bulunan şoför koltuğunun yaslanma bölümünde ve arka koltuk sol taraf yaslanma bölümlerinde av tüfeği saçma isabetlerinin olduğu, otonun şoför koltuğu üzerinde muhtemelen saçma parçalarının olduğu görülerek alındığı, bunun haricinde suç aleti konusunda başkaca bir emareye rastlanılmadığı, Volskwagen... marka araç içerisinde torpido gözünden üç adet Nokia marka cep telefonu ve Mercedes marka araçta kolçak içerisinden bir adet kol saatinin Cinayet Büro Amirliği görevlilerine teslim edildiği; olayda eks olan ... isimli şahsın el svabı, parmak izi ve kan örneğinin alındığı, atış mesafesi belirlenmesi için üzerinde muhtemelen mermi giriş delikleri bulunan sağ ve sol kolları kesik hâlde olan PISERRO ibareli üzeri kanlı siyah renkli bir adet ceket, kanlı sağ ve sol kolları kesik CCS SARAR ibareli beyaz renkli gömleğin muhafaza altına alındığı, 11.12.2009 tarihinde saat 10.20'de Cinayet Büro Amirliği görevlisi tarafından olay yerindeki boş bir ... yerine muhtemelen mermi isabeti olduğunun bildirilmesi üzerine olay yerine tekrar gidildiği, Hayrullah Mahallesi, ... Caddesi, 72 sayılı Kirişçi Apartmanı’nın girişe göre sağ tarafta bulunan boş ... yerinin sağ başta bulunan vitrin camı alt kısmında bulunan metal kısmında muhtemelen mermi isabeti olduğu görülerek fotoğrafının çekildiğinin belirtildiği;
10.12.2009 tarihli oto arama tutanağında; Emniyet Müdürlüğü bahçesine çekilen 44 LV 595 plaka sayılı, gri renkli Mercedes marka araçta yapılan aramada 55-60 cm uzunluğunda siyah renkli tahta sopa ile 3 adet ezik, muhtemelen tüfek saçması ele geçirildiğinin bildirildiği,
10.12.2009 tarihli arama tutanağında; ...Kuyumculuk adlı ... yerinde yapılan aramada yazıhane dolabında silah kutusu olduğu, kontrol edildiğinde 1 ader Sarsılmaz marka şarjöre basılı 9 adet 9 mm MKE ibareli fişek, 2 ayrı kutu içerisinde 66 adet S&B marka fişek bulunarak muhafaza altına alındığının bildirildiği,
10.12.2009 tarihli tutanakta; olay yerine gidildiğinde ... isimli polis memurunun olay yerinde yerden aldığını ve ağzına mermi olabileceğini belirttiği tabancayı teslim ettiği, tabancanın geçici olarak muhafaza altına alındığı, silahın sürgüsü kontrol edildiğinde namlusunda bir adet atışa hazır mermi bulunduğu, silahın sürgüsünün sol tarafında “MOD.83 CAL.9-BROWNİNG MADE IN CZECHOSLOVAKİA” ibaresi bulunan siyah renkli kısa 9’lu olarak tabir edilen ruhsastsız tabanca olduğunun tespit edildiği, tabancanın namlusunda 1 adet şarjöründe 9 adet toplam 10 adet MKE yapımı fişek olduğunun tespit edildiğine dair ifadelere yer verildiği,
10.12.2009 tarihli tutanakta; ... isimli şahsın kaldırıldığı hastanede acil ameliyata alındığı, ameliyat esnasında şahsın vücudundan 1 adet mermi çekirdeğinin nöbetçi doktor tarafından görevlilere teslim edildiği, mermi çekirdeğinin muhafaza altına alındığının belirtildiği,
10.12.2009 tarihinde saat 20.30’da düzenlenen görüntü tespit tutanağında; kuyumcu dükkânının iç kısmında ve girişe göre sol tarafta bulunun kamera kayıtları incelendiğinde, kamera saatine göre 12.35.16’da ...'a telefon geldiği ve birkaç dakikalık hararetli görüşme neticesinde aynı görüşmeye ...’ın devam ettiği; saat 12.42.43’te ...’ın kuyumcu dükkânının arka kısmına doğru gittiği ve saat 12.42.58’de sırtında bir av tüfeğiyle döndüğü, birkaç dakika sırtında tüfekle kapı önünde beklediği, bu sırada yanında ... ve ...’ın olduğu; saat 12.45.31’de ...’ın,... Gülpka'tan av tüfeğini aldığı ve sırtında gizlemeye devam ettiği; saat 12.46.00’da ...’ın ... yeri içerisinde göründüğü; saat 12.48.15’te ...’ın sağ tarafında, belinde bulunan silahın göründüğü; saat 12.49.28’de ...’ın av tüfeğiyle kamera görüntüsüne girdiği, tüfeği ...'a verdiği ve eliyle götür diye işaret ettiği, ...’ın da tüfeği arka kısmına saklayarak ... yerinin arka kısmına götürdüğü ve tüfek olmadan koşarak ... yerinden dışarı çıktığı, bu sırada ... ve ...’ın da dışarıya çıktıkları; saat 12.49.59’da ...’ın koşarak dükkânın arka kısmına girdiği ve av tüfeğini alarak kapının önüne doğrulttuktan sonra tekrar tezgâha doğru yöneldiği; saat 12.50.23’te ...’ın elinde bulunan av tüfeğiyle ... yeri içerisinden dışarı doğru iki el ateş ettiği; saat 12.50.38'de ...’ın iki el ateş ettikten sonra arka tarafta bulunan odaya tüfekle birlikte giderek saklandığı; saat 12.51.26’da ...’ın koşarak ... yeri içerisine girerek tezgâhın arka tarafında bulunan çekmeceye bir cisim bıraktığı ve tezgâha yönelerek ... yerinin arka kısmından çıkan ...'tan av tüfeğini aldığı, sonrasında saat 12.52.00’de ...’ın parmaklarını av tüfeğinin namlusuna soktuğu, saat 12.52.00’de ...’ın elinde av tüfeğiyle dışarı çıktığı ve şahısların bir daha görüntüye girmediklerinin belirtildiği,
10.12.2009 tarihinde saat 21.00’de düzenlenen görüntü tespit tutanağında; kuyumcu dükkânının iç kısmında ve girişe göre sağ tarafta bulunun kamera kayıtları incelendiğinde, kamera saatine göre 12.05.00’te ..., ..., ... ve ...’ın birlikte dükkân içerisinde göründükleri; saat 12.35.16’da ...'a telefon geldiği, saat 12.42.43’te ...’ın kuyumcu dükkânının arka kısmına doğru gittiği ve saat 12.42.58’de sırtında bir av tüfeğiyle döndüğü; saat 12.45.31’de ...’ın, ...'tan av tüfeğini aldığı; saat 12.46.00’da ...’ın ... yeri içerisinde göründüğü; saat 12.49.28’de ...’ın av tüfeğiyle kamera görüntüsüne girdiği ve tüfeği ...'a verdiği ve eliyle 'Götür' diye işaret ettiği, ...’ın da tüfeği arka kısmına saklayarak ... yerinin arka kısmına götürdüğü ve tüfek olmadan koşarak ... yerinden dışarı çıktığı; saat 12.49.59’da ...’ın koşarak dükkânın arka kısmına girdiği, av tüfeğini alarak kapının önüne doğrulttuğu, ...’ın kendisine engel olmaya çalıştığı, ...’ın tezgâha doğru yöneldiği; saat 12.50.23’te ...’ın elinde bulunan av tüfeğiyle ... yeri içerisinden dışarı doğru iki el ateş ettiği; saat 12.51.26’da ...’ın koşarak ... yeri içerisine girerek tezgâhın arka tarafına yöneldiği, ... yerinin arka kısmından çıkan ...'tan av tüfeğini aldığı, sonrasında saat 12.52.00’de ...’ın parmaklarını av tüfeğinin namlusuna soktuğu, saat 12.52.00’de ...’ın elinde av tüfeğiyle dışarı çıktığı ve şahısların bir daha görüntüye girmediklerinin belirtildiği,
10.12.2009 tarihinde saat 21.40’ta düzenlenen görüntü tespit tutanağında; kuyumcu dükkânının dış kısmında ve girişe göre sol tarafta bulunun kamera kayıtları incelendiğinde, kamera saatine göre 12.48.25’te ...’ın yürüyerek kuyumcu dükkânının dışına çıktığı ve dükkânın girişe ve sağ tarafa doğru yürüdüğü; saat 12.49.36’da ...’ın dükkânın dışına çıktığı; saat 12.49.46’da ...’ın dükkânın dışına çıktığı ve dükkân önünden ilerleyerek kaldırımdan yola doğru birkaç adım atarak indiği; saat 12.49.51’de ...’ın abisi ...'ın peşinden hızlı bir şekilde koşarak dükkândan çıktığı; saat 12.49.56’da ...’ın koşarak dükkânın içerisine girdiği, ...'ın kaldırımın en ucunda ayak kısmının göründüğü; saat 12.50.10’da ...’ın yan taraftan gelerek kameranın görüş açısında iken belinden bir silah çıkararak dolduruş yaptığı ve ateş etmeye başladığı, aynı dakikalarda ...’ın da belinde bulunan silahı çıkararak ateş etmeye başladığı ve ateş ettikten sonra sol tarafa kaçtığı; saat 12.51.58’de ...’ın dükkânın önünde panik hâlinde sağa sola doğru koştururken sağ elinde bıçak olduğu tahmin edilen sivri bir cismin tuttuğu ve dükkânın sol tarafına doğru kaçtığı; saat 12.51.25’te ...’ın sol elinde bıçak ve sağ elinde siyah renkli cep telefonu olduğu düşünülen bir cisim olduğu hâlde koşarak dükkâna girdiği; saat 12.52.00’de ...’ın ... yerinden dışarı çıktığı ve el kol işareti yaparak hararetli bir şekilde konuştuğu; saat 12.52.24'te ...’ın babasının yanına geldiği ve içeriye girip konuşmaya devam ettiği; saat 12.52.44’te ..., ... ve ...’ın birlikte dükkânın dışarısına çıktıkları, ...’ın elindeki tüfeğin göründüğü; saat 12.53.51’de ..., ... ve ...’ın bir araya geldikleri, olay yerine gelen resmî giysili polisin ...’ın elinden olayda kullanılan av tüfeğini aldığı; saat 12.52.58’de ...’ın ... yerinin kapısını kilitleyerek polis eşliğinde görüntüden çıktığı ifadelerine yer verildiği,
11.12.2009 tarihinde saat 17.30’da düzenlenen görüntü tespit tutanağında; uzaktan muhtemelen cep telefonuyla çekilen görüntülerde, olay yerinin önünde kapıları açık vaziyette gri renkli Mercedes marka aracın olduğu, Mercedes marka aracın sağ tarafında ise cadde üzerinde park hâlinde bulunan mavi renkl... marka aracın durduğu, Mercedes marka aracın arka sol kısmında yere çömelmiş vaziyette ..., ... ve ... Saraç'ın bulunduğu, bu sırada iki patlama sesi duyulduğu, ...Kuyumculuk isimli ... yerinin girişe göre sağ tarafında ...'ın duvar dibinde saklandığı, ...Kuyumculuk’un girişe göre sol taraf duvar dibinde ise ...'ın saklandığı, bu sırada... marka aracın yanında park hâlinde bulunan kırmızı renkli aracın arkasında ise saklanmış vaziyette ...'ın bulunduğu, Mercedes marka aracın arkasında yere çömelmiş vaziyette bulunan ... isimli şahsın ayağa kalktığı ve... marka araca yanaştığı, aracın şoför mahal kapısını açtığı ve aracın içerisine bir şeyler koyduğu veya aldığı, bu sırada... marka aracın yanında park hâlinde bulunan kırmızı araç arkasında saklanan... Gülpka'ın sağ tarafa doğru yine araçların arkasına doğru saklanarak kaçtığı,... marka aracın yanında bulunan ...'in çökerek aracın yanına saklandığı, ...Kuyumculuk isimli ... yerinin girişe göre sağ tarafında bulunan duvar dibindeki ...’ın koşarak kuyumcu dükkânına girdiği, (Kamera görüntülerini çeken şalısın ise anlaşıldığı kadarı ile ‘Bu arabadakiler karşıdakilere ne sıkıyor bilmiyorum bir tane genç’ dediğinin duyulduğu) ...Kuyumculuk’un girişe göre sol tarafında bulunan duvar dibindeki üzerinde sarımsı renkli giysi bulunan ... Gülpka'ın ise olay yerinden uzaklaştığı, bu sırada kamera çekim alanı istikametinden olay yerine elinde silah bulunan ve iki el havaya doğu ateş eden görevli polisin yaklaştığı, Mercedes marka aracın şoför mahallinden ise siyah takım elbiseli ... Kaba isimli şahsın indiği, olay yerine iki polisin daha intikal ettiği, daha sonra... marka aracın arka kapısından ... Kaba isimli şahsın indiği ve yanında bulunan ... ile birlikte polisin yanına gittikleri, gri renkli Mercedes marka aracın arka kısmında yerde saklanmış vaziyette bulunan yaralı ...'in ve ... Saraç'ın ayağa kalkarak polislerin yanına gittiği, olay yerine takviye polis ekiplerinin intikal ettiği sırada bir çok vatandaşın kamera çekim alanına koşarak olay yerine girdiği, olay yerinde yapılan Aksu TV kamera çekiminde ise ... isimli şahsın Mercedes marka aracın arka sağ tarafında yerde yüzü koyun yattığı, etrafında ise olay anında yanında bulunan ... Saraç, ..., ... Kaba, ... Kaba ve yaralı ... isimli şahısların görevli polislerle bulunduklarının görüldüğüne dair ifadelere yer verildiği,
11.12.2009 tarihinde saat 17.30’da düzenlenen görüntü tespit tutanağında; ... isimli ... yerinin genel müdür bürosunu gören kamera kaydı incelendiğinde, kamera kayıt saatine göre 12.38’de müdür odasına ..., ... Kaba, ... ve ... yeri çalışanı Etem Cengiz’in girdikleri, burada kısa bir müddet durdukları ve saat 12.39’da odadan ..., ... Kaba, ... ve ... isimli şahısların birlikte çıkış yaptıkları, bu sırada müdür odası önündeki bölümü paspaslayan ... Saraç’ı yanlarına çağırdıkları ve birlikte ... yerinin arka kısmına gittikleri; ... isimli ... yerinin arka araç servis bölümünde bulunan kamera kayıtları incelendiğinde, ...'un kamera kayıt saatine göre 12.41’de ...'un Mercedes marka aracın arka sağ tarafına bindiği, aracın şoför mahalline ise ... Kaba'nın oturduğu, Mercedes marka aracın sağ arka kısmında ise mav... renkli aracın durduğu, aynı saatte ...’in Pola marka aracın başında gezindiği, bu sırada ... Kaba isimli şahsın Mercedes marka aracın plakalarını değiştirdiği, saat 12.42 itibarıyla her iki aracın ... yerinden çıkış yaptıklarının belirtildiği,
11.12.2009 tarihli muhafaza altına alma tutanağında; kamera görüntülerinde ...’ın elinde bıçak olduğunun görülmesi üzerine, ...Kuyumculuk isimli ... yerine tekrar gidilerek ... yerinin girişine göre sağ tarafında bulunan tezgâhın çekmecesinde bulunan toplam 25 cm uzunluğunda olan, 14 cm uzunluğunda kesi kısmı bulunan, sırt kısmında 22 tane tırtırı bulunan ve sap kısmı beyaz renkli 11 cm rambo bıçağı tabir edilen bıçağın, ... tarafından teslim edildiği ve bıçağın geçici olarak muhafaza altına alındığının belirtildiği,
11.12.2009 tarihli telefon inceleme tutanağında; ...’ın cep telefonu kayıtları incelendiğinde, Nokia marka N serisi 0532 277 7245 numaralı cep telefonunun arama kayıtlarında, gelen aramalar bölümünde 10.12.2009 tarihinde saat 12.33.20’de “...” diye kayıtlı bulunan 0532 416 2430 numaralı hat sahibinin ...’ı aradığı ve 3 dakika 25 ... görüşme yaptığı, saat 12.49.31’de ...’ın 155 Polis İmdat hattını aradığı ancak görüşme yapmadığına dair tespitte bulunulduğu,
... Yenişehir Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 10.12.2009 tarihli genel adli muayene raporlarında; ... Kaba, ... Kaba, ... Saraç, ..., ..., ..., ...’ın vücutlarında darp ve cebir izine rastlanılmadığı, şahısların alkolsüz olduklarının belirtildiği,
... Sütçü İmam Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesince düzenlenen 10.12.2009 tarihli adli rapor formunda; ...’ın genel durumunun iyi, şuurunun açık, koopere olduğu, baş boyun FM’de sol boyunda ön boyun üçgeni içerisinde yer alan en büyüğü 5-6 cm boyutunda 3 adet yüzeysel cilt yaralanması olduğu, hayati tehlikesinin bulunmadığı, alkolsüz olduğu ifadelerine yer verildiği,
... Yenişehir Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 10.12.2009 tarihli genel adli muayene raporunda; vücudunda sağ göğüs bölgesinde ve sol aksiller altında 2 adet ateşli silah kurşun giriş ve çıkış deliği olan ...’un eks duhul olarak geldiği, gerekli müdahaleye cevap vermemesi üzerine eks kabul edildiğinin belirtildiği,
... Cumhuriyet Başsavcılığınca 10.12.2009 tarihinde düzenlenen ölü muayene ve otopsi tutanağında; 35-40 yaşlarında, 179 cm boyunda, 90-95 kg ağırlığındaki ...’a ait cesette, göğüs sol dışta sol meme başının 17 cm lateralinde, arka aksiller çizgi hizasında 1 cm çapında, oval şekilli, kenarında vurma halkası bulunan, is, yanık izi, barut kakması ve hofman maden çukuru olmayan bir adet ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası, göğüs sağ üstte meme başının 5,5 cm üst dışında 1,5x0,5 cm’lik laserasyon şeklinde vurma halkası, yanık ve is izi, barut kakması olmayan bir adet ateşli silah mermi çekirdeği çıkış yarası görüldüğü, ateşli silah mermi yaraları dışında alın ortada, orta hattın 1 cm sağında 1,2x1 cm’lik zemini kanamalı cilt sıyrığı, sol el avuç içinde kenar bölgede 3x15 cm’lik kırmızı renkli ekimoz, sağ el kenar bölgede 0,3 cm’lik cilt sıyrığı, sol diz üzerinde 2x1,5 cm’lik cilt sıyrığı, batın sağ altta 5 cm uzunluğunda skar izi tespit edildiği, başkaca herhangi bir travmatik lezyon, kesici delici ve ateşli silah yarası tespit edilmediği, haricen tarif edilen yaradan giren ateşli silah mermi çekirdeğinin sol 7. interkostal aralıktan göğüs boşluğuna girdiği, sol akciğer alt kenarında, sol diyafragmada, mide ön yüzde iki adet, karaciğer iç kenarında laserasyon, perikart ve ventikülde laserasyon oluşturarak sağ göğüs boşluğuna girdiği, sağ akciğer alt lopta kontüzyon oluşturarak 5. interkostal aralıktan geçerek vücudu terk ettiği, şahsın vücuduna bir adet ateşli silah mermi çekirdeği isabet ettiği, haricen tarif edilen ateşli silah mermi çekirdeği yarasının öldürücü nitelikte olduğu, atışın elbiseli bölgeye isabet etmesinden dolayı atış mesafesinin cesedin üzerinde bulunan delik içeren elbise bölümlerinin incelenmesinden sonra tespit edilebileceği, cesette mermi çekirdeği bulunmadığı, ölümün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanması sonucu iç organ yaralanmasına bağlı iç ve dış kanama nedeniyle meydana geldiğinin belirtildiği,
... Sütçü İmam Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Polikliniğince ... hakkında düzenlenen 07.04.2010 tarihli adli raporda; “... Devlet Hastanesi Acil Servisinin 10.12.2009 tarihli adli muayene rapor fotokopisinin incelenmesinde; silahla yaralanma sonucu getirilen hastanın yapılan muayenesinde; genel durumu orta, şuurunun açık, koopere, fizik muayenede sol inguinal bölgede giriş deliği olduğu, çıkış deliği olmadığı, interskapular olarak kurşun laserasyonu olduğu kayıtlıdır. ... Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Servisinin 169 nolu Hasta Tabelası ile Tıbbi Müşahade ve Muayene Kağıdı ve Epikriz formunun incelenmesinde; hastanın 10.12.2009 tarihinde kurşunlanma sonucu getirildiği, fizik muayenede genel durumu iyi, şuuru yarı açık olduğu, sol skapula üzerinde ateşli silah yaralanması mevcut, karın yaygın hassas, sol krista iliaka bölgesinde kurşun giriş deliği mevcut olduğu, genel anestezi altında ameliyata alındığı, batın içine girildiği, batın içinde 300 cc hemoraji ve gaita mevcut olduğu, eksplarasyonda sol krista altından giren kurşunun sigmoid kolon rektum birleşim yerinde giriş ve çıkış delikleri, teminal ileum (ileoçekal valve 25-30 cm) kurşun giriş ve çıkış deliği mevcut, kurşunun karşı iliak kanada saplandığı, kurşunun çıkarıldığı, sigmoid kolondaki deliklerin sutüre edildiği, ileostomi yapıldığı, 08.01.2010 tarihinde taburcu edildiği kayıtlıdır. KSÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalında 07.04.2010 tarihinde yapılan muayenede; hasta tarafından verilen öyküde olay tarihinde üç kişi tarafından üzerine ateş edildiği, bir kişinin elinde tüfek diğer ikisinde tabanca olduğu, önce sırtından yaralandığı, yere düştüğü, daha sonra yerde iken karın bölgesinden yaralandığını, ilk önce ... Devlet Hastanesinde ameliyat olduğu, 3 ay sonra kolostominin kapatılması için ... Medikal Park Hastanesine gittiği, kolostominin kapatıldığı, ancak problem olması üzerine tekrar kolostominin açıldığını ifade ediyor. Fizik muayenede sol skapula alt içte 2x1 cm'lik oval şekilli, koyu kahverenkli skar izi, batın sağ altta kolostomi olduğu tespit edildi. Sonuç; ateşli silah yaralanması sonucu getirilen ...'in tıbbi evrakının incelenmesi ve tarafımızdan yapılan muayene sonucunda meydana geldiği belirtilen cilt, ciltaltı, kolon ve ileum yaralanmasının, yaşamını tehlikeye soktuğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olmadığı, vücutta kemik kırığına neden olmadığı, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde olup olmadığının ileostominin kapatılması ve tedavisi tamamlandıktan sonra yapılacak muayene sonucunda tespit edilebileceği, yüz sınırları dahilinde herhangi bir lezyon tarif ve tespit edilmediğinden yüzde sabit iz tayinine gerek olmadığı” kanaatinin bildirildiği,
... Sütçü İmam Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Polikliniğince ... hakkında düzenlenen 26.08.2010 tarihli adli raporda; batın sol altta sol krista iliaka bölgesinde meydana gelen cilt, ciltaltı, kolon ve ileum yaralanmasının, yaşamını tehlikeye soktuğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olmadığı, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde olmadığı; sırt bölgesi solda skapula bölgesi altta meydana gelen cilt yaralanmasının, yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olduğunun belirtildiği,
Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğünce düzenlenen 10.12.2009 ve 11.12.2009 tarihli ekspertiz raporlarında; olay yerinde ve arama sonucu ele geçirilen tabancalar, silah kutusu, sarı kırmızı mavi renkli poşet, 66 adet 6,35 mm fişek, 9 adet MKE 06 9P ibareli fişek, Sarsılmaz marka şarjör, beyaz renkli plastik fişek kutusu ve 6.35 mm Browning ibareli, kırmızı yeşil renkli karton fişek kutusu üzerinde herhangi bir vücut izine rastlanılmadığının bildirildiği,
... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 28.12.2009 tarihli ekspertiz raporunda; tetkik için gönderilen 65488 numaralı silahın, 16 numara av fişeği atan, Huğlu Av Tüfekleri Kooperatifi yapımı, sabit ağaç dipçikli, üst üste yivsiz çift namlulu bir av tüfeği olduğu, yapılan muayenesinde, atışına mani mekanik herhangi bir arızasının bulunmadığı, yapılan deneme ve mukayese atışlarında çapına uygun av fişeklerini normal olarak patlattığının görüldüğü, söz konusu yivsiz av tüfeğinin münhasıran avda ve sporda kullanılmak amacıyla imal edildiği ve 6136 sayılı Kanun’a göre yasak nitelikteki ateşli silahlardan olmadığı, ancak av tüfeğinin taşınması ve bulundurulmasının 2521 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu, birlikte gönderilen 16 numara (2) adet kartuşun, tetkik konusu av tüfeğinin her iki namlusundan elde edilen mukayese kartuşları ile mikroskopta ayrı ayrı yapılan karşılaştırılmalarında, ... isimli şahıstan elde edildiği bildirilen "65488" numaralı Huğlu Av Tüfekleri Kooperatifi yapımı, sabit ağaç dipçikli, üst üste yivsiz çift namlulu av tüfeğinin alt namlusundan bir adedinin, üst namlusundan diğer bir adedinin atıldıklarının tespit edildiği, yivsiz silahlar ile patlatılan av fişeklerinin içlerinden çıkan tapa, keçe, saçma taneleri ve benzeri nesnelerin üzerlerinde, atıldığı silahın tespitine yarayan izler bulunmadığından (3) adet kurşun parçasının, inceleme konusu yivsiz av tüfeği ile atılıp-atılmadıkları tespitinin mümkün olmadığı; tetkik için gönderilen ve ... isimli şahıstan elde edildiği bildirilen ve 14,5 cm uzunluğunda, sivri uçlu, namlusunun sırt kısmının uçtan geriye doğru 4,5 cm’lik kısmı kavisli ve keskinleştirilerek çift ağızlı hâle getirilmiş, 10 cm’lik kısmı ise testere dişli, metal üzeri plastik kaplama saplı bıçağın, görünümü, tip ve nitelikleri bakımından, 6136 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen yasak niteliği haiz birer kama benzeri olduğu; tetkik için gönderilen “T1102-05K00022” numaralı silahın, 9 mm çapında Parabellum tipi fişek atan, Türkiye yapımı, Sarsılmaz marka, Hançer 2000 model, yarı otomatik, "14443" numaralı silahın, 9 mm çapında kısa Brovvning tipi fişek atan, Çekoslovakya yapımı, CZ marka, 83 model, yarı otomatik, "B265953" numaralı silahın 6,35 mm çapında Brovvning tipi fişek atan, Çekoslovakya yapımı, CZ marka, Z model, yarı otomatik birer tabanca oldukları, yapılan muayenelerinde atışlarına mani mekanik herhangi bir arızalarının bulunmadığı, yapılan deneme ve mukayese atışlarında çapları ve tiplerine uygun fişekleri patlattıklarının görüldüğü; incelenmek üzere gönderilen toplam (88) adet fişekten, (12) adedinin 9 mm çapında Parabellum tipi, (10) adedinin, 9 mm çapında kısa Browning tipi ve (66) adedinin ise 6,35 mm çapında Browning tipi olup çaplarına ve tiplerine uygun silahlarda kullanılmak üzere imal edildikleri, bu fişeklerden 9 mm çapında Parabellum tipi olanlardan (5) adedi, 9 mm çapında kısa Brovvning tipi olanlardan (5) adedi ve 6,35 mm çapında, Browning tipi fişeklerden (6) adedinin deneme atışlarında kullanıldığı ve normal olarak patladıklarının müşahede olunduğu; bu itibarla, tetkik konusu tabanca ve fişeklerin, 6136 sayılı Kanun’a göre yasak niteliği haiz ateşli silahlar ve fişeklerden oldukları ancak söz konusu tabancaların, nitelikleri bakımından aynı Kanun’un 12. maddesinin 4. fıkrasında belirtilen silahlardan olmadıkları; olay yerinden elde edildikleri bildirilen 9 mm çapında Parabellum tipi (7) adet, 9 mm çapında kısa Browning tipi (l) adet ve 6,35 mm çapında Browning tipi (5) adet kovan ile 9 mm çapında, deforme (2) adet mermi çekirdeği, 6,35 mm çapında deforme toplam (2) adet mermi çekirdeği ve (1) adet mermi çekirdeği gömlek parçasının, mikroskopta ayrı ayrı yapılan incelenmelerinde; 9 mm çapında Parabellum tipi (7) kovanın (5-2) tasnifli olarak çap ve tipine uygun iki ayrı silah ile atıldıkları, 9 mm çapında, kısa Browning tipi (1) kovanın çap ve tipine uygun bir silah ile atıldığı, 6,35 mm çapında Browning tipi (5) adet kovanın, çap ve tipine uygun tek bir silah ile atıldıkları, 9 mm çapında, deforme (1) adet mermi çekirdeği ve (1) adet mermi çekirdeği gömlek parçasının, çap ve tipine uygun tek bir silah ile atıldıkları, 9 mm çapında, deforme (1) adet mermi çekirdeğinin, çap ve tipine uygun bir silah ile atıldığı; 6,35 mm çapında Browning tipi deforme toplam (2) adet mermi çekirdeğinin, çap ve tipine uygun tek bir silah ile atıldığının tespit edildiği; 9 mm çapında, Parabellum tipi (5-2) tasnifli kovandan (5) adedinin ve 9 mm çapında deforme (1) adet mermi çekirdeği ile (1) adet mermi çekirdeği gömlek parçasının ... isimli şahıstan elde edildiği bildirilen Sarsılmaz marka tabanca ile atıldıkları, 9 mm çapında çapında, kısa Browning tipi (1) adet kovanın ve 9 mm çapında deforme (1) adet mermi çekirdeğinin, kısa Browning tipi fişek atan, Çekoslovakya yapımı tabanca ile atıldıkları, 6,35 mm çapında, Browning tipi (5) adet kovan ve 6,35 mm çapında deforme toplam (2) adet mermi çekirdeğinin, 6,35 mm çapında Browning tipi fişek atan, Çekoslovakya yapımı tabanca ile atıldıklarının tespit edildiğine dair açıklamara yer verildiği,
... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 31.12.2009 tarihli ekspertiz raporunda; olay yerinden alındığı belirtilen kan örneğinin maktul ...’tan alınan kan örneği ile genotipik olarak uyumlu olduğunun bildirildiği,
... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 11.01.2010 tarihli ekspertiz raporunda; ...’a ait svap alma bantlarının tamamında, ... Saraç’a ait sağ el avuç içi ve sol el üstü svap alma bantlarında, ...’a ait sol el avuç içi svap alma bandında, ..., ..., ... Kaba ve ... Kaba’ya ait sağ el avuç içi svap alma bantlarında atış artıklarından antimonun mevcut olduğu; ..., ... ve ...’a ait svap alma bantlarında atış artıklarından antimona rastlanılmadığı; ...’a ait inceleme konusu ceketin kol arka tarafında omuzdan 19 cm aşağıda, sol kol dikiş hattına 2 cm mesafede, girdi-çıktı-girdi şeklinde 0,7 cm çapında bir adet ateşli silah memri çekirdeği giriş deliğinin olduğu, söz konusu mermi çekirdeği giriş deliğinin ateşli silah ile yapılan uzak atış sonucu meydana geldiği, inceleme konusu gömlek üzerindeki delik ile ceket üzerindeki mermi çekirdeği giriş deliğinin uygunluk arz ettiği; ...’e ait ceketin sol ön bölgesinde cep kapağı üzerinde, omuzdan 53 cm aşağıda sol yan dikiş hattına 13 cm mesafede 0,5 cm çapında 1 adet mermi çekirdeği giriş deliğinin mevcut olduğu, söz konusu mermi çekirdeği giriş deliğinin, ateşli bir silah ile yapılan uzak atış sonucu meydana geldiği, inceleme konusu pantolonun sol ön bölgesinde yan cep üzerinde belden 8 cm aşağıda bulunan delik ile ceket üzerindeki mermi çekirdeği giriş deliğinin uygunluk arz ettiği, yine inceleme konusu gömlek ve atlet üzerindeki delik ile ceket üzerindeki mermi çekirdeği giriş deliğinin uygunluk arz ettiğinin belirtildiği,
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Balistik Şube tarafından düzenlenen 05.05.2010 tarihli raporda; 5 adet 9x19 mm çapında kovana çap ve tip itibarıyla uygun olan 7 adet 9x19 mm çapındaki kovanın kendi aralarında mikroskopta yapılan mukayeseli tetkiklerinde iğne vurgu çukurunun yeri, şekli, çukur dibinin karakteristik özelliği ile kovan ve kapsül üzerinde oluşan tabla ve çıkarıcı tırnak izlerinin özelliği bakımından inceleme konusu 7 (yedi) adet kovanın, kendi aralarında 5-2 şeklinde 2 ayrı gruba ayrıldıkları; 2 adet 9x19 mm çapında kovanın, 5 adet 9x19 mm çapındaki kovan ile aralarında bahsedilen izler bakımından uygunluk ve benzerlik görüldüğü; 9 mm çapında kısa Browning tipi 1 adet kovanın, 5 adet 9x19 mm çapında kovana tip itibarıyla ve 6,35 mm çapında Browning tipi 5 adet kovanın, 5 adet 9x19 mm çapında kovana çap ve tip itibarıyla uygun olmadıklarından mukayeseli tetkiklerinin yapılamadığı; sonuç olarak incelenmek üzere gönderilen emanet eşyasının, bulgular doğrultusunda 2 adet 9x19 mm çapında kovanın 5 adet 9x19 mm çapındaki kovanı atan tabanca tarafından atılmış olduğu, 5 adet 9x19 mm çapında kovan 9x19 mm çapında başka bir tabanca tarafından atılmış olduğu kanaatinin bildirildiği,
Dosya içerisinde bulunan 16.09.2009 tarihli Vergi Dairesi Alındısı fotokopisinde; ... tarafından, 46 ...002 plaka sayılı araca ait 2009 yılının birinci dönemine ilişkin motorlu taşıtlar vergisinin, 16.09.2009 tarihinde 416,43 TL’lik gecikme zammıyla birlikte toplam 2.627,43 TL olarak ödendiğine dair kayıt bulunduğu,
Dosya içerisinde bulunan Av Tezkeresi fotokopisine göre, sanık ...’ın suçta kullandığı Huğlu marka, S.Poze cinsi, 16 çaplı,...numaralı av tüfeğine ait av tezkeresinin bulunduğu,
... İl Emniyet Müdürlüğünün 19.02.2010 tarihli yazısında; olayda kullanılan silahlardan, CZ marka, 6,35 mm çap ve B265953 seri numaralı silahın ruhsat kaydının bulunmadığı, Browning marka, 9 mm çap ve 14443 seri numaralı silaha Güngören İlçe Emniyet Müdürlüğünce ... adına bulundurma ruhsatı verildiği, Sarsılmaz marka, 9 mm çap ve T110205K00022 seri numaralı silah için ... isimli şahsa MKE Kurumundan silah satın alabilmesi için 06.07.2009 tarihinde silah satın alma yetki belgesi düzenlendiği, şahsın bu belgeye istinaden 10.11.2009 tarih ve 11920 numaralı fatura ile silah satın aldığı ancak silahı için taşıma ruhsatı almak üzere müracaatta bulunmadığı;...12 Cal çap ve 65488 seri numaralı yivsiz av tüfeğinin ... adına kayıtlı olduğunun belirtildiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ... Kollukta; “... benim 13 yıldır resmî nikâhlı eşimdi. Kendisinden 3 çocuğum bulunmaktadır. Eşim ölmeden önce ilimiz ... yolu üzerinde bulunan ... isimli araç alım satım işi yapan ... yerini çalıştırırdı. Benim de bu ... yerine ortaklığım bulunmaktaydı ancak tüm imza ve resmî işlerimi eşim ... takip ederdi. Eşim kendi işlerini hiçbir zaman eve yansıtmazdı. Kendisinin alacak ve verecekleri hakkında hiçbir bilgim yoktur. En son 10.12.2009 günü ‘İşe gidiyorum’ diye evden çıktı. Daha sonra eşimin ölüm haberini aldım. Eşimi öldüren ve ölümüne sebep olan tüm şahıslar hakkında şikâyetçiyim.”,
Mahkemede; “Ben ..., ..., ... ve ...'tan şikâyetçiyim. Bu sanıklar hakkında açılan davaya katılmak istiyorum. Bu kişilerin en ağır şekilde cezalandırılmalarını isterim. Dosyadaki diğer sanıklardan herhangi bir şikâyetim yoktur. Avukat ... Görsel benim vekilimdir.”
Katılanlar ..., ... ve Sami Gümüoluk Mahkemede aynı şekilde; “Ben ..., ..., ... ve ...'tan şikâyetçiyim. Bu sanıklar hakkında açılan davaya katılmak istiyorum. Bu kişilerin en ağır şekilde cezalandırılmalarını isterim. Dosyadaki diğer sanıklardan herhangi bir şikâyetim yoktur. Avukat ... Görsel benim vekilimdir.”,
İnceleme dışı katılan sanık ... Kaba Kollukta; “... Oto Galeri isimli ... yerinde çalışmaktayım. ..., ... Saraç, ... Kaba ve ... ile aynı ... yerinde birlikte çalışmaktayız. Ben araçların bakımını yaptığımdan dolayı ... yerinin yan tarafında bulunan servis bölümünde bulunmaktayım.... Özçelk isimli şahıs ... Oto Galerinin müdürlüğünü yapar. 10.12.2009 günü saat 12.00 sıralarında ... yerinde bulunduğumuz sırada ... yeri müdürü ... bana hitaben ‘Bir yere gidip gelelim’ dedi. Mavi renkl... marka araçla ben, ... ve ... Saraç ile birlikte hareket ettik. ..., ... Kaba ve ... Mercedes marka arada gittiler fakat ben görmedim. ...Kuyumculuk isimli ... yerinin önüne gittiğimizde ..., ..., ... ve ... isimli şahısların ellerinde silah vardı. ... isimli şahsın elinde tüfek olduğunu gördüm ve şahıslar ...’un Mercedes marka aracına doğru ateş ettiklerini gördüm. ..., ... Kaba ve... DDemir’in araç içerisinde olup olmadığını görmedim daha sonra ... yeri müdürü ... araçtan indi. O sırada polisler geldiler. Polisler geldikten sonra ben araçtan inerek olay yerine gittiğimde ... isimli şahsın yere yüzü koyun yatar vaziyette kanlar içerisinde olduğunu gördüm. ...’in nasıl yaralandığını görmedim. Benim elimde kesinlikle silah veya benzeri bir şey yoktu. ...’u öldüren ... isimli şahsı yaralayan şahsı görmedim. Tüm şahısların ellerinde silah vardı rastgele ateş ettiklerini gördüm. ... isimli şahısta silah olup olmadığını görmedim. Ben hakkımda isnat edilen suçlamayı kabul etmiyorum. Ben ... yeri çalışanı olduğumdan müdürüm bana bir yere gidelim dedi birlikte çıktık. Ben böyle bir şey olacağını bilseydim kesinlikle gitmezdim.”,
Savcılıkta: “Ben olay ile ilgili olarak daha önce ifade vermiştim. Aynen tekrar ederim. Ben ... Otomotiv isimli işyerinde oto yıkamacısı işini yapmak üzere işçi olarak çalışıyorum. 10.12.2009 tarihinde ben işyerinin önünde arabalar ile ilgileniyordum. ...'un telefon görüşmesine herhangi bir şekilde şahit olmadım. Öğlen saatlerinde Mercedes'in plakası temizlik nedeniyle sökülmüş vaziyete olduğundan Genel müdür olan ... Mercedes'in plakasını takmamı söyledi. Ben de plakayı taktım. Daha sonra Mercedes ile ...,... DDemir ve abim ... Kaba ... yerinden ayrıldılar. Genel Müdürümüz... Bey bize 'Arabaya binin gidiyoruz' dedi. Bunun üzerine ... yerinde çaycı olarak çalışan ... Saraç, ben ve ... Volkswagen... marka araca bindik ve Mercedes'i takip ettik. Bir süre sonra Mercedes, ...Kuyumculuk isimli ... yerinin önünde durdu. Mercedes'ten ..., ... ve ... Kaba indiler. Bu sırada ...Kuyumculuk'un önünde ... ile üç oğlu bekliyordu. ... ile... arasında bir diyalog geçti, bağrışmalar oldu ancak kimin ne söylediğini tam olarak duyamadım. Bu esnada ... ile ... arasında bir itiş kapış oldu...., ...t'in kolunu büktü. Yere doğru onu itti. Ayrıca bu esnada ...t'in elinde bıçak vardı. Bu sırada ... elini beline attı ve ... elini 'Durun' der gibi havaya kaldırdı. Ardından silah sesleri gelmeye başladı.... elini beline attığı anda karşı taraftan ateş edilmeye başlandı. İlkin ateş eden dükkânın sol tarafında duran ... idi. Ardından ... da yine Mercedes araca doğru silahla sıkmaya başladı. Daha sonra ben Volkswagen'in içerisine girdim. Musatfa ... ve ...'in yaralanması ve ölmesine neden olan mermilerin hangi silahtan çıktığını bilmiyorum. Ayrıca ...'in elini beline atmasından herhangi bir fiilinin olup olmadığını da görmedim. Ayrıca silah ile ateş edip etmediğini de görmedim. Olay bu şekilde devam ederken Volswagen'in yanında sadece ben vardım. Diğerleri Mercedes'in arkasına gizlenmişlerdi. O sırada... Bey de Mercedes'in arkasındaydı. Kısa süre sonra polisler geldi ve olay bu şekilde sona erdi. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Benim herhangi bir eylemim olmamıştır. Yine ben kavga etmek maksadıyla olay yerine gitmedim. Sadece patronum ve müdürüm 'Hadi gidelim' deyince arabaya bindim ve olay bu şekilde meydana geldi. Ayrıca bizim üzerimize silahla ateş açıp bizi öldürmeye teşebbüs eden şahıslardan şikâyetçiyim.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Ben ...'nın yanında oto yıkama işi yapıyordum, serviste araba yıkıyordum, genel müdür... bey mercedes'in plakalarını takın dedi, ... bey o esnada çıktı, sonra genel müdür... bey bize siz de binin dedi, biz ne için gittiğımizi dahi bilmiyorduk, ben... marka aracın arkasındaydım, bu aracı... bey sürüyordu, Mercedes'e ise... bey, ... bey ve ... bey binmişti, aracı da ... bey kullanıyordu, ... bey ve... bey ise arka koltuktaydı,... aracı ... bey kullanıyordu, sonra... bey araçtan indi, sonra biz de indik, bu esanda ... bey ile... bey arasında konuşma oldu, aralarında birkaç saniyelik konuşma oldu,... bey karşıya geçti, ... Bey'in sadece elini kaldırdığını gördüm, bunun ardından küçük olan şahıslardan birisi geldi, bizim... beye bıçakla saldırdı, bıçağı salladı,... bey bu şahsın kolunu büktü ve ileri doğru itti, bunun üzerine bu şahıs küfür etti ve bunun akabinde de silahlar ateşlendi, önce sol taraftan sonra diğer taraftan ve sonra da pompalı tüfek sesi geldi, ben bu esnada...nun arka koltuğuna doğru atladım, bu esnada silahlar Mercedes marka araca sürekli ateş ediyorlardı, bu esnada... bey onun küçük oğlu ve ... ateş ediyordu, hatta... bey'in elinde pompalı tüfek vardı başka bir silah görmedim, sonra arkadan polis geldi ve olaylar bittikten sonra aracın içinden çıktım ve ... bey'in yanına vardım ... bey Mercedes'in sağ arka kapının bulunduğu yerde yatıyordu, bizim arkadaşlarımızda hiç silah yoktu, sadece iki adet sopa vardı, birisi... Bey'in aracında devamlı olarak bulunan sopa vardı, diğer sopayı ise ... getirdi., Ben araçlarda sopa olduğunu o anda bilmiyordum,ben... Müdür beyin çağırması nedeniyle onlarla gittim, neden gittiğimi bilmiyordum.”,
Mahkemede: “Ben karşı taraftan şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum. Ben ... A.Ş‘de oto yıkamacı olarak çalışıyorum. Bana aracın çıkartılmasını söylediler. ... ve diğerleri araçla gittiler. Daha sonra Müdür bey bize gidiyoruz dedi. Biz de araca binerek olay yerine gittik, giderken sorduğumuzda bana müdürümüz... niçin gittiğimizi söylemedi, giderken yanımıza silah ve benzeri sopa almadık, olay yerine vardığımızda ... bey ve...’ın tartıştığını gördüm, ... beye ...t bıçak salladı, bunu gören... ...t’e müdahale etti,...’da 'Ne duruyorsunuz lan vurun' dedi.... ve ... de ateş ediyordu.... dükkânın içine girdi, ben kendimi korumak için... marka aracın içine girdim. Hâlâ ateş edilmeye devam ediyordu bu sırada 2 tane polis havaya ateş ederek geldi. ... Bey yerde yatıyordu, o sırada müdür bey...’ın paltosu kan olduğu için paltosunu bana verdi ve ben paltoyu araca koydum. Ben neden oraya gittiğimizi bilmiyorum, ben oraya ... kıyafetim ile gittim ve herhangi bir şekilde silah kullanmadım. Aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. Her ne kadar sorgudaki beyanımda ikinci sopayı ... getirdi ve yine hazırlık ifademde, ...t ile tartışan... elini beline attı, maktul de durun der gibi elini havaya kaldırdı demiş isem de şu anki anlattıklarım daha doğrudur. Elini beline atan... değil, ...t’tir, yine ...t’in hangi aşamada bıçak çektiği ile ilgili mahkemedeki beyanım doğrudur. ...t, ... beye bıçak sallayınca... müdahele etti.”,
İnceleme dışı katılan sanık ... Kaba Kollukta; “Ben halen yukarda belirtmiş olduğum ... isimli ... yerinde çalışmaktayım ... yeri sahibi ... isimli şahsın şoförlüğünü yapmaktayım ..., ... Saraç, ... Kaba ve ... ile aynı ... yerinde birlikte çalışmaktayız ..., ... ve ... isimli şahısları tanırım şahıslar yaklaşık olarak 1 yıl önce Galericiler sitesinde galericilik yapmaktaydı daha sonra ... yerini kapatarak kuyumcu dükkânı açtılar. Yaklaşık olarak 3 ay önce ... isimli şahıstan plakasını hatırlayamadığım BMW X5 marka jeep aldık. Jeep’in parasının ödenip ödenmediğini bilmiyorum, tarihini tam olarak hatırlayamıyorum satın aldığımız BMW marka aracın pulları yatırılmadığından ve maliyeye vergisinin ödenmediğini tespit ederek bu borcu ödedik yaklaşık olarak 7.500-8.000 TL tutarında parayı ödedik. ... sürekli parasın istedi fakat şahıslar parayı ödemediler ve ...’u oyaladılar. 10.12.2009 günü saat 12.00 sıralarında ... yerinde bulunduğum sırada ... bana 'Aracı hazırla gidiyoruz' dedi. Plakasını şu anda hatırlayamadığım gri renkli Mercedes marka araca ben, ... ve ... ile birlikte bindik. ... 'Sür Gülpak’ın ... yerine gideceğiz' dedi. Ben hareket ettim biraz ilerledikten sonra arkamdan yeşil renkl... marka araçta ..., ... Kaba ve ... Saraç vardı bizi takip ettiklerini gördüm hızlı bir şekilde ...Kuyumculuk isimli ... yeri önüne gittim ve aracımı park ettim. Ben araçtan indim şoför kapısı önünde bekledim. ... ile ... araçtan inerek dükkânın önündeki kaldırıma geldiler. ... ile ... isimli şahısların ... yeri içerisinde olduğunu, ... ... yerinin sol aşağı kısmında, ... da ... yerinin sağ tarafında beklediğini gördüm. Ne olduğunu anlayamadan birden silah sesi duydum silah sesinin nereden geldiğini görmedim ama ... yerinin sağ tarafında bulunan ...’tan mı ... yerinin sol tarafında bulunan ...’ın elinde silah olduğunu gördüm fakat kimin ateş ettiğini görmedim korkarak aracı bindim ... isimli şahsın elinde silah görmedim şahıslar bize ateş edince ... aracın arka kısmına geçti ... yerinden ... isimli şahıs tarafından av tüfeği ile bize doğru ateş edildi. Bu sırada ... yere düştü, bu sırada ...Kuyumcuk önüne geldiğimizde bizi takip eden ... ile ... Kaba’yı olay yerinde görmedim. ..., ... isimli şahıslar tabanca ile bize doğru ateş ettiler. ...’ın elinde silah görmedim ... isimli şahıs ... yeri içerisinden bize doğru birkaç defa tüfekle ateş etti otomun camlarına isabet etti ben yere yatarak canımı kurtardım olay sırasında benim elimde silah yoktu...’ın elinde silah görmedim daha sonra olay yerine polis gelince ben araçtan indim. ...’un yerde kanlar içerisinde yattığını ...’in de yaralandığını gördüm ben kesinlikle olaya müdahale etmedim. Elimde silah yoktu böyle bir olay olacağını bilseydim olay yerine kesinlikle gitmezdim ben ... bey’in şoför’ü olduğumdan dolayı olay yerine gittim şahıslar biz ... yeri önüne gider gitmez bize ateş etmeye başladılar olay anlattığım şekilde meydana gelmiştir, suçlamayı kabul etmiyorum. ..., ... Saraç ve ... Kaba isimli şahıslarda silah olup almadığını bilmiyorum. Benim bu olayla ilgili olarak diyeceklerim bundan ibarettir.”,
Savcılıkta; “Ben olay ile ilgili olarak daha önce ifade vermiştim. Aynen tekrar ederim. Ben ... Otomotiv isimli işyerinde şoför olarak çalışıyorum. 10.12.2009 tarihinde patronum ...'un telefon görüşmesine herhangi bir şekilde şahit olmadım. Patronum ... bana arabayı hazırlamamı söyledi. Bunu söylerken biraz gergindi. Daha sonra Mercedes marka aracın plakalarını taktıktan kısa bir süre sonra ben şoför yerine geçtim, arka sağ tarafa ... sol tarafa ise... bindi. Bunun üzerine ...Kuyumculuk adlı işyerine gittik. Ben aracı parkettim. Bu esnada dükkânın önünde ... ve oğulları bekliyorlardı. Sol tarafta ... sağ tarafta ise ... ortada da ... ve ... vardı. ...'in elinde tüfek vardı. Daha sonra bu tüfeği dükkânın içerisine bıraktı. Tekrar dışarıya çıktı ve ... ile tartışmaya başladılar. ..., ...'a yönelik olarak 'Beni tüfek ile mi karşılayacaksın' dedi. O esnada aralarında bir küfürleşme oldu. Ayrıca ... elinde bıçak ile ...'un üzerine yürümeye başlayınca araya ... girdi ve 'Bizi mi vuracaksın lan?' dedi. Bu esnada ... ...t'in yakasından tuttu ve bir itiş kakış meydana geldi. Bu esnada ... elini beline götürdü ve Mercedes'in arka tarafına geçmeye çalıştı. Bu hareketten sonra dükkânın sağ tarafında bulunan ... havaya bir el ateş açtı ve arkasından üzerimize ... gibi mermi yağmaya başladı. ... sol taraftan ... sağ taraftan ateş açıyorlardı. ... ise dükkânın içerisine girdi. Ben bu olaylar meydana gelirken hemen Mercedes'in şoför mahalline geçtim. Sağlı sollu ateş etmelerinden sonra ... da dükkânın içerisinden tüfek ile bizim üzerimize doğru iki el ateş etti. Bu esnada ben Mercedesin şoför mahallindeydim ve aracı çalıştırıp geri geri çıkmaya çalıştım. Ancak yaralıların olduğunu görünce bundan vazgeçtim. Daha sonra olayy yerine polisin gelmesi ile birlikte araçtan indim. Olay bu şekilde meydana geldi. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben patronumun şoförü olduğumdan dolayı olay yerinde bulundum. Ben kavga veya başka bir sebepen dolayı olay yerine gitmedim. Ayrıca üzerime doğru ateş açan ve beni öldürmeye teşebbüs eden şahıslardan şikâyetçiyim. Ben ...'in herhangi bir şekilde silahla ateş açtığını görmedim. ...'in tam olarak ateş edip etmediğini görmedim ancak Mercedes'in arka tarafından bir adet silah sesi işittim. Ne tarafa doğru ateş edildiğini ise görmedim. Ben ... ve ... Kaba'nın olay yerinde olmadığını söyledim ise de bu şahıslar olay yerindeydiler.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Ben ... Bey'in özel şoförüyüm, yaklaşık 10 yıla kadar yakın bir süredir çalışıyorum, en eski personeli benim, biz... Bey'den bir araç almıştık, ilk alışverişimiz 6-7 yıl önce idi, kesinlikle bu güne kadar hiçbir husumetimiz olmadı, en son yaptığımız ticarette yine kendilerinden söz konusu olan aracı aldık, parasını ödedik, aracın özel plaka vergisi ve pul borçları vardı. Bunun cezasıyla birlikte yaklaşık 7,5 milyar borcu vardı, kendilerine sorduğumuzda bizde şu anda para yok dediler, ... bey kendisi yatırdı 5.500 TL MTV, 2.000 TL civarında da son iki yıllık özel plaka vergisi vardı, bunları ödedi. Biz bunları onlardan istedik, biz bunları 2-3 ay süre boyunca sürekli istedik, önceden... ... ve...'ı tanıyorum, ben bunlarla görüşüyordum. Ben bu parayı istediğimde her seferinde bize değişik bahaneler sürdüler en sonunda annelerinin hasta olduğunu söylediler, bu parayı bize ödemediler. Olay günü ben ... yerinde iken ... bey 'Arabayı hazırla çıkalım' dedi, ben de araca vardım, araçta ... bey , ben ve... bey aynı araçla yola çıktık, ... yerinin önüne geldik ve aracı park ettim, araçtan ... bey ile... bey indiler, Mercedes'in plakası 44'lü bir plaka idi, bu aracı yeni almıştık, sonra ben şoför mahalinden birkez indim, kapısı açık şekilde orada durdum, karşıda ... bizi otomatik tüfekle karşıladı silahı bize doğru gösterdi, geri içeri koydu ve tekrar dışarı çıktı, küçük oğlu ...t elinde bıçakla ... Bey'in üzerine doğru yürüdü, ...t,... ile orada bir itiş kakış oldu, ancak orada bir şey olmadı, bu esnada sağ tarafta...'ın olduğu taraftan bir silah sesi geldi, ancak ne tarafa yönelik olduğunu görmedim,... ile ...t dükkâna doğru giriş yaptı, o sırada sağlı sollu ateş edilmeye başlandı, ben de kendimi korumak için aracın şoför mahalline kendimi attım, bekledim. Ateş hem sağ taraftan hem sol taraftan ve hem de ortadan pompalı ile mermi geldi, en sonunda arkadan bir polis arkaya ateş ederek geldi ve olay sonuçlandı. Ben kesinlikle olay sırasında silah kullanmadım suçlamaları kabul etmiyorum. Ben şoför olduğumdan olay yerindeydim, ben işimi yapmak için gittim, ben şoförlük yaparak geçimimi temin ediyorum. Bizim gitme sebebimiz kesinlikle döğüş ve kavga değildi. ... bey,... bey ile telefon görüşmesini ... yerinden çıkmadan önce yapmış ancak ben o görüşme sırasında orada değildim, yanında... bey varmış. ... bey bana yolda Gülpakların yanına gidiyoruz dedi. Bu esnada kendisinde hafif bir gerginlik vardı ancak herhangi bir şey söylemedi, ben oraya yolda söylediğinde görüşmek için gittiğini düşünmüştüm, bende olay anında silah da yoktu, bende silah olsa idi, ben de yakın yerde olduğumdan kullanmak zorunda kalırdım.",
Mahkemede; “Ben karşı taraftan şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum, ben olay günü şehir dışına satılan araçların yükletilmesi için müdür beye yardımcı oldum, ... bey sinirli bir şekilde bana bir araç hazırlanmasını istedi, ben Mercedes’i hazırlattım, arka servise geçtiğimde... ve ... beyin araca geçtiğini gördüm, araca binerek yola çıktık, araçta bir şey konuşmadılar, arkamızdan gelen aracı Kiler’in orada gördüm, olay yerine vardık, olay yerine geldiğimiz aracın olaydan bir gün önce gelmiştik, olaydan bir gün önce akşam ... bey araca binmişti, patronun tabancası vardı, araca bindiği zaman araçta, binmediği zaman çantasında bulundururdu, silah aracın arka konsolundaydı, olay yerine vardığımızda... elinde tüfek vardı, dükkânın kapısının ağzındaydı ve yanında ...t onun elinde silahı almaya çalışıyordu, ... ve... da oradaydı, ...t babasının elinden silahını alarak içeri bıraktı, ... bey bunu görünce araçtan indi ve... ile ...t dışarı çıkarak ... bey’in yanına geldi, ... bey 'Beni böyle mi karşılayacaksın lan' dedi. Onlar da 'Kahpe avratlı' diyerek küfretmeye başladılar. ...t ise belindeki bıçağı çıkartarak ... beye salladı, bunu gören..., ...t’e müdahale etti ve itişme oldu, ben...’ın elinde bıçak görmedim bu sırada... 'Ne duruyorsunuz ateş edin' dedi, ateş edildiği sırada araçta bir tek ben vardım, ateş edildiği sırada ben aracı çalıştırdım, geri geri çıkmaya çalışırken aracın yanında...’ı gördüm,... veya maktulü vuranı görmedim ancak ... ve... ateş ediyorlardı, oradaki bir şahıs bana 'Geri geri çıkma yaralı var' dedi. ... da bana aracıma doğru 2 el ateş etti, direkt araca doğru bana ateş etti, aracın kapısı açıktı, ben aracın içinde kendimi sakladım, o sırada polis memuru havaya ateş ederek geldi, polisler gelmeseydi, hepimizi öldüreceklerdi, ben olay yerinde... aracı görmedim, olay yerinde... ve Mercedes dışında başka bir araç yoktu, ... bey vurulunca ben onun yanına giderek ona dokundum, elim kan oldu, başını kontrol ettim, ben silahı elime almadım.”,
İnceleme dışı katılan sanık ... Saraç Kollukta; “Ben hâlen yukarıda belirtmiş olduğum ... otogaleri isimli ... yerinde çaycılık yapmaktayım. ... yeri sahibi ... isimli şahıstır ayrıca ... yerinde ..., ... Kaba, ... Saraç, ... Kaba birlikte çalışmaktayız. ... ... isimli şahsın ... isimli şahıstan araç alım satımı meselesi yüzünden alacağı olduğunu biliyorum. 10.12.2009 günü saat 11.30 ile 12.00 sıralarında ... yerinde çalıştığım sırada ...’a çay götürdüm ... beyin telefonla tartıştığını duydum şu anda ne konuştuğunu hatırlamıyorum daha sonra ... bey ...’e 'Beni takip edin' dedi ve plakasını bilmediğim Mercedes marka araca ..., ... Kaba ve ... bindiler. Biz de ... ve ... Kaba ile birlikte mavi renkl... marka araca bindik ve ... beyi takip ettik ... beyin aracı ...Kuyumculuk önünde durdu. Biz de cadde üzerindeydik ... bey ile ... araçtan indiler biz de aracı park ederek araçtan indik aramızdaki mesafe tahminen 20 metreydi o sırada ..., ..., ... ve ...’ın kapı önünde beklediklerini gördümç. ... ile ...’ın bir şeyler konuştuğunu gördüm fakat aramızdaki mesafe uzak olduğundan dolayı ne konuştuklarını duymadım. ..., ...’e bir şeyler söyledi ... de ...’ı itince ... koşarak ... yeri içerisine girdi. ... yerinden çıktığında elinde silah olduğunu gördüm ve ... ...’a doğru ateş etmeye başladı. ... isimli şahıs ... yerinin üst tarafına ... isimli şahıs ... yerinin alt kısmına geçti ve ateş etmeye başladılar ...’ın elinde küçük bir siyah vardı ben koşarak Mercedes marka aracın arkasına saklandım ... isimli şahıs ... yeri içerisine girerek tüfek aldı ve ...’a doğru ateş etmeye başladı olay sırasında ... isimli şahsın elinde silah olup olmadığını göremedim olay çok hızlı gelişti ben bulunduğum yerden kalkamadım ... isimli şahsın elinde silah vardı fakat ateş edip etmediğini görmedim. ... daha sonra benim saklandığım yere geldi fakat şahıslar sürekli ateş ettiğinden korktuğumdan aracın arka kısmında kaldım şahısların hepsi ...’a doğru ateş ediyorlardı daha ... ile ... isimli şahsı vurulma anını görmedim daha sonra olay yerine polisler gelince ben yerimden kalktım ve ... beyin kanlar içerisinde yerde yattığını gördüm ben hakkımda isnat edilen suçlamayı kabul etmiyorum.”,
Savcılıkta; “Ben bu konuda emniyette ifade vermiştim, o ifadem doğrudur, aynen tekrar ediyorum. Ben ... Otogaleri isimli işyerinde yaklaşık olarak 4 aydır çaycı olarak çalışmaktayım. Ben 10.12.2009 tarihinde ben patronum olan ...'a çay götürdüğüm esnada yüksek sesle, hareketle bir şekilde bir şahısla konuştuğunu duydum. Genel müdürün odasına çayını bıraktım ve ortalığı paspaslamaya devam ederken ...'un telefonda 'Ben size böyle mi yaptım aslanım, yiğidim' şeklinde söylediğini duydum. Bu sırada Müdür...'in odasında ..., ..., ... ve ... Kalba vardı, daha sonra birlikte dışarıya çıktılar. Bu sırada ... gergindi. Ayrıca ... Kaba da galerinin önünde bulunan araçları yıkıyordu. ... 'Hadi gidiyoruz' dedi. Ben duymamazlıktan geldim, daha snora ... de aynı şekilde dedi. Bu şekilde ... Kaba, ... ve ... ile birlikte Mercedes marka araca bindiler. Biz de arkasından Volswagen... marka araca ... kullandığı halde ... Kaba ile birlikte Mercedes marka araca takip ettik. Mercedes araç ...Kuyumculuk isimli işyerinin yanında durdu, bizde hemen arkasına park ettik. Bu sırada ... ve diğer üç oğlu dükkânın önüdeki kaldırımda dışarıda bekliyorlardı. ... araçtan inerek...'ın yanına gitti. ...'a hitaben 'Sen bana telefonda silah falan çekecek oluyordun' dedi. Bu sırada ......'ın küçük oğlu ... ile tartıştı ve onu yakasından çekerek bir iki tane vurdu. Bunlar bu şekilde cerayan ederken ben Mercedes'in arka kısmına doğru yanaşmaya başladım.... ve ... Kaba ise aracın içerisindeydiler, daha sonra ... arabadan çıktı, ... Kaba ise arabada bekliyordu. ... ile ... arasında yaşanan bu itiş kakışın hemen ardından ... dükkâna girip çıktı, o esnada silahlar patlamaya başladı, Ben bu esnada ...'ın elinde tabanca gördüm, ayrıca ortanca çocuk olan...'ın elinde de yine tabanca vardı. SIlahlar patlayınca ben hemen Mercedes'in arka tarafına pustum ve yere doğru yattım. ... ve ...'e kimin ateş ettiğini, onları yaralayan ve öldüren mermilerin hangi tabancadan çıktığını bilmiyorum, çünkü olayı net şekilde görmedim. Silahlar patlayınca kortuğumdan hemen yere doğru yattım. Ayrıca ...'un üzerine ateş etilmesi üzerine ... kime ait olduğunu bilmediğim bir silahla Diş Hastanesi tarafına doğru 3-4 el ateş etti. Daha sonra Mercedes'in arka tarafında, benim yanıma geldi ve yere çöktü. Ayrıca ...'in elinde ben hiç bir şekilde silah görmedim.... ateş etmedi. O sırada ... kendi aracı olan Wolswagne...'nun hemen ön tarafına pusmuş vaziyetteydi. Daha sonra bizim yanımıza doğru geldi ve tekrar aracının yanına gidip 112'ye telefon açmaya çalıştı. Ben bahsettiğim gibi...'in elinde silah görmedim. Ayrıca ben pompalı tüfek ile ateş edilirken Mercedes marka aracın arka tarafındaydım ancak pompalı ile kimin ateş ettiğini görmedim.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Ben işletmede çay ve temizlikten sorumluyum, işe gireli 4 ay kadar oldu, ... bey benden en son çay istemişti, bu esnada telefonla çok şiddetli şekilde konuşuyordu, ben buna kulak misafiri oldum, tekrar odadan çıkıp işletmede paspas yapıyordum, bu sırada ... bey hızlı bir şekilde odadan çkıktı, çıkarken benimle gel dedi, ben ... bey'in bu çağrısını ... almadım, tekrardan... bey bana aynı şekilde benimle gel dedi, ben de gitmek zorunda kaldım ama nereye gittiğimizi bilmiyordum,ben hatta... bey'e aracın içinde nereye gittiğimizi de sordum,... bey ben de bilmiyorum sadece takip edelim dedi, sonra ... bey çıktan sonra biz... marka araç ile arkalarından çıktık ve olay yerine gittik, olay yerine gittiğimizde 30-40 ... aralıkla olay yerine geldik, o anda ... bey aracın sağ tarafından çıkıp ...'la görüşmeye başladı, sakin bir şekilde görüşüyorlardı sonradan ... Bey'in sen bana silah mı çekeceksin gibi laflar söyledi, bu sırada... bey'in en ufak oğlu ...'e sözlü ifadede bulunca ... çocuğu birkaç sefer vurdu, o sırada bir silah sesi duydum, Mercedes'in hemen arkasına olduğum yere pustum. Kıpırdamadan orada durdum, bEn oradan hiçbir şekilde hiçbir şeye müdahale etmeden olay bitene kadar durdum, bu sırada polis memuru geldi ve havaya ateş etti olay sakinleşti.”,
Mahkemede; “Ben sanıklardan şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum. Ben ...’ta 4 ay kadar çaycı olarak çalıştım. ... beyin telefonla yüksek sesle konuştuğunu duydum, paspas yaparken ... beyin ben gidiyorum dediğini duydum, arkasında... ve ... bey çıktı, servisten Mercedes marka araçla çıkış yaptılar, sonra... ben, ... benimle gel hadi gidiyoruz dedi, ben araca bindim ve biraz gittikten sonra nereye gidiyoruz dedim, oda gittiğim yeri bende bilmiyorum diye cevap verdi, ... bey araçtan indi,... ile ... bey tartıştı, ... bey...’a 'Sen beni vuracak oluyordun' dedi, bize sağ tarafta ..., yanında... yanında... ve klinik tarafında da en küçük oğlu vardı, en ufak oğlu...’ın yanına gelerek aralarında bir olay oldu ancak ben ne... ne de ...t’te bıçak görmedim, biraz uzaktım, ben Mercedes’in arkasındaydım. Silah sesi duyunca hemen pustum, ben silahı ...’de gördüm, başka kimsede silah görmedim, pustuğum yerden kımıldamadım ve hiçbir şeye karışmadım, karşı taraftan polisler gelince silahlar sustu. Biz hareket etmeden önce...’in talimatı ile güvenlikte bulunan sopayı araca getirdim. Aleyhime olan hususları kabul etmiyorum, her ne kadar emniyetteki ifademde maktulün...’e beni takip edin dediği şeklinde talimat verdiğini söylemiş isem de korktuğum için böyle söylemiştim. Şu anki ifadem daha doğrudur.”,
Tanık ... Savcılıkta; “Ben hâlen ... Sütçü İmam Üniversitesi Orman Endüstrü Mühendisiliği 1. sınıf öğrencisi olarak eğitimimi sürdürmekteyim. Ben ... Sütçü İmam Üniversitesi Karacasu Kampüsündeki Kredi Yurtlar Kurunmda kalıyorum. Arkadaşım ...'in ikamet ettiği öğrenci evine ders çalışmak için gittik. Olayın meydana geldiği esnada dışarıdan silah seslerine benzer sesler işitik. Ancak bunların çocuklar tarafından atılan torpil veya maytap olduğunu düşündük, önce ciddiye almadık. Daha sonra korna sesleri yoğunlaşınca pencereden dışarıya baktığımızda ...Kuyumculuk'un önünde meydana gelen olayın bir kısmını cep telefonuna kaydettik. Ancak olay yerini tam olarak göremediğimden dolayı kimin kime ne şekilde ateş ettiğini ben göremedIm. Benim olay hakkındaki bilgim ve görgüm bundan ibarettir.”,
Mahkemede; “Ben bu konuda daha önce ifade vermiştim, O ifadelerim doğrudur, aynen tekrar ederim.”,
Tanık ... Savcılıkta; “Ben hâlen ... Sütçü İmam Üniversitesi Orman Endürstri Mühendisiliği 1. sınıf öğrencisi olarak eğitimimi sürdürmekteyim. Ben arkadaşım ... ile birlikte olayın meydana geldiği ...Kuyumculuk adlı işyerinin karşısında bulunan ancak adresini tam olarak bilmediğim öğrenci evinde ikamet etmekteyim. Olayın meydana geldiği esnada pencereden olayın bir kısmını bana ait olan cep telefonuna kaydettik. Ancak ben silarla ateş edilirken olayı görmedim. Sadece olaydan sonra ki bölümü telefona kaydedebildik. Ben kimin ne şekilde kime ateş ettiğini görmedim. Ayrıca olayın meydana geldiği yer ile bizim evin arasındaki mesafe biraz uzak olduğundan şahısların yüzlerini de seçemiyordum. Benim olay hakkındaki bilgim ve görgüm bundan ibarettir.”,
Mahkemede; “Ben olay ile ilgili çok bir şey görmedim. Ben bu konu ile ilgili daha önce ifade vermiştim, aynen tekrar ederim.”,
Tanık ... Kollukta; “Polis memuru olarak görev yapmaktayım. 2009 yılı tayin döneminde ... ilinden ... iline tayinim çıktı ve 2009 yılı Temmuz ayından buyana ... ilinde çalışmaktayım. 09.12.2009 tarihinden itibaren 6 gün senelik iznime ayrıldım ve ziyarette bulunmak üzere ... iline geldim. 10.12.2009 günü saat: 12.30 sıralarında arkadaşım ... Demir Döğen ile birlikte ortahal civarına alışveriş yapmak için geldik, burada alış veriş işimiz bittikten sonra beraber geldiğimiz 46 K 0092 plakalı, ford marka transit tipli otoyla ... caddesinden seyir halinde idik ben aracın sağ kısmında oturmakta idim. arkadaşım ... aracı kullanıyordu, cadde üzerinde Ciülpak Kuuımculuk isimli ... yerinin ön kısmına doğru geldiğimizde silah seslerinin geldiğini duydum, kaç el silahla ateş edildiğini bulmuyorum ancak çok sayıda silah sesi geldiğini duydum. Bu sırada merminin bizim aracımıza isabet ettiğini duymamız üzerine arkadaşım ... ile birlikte aracın içinde başımızı eğdirdik, ...isimli işyerini geçtikten sonra aracımızı durdurup sağa çektik ben araçtan indim arkadaşım ... araçta kaldı, ben hemen 155 Polis imdatı aradım ve olay hakkında bilgi verdim, burada olay yerine çok yakın olan resmi Polis Merkezi ekibi geldi, ekipten inen polis memurları çatışma olduğu esnada olaya müdahale etmek için havaya birkaç el silahla ateş ettiler, bu sırada binanın köşe kısmından kadife krem renkli ceketli yüzünü göremediğim bir erkek şahsın silahla yola doğıu aieş ettiğini göldüm, bu şahsın silahla ateş etliği yerdeki şahıslarda bıı şahıslara ateş ederek çatışma halinde idiler, apartmanın köşe kısmındaki şahıs daha sonra bulunduğu yerden yaya olarak kaçtı arkasından resmi polisler takip ettiler yakaladılar mı bilmiyorum. Daha sonra olayın meydana geldiği yere baktığımda siyah takım elbiseli 1 şahsın yüz üstü yerde yattığını, yine yanına siyah takım elbiseli diğer şahsın yerde yaralı vaziyette olduğunu gördüm, daha sonra olay yerine gelen polis ekipleri ve Ambulans yaralıları alarak gitti, benim olayla ilgili gördüklerim ve bildiklerim bundan ibarettir.”,
İstinabe olunan Mahkemede; “Ben... İlçe Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapmaktaydım. Önceki görev yerim olan ...'a izinli olduğum sırada gezmek için gitmiştim. Arkadaşım ... Demirdöven ile birlikte onun kullandığı araçla ortahal civarında seyir halinde iken birden silah sesleri duyduk. Hatta kurşunlardan bizim aracımıza isabet eden de oldu. Biraz ileri geçip durduk. Araçtan ben indim ... araçta kaldı. Ben 155 'i arayarak olayı haber verdim Birkaç dakika içerisinde de görevli polislerde olay yerine geldiler. Benim gördüğüm kadarı ile tahminen 5-6 kişi silah ile çatışmaktaydılar. Binanın köşe kısmında kadife krem renkli çeket giymiş olan bir şahıs silahla yola doğru ateş etmekteydi. Karşı taraftan da iki kişi bi şahsa ateş etmekteydi. Karşı köşede bulunan iki kişinin daha sonra vuruymuş oldukların gördüm. Kahverengi ceketli şahıs da köşeden kaçmaya başladı. Olay yerine geldiğimde iki kişi'den birinin olay yerinde ölmüş olduğunu gördüm. Diğer şahıslar yaralı vaziyette idi. Hatta kendisi ile konuştuğumda daha sonra kaçan şahıs da yakalanmış. Olay hakkında benim gördüklerim bundan ibarettir. Vurulan şahısların kim tarafından vurulduğunu bizzat görmüş değilim. Zira karşılıklı olarak herkes ateş etmekteydi.”,
Tanık ... Kollukta; “Ben hâlen Aksu TV haben muhabiri olarak çalışmaktayım 10.12.2009 günü saat 12.15 sıralarında Otohal mevkisinden Mega Park Hastanesine doğru 06 BG 9484 plaka sayılı Haber Merkezi araç ile seyir hâlindeyken yerde yatan bir şahıs görmem üzerine aracımı 100 metre ileriye park ederek araç içerisinden kameramı aldım ve çekmeye başladım yerde yatan şahıs ...Kuyumculuk önündeki caddede park hâlinde bulunan Mercedes marka aracın yanında yattığını gördüm ve Mercedes marka aracın arkasında siyah takım elbiseli, 170 cm boylarında beyaz tenli şahsın elinde siyah renkli bir silah olduğunu gördüm o sırada Polis havaya bir el ateş etti daha sonra polisler aracın arkasında duran ve elinde silah olan şahsın yanına gelerek silahını aldılar ben başka şahısların elinde silah görmedim olay yeri çok kalabalıktı olay yerinde başka silahlı şahıs olup olmadığını görmedim, ben olay yerine gittiğimde olay bitmişti çekim bittikten sonra Aksu Tv merkezine gittiğimizde tanımadığım iki üniversite öğrencisi geldi... Mahallesi ... Mahallesinde meydana gelen olay ile ilgili olarak cep telefonlarına görüntü çektiklerini söyledi bizde görüntüleri inceleyerek bu şahıslardan aldık ve yayınladık yayınlama sebebimiz öğrenciler olayı cep telefonlarına çektikleri sırada ben haber merkezinin aracı ile olay yerine gittiğim görüntüler olduğu için ve olayları anında halka duyurduğumuzdan sorumlu gazetecilik görevimizi yaptıığımız için yayınladık ayrıca görüntüleri her hangi bir ücret ödemedik olay görüntülerini bize getiren öğrencilerin her hangi bir irtibat numaralan yoktur benim bu olay ile ilgili olarak bildiklerim ve gördüklerim bundan ibarettir.”,
Mahkemede; “Ben olay günü haber amaçlı rutin gezi yaparken kalabalık şahısları gördüm, bir şahıs aracın tekerine yaslanmış oturuyordu, bu kişi yanlış hatırlamıyorsam bana ismini söylediğiniz ... Saraç olabilir. Oradan araçla ilerleyip güvenli bir yere park ederken polis memurunun ateş ettiğini gördüm, polis memurlarından önce ateş edeni veya elinde silah olan birini görmedim, polis memuru havaya ateş açtıktan sonra yerde bir aracın arkasındaki silahın üzerine polis memuru basıyordu, olaya polis memurları hemen müdahale ettiler, kimse polisler ordayken delil toplama gibi bir duruma gidemedi. Önceki ifadem doğrudur aynen tekrar ederim. Sizin bana ismini ... olarak söylediğiniz şahsa da baktım, elinde silah olup aracın tekerine yaslanan şahıs bu mu dur bilemem, emin değilim.”,
Tanık ... Kollukta; “Ben hâlen ... Emniyet Müdürlüğü Celil Dağ Polis Merkez Amirliğinde polis memuru olarak görev yaparım. Olay günü saat 12.30 sıralarında görevli bulunduğumuz 7421 kod nolu ekibimiz ile ... Caddesi üzerinde olay yerine ters şeritten seyir halindeyken silah seslerinin geldiğini duymamız üzerine aracımızı olay yerinin karşısı olan Şazibey ... pazarının girişine park ettik ve telsizle malikejder caddesi ...Kuyumculuk önünde silahlı çatışma olduğunu merkezimize bildirdik daha sonra ekip aracımızda görevli bulunan polis memurları ben ekip arkadaşlarım ... ve ... ile birlikte indik bu sırada ...Kuyumculuğun önünden ismini sonradan öğrendiğim ... Merccdes otoya doğru binanın sol tarafına doğru kaçtı ve Mercedes Marka otoya doğru ateş etmeye devam etti daha sonra kendi güvenliğimizi alarak olay yerine yaya seyir hâlindeyken polis Memuru arkadaşım ... önce bağırarak silahları bırakın polis dedi şahısların ikazları dinlememeleri üzerine beylik silahıyla havaya doğru uyarı maksatlı 2 el ateş etti bu sırada ben ve arkadaşım ... da arkadaşım ...'ın hemen arkasından yaya seyir hâlindeydik bizlerde bağırarak silahları bırakmalarını istedik şahıslar bu ikaza uyarak silahlarını bıraktılar ben olay anında Mercedes marka aracın arka tarafında yerde 9'lu tabir edilen siyah renkli silah gördüm ve silahı muhafaza amaçlı aldım, olay yerine gelen 4840 kod nolu ekibe silahı teslim ettim Mercedes marka aracın sağ tarafında ise yerde yüzü koyun yatan yaralı şahsın yattığını gördük Polis memuru arkadaşım ... telsizle anons ederek ambulans istedi ben ...kuyumculuğa doğru silahla ateş eden kimseyi görmedim,benim olayla ilgili diyeceklerim bundan ibarettir.”,
Mahkemede: “Ben üniversite mezunuyum, 6 yıllık polis memuruyum, olay günü öğle saatlerinde biz mega park hastanesinin oradan geliyorduk, orada bir kalabalık vardı, aracı durdurduk, silah sesleri geliyordu, biz onlara durun dedik, ...kuyumculuğun yanındaki bir şahıs kaçıyordu, ben ateş edenleri tanımıyorum ve teşhis edemiyorum, ancak dükkândan karşı caddeye ateş ediliyordu, polis memuru olan ... arkadaşı 2 el havaya ateş etti, ve silah sesleri durdu, biz şahısları teslim aldık, ancak kimden aldığımızı hatırlamıyorum, teslim aldığımız silah doluydu, başka yerde silah ve ateş eden şahıs görmedim, sadece ...tarafından ateş ediliyordu, olay yerinde çatışma bittikten sonra yerden delil toplayan olmadı, çünkü biz müdahale ederek çevre güvenliğini sağladık, olay yerinde bıçak görmedim, olay yeri güvenliğini sağladık, olay yerinde münübüs görmedim, ancak yoldan geçen bir münübüse kurşun isabet etmişti, olay yerinde ...’a ait 2 tane araç vardı, tanıklık ücreti istemiyorum.”,
Tanık ... Kollukta; “... Kuaför isimli ... yerini çalıştırmaktayım ...'ın çalıştırmakta olduğu ...Kuyumculuk benim ... yerimin yan tarafında bulunmaktadır 10.12.2009 günü saat 12.50 sıralarında ... yerinin dersinde arkadaşımı bekliyordum 44 plakalı gri renkle Mercedes marka oto ...Kuyumculuk önünde durdu otonun içerisinden 1 şahıs inerek ...Kuyumculuk'a doğru 'Sen kim oluyorsun' diye bağırdı ben ... yeri içerisine girdim ... yeri kapısını açık bıraktım dışarıdan silah sesi gelmesi üzerine ... yerinden çıkarak kaçtım benim ... yerim caddenin köşe tarafında olduğundan koşarak uzaklaştım ben kimin ateş ettiği görmedim. Olay başladığında ben ... yeri içerisine geçtim. Gri renkli araçtan inerek ...Kuyumculuk isimli ... yerine bağıran şahsın sonradan ... olduğunu öğrendim ... ile ... isimli şahısların nasıl yaralandıklarını ve şahısların elinde silah olup olmadığını görmedim.”,
Mahkemede; “Ben kuaförüm, benim ... yerim Hayrullah mahallesindeki ...Kuyumculuk’un yan tarafındadır, ben olayla ilgili arabanın dışarıda olduğunu gördüm, ve araba ile gelen şahsın kim oluyorsun dediğini duydum, ancak bu sözü kim söyledi ve yine kimse söyledi görmedim, o anda dükkânıma giriyordum, ben kaç araba geldiğine dikkat etmedim, benim dükkân ile ...kuyumculuk arasında bir dükkân vardır, gelen şahsın kim olduğunu bilmiyorum ve kime sen kim oluyorsun dediğini bilmiyorum, ben sadece bunu duydum, içeri girdim, içerde silah sesi duydum, kaç el silah duyduğumu hatırlamıyorum. Benim şu an verdiğim ifadem doğrudur. Bağıran şahsın ... olup olmadığını ben söylemedim. Polis memurları yazdı.”,
Tanık ... Mahkemede; “Biz olayın oradan geçerken silah sesleri duyduk, ateş edenlere durmalarını söyledik, durmayınca havaya 2 el ateş ederek olaya müdahale ettik, bana şu an gösterdiğiniz kişinin ... olduğunu emniyette öğrendim, bu kişi kuyumcunun oradan ateş ediyordu, Mercedes marka aracın orada da iki kişi vardı, bir tanesi top sakallıydı, ve şu an burada bulunan gözlüklü ve isminin... olduğunu söylediğiniz kişidir, ben sadece ...’de ve teşhis ettiğim...’de silah gördüm, kuyumcunun orada koşuşturmalar vardı, olayı haber merkezine bildirdikten sonra olayın durması için havaya iki el ateş ettim, ben Mercedes marka aracın oraya geldikten sonra aracın arkasında yerde bulunan bir silahı aldık, şahıslar yöneldiğim zaman yerde bir şahıs gördüm, bu şahıs vefat etmişti, ve 112’e haber verdik, ben silahı yerden aldım, önce üzerine basmıştım, etraf kalabalıklaşınca elime aldım,... dışındakiler dışında başka birisinde tüfek ve bıçak görmedim. Yerden aldığımız tabancanın ağzında mermi vardı, biz olaya müdahale ettikten sonra çevrede 30-40 kişi meraktan galiba oraya birikti ,ancak çevredeki kalabalık delil karartmak için her hangi bir şey toplamaya çalışmıyordu, olsaydı fark ederdim, fark etmedim, ben tabancayı yerden aldım, aldığım bu silah...’in elindeki silah mı bilemem ben kendi beylik silahım ile 2 el ateş ettim, Ben...’i elinde silah ile gördüğümde Mercedesin arkasındaydı , silahı da...’e yaklaşık 1,5 metre ötede aldım, silaha en yakın kimin olduğunu hatırlamıyorum, yaralı kişi...’in yanındaydı, maktulde aracın sağ arka tekerinin oradaydı, yaralı olan kişi silaha daha yakındı,... bu kişiden daha uzaktaydı,...’in elinde gördüğüm şeyin silah olduğuna eminim.”,
Tanık ... Mahkemede; “Ben ... A.Ş’nin muhasebe müdürüyüm,... ilgili araç alım işimiz oldu, 2009 yılı 9’uncu ayına geldiğimizde araçların pul vergisi geldi, biz de Gülpaklardan para istedik, onlar da siz yatırın biz veririz dediler, ancak parayı veremediler, buna dair araç sözleşmesi ve Gülpakların bize borcu olduğuna dair kayıtları gerekirse ibraz edeceğim, olay günü ben ...’un yanında değildim. Sadece olay günü bana kravatını vererek ben gidiyorum. Ben ... bey’in müdürümüz... Bey’e ve yanındakilere talimat verdiğini duymadım. Sadece ‘Ben gidiyorum’ dedi ve gitti. ... yerinde benden başka hiç kimse kalmadı.”,
Tanık ... Kollukta; “Olay yerinin karşısında Oğuzhan Tekstil’in sahibiyim. Olay günü ... yerimdeyken 5-6 el silah sesi duydum ve meraklanarak ... yerimin kapısına çıktım. ... yerimin karşısında bulunan ...Kuyumculuk önünde bulunan araçların yanında 3 şahıs çöker vaziyette saklanıyorlardı. Bir şahıs da yaralı vaziyette yerde yatıyordu. Ben bu olayları seyrederken birkaç el silah sesi duydum ama kimin silah kullandığını görmedim. Ben şahıslar yerde yatarken emniyete yardımcı olabileceğim düşüncesiyle şahısları cep telefonumun kamerasıyla görüntüledim. Bu görüntüleri siz görevlilere vermek istiyorum.”,
Mahkemede; “Okuduğunuz ifadem doğrudur. Aynen tekrar ederim.”,
Tanık ... Mahkemede; “Biz olay yerinde ekip olarak geçiyorduk, silah sesi duyduk, karşı taraftan bir kişi ateş ediyordu, Mercedes marka araca doğru ateş ediyordu, ateş eden şahıs kimdir bilemiyorum, bana gösterilen dükkân sahibi sanıklardan yaşlı olan kişi dükkânın içindeydi, onun dışında kalan sanıklardan her hangi birisi olabilir ,ancak teşhis edemiyorum, olay yerinde bir kişi vuruldum diyordu, ben ateş kişi dışında başka ateş eden görmedim, vuruldum diye şahıs şu ismini bana ... olarak söylediğiniz kişidir. Herhâlde 10 el ateş etmişti. Dükkânın içinden bağıran şişman şahıs sanık ...’tır. olay yerinde minübüs görmedim, sadece iki araç vardı, olay yerinde kovan toplayan birilerini görmedim, olay yerinde yerde tabanca görmedim, ancak polis memuru ...’in elinde bir silah vardı, ancak kime ait olduğunu bilmiyorum, Mercedes marka aracın arkasında silah olsa görebilirdim, ancak başka yerde olsa görebilirdim.”,
Tanık ... Mahkemede; “Benim oğlumun ... yeri ağabeyimin dükkânının ... yerinin karşısındadır ve yaklaşık 200 metre mesafededir, ben orada oturuyordum, silah sesi gelince o tarafa doğru yöneldim, yanlış hatırlamıyorsam araçların arasındaki şahıslar oturup kalkıyorlardı, orada bir panik hali vardı, orada normal park edenler haricinde 2 tane araç vardı, bunlardan bir tanesinin cord connect marka olabileceğini tahmin ediyorum, ancak tam bilemiyorum, olay yerine giderken bir polis memuru havaya ateş etti, sadece abime ne olduğunu sorduğumda, biz ... mafyasıyız diyen şahısların üzerlerine geldiğini söyledi, biraz ilerde Mercedes marka aracın arkasında yatan bir şahıs ile biraz ötesinde kasıklarını tutan bir şahıs vardı, bu iki kişinin ortasında da siyah bir silah ortada duruyordu, ben oraya vardığımda polisler oraya gelmiş ve çevre güvenliğini sağlamışlardı.”,
Tanık ... Işık Mahkemede; “Ben şoför olarak çalışırım, kamyon şoförüyüm, ben bu olaydan biraz çekindim, ben olay olduğu sırada berberin oradaydım, Gülpakların dükkânı ile berber dükkânı birbirine yakındır, ben olay günü berbere tıraş olmak için gelmiştim, sıra olduğu için sigara içmek için dışarı çıktım, sigara içerken gri bir Mercedes süratli bir şekilde kuyumcu dükkânının oraya girdi, o araçtan indi, ... onun yanına koştu, araban inen kişi benim paramı vereceksiniz dedi,... da ben senin paranı vereceğim ancak sakin ol dedi,... isimli şahıs aracın arkasındaydı. Mercedes’in içinden indiler, bağrıştılar, araçtan ilk inen kişi sizin kökünüzü kazırım diye...’a söyledi.... da silah çekerek ...t’i tuttu, hırpaladı, altına almaya çalıştı.... silahı görünce içeri kaçtı, o sırada silahlar patladı... ve... ellerindeki silahlarla ateş etti,... bir el ateş etti, lacivert bir aracın dışında ateş etti,...’ın elinde silahı diğer taraf gördükten sonra karşı taraf karıştı,...’da da silah vardı, ...t,...’ın elinden kaçtığı anda bıçağı çekti daha sonra polisler karşıdan gelirken... silahı yere düşen maktulün yanına attı, polisler geldikten sonra hep kaçıştık, ilk ateşi... yaptı,... dükkâna girdikten sonra tekrar onu görmedim, ben olaydan bir hafta sonra berbere vardım, orada bir kişi tıraş oluyordu, o kişi ben polis memuruyum dedi. Oradaki berber de bana abi gördüğün bir şey varsa insanlık namına söyle dedi, bende adliyenin arka tarafındaki dilekçe yazan bir yere gördüğümü anlatmak istiyorum dedim. O da bir dilekçe yazarak bunu savcılığa ver, ben de savcılığa geldim, dava açıldığını duyunca mahkemeye geldim ve mahkeme kaleminden bir kişiden dosya numarasını göstererek şu an verdiğim dilekçeyi ben yazdım, ben bir araçta şoförüm, taraflar ile bir alakam yoktur, ben her ne kadar biraz önce sanıklardan hiç birini tanıma demiş isem de sanıklardan sadece ...t’i tanırım, ben başkasının kamyonunda şoförlük yapıyorum ve suç tarihi ve hâlen 05416676026 ve 0531 3313211 nolu telefonları kullanırım, duruşmada ismen kimin ne yaptığını anlattım, sanıklardan sadece ...t’i tanıdığım halde korktuğum için ifade vermeye gelemedim, gelen Mercedes marka araçtan inen kıvırcık saçlı kişi siyah takım elbiseli, yaklaşık 180 cm boylarında kısa siyah saçlı, şişman olmayan iri yapılı bir kişiydi, gelen şahıs 'Benim paramı vereceksiniz' dedi,... da elini önüne bağlayarak o kişiye sakin olun dedi, gelen kişiler 2 araba ile geldiler, gelen Mercedes’in yönü farları dükkâna bakacak şekilde, diğer lacivert araç da Mercedes’e dik olacak şekilde duruyordu, ben herhangi bir kimsede tüfek görmedim,...’ın elinde bıçak yoktu, ...t’in elinde bıçak vardı, bu bıçağı ekmek bıçağı tarzında bir şeydi, bıçağı...’ın elinden kurtulunca çekti, ben olay yerinde tüfek sesi duymadım, ben tüfek ile tabancanın sesini ayırt edemem, gelen araçlardan Mercedes’e sanık ... ateş etti, olaydan sonra herkes kaçtı, kimse kalmadı, beni taraflardan kimse yönlendirmedi, ben Allah rızası için gördüklerimi anlattım.”,
Tanık ... Mahkemede; “Ben galericilik yaparım. ...Kuyumculuk benim bitişik dükkân komşumdur. ...Kuyumculuk’un önüne birisi Mercedes biris... olmak üzere 2 araç geldiğini gördüm. Ben herhangi bir şeyden şüphelenmedim ancak ben sanık ...’in tabanca ile Mercedes marka aracın ön camına ateş ederek yürüdüğünü gördüm. Bu sırada aracın içinde kimse var mıydı bilmiyorum. Araçla gelen kişilerin o sırada Mercedes’in arkasında olduklarını gördüm. Ben olay sırasında dükkânımın içinde camın önünde oturuyordum. Ben ...’in aracın ön camına sıkarak gittiğini gördüm. Dışarı baktığımda sakallı gözlüklü birisi de... marka aracın üstünden bileğini araca yaslayarak ...t’e ateş ediyordu, galiba 2-3 el ateş etti. Zaten o sırada polisler de havaya ateş açtılar. ...t’e ateş eden şahsın şu an bana gösterdiğiniz ve ismini ... olarak söylediğiniz şahıs olduğunu teşhis ediyorum. Olay yerinde karşı taraftan tahmini olarak 4-5 kişi varlardı. İlk ateş eden kişi ...’di. ...’den sonra polisler ve sakallı kişi ateş etti. Olay yerine gelen kişilerin 2 araçla geldiğini gördüm, 3’ncü bir araç görmüş değilim. ...t Diş Hastanesinin köşesinde o sırada kendisine doğru ateş eden burada teşhis ettiğim...’e doğru birkaç el sıktı ancak nasıl bir silahla ateş ettiğini göremedim. Aramızda yaklaşık 20-30 metre kadar mesafe vardı. Anlattığım hususlar doğrudur. Yemin ettiğimin farkındayım, burada teşhis ettiğim sanık ...’in... marka aracın üzerine dirseğini koyarak sanıklardan ...t’e birkaç el sıktığını gördüm. Bu beyanımda ısrar ediyorum. Ben sadece olay yerine gelen polisler ile ...t, ... ve...’in ateş ettiğini gördüm. Başka ateş kimse görmedim.”,
Şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Sanık ... Kollukta; “Ben hâlen Hayrullah Mahallesi üzerinde bulunan ...Kuyumculuk isimli işyerini çalıştırırım, bu ... yerini çalıştırmadan öncede ben ve çocuklarım ile birlikte oto alım satım ve Nakliye işi ile de uğraş verirdik. Oto alım satım işini de ben çocuklarımla birlikte yapardık. Tarihten 3-4 ay kadar önce ben bizde bulunan... marka cipi ilimiz ... yolu üzerinde oto galerisi bulunan ... isimli şahsa sattım ve bu olaydan sonrada aracın devrini de kendisine verdim, araç satıldığı tarihten sonra araç sürekli kendisinde bulunuyordu kendisi ile aramızda en ufak bir alacak verecek meselesi kalmamıştı, ben jeep’in devrini ise ... bayramından önce kendisine vermiştim bu tarihten sonra kendisi beni aradı bana satmış olduğum cipin motorlu taşılar vergisinin pulunun borcu var bunu sen ödeyeceksin dedi bende kendisine biz sana aracın devrini verdik seninle alacak verecek meselem yok pul borcu sana aittir dedim bu olay bu güne kadar aramızda devam etti 10.12.2009 günü öğlen vakti ben ve çocuklarım işyerinde oturuyorduk, bu sırada benim cep telefonuma ... diye kayıtlı telefondan ... aradı bana 'Senin cipin bende 6 aydır duruyor bundan para da kazanamadık zaten cipi zor sattım bunun pul parasını sen vereceksin. Bu parayı senden alırım avradını sinkaf ettiğim sen nesin ben mafyayım bir kolum ...'da bir kolum doğuda dedi aha dükkânının önüne geliyorum avradını sinkaf ettiğim' dedi. Ben de konuşmasından rahatsızlık duyduğum için oğlum ...’e al telefonu sen bu adamla bir görüş dedim. Oğlum ...’le de bir müddet görüştü ve telefonu kapattı bana 'Baba küfür ve tehdit etti' dedi. Ben de çocuklarımdan ... ve...'a 'Oğlum siz gidin gelirse ben kendisi ile konuşurum' dedim. Ben de bu sırada 155 polis imdat telefonunu aradım ancak 155 meşgul çaldı görüşmem mümkün olmadı bu sırada da oğullarım ... ve... dışarı çıktılar ben de dükkân içinde oğlum ...t ile birlikte oturuyorduk bu sırada ... yerimin önüne Mercedes marka araç. Mavi renkl... marka araç ile yine az uzağında lüks siyah renkli bir araç yanaşarak durdular Mercedes marka araçtan ... ile birlikte dört kişi indiler diğer araçtan ise yine dört kişi indi araçtan indi bende ...’yı görür görmez dışarıya konuşmak için çıktım ve yanına gidiyordum ki ... bana Ana avrat küfür ederek ben bu parayı senden alırım dedi ve yanında bulunan ... Kaba isimli şahsa işaret etti bakın bunların icabına dedi bu sırada yanımda bulunan küçük oğlum ...t’e tanımadığım birkaç şahıs saldırdı ve oğlumu dövmeye başladılar ... Kaba isimli şahsın elinde de bıçak vardı ben bu durumu görür görmez dükkânıma doğru kaçmaya başladım bu sırada da ... 'Sıkın' diye bağırdı ve yanında bulunan ... Kaba, ... Saraç ve ... Kaba silahla ateş ediyorlardı ...’un elinde de silah olduğunu gördüm ancak onun bize sıktığını görmedim bu sırada ben işyerimin içerisine girmiştim ... yerimde bulunan ruhsatlı Huğlu marka çifte av tüfeğimi aldım ve işyerinin içerisinden dışarıda bulunan çocuklarıma silahla ateş eden şahıslara doğru rastgele iki el ateş ettim bu sırada ... yerime küçük oğlum ...t koşarak girdi benim yerde olduğumu görünce vurulduğumu zannetti baba diyerek bağırdı ve elimde bulunan boş tüfeği kendisi aldı bu sırada da olay yerine polisler gelmişti. Benim küçük oğlum ...t ... yerinde karşı tarafa tüfekle ateş etmedi tüfeği ...t kendi elleriyle polise teslim etti. Benim diğer çocuklarım... ve ...’in bu şahıslara silahla ateş edip etmediğini görmedim benim çocuklarımdan ...’in ruhsatlı silahının olduğunu biliyorum ancak olay anında üzerinde bulunup bulunmadığını ben görmedim çünkü dükkânın içerisindeydim ve olay bir anda oldu ben ve çocuklarım kimseyi öldürme gibi bir kast gözetmedik. ... yerimize ve bize karşı yapılan saldırıdan dolayı kendimizi korumak için korku ve panikle ne yaptığımı hatırlamıyorum, ben tüfeği ateş ettiğimde ...’ya veya yaralı olan ismini... olarak öğrendiğim şahsa isabet edip etmediğini bilmiyorum ben suçlamayı bu haliyle kabul ederim.",
Savcılıkta: “Ben olay ile ilgili olarak daha önce ifade vermiştim. O ifadem doğrudur, aynen tekrar ederim. Ben olaydan yaklaşık 6-7 ay önce ... adlı galerinin sahibi olana ...'a... marka bir araç satmıştım. Bu aracın bedelini ... bana vermişti. ... bayramınan 4-5 gün önce aracın devrini ben bu şahsa verdim. Daha sonra aracın devrini verdikten kısa süre sonra ... beni telefon ile arayarak bahse konu aracın 5-6 bin TL lik bir pul borcu olduğunu ve bunu benim ödemem gerektiğini ayrıca bana 'Satmış olduğun araçtan kâr edemedim. Pul bedelini sen ödeyeceksin' dedi. Ben ise pul borçlarının tarafıma ait olmadığını ve bu parayı kendisine ödemeyeceğimi uygun bir dil ile antalmaya çalıştım. Ancak 10/12/2009 tarihinde ... ben bana ait olan ...Kuyumculuk adlı işyerinde olduğum esnada beni aradı ve bu pul borcunu istedi. Telefonda bana hakaret ve tehditler yağdırıyordu. Uygun bir dille kendisini sakinleştirmeye çalışırken telefonu o sırada dükkânda bulunan oğlum ...'e verdim, ... bir süre ... ile tehlefonda görüştü. Daha sonra ... telefonu kapattı. ... bana ...'un adamları ile birlikte dükkâna geleceğini söyledi. Bunun üzerine ben ...'un dükkânımı basabilmesinden endişe ederek yardım istemek amacıyla 155 polis imdatı aradım, ancak meşgul olmasından dolayı durumu polise anlatamadım. Bu telefon görüşmesinde yaklaşık 10 dakika sonra gri renkli bir Mercedes onun arkasında lacivert renkil Volkswagen... marka bir araç ve en arkasında siyah sanruflu spor bir araba geldi. Mercedes araç hemen benim dükkânımın önüne park etti. İçerisinde ... sağ ön tarafta oturuyordu. Şoförü ... Kaba idi. Ayrıca arka koltuğunda ... isimli şahıslar indiler. Aracın şoförü kapıyı ...'a açtı ... ve yanındaki şahıslar indiler. Ayrıca Mercedes'ten ben dört kişinin indiğini gördüm. Ayrıca arkadak...'dan da 3-4 kişi indi. Mercedes ve araçların geldiğini görünce ben dükkândan dışarıya çıktım. Ceketimi ilikleyerek ... ile konuşmak istedim. Ancak dükkâna gelir gelmez ... bana ve aileme sinkaflı küfürler etti. Yine bu sırada yanımda oğlum ... vardı. ... hakaretler ile birlikte yanında gelen şahıslara 'Öldürün bunları, sıkın bunlara' dedi. Bunun üzerine şahıslardan 3-4 ü benim oğlum ...t'i darbetmeye başladılar. Ben de panik hâlinde dükkânın içerisine girdim ve dükkânda bulunan tüfek ile şahısları korkutmak maksatıyla iki el ateş ettim. Ayrıca oğullarım ... ve...'ın ... ve adamlarının üzerine ateş ettiklerini ve ellerinde herhangi bir silah olduğunu da görmedim. Oğlum ...t ise şahısların ellerinden kurtularak Diş Hastanesinin tarafına doğru kaçmaya başladı, ayrıca ...t'in eline bıçak vb. birşey görmedim. Daha sonra ...t bizim yanımıza dükkânın oraya tekrar geldi ve dükkânın içerisine girdi. Benim vurulduğumu düşünerek baba diye bağırmaya başladı. Daha sonr abenim elimde bulunan tüfeği ...t aldı ve bu şekilde biz dışarıya çıktık. O esnada polisler geldiler ve bizi aldılar.”, Kollukta verdiği ifade okunarak sorulduğudan; “Ben her ne kadar ... Kaba'nın elinde bıçak olduğunu söylediysem de ... Kaba'nın elinde silah vardı, ... Kaba, ... Saraç ve ...'un elinde de silah vardı. Ancak ...'un ateş ettiini gördmedem. Fakat ... Kaba, ... Saraç, ... Kaba'nın ateş ettiğini gördüm. Ben her ne kadar teşhis tutanağında ... isimli şahsın olay da olup olmadığını beyan etmiş isem de bu şahıs olayda vardı. Ayrıca elinde silah gördüm, ateş edip etmediğini görmedim. Olayda behsettiğim gibi yaklaşık 4-5 kişinin elinde silah vardı, ayrıca benim oğullarımdan ... ve... olay esnasıda dükkândan çıkıp gitmişlerdi, sadece dükkânda ben ve oğlum ...t vardık, o 4-5 şahsın nerdeyse tamamı bize ateş ediyorlardı ancak bizi Allah korudu. oğlum ...t dışarıda olmasına rağmen bu şahıslar ...t'i vuramadılar, herhangi bir mermi de kendisine isabet etmedi. Ben şahısların oğlum ...t'i öldüreceklerini düşündüğümden dükkânın içerisinden tüfek ile şahısların üzerine doğru iki el ateş açtım bunun tamamen kendimi ve oğullarımı korumak için yaptım. Şahısları öldürme kastım bulunmamaktadır. Üzerime atılı suçlamayı bu hâliyle kabul ederim, bizleri öldürmeye teşebbüs eden şahıslardan şikâyetçiyim, cezalandırılmalarını istiyorum.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Olay tarihinde öğlen üzeri idi, telefonum çaldı, buyrun dedim, ... bey telefondaydı, telefonda çok küfürlü konuşuyordu, ben de hasta olduğumdan oğluma telefonu verdim oğlum ...'e bak dedim o anda telefon kapandı, ben sinirden böyle bir konuşma olabilir diye düşündüğüm sırada küçük oğlum ile duruyordum, biraz vakit geçtikten sonra belli olmaz diyerek polis 155'i aradım, cevap vermedi, numara meşgul dedi, ben de telefonu cebime koydum ve bu esnada bir küfür sesi duydum, bu esnada ... Bey'in aracı ile geldğini ve kapısının açıldığını gördüm, bu esnada küfürlü konuşma olunca oğlum olan ...t ile dışardayken ...'nın yanına vardım, hem de koşarak vardım, bu esnada ... 'Öldürün avradını sinkaf ettiklerimi sıkın çabuk' dedi, bu esanda küçük oğlum ...t'e şu an huzurda olmayan şahıs saldırdı. O saldıran şahıs şu anda huzurda yoktur. Ben bu şahsın oğlum olan ...t'e bıçakla saldırdığını görünce ve bu esnada vurun denince silahlar çekildi. Bunun üzerine huzurda olmayan şahın silah çekti, şoförlük yapan önceden tanıdığım ... Kaba silah çekti, ben de bunun üzerine panikledim, ... yerine doğru kaçmaya başladım, içerde bulunan tüfeğimi aldım, tekrar dışarı doğru geldim, ateş etmek istedim, bu esnada silah sıkmadı, daha sonra biraz geri çekilip emniyeti açıp iki el havaya doğru ateş ettim. Daha sonra ... yerinin arka kısmına gittim, bu esnada oğlum ...t'in sesi geldi, baba vurdular mı dedi, ben de yok oğlum dedim. Hemen merdivenin altına girdik, orada tüfeği aldı, ancak bu esnada memur arkadaşlar gelmişti, ben olay anında 155'i dört kez aramıştım, bu arada diğer çocuklarıma ne olduğunu bilmiyordum.”,
Mahkemede; “Ben karşı taraftan şikâyetçiyim, davaya katılmak isterim, ben bu olaydan 7-8 ay önce X5 marka cip aldım, maktul benim arkadaşımde 4 ay sonra paramı ödedi, ... önce devrini verdik, bayramdan sonra maktul beni arayarak aracın pul masrafını benim vereceğimi söyledi, biz de 'Biz aracı temiz olarak sattık' dedik. Maktul ... beni olay günü arayarak bana sinkaflı küfrederek 'Ben hem doğuyum, hem batıyım ben mafyayım, hepinizi öldüreceğim, çocuklarınızı öldüreceğim, ben sizi bir defa tehdit ettim, neden paramı ödemiyorsunuz' dedi, ben telefonu oğluma verdim, ben ne olduğunu anlamadım, maktul bana silahları araca doldurdum, adamlarım ile sizin kökünüzü geçirmeye geliyorum deyince, ben buna karşılık bir şey diyemedim, oğlum maktul ile telefonla görüştü, maktul telefonla beni arayınca ben ölüm korkusu ile tedirgin oldum, Mercedes'ten kaç kişi geldiğini tam olarak görmedim ancak zannedersem ardarda gelen her bir araçtan 3 veya 4’er kişi indiler, dükkânda ...t ile ben kaldım, içerden tüfeği aldım, ve emniyeti 3 defa aradım, ancak cevap alamadım, o sırada dükkânın önünde bir Mercedes, minübüs ve bir tane... marka araç vardı ben tüfeği bırakarak maktul ...’nın yanına gittim, dükkân ile araçların bulunduğu yer arasında 8 metrelik kaldırım vardır, ben karşı taraf geldiğinde dükkândaydım, gelenleri kaldırımda karşılamadım, geldiklerinde oğlum ...t ve... yanımdaydı, diğer oğlum ... ise sigara içmek için dışarı çıkmıştı, karşı tarafı kapının önünde silah ile karşılamadım, oğlum ...t gelen kişilere bıçak çekmedi, ben bir şey görmedim, ben ... demeye kalmadı, oğlum ...t’e sanık ... çöktü, o sırada ...’un elinde silah vardı, ... 'Öldürün bu o... çocuklarını diyerek küfretti' ve Rifat Demir oğlum ...t’e doğru ateş etti, ben ve oğlum kaçtık, ben dükkânın önünde kaçarken kendimde bir şey yoktu, arkaya geçerek tüfeğimi aldım ve sanık ...’de ateş ediyordu,... 2-3 el sıktığını duydum,...’i de şarjör değiştirirken gördüm, ben dükkânın içindeki vitrinin altına çöktüm, ben onları görüyorum, ancak onlar beni görmüyordu, mercedes’in boş yerine ateş ettim, 2 tane sıktım ve arka köşeye geçtim,... polisler gelince elindeki silahı bıraktı, ben yerimden kalkarak polislere sığındım, ve emniyete geldik,... ve..., çocuklarım ...t ve...’a doğru sıkıyordu, zaten maktul onlara hitaben öldürün bunları demişti, ben bu ikisi dışında ateş eden görmedim, maktulün de elinde silah vardı, ben maktul ile çok samimiydim, bu nedenle arabayı satarken ne çek nede senet almamıştım, ben olay yerinde bir tek oğlum ...t’te silah vardı, konuşmadan hemen sonra kontrol etmiş, ancak ben görmedim, ...t’te silah vardı,...’da silah olup olmadığını bilmiyorum, kendisi evli barklı bir insandır, olay sırasında mermi kovanı toplanıp toplanmadığını bilmiyorum, yine olay yerine gelen münübüs olaydan hemen sonra kaçtı, ancak ben bu münübüste kim veya kimler olduğunu bilemem, ancak oğlum ... o kişinin kim olduğunu biliyor. Aleyhime olan hususları kabul etmiyorum, emniyet ifadem doğrudur. Ben ... Kaba, ... Saraç ve ... Kaba’da silah vardı demedim, isimlerini karıştırmış olabilirim, şu an anlattıklarım doğrudur, yine savcılık beyanımda doğrudur elinde kimlerin silah taşıdığını yanlış söylemiş olabilirim, maktulün azmettirmesi ile ilk atışı... yaptı ve oğlum ...t’e doğru ateş etti, şu anki savunmam tamamı ile doğrudur.”,
Sanık ... Kollukta; “Ben halen ....mahallesi üzerinde bulunan ...Kuyumculuk isimli işyerini çalıştırırım, bu ... yerini çalıştırmadan öncede ben ve kardeşlerim oto alım satım ve nakliye işi ile de uğraş verirdik. Oto alım satım işini de ben Babam...kardeşlerim ... ve ...t ile ortaklaşa yapıyorduk. Tarihten 8-9 ay kadar önce babam ... bizde bulunan... marka cipi ilimiz ... yolu üzerinde oto galerisi bulunan ... isimli şahsa sattı ve bu olaydan sonrada aracın devrini de bildiğim kadarı ile verdiler araç satıldığı tarihten sonra sürekli kendisinde bulunuyordu bildiğim kadarı ile aracı da ... ile aramızda en ufak bir alacak verecek meselesi kalmadı. Tarihini tam olarak hatırlamıyorum bir gün ... babama telefon açmış babama bizim kendisine sattığımız cipin pul borcu var bunları sen ödeyeceksin demiş babam da ...'ya ben aracı sana sattım sana devrini verdim ben niye bu aracın pulunu ödeyeyim demiş ben bu konuyu da sonradan öğrendim, yalnız bu konu bugüne kadar ara sıra konuşulurdu. 10.12.2009 günü ben, babam... kardeşlerim ...t ve ... ... yerinde oturuyorduk. Bu sırada babamın cep telefonunu ... aradı babamla bir müddet konuştular. Babamla konuşurken telefonun dışarıya gelen sesinden duyduğum kadarı ile babamla tartıştıklarını fark ettim. ... babama hitaben 'Oraya adamlarımı toplayarak geliyorum sizi öldüreceğim, ben ...’um sizi yaşatmam oraya geliyorum' diyerek ana avrat küfrediyordu. Babam da ...’ya hitaben 'Yav abiciğim neden böyle yapıyorsun bu böyle olmaz' gibi laflar söylüyordu. Bu görüşme yaklaşık 1-2 dakika kadar sürdü, babam ... yerinde bize 'Yav bu adam buraya gelecekmiş ne yapmak istiyor' gibi sözler söyledi. Bu esnada abim ... sigara içmek için dükkânın dışına çıktı bende dükkânın dışına sigara içmek için çıktım üzerimde de bir sene önce tanımadığım bir tır şoföründen satın aldığım 6,35 çaplı silahım bulunuyordu. İçinde de sadece bir tane mermi bulunuyordu bu sırada kardeşim ...t ve babam... da ... yerinin hemen önüne çıktılar. Burada beklerken ... yerinin önüne gümüş renkli Mercedes marka, mavi renkl... marka araç bir de siyah renkli bir araç durdu Gümüş renkli Mercedes marka araçtan ... ve yanında bulunan ... ve kardeşi yine ismini bilmediğim güvenlikçisi ve çaycısı ve top sakallı olan bir şahıs yine tanımadığım siyah takım elbiseli iki şahıs birisi zayıftı birisi ise hafif uzun boyluydu ve bir de yaralanan şahıs ile araçlardan indiler. ... araçtan iner inmez bize hitaben 'Ben mafyayım ' diyerek sinkaflı küfürler etti bize hitaben 'Benim elim kolum uzun sizi bitiririm' diyerek yanında bulunan şahsa işaret etti ve bu şahıs ... yerinin önünde bulunan en küçük kardeşim ...t’e saldırdı ve ...t’e vurmaya başladı bu sırada ... 'Sıkın lan' diye bağırarak 'Öldürün şunları' dedi bu sırada kardeşim ...t ismini bilmediğim ancak yaralı olduğunu olay yerinde gördüğüm şahsın elinden kaçarak dükkâna girdi bu esnada ... ve yanında bulunan şahıslar bellerinden tabanca çıkarttılar ve bize doğru silahla ateş etmeye başladılar bunun üzerine bende kendimi korumak için belimde bulunan 6,35 çaplı silahımla havaya doğru ateş ettim diş hastanesine doğru yaya kaçmaya başladım. ... yerine yakın bir yerde saklandım, ben olay yerinden kaçarken babamın elleriyle başını tutarak dükkânımıza doğru koştuğunu gördüm diğer kardeşim ...’i ise hiç görmedim, ...’in elinde ise silah görmedim ben kaçarken silah sesleri gelmeye devam ediyordu arkamda da bana doğru silahla ateş ediliyordu bu olay yaklaşık 2-3 dakika kadar sürdü,ben kaçtıktan sonra olay yerine polisler geldi bende polislerin yanına gittim daha sonra polislerle Emniyet Müdürlüğüne geldik. Ben olay anında bizim dükkândan karşı tarafa kimin ateş ettiğini görmedim babamın ve kardeşim ...t’in elinde tüfek görmedim ... isimli şahsı ben vurmadım kimin vurduğunu da bilmiyorum ben ...’ya ve olay yerinde yaralı olarak gördüğüm ismini bilmediğim şahsa ateş etmedim ifademde belirttiğim gibi sadece bir mermim vardı onu da havaya sıktım ve olay yerinden kaçtım ben suçlamayı bu şekliyle kabul ederim.”,
Savcılıkta; “Ben bu konu ile ilgili daha önce ifade vermiştim. O ifadem doğrudur, aynen tekrar ederim. Ayrıca bize ait olan .... marka bir aracı 2009 yılının Temmuz ayında önce ... adlı şahsa sattık. Bu şekilde alışverişimiz bitti, ancak ... Temmuz ayının pul paralarını bizden ödememizi istedi. Bizler ise aracın pul parasının tarafımıza değil kendisine ait olduğunu söyledik, bu sebeple aramızda bir husumet oldu, ayrıca bizler daha önce galericilik işleri ile uğraştığımızdan araba alıp sattığımızdan dolayı ... ile aramızda ticari ilişki mevcuttu, ancak bahsettiğim olay dışında önceye dayalı herhangi bir anlaşmazlık ve husumetimiz yoktu. ... bayramından birkaç gün önce yine ... telefon ile babam ...'ı aradı ve bizden satın almış olduğu araçtan zarar ettiğini ve aracın Temmuz ayına ait pul parası olan 6.000 TL parayı istedi. Babam ise kendisinin haksız oldoğunu 3-5 esnafa sorduğunda bizim haklı olacağımızı uygun bir dille ...'a anlatmaya çalıştı. Ancak 10/12/2009 tarihinde ben babam... ve kardeşlerim, ... ve ...t ile birlikte dükkânda bulunduğumuz sırada ... babama ait cep telefonunu arayarak yine bu pul parasını istedi. Babam telefonla bir süre konuştuktan sonra ...'u ikna edemeyince babam ayrıca şeker hastası da olduğundan telefonu ağabeyim ...'e verdi. Ağabeyim ... ile telefonda bir süre görüştü. Bu sırada karşı taraftan 'Seni parçalarım, öldürürüm' gibi şeyler söylendiğini ben duyabiliyordum. Ağabeyim bunlara gerek yok istersen ben senin yanına geleyim, gibi şeyler söylüyordu. Daha sonra abim telefonu kapatınca bizlere 'Bir şey olmaz herhalde, gelmez diye düşünüyorum' dedi. Daha sonra abim ... sigara içmek için dışarıya çıktı, ben de peşinde sigara içmek için dışarıya çıktım. Dışarıda sigara içerken Mercedes marka gri renkli bir araç ile arkasında Volkswagen... marka bir araç dükkânın önünde durdular. Mercedes aracın şoförü Ahmat Kaba idi. ... ve adının... olduğunu öğrendiğim şahıs ise Mercedes'in arka koltuğunda oturuyorlardı. ... sağ arkada... ise sol arkada oturuyorlardı. Volkswagen marka araçta ise yine 3 kişi vardı. Bunlardan birisi top sakallı idi ve daha sonra adının ... olduğunu öğrendim. Daha sonra dükkândan babam kardeşim ...t ile birlikte dışarıya çıktılar. Babam ... araçtan inince onunla konuşmak istedi. Babam ...'a abi ne oluyor, deyince ... 'Sıkın hepsine, öldürün anasını sinkaf ettiklerimi' dedi. Hemen bunun ardından kardeşim ...t'i, olay sırasında yaralı olan... ve yine Volkswagen'den koyu takım elbiseli adının ... Saraç olarak öğrendiğim şahıs darbetmeye başladılar. ...t bunların elinden kurtulunca ben ve ...t Diş Hastanesi tarafına doğru kaçmaya başladık. Bu sırada şahıslar bizim olduğumuz yönü doğru ateş etmeye başladılar. Volkswagen araçta bulunan top sakallı olan ve adının ... olarak öğrendiğim şahsın elinde silah vardı. Yine...'ın elinde silah vardı, ayrıca Mercedes'in şoförü olan ... Kaba da araçtan bir şey almak için eğildi ancak silah mı sopa mı olduğunu tam olarak göremedim. Ben bu şekilde iki kişinin elinde silah gördüm. Diğerlerinin tam olarak göremedim. Ayrıca ... da sıkın bunlara derken elini beline attı ancak silah çekip çekmediğini ve kendisinde silah olduğunu tam olarak göremedim. Ben bu şekilde kardeşim ...t ile birlikte Diş Hastanesine doğru kaçarken belimde bulunan 6,35'lik silahımla bir el şahıslara doğru ateş ettim. Silahımda daha çok mermi olmasına rağmen bunları kullanmadım. Bunlar olurken babam içeriye dükkâna doğru kaçtı ... yine sağ tarafa doğru kaçtı, ancak silahla ateş edip emediğini olayın telaşından ben göremedim. Bu olay hakkında bilgim yoktur, yine olay sırasında kardeşim ...t silah kullanmadı. Ancak daha sonra gördüğüm kadarıyla elinde bıçak vardı. Babamın da aynı şekilde tüfek ile ateş edip etmediğini bilmiyorum. Ben bu şekilde kaçtıktan sonra olay yerine yakın olan bir aracın altına gizlendim. Bu şekilde gizlenirken elimdeki silah arabanın altına düştü, polis memurları gelince ben bu silahın orada olduğunu söyledim ve polis memurları aracın altından silahı aldılar. Her ne kadar olay yeri krokisi ve ineleme raporunda 6,35’lik 5 adet boş kovan olduğu belirtilmiş ise de ben 6,35’lik silahımla sadece bir defa tetiğe bastım, o kovanların ne şekilde orda olduğunu da bilmiyorum. Ben bu şekilde bir el ateş ederken herhangi bir şekilde hedef gözetmedim. Korku ve panik halinde ateş açtım, şahıslar bizim işyerimizi basmak istediler. Üzerime atılı suçlamayı bu haliyle kabul ediyorum, bizleri öldürmeye teşebbüs eden şahıslardan şikâyetçiyim, cezalandırılmalarını istiyorum.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Olay tarihinde ... yerinde bulunuyorduk, bir telefon geldi, babam telefonla görüşüyordu, babamda tansiyon olduğundan ağabeyim telefonu aldı, biz bu esnada telefonun sesi dışarı geldiğinden duyuyorduk ağabeyime dükkâna geleceğim dedi, ağabeyim de gerek yok dedi. Sigara içmek dışarı çıktı, arkasından da ben çıktım. bir süre sonra iki tane araç geldi, bu araçlardan birisi gümüş renkli Mercedes ve diğeri de siyah ya da lacivert Wolswagen marka araçlar durdu, önce Mercedes giriş yaptı diğer araç arkasındaydı, araçtan iner inmez küfürler edilmeye başlandı, Mercedes marka araçtan 2 kişi arkadan diğer kişi de şoför mahallinden olmak üzere 3 kişi indi. diğer arabadan da aynı anda 3 kişi indi, şoför mahallinden de inen oldu. Sanırım önden şoförle beraber iki kişi, arkadan da 1 kişi indi, ölen şahıs ise Mercedes marka araçtan inmişti, araçlardan iner inmez küçük kardeşim olan ...t'e saldırdılar, isimlerini bilmiyorum, içlerinde siyah takım elbiseli birisi vardı. Hatta kardeşim ...t'e saldırırken ... sıkın dedi, benim gördüğüm kadarıyla iki kişi bunun üzerine ateş ettiler, ondan sonra öldürün diye bir ses geldi. bu ses ...'ya aitti. O ara babam...' da dışarı çıktı, bunun üzerine babam içeri doğru gitmeye başladı,ben de diğer tarafa doğru kaçmaya başladım, diş hastanesinin oraya doğru kaçtım. kaçarken cebimde olan 6.35 lik silah ile havaya doğru bir el ateş ettim. Daha sonra kaçarken ayağım birbirine dolandı, ben yere düştüm ve ateş etmeye devam ettim. Ben ...'yı kimin vurduğunu görmedim, olay anındaki panikten kardeşlerimden ateş eden olup olmadığını görmedim, kardeşim ...'in silahı vardı, ...t'in yoktu, ...'in Sarsılmaz marka 9 mm çapında bir slahı vardı.”,
Mahkemede; “Ben karşı taraftan şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum, olay günü karşı taraf araçla dükkâna geldiler, daha önce babam ile telefonla görüşmüşlerdi, babam telefonla görüştükten sonra tedirgin oldu, abim ...’de karşı tarafla telefonla görüştü , daha sonra abim ...’de sigara içmek için dükkânın dışında çıkmıştı, abim ... silahını namaz kılmaya giderken dükkâna bırakır, babam telefonla görüştükten sonra bende dükkânın önündeydim, ..., Mercedes,... marka araç ve silah bir münübüsle geldi babam ...’yı karşılamak için yanına gitti, biz karşı tarafın dükkâna baskın yapacağını beklemiyorduk, ... çok ağır küfürlet etti,... belinden bıçak çıkararak kardeşim ...t’e bıçak salladı, ... öldürürün bunları talimatını verince kardeşim ...t...’ın elinde kurtulmayı başardı,... bu sırada bana ve kardeşime doğru ateş etmeye başladı, bende ateş açtım,..., bana ve kardeşim ...t’e doğru ateş etti, kardeşim diş hastanenin köşesine pustu, bende orada bir aracın önüne pustum, ancak buraya kadar gelmeden... sıkmaya başlayınca bende silah sıkmıştım biz orada kaldık, daha sonra zaten memur arkadaşlar geldi, ben silahımı tanımadığı bir kişiden ...’dan almıştım, ben... sıkmaya başladıktan hemen sonra kaçarken arkama doğru ateş ettim, o sırada ayağım takılarak düştüm ve aracın dibine pustum, babamda içeriye doğru kaçmıştı, maktule kimin ateş ettiğini görmedim, ilk önce... ateş etti, bizim taraftan ise önce ben ateş açtım, abim ...’in sıktığını görmedim. Aleyhime olan hususları kabul etmiyorum, benim tabancamda bir kartuş vardı, ben karşı tarafta... ve ...’de Silah gördüm, çatışma çok sürmedi, kimsenin delilleri topladığını görmedim, polisler olaya müdahale edince biz onlara sığındık, maktulün dükkânımıza gelişi ile polisin olaya müdahale etmesi tahminen ne kadar sürdü bilemiyorum.",
Sanık ... Kollukta; “Ben hâlen Hayrullah Mahallesi üzerinde bulunan ...Kuyumculuk isimli işyerini çalıştırırım, bu ... yerini çalıştırmadan öncede ben ve kardeşlerim oto alım satım ve Nakliye işi ile de uğraş verirdik. Oto alım satım işini de ben Babam...kardeşlerim... ve ...t ile ortaklaşa yapıyorduk,Tarihten 3-4 ay kadar önce babam ... bizde bulunan ..l marka jeep’i ilimiz ... yolu üzerinde oto galerisi bulunan ... isimli şahsa sattı ve bu olaydan sonrada aracın devrini de kendisine verdik, araç satıldığı tarihten sonra sürekli kendisinde bulunuyordu kendisi ile aramızda en ufak bir alacak verecek meselesi kalmadı, biz cipin devrini ise ... Bayramı'ndan önce kendisine vermiştik bu tarihte kendisi babamı aradı babama satmış olduğum jeep’in motorlu taşılar vergisinin pulunun borcu var bunu sen ödeyeceksin demiş. Babam da kendisine 'Biz sana aracın devrini verdim seninle alacak verecek meselem yok pul borcu sana aittir' demiş. Bu olay bu güne kadar aramızda devam etti 10.12.2009 günü ben, babam... kardeşlerim ...t ve... ile ... yerinde oturuyorduk, bu sırada babamın cep telefonunu ... aradı. Babamla bir müddet konuştular. Babamla konuşurken telefonu bana uzattı 'Al oğlum bu adam ne diyor şununla bir konuş' dedi. Ben de telefonu elime aldığımda arayanın ... olduğunu gördüm kendisi ile konuştuğumuzda bana hitaben bana 'Niye böyle yapıyorsun lan oğlum, gelirsem sinkaf ederim seni, seni parçalarım paramparça ederim. Aha oraya ben adamlarımla geliyorum' dedi. Ben de kendisine 'Benim dükkânıma sen gelme sen nerdeysen oraya ben tek başıma geleyim beni orada parçala' dedim ve yüzüme telefonu kapattı. Bunun üzerine ben Polise veya savcılığa gitme düşüncesi ile hareket ediyordum, babam bana bu adam sana ne söyledi diye sordu bende kendisine bana ileri geri konuşarak tehdit ve küfür etti dedim ve sigara içmek için dükkânımızın dışına çıktım o esnada daha önceden taşıma ruhsatlı olarak almış olduğum Sarsılmaz marka silahımda üzerimde buluyordu ben sigara içerken yanıma kardeşim...’da geldi oda sigara içiyordu ki bu sırada dükkânımız önüne Gümüş renkli Mercedes marka araçla, mavi renkl... marka araçlar yanaştılar, Mercedes'ten ..., ... Kaba, ve tanımadığım ve emniyette görmediğim bir şahıs araçtan indiler, araçtan inen ... bize hitaben 'Ben mafyayım sizi öldürürüm' diyerek ana avrat sinkaflı küfürler etti. Bize hitaben 'Benim elim kolum uzun sizi bitiririm' diyerek yanında bulunan şu an yaralı olduğunu bildiğim ve resmini sonradan gördüğüm şahsa işaret etti ve bu şahıs ile emniyette teşhis ettiğim ... Saraç isimli şahıs ... yerinin önünde bulunan en küçük kardeşim ...t’e saldırdı ve ...t’e vurmaya başladılar. Daha sonra ... Saraç isimli şahıs bıçak çıkartarak kardeşime salladı bu sırada ... yanında bulunan şahıslara 'Sıkın lan' diye bağırarak 'Öldürün şunları' dedi. Kardeşim ...t ise ismini bilmediğim ancak yaralı olduğunu olay yerinde gördüğüm şahsın elinden kaçarak dükkâna girdi. ...’un yanında bulunan şahıslar ise bellerinden tabanca çıkarttılar ve bize doğru silahla ateş etmeye başladılar. Bunun üzerine ben de kendimi korumak için belimde bulunan Sarsılmaz marka 9 mm çaplı silahımla bana doğru silahla ateş eden ve yaralı olduğunu olay yerinde gördüğüm ismini bilmediğim şahsa ateş ettim ancak bu şahısta bana ateş ediyordu olay yerinde bize doğru silah ateş eden şahıslar ise yaralı olduğunu gördüğüm şahıs, ... ve Emniyette görmediğim bir şahsın elinde silah vardı. Bu şahıslar bize doğru ateş ediyordu ben olayda yaklaşık 3-4 kez silahla ateş ettim ve kaçarak dükkânın üst caddesine doğru yaya kaçtım olayın şoku ile ben babamın ve kardeşlerimin silahla bu şahıslara karşılık verip vermediklerini görmedim ben yaklaşık 200-300 metre kadar olay yerinden kaçarak uzaklaştım daha sonra polisler ile irtibat sağladım ve polise teslim oldum ben ...’a silahla ateş edip etmediğimi hatırlamıyorum sadece yaralı olan şansa silahla ateş ettim babamın ve kardeşlerimin bu şahıslara silah sıkıp sıkmadığını görmedim ben suçlamayı bu şekliyle kabul ederim.”,
Savcılıkta; “Ben bu konu ile ilgili daha önce ifade vermiştim. O ifadem doğrudur, aynen tekrar ederim. Ayrıca bize ait olan... marka bir aracı 2009 yılının Temmuz ayında önce ... adı şahsa sattık. Bu şekilde alışverişimiz bitti, ancak ... Temmuz ayının pul paralarını bizden ödememizi istedi. Bizler ise aracın pul parasının tarafımıza değil kendisine ait olduunu söyledik, bu sebeple aramızda bir husumet oldu, ayrıca ben de daha ne galericilik işi ile uğraştığımdan araba alıp sattığımdan dolayı ... ile aramızda ticari ilişki mevcutu, ancak bahsettiğim olay dışında önceye dayalı herhangi bir anlaşmazlık ve husumetimiz yoktu. ... bayramından birkaç gün önce yine ... telefon ile babam ...'ı aradı ve bizden satın almış olduğu araçtan zarar ettiğini ve aracın Temmuz ayına ait pul parası olan 6.000 TL parayı istedi. Babam ise kendisinin haksız oldoğunu 3-5 esnafa sorduğunda bizim haklı olacağımızı uygun bir dille ... a anlatmaya çalıştı. Ancak 10/12/2009 tarihinde ben babam... ve kardeşlerim,... ve ...t ile birlikte dükkânda bulunduğumuz bir sırada ... babama ait cep telefonunu arayarak yine bu pul parasını istedi. Babam telefonla bir süre konuştuktan sonra ... u ikna edemeyince ... ile konuşmam için telefonu bana verdi. ... telefonda bana 'Senin bu baban ne diyor, ne saçmalıyor' dedi. Ben de 'Ne oluyor abi neden böyle yapıyorsun' deyince bana hitaben 'Seni sinkaf ederim, seni parçalarım, aha dükkânına geliyorum, seni paramparça edeceğim' dedi ve telefonu kapattı. Ben bu telefon görüşmesinden sonra sigara içmek için dükkândan dışarıya çıktım. Ardından kardeşim... da sigara içmek için dışarıya çıktı. Bu sırada dükkânın sağ köşesinde bekliyordum. ... ve adamlarının geleceğini ise tahmin etmiyordum. Çünkü telefonda bir an için kızgınlıkla sarfedilen sözler olduğunu düşünmüştüm. Dışarıda ben beklerken Mercedes marka gri renkli bir araç ile arkasında Volkswagen... marka bir araç dükkânın önünde durdular. Mercedes aracın şoförü Ahmat Kaba idi, ... ve adının... olduğunu öğrendiğim şahıs ise Mercedes'in arka koltuğunda oturuyorlardı. ... sağ arkada... ise sol arkada oturuyorlardı. Volkswagen marka araçta ise 4 kişi vardı. Ben bu araçta 4 kişi olduğundan eminim. Daha sonra dükkândan babam kardeşim ...t ile birlikte dışarıya çıktılar. Babam ... araçtan inince onunla konuşmak istedi. ... 'Vurun avradını sinkaf ettiklerimi' dedi. Babam o sırada içeriye kaçtı. Mercedesten inen...'ın elinde bıçak vardı. Bu şekilde kardeşim ...t'e bıçağı salladı. O sırada Volkswagen...'dan inen ve daha sonra ... Saraç olarak teşhis ettiğim şahıs elindeki silah ile birlikte geldiler ve kardeşim ...t'e... bıçak ile saldırdı. Bu sırada kardeşimin yanına ... Saraç geldi. Elinde silah vardı. Kardeşim ...t,...'ın elinden kurtularak Diş Hastanesi tarafına doğru kaçmaya başladı. Bunun üzerine... Diş Hastanesine doğru kaçmakta olan kardeşim ...t ve diğer kardeşim...'ın üzerine silahla sıkmaya başladı. Ayrıca Volksawgen... marka araçtan da silahla sıkmaya başladılar. Ancak kaç kişinin sıktığını bilmiyorum ve tam olarak göremedim. Kardeşlerimin üzerine sıkmalarından sonra silahlarını bana çevirip bana sıkmaya başladılar. Ben de belimde bulunan sarsılmaz marka 9 mm silahla panik halinde hedef gözemeksizin sağa sola 3-4 kez ateş etmeye başladım. Bunu yaparken amacım kendimi ve kardeşlerimi korumaktı, karşı tarafın korkmasını sağlamaktı. Daha sonra olay yerinden kaçtım. Daha sonra polislerle irtibata geçerek teslim oldum.”, Kolluktaki ifadesi okunarak sorulduğunda; “Olay sırasında Volkswgen marka aracın arka tarafında kollukta teşhis ...'in elilnde silah vardı. Yine bana doğru ateş eden ve emniyete görmediğimi beyan ettiğim şahıs ise ... idi. Ben her ne kadar kollukta verdiğim ifademde... ın üzerine doğru ateş ettiğimi beyan etmiş isem de...'ı hedef alarak ateş etmedim. Korku ve panik ile sağa sola ateş ettim. Ben herhangi bir şahsın üzerine hedef gözeterek ateş açmadım korku ve panikten olay esnasında ne yaptığımı pek de bilmeyerek ateş ettim. Ayrıca olay esnasında karşı taraftan olan şahısların hepsi toplu halde bir yerde değillerdi. Araçların arkasına gizlenerek bizlere ateş ediyorlardı. Ben de korku ve panik halInde bunların üzerine doğru hedef gözetmeksizin ateş açtım. Olay yeri inceleme tutanağı okundu Soruldu: Ben dükkânın çıkışının sağ tarafında idim kardeşlerim... ve ...t ise sol tarafta idiler bu nedenle karşı taraftan gelen mermiler bizim dükkânımıza doğru bizlerin bulunduğu dükkânın sağ ve sol tarafına doğru geldiler. Bu şahıslarda zaten dükkâna doğru ateş açmadılar bizlerin bulunduğu yerlere doğru da ateş ediyorlardı. Bu nedenle dükkânın herhangi bir yerinde ateş izi olmadığını düşünüyorum. Ben...'ın ne şekilde kime ateş ettiğini görmedim. Sadece... ve ...t Diş Hastanesi tarafına doğru kaçıyorlardı....'ın ateş edip etmediğini de bilmiyorum. Olayda panik halinde olduğumdan kimin ne yaptığını tam olarak göremedim. Ben her ne kadar teşhis tutanağında ... Saraç’ın elinde bıçak olduğunu söyledim se de ...'ın elinde silah vardı. İfadem bu yönüyle doğrudur. Yine ... in elinde de silah vardı ve silahın mekanizmasını kurduğunu gördüm ancak ateş edip etmediğini görmedim. YIne Mercedes marka aracın şoförü olan ... Kaba nın elinde de silah vardı, ben teşhis tutanağı sırasında bunu hatırlamıyordum. Ancak ... Kaba da araçtan bir silah aldı. Benim aleyhime olan beyanları kabul etmiyorum, olay bu şekilde meydana gelmiştir. Ben kendimi ve kardeşlerim ile babamı korumak amacıyla sağa sola ateş ettim herhangi bir kimseye hedef gözetmeksizin ateş ettim. Bu haliyle suçlamayı kabul ediyorum, bizleri öldürmeye teşebbüs eden şahıslardan şikâyetçiyim, cezalandırılmalarını istiyorum.” ,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Olay tarihinde ... ...tan babama telefon eldi, babam bir anda öfkelendi, oğlum şu telefona bak ne diyor dedi babam tansiyon hastası olduğundan simsiyah kesildi, ben de bunun üzerine telefonu aldım, bu esnada telefonda 'Ne demek istiyorsunuz lan siz' diyerek sinkaflı küfürler etti ve telefonu kapattı. Sonra ben sigara içmek için dışarı çıktım, bu esnanda savcılığa gelip suç duyurusunda bulunmayı düşünüyorken bir anda geldiler, Mercedes marka araç dükkân önüne girdi, arka tarafa da Volswagen... marka bir araç geldi, ... araçtan indi, dükkâna doğru iki adım attı, aracın sağ tarafından bizlere doğru ana avrat küfretmeye başladı, o sırada babam da yanına konuşmaya gidiyordu. Küçük kardeşim ...t De onda babamın yanındaydı, 'Vurun avradını s...' deyince babam başını tutup dükkâna doğru gitmeye başladı, bu esnada kardeşim ...t'i tuttular, bu esnada Mercedes marka arka sol kapısından inen tanımadığım şahıs bir bıçakla kardeşim olan ...t'in üzerine yürüdü ve birkaç tane ... attı, devamla silahını çıkarıp sıkın dedi, kardeşim ...t bu esnada elinden kurtulup kaçtı. Kardeşlerimin ikisi aynı yönde idi ve ikisine doğru birden fazla ateş etti ancak kaç defa ateş ettiğini hatırlamıyorum, sonra diğer araçtan inanlerde her iki tarafa doğru ateş etmeye başladılar, diğer araçtan inenlerin içinde yine gözlüklü olan şahıs... 'de indi. Ben...''in silahı çekip namluya mermi sürdüğünü gürdüm, onun bulunduğu yerden ateş sesi geliyordu ancak ben gözümle görmedim, sadece duydum,çünkü her iki taraftan da ateş vardı , olay anında ... Kaba Mercedes marka aracı kullanıyordu. Araçtan indikten sonra araca tekrar yöneldi,. Araçtan birşeyler almaya çalışıyordu, o da arabadan silah alıp indikten sonra silah sesleri kesildi, ben onun ateş edip etmediğini görmedim. ... Kaba ise diğer araba olan...'nun içindeydi, bu kişi bir şey yapmadı, sadece Mercedes marka aracın oraya geldi bir şey yapmadı. Diğer kişi olan ... 'ın ise ne yaptığını bilmiyorum, aralarında gördüm. daha sonra bu silah sesleri geldiğinde bana doğru da ateş edildiğini görünce ben de silahımı çıkarıp birkaç kez ateş ettim., sonra olay yerinden ayrılıp memur arkadaşlarla irtibata geçip, korku, panik hali ile olay yerinden uzaklaşıp kendim teslim oldum.”,
Mahkemede; “Ben karşı taraftan şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum, olay günü bize telefon geldi, ve babam maktul ile görüştükten sonra babam tansiyon hastasıdır, simsiyah oldu, ben babamdan telefonu aldım, maktul bana sinkaflı küfürler etti, bunun sebebi ise biz maktule bir araba satmıştık, maktul bize telefonda sizi ve ailenizi öldürürüm, sizi dağa kaldırırım dedi, ben bir şey demeye kalmadan telefonu kapattı, ben silahımı her zaman yanımda taşırım, olay günü de namaz kılacağım için silahımı dükkânın çekmecesine bırakmıştım, ben babamın yanında sigara içmediğim için telefon kapandıktan sonra sigara içmek için dışarı çıktım, polisi arayacaktım, aramadan tam dükkâna dönecekken dükkânın önünde bir Mercedes durdu,arabanın içinden ...... ve Maktul indi, diğer arabalardan 3-4 kişi indi, mercedes’in arkasına doğru adımladılar, bu arada babam önünü ilikleyerek maktulün yanına gitti, maktul küfür etmeye başladık, araç geldiğinde dükkânın yan tarafından ben dükkâna doğru geliyordum, dışarıda babamı ...’un yanına giderken ve kardeşim ...t’i de babamın sağ tarafında gördüm, Maktul küfür etmeye başladı,... , kardeşim ...t’i darp etmeye başladı, babamda elini başına tutarak kaçmaya başladı,... daha sonra ucu yamuk bir bıçakla kardeşim ...t’e bıçak çekti, ... vurun diye talimat verince..., Silah ile kardeşim ...t’e ateş, etti, ben bunları görünce silahımı çekerek rast gele ateş ettim,... ile kardeşim ...t arasındaki mesafenin ne kadar olduğunu bilmiyorum, dizim dükkânın önü iki kaldırımlıdır,... kardeşim ...t’i darp ederken kardeşim alt kaldırımda, babam ise üst kaldırımdaydı,... birkaç el ateş etti, ben dükkâna doğru sırtımı verdiğim zaman dükkânın sağ tarafındaydım, kardeşim ...t’te dükkânın sol tarafındaydı,... kardeşlerim olan ...t ve...’ın bulunduğu yer olan dükkânın sol tarafına, onlara doğru ateş etti, ben rastgele ateş ettim, hedef gözetmedim, ben...’in de silah sıktığını gördüm, ben bu arada ...’un yer de yattığını gördüm, ... Kaba’da arabayı çalıştırarak geri geri gidiyordu, ben istesem ... Kaba’ya da silah sıkardım, ancak sıkmadım, çünkü silahım doluydu, öldürme kastım yoktur, olay yerine polisler olay bitmek üzereyken geldiler, bir polis memuru ateş ederek dükkâna doğru gelmeye başladı, o sırada kovan toplayan odlumu bilmiyorum, görmedim, siyah renkli,...nun yanında duran araçta ve bana gösterilen kayıtlardaki kişiyi teşhis ettim, oda olay yerindeydi, bu kişi ...’un yanında çalışır ancak ismini bilmiyorum. Aleyhime olan hususları kabul etmiyorum, benim şu anki ifadem daha doğrudur, isimleri bilmediğim için karıştırmış olabilirim, ... Kaba elinin arabanın içinde torpido gözüne doğru atmıştı, silah alacak zannetmiştim, mahkemedeki ifadem daha doğrudur, ben rastgele ateş ettim, öldürme amacım olsaydı ... Kaba’yı öldürebilirdim.”,
Sanık ... Kolluktaki İfadesinde: “Ben hâlen Hayrullah Mahallesi üzerinde bulunan ...Kuyumculuk isimli ... yerini çalıştırırım, bu ... yerini çalıştırmadan öncede ben ve kardeşlerim oto alım satım ve Nakliye işi ile de uğraş verirdik. Oto alım satım işini de ben Babam... kardeşlerim... ve ... ile ortaklaşa yapıyorduk,Tarihten 3-4 ay kadar önce babam ... bizde bulunan... marka cipi ilimiz ... yolu üzerinde oto galerisi bulunan ... isimli şahsa sattı ve bu olaydan sonrada aracın devrini de kendisine verdik, araç satıldığı tarihten sonra araç sürekli kendisinde bulunuyordu kendisi ile aramızda en ufak bir alacak verecek meselesi kalmadı, biz cipin devrini ise ... bayramından önce kendisine vermiştik bu tarihten sonra kendisi babamı aradı babama satmış olduğum jeep’in motorlu taşılar vergisinin pulunun borcu var bunu sen ödeyeceksin demiş,babamda kendisine biz sana aracın devrini verdik seninle alacak verecek meselem yok pul borcu sana aittir demiş bu olay bu güne kadar aramızda devam etti 10.12.2009 günü ben,babam... kardeşlerim ... ve... ile ... yerinde oturuyorduk, bu sırada babamın cep telefonunu ... aradı babamla bir müddet konuştular, ben de bu sırada dışarı çıktım ve bir müddet sonra tekrar dükkâna girdim abim ... babama ... bize ana avrat küfür etti tehdit etti dedi bu konuşma sonrasında ... abim dışarıya sigara içmeye çıktı daha sonra diğer abim...’da dışarı çıktı yaklaşık 10 dakika bile geçmedi ki dükkânın önüne Gümüş renkli Mercedes ve Mmavi renkl... marka araçlar durdular iki araçtan da 10 yakın adam indi gümüş renkli Mercedes marka araçtan ... iner inmez ana avrat küfrederek 'Ben mafyayım sizi öldürürüm, yanımdakilerin hepsi benim adamım' diye bağırıp çağırıyordu bu esnada her iki abim işyerinin dışında bulunuyordu ben ve babam ise dükkânın içindeydik ...’un bu küfür ve tehditleri dolayısı ile bizde dışarı çıktık ben kendilerine ben polisi arıyorum dedim bu esnada ... yanındaki adama işaret etti ve yanında bulunan ismini sonradan öğrendiğim ve yaralı olan... isimli şahıs bana saldırdı önce eliyle benim yakamı tutarak yırttı ve bıçak çıkardı ben bıçağı görür görmez elinden kurtuldum ve kaçmaya başladım bu sırada ... sıkın öldürün diye bağırdığını duydum beni tutan şahıs silahını çıkardı ve bana ve yanımda bulunan kardeşlerime doğru silahla ateş etmeye başladı bu esnada ben kaçarak diş hastanesinin bulunduğu tarafa bir evin duvarının dibine saklandım ... ve yanındaki adamlar ise bize doğru ateş etmeye devam ediyorlardı Emniyet Müdürlüğünde teşhis odasında teşhis ettiğim ... Kaba ve ... isimli şahısların ellerinde silah vardı bu şahıslar bize doğru ateş ediyordu ölen ...’nın elinde de silah vardı o şahısta bize ateş ediyordu,kardeşlerim ... ve...’ın bu şahıslara silahla karşılık verip vermediğini ben o an görmedim Bir ara silah sesleri durur gibi oldu bende işyerimize koşarak girdim, işyerinin içerisinde babam bulunuyordu babamın elinde tüfek vardı,tüfeği elinden aldım dükkânın kapısının içinde iki el rast gele karşı tarafa ateş ettim bu şahıslara değip değmediğini görmedim daha sonra tüfeği polislere teslim ettim ben babamın karşı tarafa tüfekle ateş ettiğini görmedim ben suçlamayı bu şekliyle kabul ederim.”,
Savcılıkta; “Ben bu konu ile ilgili daha önce ifade vermiştim. O ifadem doğrudur, aynen tekrar ederim. Ayrıca bize ait olan ... marka bir aracı 2009 yılının Temmuz ayında önce ... adlı şahsa sattık. Bu şekilde alışverişimiz bitti, ancak ... Temmuz ayının pul paralarını bizden ödememizi istedi. Bizler ise aracın pul parasının tarafımıza değil kendisine ait olduğunu söyledik, bu sebeple aramızda bir husumet oldu, ayrıca bizler daha önce galericilik işleri ile uğraştığımızdan araba alıp sattığımızdan dolayı ... ile aramızda ticari ilişki mevcuttu, ancak bahsettiğim olay dışında önceye dayalı herhangi bir anlaşmazlık ve husumetimiz yoktu. ... bayramından birkaç gün önce yine ... telefon ile babam ...'ı aradı ve bizden satın almış olduğu araçtan zarar ettiğini ve aracın Temmuz ayına ait pul parası olan 6.000 TL parayı istedi. Babam ise kendisinin haksız oldoğunu 3-5 esnafa sorduğunda bizim haklı olacağımızı uygun bir dille ... a anlatmaya çalıştı. Ancak 10/12/2009 tarihinde ben babam... ve ağabeylerim ... ve... ile birlikte dükkânda bulunduğumuz sırada ... babama ait cep telefonunu arayarak yine bu pul parasını istedi. Babam telefonla bir süre konuştuktan sonra ... u ikna edemeyince babam ayrıca şeker hastası da olduğundan telefonu ağabeyim ...'e verdi. Ağabeyim ... ile telefonda bir süre görüştü. Daha sonra babam ne oldu diye ... e sordu, ... de ...'un kendisine tehdit ve küfür ettiğini ve dükkâna geleceğini söylediğini dedi. DAha sonra abim telefonu kapatınca bizlere 'Bir şey olmaz herhalde, gelmez diye düşünüyorum' dedi. Daha sonra abim ... ve... sigara içmek için dışarıya çıktılar. O sırada ben ve babam dükkânın içerisindeydik. Kısa süre sonra dükkânın önüne Mercedes marka gri renkli bir araç ile arkasında mavi renkil Volkswagen... marka bir aracın geldiğini gördük. Babam dışarıya çıktı. Peşinden ben de çıktım. Mercedes aracın şoförü Ahmat Kaba idi. ... ve adının... olduğunu öğrendiğim şahıs ise Mercedes'in arka koltuğunda oturuyorlardı. ... sağ arkada... ise sol arkada oturuyorlardı. Volkswagen marka araçta ise yine yaklaşık 4-5 kişi vardı. Bunlardan birisi top sakallı ve gözlüklü idi. Daha sonra adının ... olduğunu öğrendim. Babam ... araçtan inince onunla konuşmak istedi. Babam ...'a 'Abi ne oluyor' deyince ... 'Sıkın hepsine, öldürün anasını sinkaf ettiklerimi' dedi. O sırada... isimli şahıs bana doğru elinde bıçak olduğu hâlde saldırdı. Bana bıçak salladı, ancak bana bıçak değmedi, bu defa yumruk ile vurmaya başladı. Ben ellerinden sıyrılıp abim... ile birlikte Diş Hastanesi tarafına doğru kaçmaya başladık. Ben orda bulunan duvarın arkasına gizlendim. ..., ... Kaba,... ve ...'in ellerinde silah olduğunu gördüm. Bunlar bizlere doğru sıkmaya başladılar. Ben bu olaylar esnasında ağabeylerim ...'in yaptığını görmedim. abim... ise benim ile birlikte Diş Hastanesine doğru kaçtı ve orada bulunan Fiat marka bir aracın altına gizlendi. Ben...'ın elinde silah olup olmadığını görmedim. Ateş edip etmediğini de görmedim. Bu olaylar meydana gelirken benim üzerimde bıçak vardı, ancak bıçağı kullanmadım. Daha sonra olaylar bu şekilde meydana gelirken gizlendiğim yerden dükkânın önüne gelince belimdeki bıçağı çıkararak içeriye girdim. İçeride babamın olduğunu gördüm. Babamın vurulduğunu düşünerek baba diye bağırdım. Daha sonra babamın dükkânın içerisindeki arka bölmede saklandığı gördüm. Babamın tüfek ile ateş edip etmediğini bilmiyorum. Bunu da görmedim. Elide silah olduğu söylediğim ..., ... Kaba,... ve ... hepsi üzerimize doğru ateş ediyorlardı. Aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. Beni darbeden ... adlı şahıstan şikâyetçiyim. Bu suç yönünden kendisi ile uzlaşmak istemem. Yine bizleri öldürmeye çalışan ve beni yaralayan şahıslardan şikâyetçiyim, cezalandırılmalarını istiyorum. Yukarıda bahsettiğim şekilde gelişen olayda üzerime atılı suçlamaları da kabul etmem ben herhangi bir şekilde karşı tarafta bulunan şahıslara bir fiilde bulunmadım.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Olay günü ... yerinde bulunuyorduk, iki ağabeyim, babam ve ben tam kapı ağzında duruyorken, babama telefon geldi, telefon geldğinde ben kapı ağzındaydım, bu esnada ağabeyim ... telefonla görüşüyordu, daha sonra telefon kapandı, babam ağabeyime sordu, bunun üzreine babam bir şey yok dedi, bunun üzerine... ve ... ağabeyim dışarı sigara içmeye çıktılar, babam ve ben ise ... yerinde duyuyorduk, uzun sürmeden dışarı ses geldiğinde baktığımızda büyük bir mercedes ve arkasından lacivert bir... marka araç geldi ve araçtan idiler, oradan ... küfür etmeye başlamıştı, babam yanına doğru gidiyordu, ben de bu esnada babamın yanında yürüdüm, kaldırımı indiğimiz sırada burada olmayan... isimli şahıs bana saldırdı tekme ... bana vurdu, elinde bu anda bıçak vardı, ... sıkın deyince... olarak sonradan ismini bildiğim şahıs silah çekti, ateş etmeye başladı. Ben şu anda dışarda bekleyen diğer şüphelilerden sadece ... Kaba'yı biliyorum, çünkü kendilerine daha önce araç satmıştık, diğerlerini ise hiç tanımıyorum, ben ölen ...'yı da galericik yaptığından dolayı uzun yıllardır tanıyorum, ...'nın 'Sıkın öldürün, avradını sinkaf ettiklerim' diye bağırınca silahlar çekildi, ben de bu anda içeri giremedim ve diş hastanesinin duvarının oraya gidip saklandım, daha sonra gözlüklü olan kişi o tarafa doğru ateş etmeye başlayınca ben ... yerine doğru koştum ve babama bir şey varmı dedim, o da bana bir şey yok dedi, bu esnada polisler geldiler, biz de tüfeği teslim ettik.”,
Mahkemede; “Ben karşı taraftan şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum, Ben telefon görüşmesi sırasında dükkânın içinde değildim , geldiğimde dükkânın içinde babam ve kardeşim... vardı, içeriye girdiğimde bana konuşulan telefondan bahsedilmedi, Abim ...’de dükkânın dışındaymış, ben dükkâna girdim, fazla sürmeden, Mercedes ve... marka araç dükkâna yanaştı, araçtan ... indi, babam ...’nın yanına gittim, ... babama karşı ağır şekilde küfür etti, ben babamın yanına gittim,... bana bıçak çekti ve beni darp etti, o sırada Maktul ... onları öldürün diye talimat verdi, ben bir el silah sesi duydum, ben...’ın elinde kurtuldum ve kaçmaya başladım,... arkdamdan ateş ediyordum, bir tanesi benim başımın yanından geçti, ve önümde bulunduğum duvara isabet etti, ben dükkânın içine geçtim, babamın vurulduğunu sandım, babam dükkânın içinde oturuyordu, ben tüfeği elime aldım, tüfeğin ucundan duman çıkıyordu, ben korktuğum için parmağını tüfeğin ağzına soktum, neden böyle yaptığımı bilmiyorum, ben korkmuştum, polisler geldiğinde bıçak üzerimdeydi, ben bıçağı her zaman yanımda taşımam, ben kimseye bıçak çekmedim, yöneltmedim,... beni darp ettiğinde bıçak üzerimdeydi, ancak kimseye bıçak çekmedim, olaydan sonra bıçağı içeriye bıraktım, , daha sonra polis memurları geldi, biz onlara sığındık, ben olay sırasında abim ...’i hiç görmedim, abim...’ı gördüm, onu gördüğümde de oda yerde yatıyordu,... ve... bana ve abime birden çok kez ateş etti, olay esnasında kartuşlar birisi toplamış olabilir, ancak kim topladıysa bilmiyorum, olayın başlangıcı ile bitişi 3 dakika kadar ancak sürdü, olayın başladığında zaten karşı tarafta polis ekip vardı, polisler bana kimin karşı taraftakileri vurduğunu sorunca ben vurdum, beni aileden yönlendiren birisi olmadı, ben namluya nasıl elimi soktum bilmiyorum, olay sırasında bıçakta çekmedim. Aleyhime olan hususları kabul etmiyorum, şimdiki ifadem doğrudur, her ne kadar babamın suçunu üstlenmiş isem de benim şimdiki ifadem daha doğrudur, duyduklarımı anlatmıştım, ben karşı taraf telefona aradıktan sonra ışıklarla oynayan birisini görmedim, ışıkları kapatan da olup olmadığını bilmiyorum, av tüfeği normalde dükkânda durur, vitrinin arka tarafında durur, daha doğrusu arka tarafta ardiye’de durur, ben olay sırasından önce tüfeği tuttum, ancak gelecek kişilere hazırlık amacı ile bir faaliyetim yoktur.”,
Sanık ... Kollukta; “...'ın şirketimiz ile ticari ilişkisi olmasından dolayı tanırım kendisi 6 ay önce bize jeep sattı, biz cipin parsını ödedik, ancak sonradan pul borcu çıktı, bunu da ödedik,... bu borcu söylediğimizde kabul etti, ancak bize ödeme yapmayıp sürekli oyaladı, 10.12.2009 günü ... yerine geldiğimde ...'un telefonda tartıştığını gördüm, daha sonra ... telefonu kapatarak...'ın kendisine telefonda küfür ettiğini , onun ... yerine gideceğini söyledi, ben de ona 'Sen ... adamısın bu şahıslarla muhatap olma' dedim, fakat ... hemen yazıhaneden çıkarak Mercedes marka araca bindi, ben de aynı araca bindim, aracı ... Kaba kullanıyordu, bir süre gittikten sonra mavi renkl... marka araçla ..., ... Saraç ve ... Kaba'nın bizi takip ettiklerini gördük, ...kuyumculuk'un önüne geldik, aracı park ettik, ... isimli kişinin elinde av tüfeği olduğunu gördüm, araçtan inmedik,...'In çocukları ...t, ... ve...'ın da ... yeri önünde olduklarını gördüm,... av tüfeğini ... yerinin içine bırakınca ... araçtan indi, o ana kadar ben araçta bekledim, kaldırımın önünde ... bey ile ... konuşmaya başladılar,... ...'ya 'Kahpe avratlı' dedi, ... da 'Sen benimle nasıl konuşuyorsun' deyince aralarında itişme oldu, bu sırada ... elini beline attı, ... yerinin sağ tarafında bulunan ... ile ... yerinin sol tarafında bulunan ... ellerini bellerine doğru götürdüler,... ... yerine doğru koştu, ben olay büyümesin diye ...'ya ait arka koltuk arkasında bulunan tabancayı aldım ve dışarı çıktım, ... isimli şahsın elinde silah vardı, ...t'te silah olup olmadığını görmedim, yine...'ın elinde de küçük bir silah vardı, şahıslar bize doğru ateş etmeye başladılar, ben kasık kısmımdan yaralanınca kendimi aracın arkasında doğru attım, o sırada sırtımdan vuruldum, ben o ana kadar silahımı kullanmadım, silah belimdeydi, ben aracın arkasındayken ... bey yere düştü, ... beye ateş eden ...'ı ... bey yere düşünce ben silahı havaya kaldırarak bir el ateş ettim, sonra olay yerine polisler geldiler, ben silahı yere bıraktım, yere bıraktığım silahı polis aldı, ben silahın dolu olduğunu söyledim, ben silahla ateş etmeden önce şahıslar bize sürekli ateş ettiler, olay çok ani gelişti, olay yerine gittiğimizde karşı tarafın hazırlıklı olduğunu gördüm, ...t boğazına puşu bağlamıştı, ..., ..., ..., ... ile ... isimli şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim, benim elimde silah vardı, fakat şahıslara ateş etmedim, sadece olayı bitirmek için ateş ettim, benim bu olay ile ilgili olarak diyeceklerim bundan ibarettir.”,
Mahkemede; “Ben karşı taraftan şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum, ben olay günü itibarı ile ... Dış Ticaret’in 4 aylık personeliydim, benim otomotiv işi ile alakam yoktu , ben mutfak eşyası alım satımı yapıyordum, yabancı dil bilmemden dolayı ... bey bu görevi bana vermişti, olay günü ben 11.30-12.00 sıralarında ... yerine geldim, bilgisayarı açtım, dışarıdan sesler geliyordu, ... bey sesli bir şekilde telefonla görüşüyordu, ... bey sinirli şekilde ben gidiyorum dedi, ben hayırdır, ne oldu dedim, ben ... beyin işe girdim gireli küfür ettiğini duymadım, ... beyin küfrettiğine ihtimal vermiyorum, 'Ben gidiyorum' dedi. bana durumu anlattı, alacaklı olduğunu söyledi, ben ona telefonda hâllet dedim, o da bana 'Adam kundaktaki çocuğuma kadar küfretti' dedi. ... bey daha önce de soruduğumda kendisine içiyoruz, işler bozuk diyorlarmış ve işi kavgaya dökmeye çalışıyorlarmış, bunu söyledikten sonra aracına doğru gitti, bende yanına doğru gittim, yalnız bırakmak istemedim, çünkü sinirli bir telefon görüşmesi geçirmişti, ben gittiği yerde ağız dalaşı olur diye yanında gittim, amacım sağ duyu sağlamaktı, ben arabada da kendisini telkin ettim, aracı daime şoförü ... kullanır, peşimizden bir araç daha geldi, ben bu aracı Kiler market’in oradaki ışıklarda gördüm, ...’e...’in arabası olup olmadığını sordum ve bizden başka araç geldiğini orada gördüm, bu araçtakiler üstlerinin dışında kendi başlarına hareket edemezler, maktul onlara işgüzarlar dedim,maktul kendisi ile gelmeleri için kimseye talimat vermedi, ... yerinde bir tek Ethem kaldı, Harun annesi hastanede olduğu için ...’ya gitmişti, olay yerine vardığımızda ... aracı park etti, aracı park ettiğimde ... elinde tüfek ile dükkânın giriş kapısında bizi bekliyordu, Bize göre dükkânın sağ tarafında ..., sol tarafında da... vardı, ...t babasının yanında olup elindeki tüfeği almak için eylem yaptı ve tüfeği babasının elinden aldı ve içeri bıraktı,...’ın elinde silah olmadığını gören maktul ... bey arabadan dışarı çıktı, ben hiç silah kullanmadım, taşımam da, olayda kullanılan silah maktule aittir, o aracında daime silah bulundururdu, bende bıçakta yoktu, ben karşı tarafın silahlı olduğunu görünce aracın içindeyken maktule ait olan daime kullandığı aracın arka konsolundaki silahı alarak belime koydum, araçtan silahla indim, maktul yanına silah almamıştı, o sırada... araç geldi, bende ... beyin yanına gittim, ... bey ...’a 'Utanmıyor musun beni silahla karşılıyorsun' dedi, o da 'Kahpe avratlı' dedi, ...t hâmle yapacaktı ki ben onu ittirdim ancak ...t’in üzerindeki bıçağı çıkarmasını engelleyemedim, ben ...t’i darbetmiş veya ona bıçak sallamış değilim, o sırada... çocukları 'Basın tetiğe' dedi. Onlarda ateş etmeye başladı, ...t’in elinde zaten bıçak vardı,...’da tüfeğini almak için dükkâna koştu, ben silahları görünce kaçmaya başladım ve ilk kurşunu sırtımdan yedim, ben yere düştüm, hala ateş ediliyordu, biz oraya gelmeden önce sanki bilerek konuşlanmışlardı, pramit şeklini alarak adeta küçük bir tim haline gelmişlerdi, ben maktulü görmedim, sürünerek olay yerinden çıkmaya çalıştım, çok zor çıktım, ben araçların park ettiği koridorda kaldım, ben kafamdan kurşun yememek için kafamı sakladım ancak bir de karnımdan vuruldum, iddianamede bahsedildiği gibi bacağımdan vurulmadım, sonra sürünerek vücudumun tamamını korumayı başardım, beni kimin vurduğunu sonra silah mermisinin çapını öğrendikten sonra öğrendim, Mercedes’in arkasına saklandıktan sonra bana göre sağ tarafta ... yüz üstü yatmış inliyordu, ben yardım etmek istedim ancak sürekli ateş edildiği için yalan söyleyerek karşı tarafa 'Adam öldü, durun artık' dedim, tek düşüncem bizi öldüreceklerini düşündüğüm için silahla yanımıza gelmemelerini sağlamak amacı ile silahımız olduğunu göstermek için silahımı çekerek arkamı dönüp nereye sıktığıma bakmaksızın tek el ateş ettim, ondan sonra ...t benim yanımdan gözümün içine bakarak geçti, polis silahı benden teslim aldı,...’in elinde silah yoktu, ben polise silah dolu dikkat edin dedim, bu arada polis beni ayağa kaldırdı, bu sırada karşıda ...’ın kendi üst başını yırtarken gördüm, ...t’in ben boynuna her hangi bir eylemde bulunmadım, dediğim gibi olay biter bitmez karşı taraf olayı karartmak için kendi kendilerini yıpratmaya başladılar, olay yerinde ...’un silahı dışında başka bir silah yoktu, olay yerinde 3’ncü bir siyah münübüs yoktu, karşı taraf yalan söylüyor, ben ...t veya...’a doğru silahla etmiş değilim, bizde başka kimsede silah yoktu. Aleyhime olan hususları kabul etmiyorum, önceki ifadelerim de doğrudur, ben Devlet hastanesinde bir ay yatmıştım,... olayda kullanıla silaha dokunmadı, bana vurulduğum için yardım etti,... yaralarıma dokundu, benden el savıbı alıp almadıklarını bilmiyorum, ben olaydan sonra bilerek elimi yıkamadım, ancak olaydan sonra ameliyat olduğum için elimi yıkadılar mı yıkamadılar mı bilmiyorum, ben maktulün bu alacağını niçin yasal yollardan almayı tercih etmediğini ve kendisinin bizzat bu nedenle karşı tarafla tartışdığını bilmiyorum, sadece alacağımdan vaz mı geçeyim demişti.”,
Sanık ... Kollukta; “Ben hâlen yukarda belirtmiş olduğum ... otogaleri isimli ... yerinde genel müdür olarak çalışmaktayım. ... yeri sahibi ... isimli şahıstır ayrıca ... yerinde ..., ... Kaba, ... Saraç, ... Kaba birlikte çalışmaktayız ..., ..., ... ve ... isimli şahısları tanırım bu şahıslar şirketimiz ile ticari ilişkileri olduğundan dolayı tanırım yaklaşık olarak 8-9 ay önce ... isimli şahıstan ... marka jeep aldık bu cipin parasını ödedik daha sonra cipin maliyeye olan MTV borcunu ödedik yaklaşık olarak 7.500 -8.000 TL parayı ödedik biz bu şahıslara aracın borcunu ödediğimizi söyledik ... isimli şahıs tamam borcu kabul ediyoruz ödeyeceğiz dediler bugüne kadar sürekli bizi oyaladılar telefon açtığımızda bize sıkıyorsa gelin paranızı alın dediler. 10.12.2009 günü saat 11.30 ile 12.00 sıralarında ... ...’ı aradı ve parayı istedi duyduğum kadarı ile ... telefonda ... bey’e hakaret ettiğini duydum daha sonra ... bey telefonu kapattı canı sıkkın bir şekilde ... yeri önüne çıkarak şoförü ... Kaba’ya gidelim dedi. Mercedes marka araca ..., ... ve ... Kaba ile birlikte ... yeri önünden hareket ettiler bende ... beyi sinirli gördüğümden bir şey olmasın ve merakımdan mavi renkli ... marka araca bindim ... yerinde çalışan ... Kaba ile ... Saraç abi nereye gidiyorsun dediler bende çarşıya gideceğimizi söyledim hep birlikte arada hareket ettik önde seyir halinde olan ...’un aracını takip ettik ...Kuyumculuk önüne aracı park ettiler ... ile ... araçtan indiler biz bu sırada aracı park etmeye çalışırken ..., ..., ... ve... ...isimli şahısların ... yeri önünde olduğunu gördüm. ... ile ...’un konuştuğunu gördüm mesafe uzak olduğundan ve aracı park ettiğimizden ne konuştuğumuzu duymadım daha sonra ... ... yerinin alt kısmına ... isimli şahısta ... yerinin üst kısmına geçti birden ...’a doğru ateş etmeye başladılar. ... isimli şahsın elinde küçük bir silah vardı. ... isimli şahsın elinde tüfek vardı. ... ile ...’ın elindeki silahların nasıl olduğunu görmedim şahıslar sürekli ateş ediyorlardı ben araçtan inerek ...’un yanına doğru gittim. ... bey yere düştü ben kendisini koruduğunu zannettim o sırada ...’in kasık kısmından kan geldiğini gördüm daha sonra ... isimli şahıs silahı çıkartarak bizi korumak için ateş etmeye başladı bu esnada olay yerine polisler geldi şahısları yakaladılar ben kesinlikle olayda silah kullanmadım ... isimli şahsı vuran muhtemelen ... yerinde tüfekle ateş eden ...’tır benim yanımda bulunan arkadaşlarda kesinlikle silah yoktu olay bittikten sonra benim araçta bulunan arkadaşlarım olay yerine geldiler olaya müdahale etmediler ben hakkımda isnat edilen suçlamayı kabul etmiyorum benim bu olay ile ilgili olarak diyeceklerim bundan ibarettir.”,
Savcılıkta; “Ben bu konuda emniyette ifade vermiştim, o ifadem doğrudur, aynen tekrar ediyorum. Ben ... Otogaleri isimli işyerinde yaklaşık olarak 1,5 aydır genel müdür olarak çalışmaktayım. Yaklaşık 8-9 ay kadar önce ... adlı şahıstan şirketimiz .... marka bir araç satın almış bulunuyordu, bu aracın devrini de aldık, ancak daha sonradan araç özel plakalı olduğu için bir takım borçları çıktı, biz bu borçları ödedik ve borçların ...'a ait olduğunu düşündüğümüzden bu şahıstan yaklaşık olarak 7.500,00 - 8.000,00 TL arasında bir parayı makbuzlarıyla birlikte talep ettik, ancak ... bu parayı ödemeye yanaşmadı, bunun üzerine olay yeri olan 10.12.2009 tarihinde patronum olan ... ... ile kendisine ait özel cep telefonundan galeride bulunduğumuz halde benim odada görüştü. ... telefonda "bana yaptığınız adamlık bu mu, tamam o zaman geleceğim" gibi sözler söylüyordu. Bunun üzerine ... sinirlendi, karşı taraf ile görüşürken muhtemelen kendisine hakeretlerde bulunuyorlardı. Kısa bir süre sonra ... şoförü olan ... Kaba'ya arabayı hazırla, çıkıyoruz diye söyledi. O sırada bizim işyerimizde çalışan ... "bende geleceğim" dedi ve birlikte Mercedes marka araca binerek üçü birlikte işyerimizden ayrıldılar. Bende herhangi bir tatsızlık yaşanmasın diye yanıma ... Kaba ve ... Saraç'ı da alarak Wolswagen... marka araçla onları takip ettik ve ...'a ait kuyumcu dükkânının olduğu işyerine vardık. Araçtan ... ve... indiler, bu arada ... kaldırımda bekliyordu, orada ... bey ile ... tokalaştılar. Daha sonra ...'ın küçük oğlu olduğunu düşündüğüm ... ile ... arasında sözlü bir tartışma yaşandığını gördüm. Bunun üzerine tam seçememekle birlikte ...t'in...'a doğru hamle yaptığını gördüm, daha sonra... da ...t'i bir iki adım kovaladı. Daha sonra tam olarak yakaladı mı darp etti mi bunu göremedim. Tam o esnada silahlar patlamaya başladı. Bizim yönümüze göre dükkânın sol tarafında ..., sağ tarafında ise ... Mercedes marka aracın yanında bulanan ..., ... ve ... Kaba'nın üzerine doğru silahla ateş etmeye başladılar. Bu sırada ben Wolswagen marka araçtan henüz inmiştim, birlikte geldiğim arkadaşlarım ... Saraç ve ... Kaba araçtan henüz inmemişlerdi, sanıyorum ilk ateş eden ...'dı. Silahların patlamasına müteakip ben ...'un yere düştüğünü gördüm. Ben de yere doğru yatarak ...'un yanına gittim, kendisiyle konuşmaya çalıştım, ancak vurulduğunu anladım. Bu esnada üzerimize doğru silahla ateş edilmeye devam ediliyordu, ... ve... çapraz bir şekilde arabanın üzerine doğru sıkıyorlardı. Ben pompalı silah ile ...'ın ateş etmesinden sonra ...'un yanına gittim. Yani pompalı ile benim üzerime herhangi bir şekilde ateş edilmedi. Bu sırada ... kime ait olduğunu tam olarak bilemediğim bir silah ile Diş Hastanesi tarafına doğru bir veya iki el ateş etti. Daha sonra polisler gelince yaralı vaziyette Mercedes marka aracın arka sol tarafına yattı. Ben ...'un yaralı olduğunu düşünerek Wolswagen marka aracın yanına gittim ve aracın sol kapı içerisinde bulunan telefonumu aldım ve 155 polis imdatı aramaya çalıştım. Biz olay yerine Mercedes marka araçtan kısa bir süre sonra vardığımızdan dolayı ...'un karşı tarafa yönelik "vurun, sıkın" şeklinde sözler söylediğini ben işitmedim, ben oradayken böyle bir diyalog geçmedi. Olay sonrasında bizde silah bulunmaması nedeniyle böyle birşey de mümkün değildir. Her ne kadar bana ait Wolswagen ve Mercedes marka araçlarda birer adet sopa bulunmuş ise de, bu sopalar araçlarımızda daha önceden mevcuttu. Kavga etmek bahanesiyle onları yanımıza almış değiliz. Ben hiç bir şekilde olayda silah kullanmadım. Zaten bizim tarafta bir adet silah ele geçirilmiştir. Bu silahı da ... kullanmıştır. Ben hiç bir şekilde olay da silah kullanmadım. Olayda hiç bir şekilde ilgim ve alakam bulunmamaktadır. Her ne kadar teşhis tutanaklarında ve bilgi sahibi olarak şahısların ifadelerinde benim elimde silah olduğu ve benim de silahla ateş ettiğim beyan ediliyor ise de, ben olayda silah kullanmadım ve silahla ateş etmedim. Gülpak'lara yönelik bir eylemim olmamıştır. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Bizim üzerimize silahla ateş eden şahıslardan da şikâyetçiyim, cezalandırılamalarını istiyorum.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Olay günü saat 11.00-11.30 sularında... ile ...'nın telefon konuşmalarına şahit oldum. Bu konuşma daha önceden gelen bir alacak bakiyesini ilgilendiriyordu.... bey telefondan anladığım kadarıyla ağır hakaretler yapıyordu. ... bey bana 'Bunu da mı gördün?' diye sitemkâr konuşuyordu. 'Olmadı gelir görüşürüz' dedi. Ben telefonun diğer tarafında ne konuştuklarını bilmiyorum. Bunun üzerine plaza içinde konuşan ... bey bir süre sora araca doğru yöneldi, bu sırada ... Kaba ve ..., ... bey ile aynı araca binip hareket etmek üzere iken, biz bir problem olmasın diye yanıma ... Kaba ve ...'ı alarak peşlerinden takip etmeye başladık. O sırada ...Kuyumculuk'un önüne ... beyin aracı girip park etti, araçtan indi.... bey kaldırım önüne kadar ...'nın yanına geldi. O sırada ... ile...'ın ortanca oğlu hafif bir laf dalaşına girdiler. O sırada ...'ın ortanca oğlu...'a bıçak çekti....'la birbirlerine girdiler, o sırada zaten...'la aralarında laf dalaşı oldu. Onlar arasında sürtüşme devam ederken sol taraftan silah sesi geldi. Onun arkasından sağ tarafta bir organize olmuş ki sağdan bir ateş geldi. Ortadan bir pompalıdan da ateş geldi. O sırada ben ... beyin yanına doğru koşmaya başladım. ... bey ters dönüp yüzüstü yere düştü. Ben o sırada vurulup vurulmadığını kontrol ettim. Bu esnada üst kısımdan ateş geliyordu. Mercedes'in sağ köşesine yaklaşıp orada siper aldım. Orada ... beyi kontrol edip ... beyin vurulduğnu anlayınca tekrar olay yerinden çıkmaya çalıştım. O esnada 155'i ve 112'yi aramaya çalıştım. O sırada arka taraftan 4-5 el ateş sesi geldi. Ben bu esnada 155'i ve 112'yi aramaya çalıştım zaten bu esnada polisler geldiler olaya müdahale ettiler. Biz ateşli silah taşımadık, bunun en güzel örneği olarak ... yerlerinde bir tane mermi izi bile yoktur, bizlerde silah yoktu. Biz sadece orada bir kargaşa olmasın diye oraya gittik. Biz ateşli silahla bir eylemde bulunmadık, bu hususlar kamera kayıtlarından ve alınan parmak izlerinden anlaşılacaktır. Ayrıca ... bey küfretmedi. Kamera kayıtlarından da görüleceği gibi canice hareketlerle el kol hareketleri yaptıkları kayıtlarda mevcuttur. İyi ki de yaptın der gibi el sallıyorlardı, iki araçın ardı sıra geldiği doğrudur. Aramızda sadece 30 ... kadar fark var çünkü biz aracımızı park ediyorduk. Biz olay tartışma boyutuna ulaşmadığı sürecede herhangi bir vukuat olmadığı sürece araçtan inmeyi düşünmüyorduk. Biz yöneticiyiz, işimizi profesyonel yaparız, vurmak kırmak gibi bir lüksümüz yoktur. Karşı tarafla bizim bir ... marka araç haricinde bir alışverişimiz olmadı. Ben 1,5 ay kadardır şirketin genel müdürüyüm. Ben 2009 yılı başından beri şirketin hesapları bende olduğundan ben bunun dışında başka bir alışveriş de görmedim. Ben ... Bey ile aralarında önceye dayalı bir husumet olmadığını biliyorum, kesinlikle aralarında husumet yoktu. ...marka aracın özel plakasında '...' yazıyordu. Özel plaka yazılı olduğundan vergisi yüksekti. Ben bunu galericilik yaptığımız için biliyorum. Satıldığı tarihten önceye ait tüm borçlar satana aittir. ... bey de Gülpakların o an için nakit sıkıntısı olduğundan kendisi cebinden ödedi, bunun makbuzu da bizdedir. Hatta 'Size olan borcumuz eşlerimize kadar herkes biliyor, bir gün öderiz' şeklinde ... Beye söylemiş.”,
Mahkemede; “Ben karşı taraftan şikâyetçiyim, davaya katılmak isterim. Ben 1,5 aydır ... Ticarette genel müdür olarak çalışmaktayım. Ben daha önce 2,5 yıldır ... beyi tanıyorum. Daha önce Fiat bayisinin genel müdürüydüm. Ben ... bey ile çalışmaya başladıktan sonra işleri devraldım. Olay günü sabah ortalama 08.30 gibi ... yerine gittim, ... bey saat 10.30 gibi ... yerine geldiğinde başka bir ... için satılması düşünülen Mercedes marka aracın takas işlemlerini sürdürüyorduk. O sırada ... bey bir telefon görüşmesi yaptı, görüşürken 'Benim sana yaptığım iyi niyet insanlık bu mu' diyordu. O sırada odamdan çıkarak telefonla konuşmaya devam ettiği ve yan kapıdan çıktığını gördüm. Telefon ile konuşurken küfrettiğini görmedim, ... yerimizin çalışma şekli ve bayan personelleri nedeni ile içerde küfretmedi. Ben ... beyin yanına gittim ve o sırada canı çok sıkkındı. ... beyi ... beye aracımı hazırlayın dedi. Servis tarafında,..., ... ve ... bey araç ile harekete geçtiler. Araçların fiyatları çok yüksek olduğu için ben araçların başında duruyordum. Ben maktul ve diğerlerinin aracına bindiklerini görünce bir problem çıkacağını anladım. Ben yıllardır bu işi yaptığım için hatır olan işlerde taşıt pulları müşteriden talep edilirse müşteri ödemez, bu şekilde de bayi ya bunu sineye çeker ya da müşteriden ister. Pul masrafı mahkeme tarafından istenirse sözleşme, taahhüt ve bunun ödendiğine dair bayimizin muhasebe departmanında olduğu gözlemlenebilir. Ben karşı tarafın daha önce galericilik yaptığını biliyordum, karşı taraf biraz problemli insanlardır. Muhasebe biriminden öğrendiğime göre aldığımız aracın bize satışından önce borcu varmış ve bu borcu karşı taraf ödemek istemiyormuş, problem de bu nedenle çıkmış. Maktul ve yanındakiler dükkândan çıkarken suret şekillerini gördüğüm için ve karşı tarafında nasıl kişiler olduğunu tahmin ettiğim için onlar çıktıktan sonra ben de diğer arkadaşlara 'Hadi biz de çıkalım' dedim. ... yerinde Ethem ve birkaç kişi daha vardı, amacım kontrol etmekti. Maktul bize toparlanın gidiyoruz şeklinde bir talimat verdiği gibi yanımıza da hiçbir silah almadık. Araçla arkalarından takip etmeye başladım, onlar olay yerine vardıktan ortalama 35-40 ... sonra bir park yeri arayarak buldum ve araçtan indiğimde ciddi bir şekilde karşı taraftan küfürler edildiğini duydum. Bizim olay yerinde vardığımızda bizden 2 araçtan başka araç yoktu, karşı taraf rahmetliye 'Kahpe avratlı' diyorlardı, araçtan inince... ...t,... ve ... adındaki şahısları gördüm. ...t’in elinde bir bıçak gibi parlayan bir şey vardı, bıçak olduğunu gördüm. ... beye doğru salladı. O sırada... araya girdi, o sırada silahlar ateşlendi, silahlar sıkılmadan önce 'Sıkın' türünde bir talimat vermişti. Ben ...’i ateş ederken gördüm. ... bey yere düştü ancak vuruldu mu yoksa silahlardan dolayı kendisini yere mi attı bilemedim. Onun yanına doğru koşarak rahmetlinin vurulduğunu anlayınca kontrol ettim, ağır şekilde yaralı olduğunu anlayınca elimi geri çektim ve başımı kaldırdığımda... isimli şahıs ateş ediyordu. Yanında da ...t isimli kişi vardı, araca doğru yoğun bir şekilde ateş ediyordu.... ise hâlâ ağır şekilde hakaretler ediyordu. Maktulün başı Mercedes’in arka tekerinin yanına yakındı, maktulün başı aracın arka kısmında, ayakları da ön tekerin oradaydı. Maktul araca yaklaşık 2 metre kadar mesafede Mercedes marka araca parelel şekilde yatıyordu.... o sırada 'Ölüyorum, bizi de öldürecekler' dedi.... da tüfek ile ateş ediyordu, maktulü gördükten sonra sırtı araca dönük arka sol tarafa veya havaya doğru bir el ateş etti, zaten polisler ateş edildikten sonra geldiler, polisler ateş edince karşı taraf ateşi kesti, olay yerinden hiçbir yere gitmeden rahmetlinin yanı başında teslim oldum, ...t’in boynunun darbedildiğini söyleyemem ama rahmetliye bıçak çekildiği için... maktulü korumak amacı ile müdahale etti. Aracımızda sopa vardır. Türkiye’de her evli ve çocuklu ailenin aracında çoğunlukla sopa bulunur. Bizde silah yoktu, ben hem vurulan...’ın yaralarını, hem de maktule müdahale ettim. Bu nedenle elimde antimon izi çıkmış olabilir. Aleyhime olan hususları kabul etmiyorum, rahmetli ve... vurulduktan sonra 155 ve 112’yi aramaya çalıştım ancak arayamadım. ...t bu olaylardan hemen önce ve polisler gelmeden hemen önce elinde bıçak olduğu hâlde...’ın yanında geçti. İddia edilen tabancalar bizde olsaydı ve öldürme kastımız olsaydı karşı tarafa ateş ederdik. Bence polisler gelmeseydi bizi karşı taraf öldürürdü.”,
Şeklinde savunmada bulunmuşladır.
Uyuşmazlık konularının ayrı ayrı ele alınmasında fayda bulunmaktadır:
1- Sanık ...'ın, maktul ...'a yönelik sanıklar ... ve ...'ın işledikleri kasten öldürme suçuna TCK'nın 37/1. maddesi kapsamında "müşterek fail" olarak mı, yoksa TCK'nın 39/2. maddesi kapsamında "yardım eden" sıfatıyla mı iştirak ettiği;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda suça iştirakte, faillik ve şeriklik ayrımı öngörülmüş, azmettirme ve yardım etme şeriklik kavramı içinde değerlendirilmiştir.
Kanun’un 37. maddesindeki;
"(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.
(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır" şeklindeki hüküm ile maddenin birinci fıkrasında müşterek faillik, ikinci fıkrasında ise dolaylı faillik düzenlenmiştir.
Kanun’da suç olarak tanımlanan fiilin, birden fazla suç ortağı tarafından iştirak hâlinde gerçekleştirilmesi durumunda TCK’nın 37/1. maddesinde düzenlenen müşterek faillik söz konusu olacaktır.
Öğretideki görüşler de dikkate alındığında müşterek faillik için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:
1- Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.
2- Suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurulmalıdır.
Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı “fail” konumundadır. Fiil üzerinde ortak hâkimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır.
"Yardım etme" ise 5237 sayılı TCK'nın 39. maddesinde;
"(1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.
(2) Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:
a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.
c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak" şeklinde,
"Bağlılık kuralı" da aynı Kanun'un 40. maddesinde;
"(1) Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.
(2) Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.
(3) Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs aşamasına varmış olması gerekir" biçiminde düzenlenmiştir.
Suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarına “şerik” denilmekte olup, 5237 sayılı TCK’da şeriklik, azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre, kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen veya özel faillik vasfını taşımadığı için fail olamayan bir suç ortağı, gerçekleşen fiilden 5237 sayılı Kanun’un 40. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca sorumlu olmaktadır.
TCK’nın 39/2. maddesindeki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır.
1- Bir suçun işlenmesine maddi yardımda bulunma çok çeşitli şekillerde ortaya çıkmakla birlikte anılan maddede maddi yardım;
a) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek,
b) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak,
Olarak sayılmıştır.
2- Manevi yardım ise;
a) Suç işlemeye teşvik etmek,
b) Suç işleme kararını kuvvetlendirmek,
c) Suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaad etmek,
d) Suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek,
Şeklinde belirtilmiştir.
Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Zira "yardım etme"yi müşterek faillikten ayıran en önemli unsur, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hâkimiyetinin bulunmamasıdır.
Uyuşmazlık konusunun isabetli bir şekilde çözümlenebilmesi için müşterek faillik için gereken şartlardan birisi olan "suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurma" unsurunun ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesinde fayda bulunmaktadır.
Bu konuda doktrinde;
İzzet Özgenç; “Müşterek failler, suçun işlenişine bulundukları iştirak katkılarıyla suçun kanuni tarifinde yer alan objektif, maddi unsurların hepsini yalnız başına gerçekleştirmek zorunda değildirler; fakat, aralarındaki işbölümü gereğinde, bu maddi unsurlardan bir kısmını gerçekleştirmekle de fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurabilirler. Meselâ bir banka soygunu sırasında suç ortaklarından biri silahıyla bankadakileri etkisiz hale getirirken, diğeri kasadaki paraları alır. Bu gibi olayda her iki suç ortağının suçun işlenişine bulundukları katkılar, söz konusu suçun icrası açısından birbirlerini tamamlayıcı niteliktedir. Dolayısıyla, her iki suç ortağı, suçun icrası üzerinde müşterek bir hakimiyet kurmaktadır.
Müşterek hakimiyetin kurulup kurulmadığının tayininde suç ortaklarının suçun icrasındaki rol dağılımları ve suçun işlenişine bulunulan katkının arzettiği önem, zaruret, gözönünde bulundurulacaktır. Öyle ki, fiilin icrası veya akim kalması müşterek faillerden her birinin elinde bulunmaktadır. Müşterek failin suçun icrasına bulunduğu katkının arzettiği bu zaruret nedeniyle; burada, fonksiyonel, müessir fiil hakimiyeti, bir başka ifadeyle, icrai faaliyette bulunmayı gerekli kılan fiil hakimiyeti kavramı kullanılmaktadır.
Buna göre, suçun icrasına bulunan katkı, suçun başarıyla işlenmesi açısından zorunluluk arzediyorsa, bu suç ortağı müşterek faildir. Öyle ki, suçun işlenişine bulunan her bir müşterek katkı, fiilin başarıyla tamamlanması açısından gereklilik arzettiği gibi; bu müşterek katkılardan herhangi birinden vazgeçilmesi, fiili gerçekleşmeme, akim kalma tehlikesine maruz bırakır.
...
Müşterek faiilik, her zaman, yukarıdaki banka soygunu örneğinde olduğu gibi, suç ortaklarının iştirak katkılarının karşılıklı olarak birbirlerini tamamladığı klasik şekliyle karşımıza çıkmamaktadır. Bazı hallerde, müşterek faillerden her biri suçun kanunî tarifindeki bütün unsurları tek başına gerçekleştirmeye gayret etmek üzere, bir müşterek anlaşmaya varılır. Böyle bir durumda müşterek hareket etmenin amacı, fiilin akim kalma ihtimalini mümkün olduğunca az indirmektir. Fakat, bu demek değildir ki, böyle bir ihtimalde her bir suç ortağının suçun işlenişine bulunduğu katkı bizatihî önemsizdir. Aksine, suçun icraî hareketlerini gerçekleştirecek suç ortağı sayısının artırılması suretiyle, suç planının başarıya ulaşması ihtimalinin mümkün olduğunca artırılması, sağlama alınması amaçlanmaktadır." (Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 8. Bası, Seçkin Yayınları, ..., 2019, s. 534-539.),
Mahmut Koca-İlhan Üzülmez; “Bir suçun işlenişine olan katkı haricen sadece yardım etme şeklindeki fiil olarak gözükebilir. Bu harici görüntüye rağmen, eğer somut olayda suçun icrasına bulunan bu katkı suçun başarıyla işlenmesi açısından zorunluluk arz ediyorsa, yani bu katkı suçun icrası bakımından önemli ise bu suç ortağı müşterek fail sayılacaktır. Suçun işlenişine olan katkının önemi olay anına göre belirlenmelidir. Sonradan yapılan bir değerlendirmeyle önemsiz görülen bir katkı, olay anına göre yapılacak değerlendirmeye önemli bir fonksiyon icra etmiş olabilir." (Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 8. Bası, Seçkin Yayınları, ..., 2015, s. 430-431.),
Emin Artuk-... Gökcen; “Fiilin üzerinde müşterek hâkimiyet kurulduğundan, suçu işleyen kişiler fail statüsündedir. Müşterek faillikte, failler sorumluluklarını doğrudan kendi fiillerinden almaktadır. İşlenen haksızlıkla doğrudan temas halinde olan müşterek faillerin sorumlu tutulabilmeleri için bağlılık kuralına ihtiyaç yoktur. Bu bakımdan müşterek faillikte sorumluluk, bağlılık kuralına dayanmaz.
Fiil üzerinde müşterek hâkimiyetin kurulup kurulmadığının tayininde, suça katılan kişilerin suçun icrasında üstlendikleri roller ve suçun icrasına bulundukları katkının gösterdiği önem ve zaruret göz önünde bulundurulmalıdır.
Müşterek faillikte, kişiler aralarında ... bölümü yapmış olduklarından, müştereken gerçekleştirmiş oldukları fiilin tümünden sorumlu tutulurlar. Her müşterek fail suçun icrasına ilişkin müessir, fonksiyonel bir katkıda bulunmaktadır. Bu katkı suç planının başarıya ulaşması açısından çok önemlidir ve bu sebeple fiil üzerinde hâkimiyetin esasını teşkil etmektedir." (Ceza Hukuku Genel Hükümler, 13. Bası, ... Yayınevi, ..., 2019, s. 733-734.),
Şeklinde görüşler ileri sürmüşlerdir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 18.04.2017 tarih ve 284-238 sayı ile; hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen diğer sanık ile yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak için öldürme suçunu işleme yönünde ortak karar alan ve olay anında diğer sanığın yanına yer alıp gerektiğinde olaya müdahale edebilecek konumda olan sanığın TCK'nın 37/1. maddesi kapsamında müşterek fail olarak sorumlu olduğuna karar verilmiş, benzer şekildeki 31.01.2017 tarihli ve 840-35 sayılı kararda ise; husumetli oldukları katılanın ceza infaz kurumundan tahliye edildiğini öğrendikten sonra katılanın kaldığı yeri araştırıp bulan sanıkların, katılanın güzergâhı üzerinde pusu kurup katılanın aracını görünce de tüm sanıkların harekete geçerek araca doğru koştuktan sonra içlerinden birinin av tüfeğiyle ateş ettiği olayda suçun planlanması aşamasından neticenin gerçekleşmesi aşamasına kadar birlikte hareket eden diğer sanıkların, bizzat ateş eden sanığın eylemine TCK’nın 37. maddesi kapsamında müşterek fail olarak katıldıkları kabul edilmiştir. Görüldüğü üzere Ceza Genel Kurulunca benzer mahiyetteki olaylarda istikrarlı bir şekilde, öldürme eylemini bizzat gerçekleştiren sanığın yanında yer alıp gerektiğinde sanığın yerine geçebilecek durumda olan diğer sanıkların TCK'nın 37/1. maddesi kapsamında müşterek fail olarak sorumlu tutulmaları gerektiğine karar verilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Maktul ...'un ... ilinde kendisine ait ... Plaza isimli ... yerinde oto alım satımı ile uğraştığı, sanıklar ... ve ...'in maktulün ... yerinde müdür, inceleme dışı katılan sanıklardan ... Kaba'nın oto yıkayıcısı, ... Saraç'ın çaycı ve ... Kaba'nın da şoför olarak çalıştığı, daha önce galericilik yapan sanık ...’ın ise, oğulları olan diğer sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte ...Kuyumculuk adlı ... yerinde kuyumculukla uğraştığı, olay tarihinden önce maktul ...’nın, arkadaşı olan sanık ...’dan özel plakalı... marka araç satın aldığı, bu aracın plaka ve vergi borcunun kim tarafından ödenmesi gerektiği hususunda taraflar arasında anlaşmazlık çıktığı, 10.12.2009 tarihinde saat 12.33 sıralarında maktul ...’nın, sanık ...’ı cep telefonundan aradığı, sanık ...’ın oğulları olan ..., ... ve ...'ın da bu sırada ...Kuyumculuk adlı ... yerinde bulundukları, sanık ...’ın telefonda maktul ... ile hararetli bir şekilde konuştuktan sonra cep telefonunu oğlu olan ...’e verdiği, sanık ...’in de maktul ... ile hararetli bir şekilde konuştuğu, bu telefon görüşmesinin toplamda 3 dakika 25 ... sürdüğü, yaklaşık 16 dakika sonra sanık ...'ın saat 12.49.31’de cep telefonuyla 155 Polis İmdat hattını aradığı ancak görüşme yapamadığı, bu arada sanık ...’in üzerinde taşıdığı 9 mm çaplı Parabellum tipi fişek atan Sarsılmaz marka ruhsatsız yarı otomatik tabancasını, sanık ...’ın da yine üzerinde taşıdığı 6,35 mm çapında Browning tipi fişek atan CZ marka, ruhsatsız yarı otomatik tabancasını kontrol ettiği, sanık ...'ın ise dükkânın arkasında bulunan ardiyedeki Huğlu marka, 16 numara av fişeği atan av tüfeğini alarak omuzuna astığı, sanık ...’in de 6136 sayılı Kanun’a göre yasak niteliği olan kamayı beline soktuğu, sanık ...’ın dükkânın içinde bir süre durduktan sonra ışıkları söndürdüğü, sanıklar... ...,... ve ...t’in kuyumcu dükkânına gelmek üzere yola çıktığını düşündükleri maktul ... ve yanında çalışan diğer sanıkları beklemeye başladıkları; maktul ...’nın sanık ... ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra şoförü olan inceleme dışı katılan sanık ... Kaba’ya aracı hazırlamasını söylediği ve ... yerinde çalışan diğer sanıklara da talimat vererek yola çıktıkları, önde giden Mercedes marka araçta ... Kaba, ... ve maktul ..., arkalarından kendilerini takip eden Volkswagen... marka araçta ise sanık ... ile inceleme dışı katılan sanıklar ... Kaba ve ... Saraç’ın bulunduğu, maktul ...’nın yanına 9 mm çapında kısa Browning tipi fişek atan CZ marka, ruhsatsız yarı otomatik tabancasını aldığı, maktul ...’nın yanında çalışan diğer sanıkların da yanlarına bir adet sopa aldıkları, saat 12.50 sıralarında maktul ...’nın sağ ön koltukta oturduğu Mercedes marka aracı kullanan inceleme dışı sanık ... Kaba’nın ...Kuyumculuk isimli ... yerinin önüne gelerek aracı kaldırımın önünde dik bir şekilde park ettiği, sanık ...’in ise sevk ve idaresindeki Volkswagen... marka aracı biraz daha geride Mercedes marka araca paralel bir şekilde park ettiği, araçtan inen maktul ... ile omzundaki av tüfeğiyle ... yerinin önüne çıkan sanık ...'ın karşılaştıkları, kısa bir konuşmanın ardından sanık ...'ın dükkâna girerek omzundaki av tüfeğini arkadaki ardiyeye bıraktığı ve tekrar dışarı çıktığı, bu esnada sanık ... ile Mercedes marka araçtan inen sanık ... arasında tartışma ve itekleşmenin yaşandığı, sanık ...'in üzerinde taşıdığı bıçağı sanık ...’a gösterdiği, sanık ...’ın da sanık ...’in boynunu sıktığı, bunun üzerine o sırada dükkânın önündeki kaldırım üzerinde Mercedes marka aracın sağ ve sol hizasında bulunan sanıklar ... ve...'ın bellerindeki tabancaları çıkarıp atışa hazır hâle getirdikten sonra maktul ...’nın bulunduğu Mercedes marka aracın sağına doğru aynı anda ateş ettikleri, bu atışlardan çok kısa bir süre sonra sanık ...'ın tekrar dükkâna girerek içeriye bıraktığı av tüfeğini alıp dükkânın içinden açık hâldeki kapıdan dışarıya doğru iki el ateş ettiği, maktul ...'nın göğüs bölgesine isabet eden mermi çekirdeği yarası nedeniyle Mercedes marka aracın sağ arka teker tarafında yere düştüğü, bel ve batın bölgesine 2 adet mermi çekirdeği isabet eden sanık ...’ın ise, maktul ...’ya ait tabancayı alarak sanıklar... ve ...t’in bulunduğu yere doğru 1 el ateş ettiği, olay yerinin yakınlarında bulunan polis memurlarının duruma müdahale ederek çatışmayı sonlandırmak amacıyla havaya 2 el ateş ettikleri, olay yerine gelen takviye ekiple birlikte müdahale eden tanık polis memurlarının sanıklar...... ve ...t ile diğer tarafta bulunan sanık ... ile inceleme dışı katılan sanıklar ... Kaba ve ... Kaba’yı olay yerinde yakaladıkları, maktul ... ile sanık ...’ın olay yerine çağrılan ambulansla hastaneye kaldırıldıkları, sanık ...’in ise bir süre sonra kendisini arayan polis memurlarına civardaki bir benzin istasyonunda teslim olduğu, polis memurlarının maktul ...’ya ait tabancayı son olarak sanık ...’in elinde gördükleri, Mercedes marka aracın sağ ön camına saçma taneleri isabet ettiği, maktul ...’ya isabet eden mermi çekirdeğinin vücudunu terk etmesi nedeniyle ele geçirilemediği, sanık ...’ın vücudundan çıkarılan bir adet mermi çekirdeğinin ise sanık ...'in kullandığı tabancadan atıldığının tespit edildiği, olay yerinden ele geçirilen 9 mm çapında Parabellum tipi kovanlardan 5’i ile 1 adet mermi çekirdeği ve 1 adet mermi çekirdeği gömlek parçasının sanık ...’in kullandığı tabancadan, 9 mm çapında Parabellum tipi diğer 2 adet kovanın polis memuru tarafından havaya uyarı amaçlı olarak, 9 mm çapında kısa Browning tipi 1 adet kovan ile 1 adet mermi çekirdeğinin sanık ...’in kullandığı tabancadan, 6,35 mm çapında Browning tipi 5 adet kovan ile deforme hâldeki 2 adet mermi çekirdeğinin sanık ...’ın kullandığı tabancadan atıldıkları, vücuduna iki adet mermi çekirdeği isabet eden ve kaldırıldığı hastanede acil ameliyata alınan sanık ...’ın batın bölgesinde oluşan yara nedeniyle hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, bel bölgesinde isabet eden yaranın hayati tehlike geçirmesine neden olmadığı, sanık ... tarafından boğazı sıkılan sanık ...’in basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, diğer sanıklar ile inceleme dışı katılan sanıkların vücudunda herhangi bir darp, cebir veya ateşli silah yaralanmasına rastlanılmadığı, maktul ...’nın ise sol göğüs bölgesine isabet eden bir adet ateşli silah mermi çekirdeği yaralanması neticesinde gelişen iç organ yaralanmasına bağlı iç ve dış kanama neticesinde öldüğü olayda;
Maktul ... ile hararetli bir şekilde telefon görüşmesi yaptıktan sonra, maktul ve yanında çalışan diğer sanıkların kuyumcu dükkânına geleceklerini anlayan sanık ...’ın, av tüfeğini omzuna takıp dükkânın ışıklarını kapatarak yanlarına tabanca ve bıçak alan oğullarıyla birlikte maktul ve diğer sanıkları beklemeye başlaması göz önüne alındığında, birlikte silahla çatışmaya girmek üzere hazırlık yapmak suretiyle oğulları olan diğer sanıklarla fikir ve irade birliği içerisinde olduğunun anlaşılması, ... yerinin önüne gelen maktul ve diğer sanıkları omzundaki av tüfeğiyle karşılaması, oğulları olan diğer sanıklar... ve ...’in tabancayla ateş etmelerinden çok kısa bir süre sonra kuyumcu dükkânına girerek av tüfeğiyle Mercedes marka araca doğru 2 el ateş etmesi suretiyle fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurması karşısında; sanık ...’ın, oğulları olan diğer sanıklar ... ve ...’ın gerçekleştirmiş oldukları kasten öldürme suçuna TCK’nın 37/1. maddesi kapsamında “müşterek fail” olarak iştirak ettiği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme gerekçesinin isabetli olmadığına, sanık ... hakkındaki kasten öldürme suçuna yardım etmeden kurulan mahkûmiyet hükmünün, sanığın oğulları olan diğer sanıklar ... ve ...’ın gerçekleştirmiş oldukları kasten öldürme suçuna TCK’nın 37/1. maddesi kapsamında “müşterek fail” olarak iştirak ettiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Üyesi ...; "Yerel Mahkeme yapılan yargılama sonucunda sanık ... hakkında kasten öldürme suçundan TCK 39 maddesi gereğince yardım etmekten verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 1. Ceza Dairesince yapılan temyiz incelemesinde, çoğunluk kararı ile sanığın isnat edilen eyleme TCK 37/1 maddesi kapsamında iştirak ettiği gerekçesi ile bozma kararı verilmiş. Yerel mahkeme kararında direnmiştir.
Direnme kararını görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu çoğunluk kararı ile, sanığın eylemi TCK 37/1 maddesi kapsamında müşterek fail olarak olarak işlendiğine karar vermiştir. Ceza Genel Kurulunun sayın çoğunluğu ile aramızdaki görüş ayrığı, sanığa isnat edilen eyleme TCK 37/1 maddesi kapsamında müşterek fail olarak mı, TCK 39/2 maddesi kapsamında yardım eden sıfatıyla mı katıldığına ilişkindir.
Olay araba alım satım işi yapan karşı tarafın araba satışından kaynaklanan masraf alacağı uyuşmazlığı nedeniyle karşı tarafın silahlı olarak sanık ... ve oğullarının işlettiği kuyumcu ... yerine gelmeleri nedeniyle başlamıştır. Sanık ...’ın oğulları ... yerinin kapısına gelen maktulünde olduğu karşı tarafla karşılıklı silahlı çatışmaya başlamıştır. Silahlı çatışmanın başlaması üzerine sanık ... kendisine ait kuyumcu dükkanının içinden tezgahı siper alarak tüfekle dışarı doğru kendisini korumak amacıyla hedef gözetmeksizin ateş etmiştir. Sanık ...’ın kendi eyleminden yaralanan ve ölen olmamıştır. Sanık ...’ın öldürme suçunu gerçekleştiren oğulları ile doğrudan öldürme suçunu birlikte işlediğine dair hiçbir delil ve emare yoktur.
Sanık ...’ın eylemi olay yerinde yaşanan silahlı çatışma sırasında kendisine ait kuyumcu dükkanına karşı tarafın girmesini önlemek ve kendisini korumak için rastgele ateş etme eyleminden ibarettir. Sanığın oğulları sanıklar... ve ...’in işledikleri kabul edilen maktulün öldürülmesi suçuna TCK 39/2 maddesi kapsamında yardım eden olarak katılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın öldürme suçuna TCK 39/2 maddesi yardım eden sıfatıyla katıldığına dair Yerel Mahkeme direnme kararının isabetli olduğu kanaatinde olduğumdan,
Sanığa isnat edilen eylemin TCK 37/1 maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar veren, Ceza Genel Kurulunun sayın çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum." görüşüyle,
Çoğunluk görüşüne katılmayan üç Ceza Genel Kurulu Üyesi de; sanık ...'ın diğer sanıkların eylemine TCK'nın 39/2. maddesi kapsamında "yardım eden" sıfatıyla iştirak ettiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
2- Sanık ... hakkında, silahla tehdit suçundan açılan kamu davasında dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği;
5237 sayılı TCK'nın 66. maddesinde; Kanun'da aksine bir hüküm bulunmadıkça kamu davasının maddede yazılı sürelerin geçmesiyle düşeceği düzenlenmiş, maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde de beş yıldan fazla olmamak üzere hapis ya da adli para cezasını gerektiren suçlarda bu sürenin sekiz yıl olacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanun'un 67. maddesinin üç ve dördüncü fıkraları uyarınca kesen bir nedenin varlığı hâlinde zamanaşımı, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeye başlayacak ve ilgili suça ilişkin olarak Kanun'da belirlenen süre en fazla yarısına kadar uzayacaktır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun süreklilik gösteren birçok kararında açıkça vurgulandığı üzere, yargılama yapılmasına engel olup davayı düşüren hâllerden biri olan dava zamanaşımının yargılama sırasında gerçekleşmesi hâlinde, yerel mahkeme ya da Yargıtay, resen zamanaşımı kuralını uygulayarak kamu davasının düşmesine karar verecektir.
Bu açıklamalar ışığında ön sorun konusu değerlendirildiğinde;
Sanık ...’e atılı silahla tehdit suçunun yaptırımı TCK’nın 106/2-a maddesinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis hapis cezası olarak öngörülmüş olup aynı Kanun'un 66/1-e maddesi gereğince bu suça ilişkin asli dava zamanaşımı süresi 8, kesintili zamanaşımı süresi ise 12 yıldır.
Daha ağır cezayı gerektiren başka bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan ve 10.12.2009 tarihinde gerçekleştirildiği iddia edilen eylemle ilgili olarak, TCK'nın 66/1-e ve 67/4 maddeleri uyarınca belirlenen 12 yıllık zamanaşımı süresi, 10.12.2021 tarihinde dolmuş bulunmaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin sanık ... hakkında silahla tehdit suçuna ilişkin direnme kararına konu hükmünün, gerçekleşen dava zamanaşımı nedeni ile bozulmasına ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, 1412 sayılı CMUK'nın, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 322. maddesine göre karar verilmesi mümkün olduğundan, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık ... hakkındaki silahla tehdit suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmelidir.
3- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan usulüne uygun olarak açılmış dava bulunmadığından bahisle herhangi bir karar verilmeden “suç duyurusunda bulunulmasına” ilişkin kararın temyiz edilebilir nitelikte olup olmadığı ve Özel Dairece bu suça ilişkin olarak bozma kararı verilip verilemeyeceği, Özel Dairece bozma kararı verilebileceğinin kabulü hâlinde ise sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçundan kamu davası açılıp açılmadığı;
1412 sayılı CMUK’un, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 305. maddesi uyarınca, ceza mahkemelerince verilen hükümler temyiz kanun yoluna tâbidir. 5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinde ise hükümler “beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi, davanın düşmesi kararı” olarak sınırlı şeklinde sayılmıştır.
Hüküm niteliğinde olmamakla birlikte bazı kararların da kanun yolu bakımından temyizi kabil olduğu kabul edilmiştir. Örneğin; hüküm niteliğinde bulunmayan CMK'nın 223. maddesinin 10. fıkrası uyarınca adlî yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararları ile TCK'nın 18. maddesinin 4. fıkrası uyarınca geri verme talebi ile ilgili olarak verilen kararların temyizi mümkündür.
Buna göre; Yargıtay tarafından temyiz incelemesi yapılabilmesi için öncelikle CMK’nın 223. maddesi uyarınca verilmiş bir hüküm veya temyize konu olabilecek bir karar bulunması gerekmektedir.
Hüküm kavramı, esasen arapca bir kelime olup Türk Dil Kurumu sözlüğünde "yargı, egemenlik, hakimiyet, değer, aynı veya benzer nitelikler, önem, geçerlilik, etki, hız, şiddet ve kararlar" anlamına gelmektedir.
Arapça bir sözcük olan karar " şüphelerin, tartışmaların son bulduğu, seçilen yolun uygulanmaya başlandığı, mantıksal sürecin nihai ürünü; birden çok kişinin iradelerinin aynı noktaya doğru olması ile ortaya çıkan anlaşma" (Yılmaz, Ejder, Hukuk sözlüğü, ... 2021, s.445).
Her ne kadar hüküm ve karar kelimeleri sözlükte benzer anlamı ifade ediyorlarsa da Ceza Muhakemesi açısından bu iki kavramı birbirinden ayırmak gerekir. Bu sebeple bu iki kavram her zaman birbirinin yerine kullanılmazlar. (Doç. Dr. Erdal Yerdelen, Hükmün Gerekçesi, s.11)
Muhakeme hukuku anlamında karar; yargılama merciilerinin hukuki bir uyuşmazlık hakkında verdikleri geçici veya nihai nitelikteki hukuki sonucun açıklanmasıdır. Karar; uyuşmazlık hakkında hukuki gerekçeye dayandırılmış irade açıklaması, yargılama sürecinde mahkemeler tarafından verilen, davayı neticelendiren nihai kararlar ile bütün ara kararlar olarak tanımlanmaktadır (Taner, M. Tahir. Ceza Muhakemesi Hukuku, ... 1955, s. 231).
Hükümle duruşma son bulmakta ve mahkeme uyuşmazlıktan elini çekmektedir. Hüküm, uyuşmazlığın esasını çözdüğü için ara karar niteliğinde değildir. Esasen karar; bünyesinde hükmü ve diğer alt kategorileri barındıran bir üst kavram, genel bir terim niteliğini taşımaktadır ... Akif Tutumlu Hukuk Yargılanmasında Hüküm ve Gerekçeli Karar, ... 2007, s.17). Bu nedenle her hüküm bir karardır, ancak her karar hüküm değildir (Ünver, Hakeri, Ceza Muhakemesi Hukuku, ... 2014, s. 698).
Dar anlamda hüküm mahkemenin olağan kanun yoluna müracaat imkanı bulunan, taraflar arasındaki dava konusunu çözümleyen, esas hakkındaki nihai karardır.
Doktrinde hüküm kavramı birbirinden çok farklı olamamakla birlikte şu şekillerde tanımlanmaktadır: Kunter, Yenisey, Nuhoğlu’na göre; "Hukukta çoğunlukla muhakeme faaliyetinin son halkasını, duruşma sona erip hakimlerin müzakereye çekilmesinden sonraki faaliyeti ifade etmektedir'' Erem’e göre; "Hakimin davayı neticelendiren kazayi kararlarıdır". Öztürk/Erdem'e göre ise; "Hüküm, delillerin dinlenilmesinden ve nihayet son sözün sanığa verilmesinden sonra, mahkemenin, duruşmada ileri sürüp tartışılan delillerden edineceği kanaate göre, yalnız iddianamede beyan olunan suça veya suç şüphesi altında bulunan sanığa hasredilecek bir hüküm kurmak üzere müzakereye çekilmesiyle başlayan, mahkeme başkanı tarafından ifade edilen bir hükmün tefhimi ile sona eren, son soruşturmanın son evresindeki son karar devresidir". Centel/ Zafer'e göre "Mahkemenin uyuşmazlık konusunda verdiği nihai karar, son karardır". Yenisey'e göre; "Esas mahkemenin uyuşmazlığın esasını teşkil eden olay hakkında verdiği ve fiilin sanık tarafından işlenip işlenmediği, sanık tarafından işlenmişse hak ettiği cezanın ne olduğunu tayin eden kararlardır". Şahin/Göktürk'e göre: "Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet, güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararlarıdır". Erman'a göre İse de; "Uyuşmazlığı esasından çözen, davayı kesin şekilde sonuçlandırarak hakimin o işten el çekmesini gerektiren nihai nitelikteki karardır".
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.03.1992 tarih ve 14-81 sayılı ilamında, hüküm; "yargı makamlarınca gerekli ve yeterince araştırma, inceleme, kovuşturma ve soruşturma yapılıp tamamlandıktan sonra, somut olayın hukuk normları karşısındaki durumun tespiti yoluyla uyuşmazlığı ve davayı sonuçlandıran karar" olarak tanımlanmıştır.
Görüldüğü üzere uygulama ve doktrinde hükmün unsurları olarak; yargılama makamına ait olması, ilk derece yargılamasının son işlemi olması, kolektif bir çalışmanın ürünü olması, işin esasını çözmesi ve yasada öngörülen şekil şartlarını taşır nitelikte olması aranmıştır. Bu nedenle hüküm yürürlükte olan muhakeme kanununa uygun olarak belirlenmiş yöntemlerin uygulanması suretiyle, duruşmada ileri sürülüp tartışılmış hukuka uygun delillerden elde edilen kanaate göre, iddianamede belirtilen suç ve sanıkla ilgili olarak fiilin sanık tarafından gerçekleştirilip gerçekleşmediği, sanık tarafından gerçekleştirilmiş ise bunun karşılığında sanığa hangi yaptırımın uygulanacağını tayin eden, bu bakımdan psikolojik yönden insan zekasının bir faaliyeti olan olumlu ya da olumsuz bir yargıya ve bu yargıya niçin varıldığını ifade eden hâkimin (mahkemenin) davadan el çekmesine neden olan, kovuşturmanın bir bölümünü (ilk derece yargılamasını) sona erdiren ve genellikle kanun yoluna tabi olup kanunda belirtilen unsurları taşıyan kararlardır (Erdal Yerdelen s. 15). Açıklanan ilkeler doğrultusunda usulüne uygun olarak açılan bir dava sonucunda yetkili mahkemece verilen ancak "hüküm" niteliğinde olmayan kararlara karşı kanun yoluna başvurulduğunda;
Karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken CMUK’un "Temyiz talebinin kabule şayan olmamasından dolayı hükmü veren mahkemece reddi” başlıklı 315, maddesinde; “Temyiz işlemi kanuni sürenin geçmesinden sonra yapılmış veya temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmişse veya temyiz edenin buna hakkı yoksa, hükmü temyiz olunan mahkeme bir karar ile temyiz dilekçesini reddeder.
Temyiz eden taraf red kararının kendisine tebliğinden itibaren bir hafta Temyiz Mahkemesinden bu hususta bir karar verilmesini taleb edebilir. Bu takdirde dosya Temyiz Mahkemesine gönderilir. Şu kadar ki. bu sebepten dolayı hükmün infazı tehir olunmaz. ”,
"Yargıtayca temyiz isteğinin reddi” başlıklı 317, maddesinde de; "Yargıtay, süresi içinde temyiz dilekçesinin verilmediğini veya beyanının yapıldığını, hükmün temyiz edilememez olduğunu, temyiz edenin buna hakkı olmadığını görürse, temyiz isteğini reddeder, görmezse incelemesini yapar. " düzenlemelerine yer verilmiştir.
CMUK’un 315. maddesinde, temyiz talebinin kabule değer olup olmadığı ön incelemesinin ilk derece mahkemesince yapılması öngörüldüğü hâlde, 317. madde ile aynı incelemenin Yargıtayca da yapılması hüküm altına alınmıştır.
Buna göre temyiz başvurusunda bulunulması hâlinde hükmü veren mahkemece, öncelikle temyiz başvurusunun kabul edilebilir olup olmadığı araştırılacak, bu bağlamda da temyiz talebinin süresinde yapılıp yapılmadığı, kararın temyiz edilebilir nitelikle olup olmadığı ve başvuruda bulunanın hükmü temyiz etmeye hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı incelenecektir.
Mahkemece temyiz isteğinin kabul edilebilir bulunması hâlinde, herhangi bir karar verilmeden aynı Kanun'un 316. maddesi uyarınca tebligat işlemleri tamamlandıktan sonra dosya temyiz incelemesi İçin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecektir. Buna karşılık, temyiz başvurusu kanuni süre geçtikten sonra yapılmışsa ya da karar temyiz edilebilir nitelikte değilse veya başvuruda bulunanın temyiz etme hakkı bulunmuyor ise temyiz talebi ilk derece mahkemesince CMUK’nın 315. maddesi uyarınca reddedilecektir. Başvuru sahibi de ret kararma karşı tebliğden itibaren bir hafta içinde temyiz kanun yolu başvurusunda bulunabilecek ve bu durumda da dosya Yargıtaya gönderilecektir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesiyle daireye gönderilen dosyanın esasına girilmeden önce Yargıtay ilgili Dairesince öncelikle temyiz başvurusunun kabul edilebilir olup olmadığı araştırılacak, bu bağlamda da temyiz talebinin süresinde yapılıp yapılmadığı, kararın temyiz edilebilir nitelikte olup olmadığı, başvuruda bulunanın hükmü temyiz etmeye bak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı İncelenecektir. Temyiz başvurusunun kanuni süre geçtikten sonra yapılması ya da kararın temyiz edilebilir nitelikte bulunmaması veya başvuruda bulunanın temyiz etme hak ve yetkisinin olmaması hâlinde ise ilgili Dairece temyiz talebi CMUK'un 317. maddesi uyarınca reddedilecek, temyiz talebinin reddi nedenlerinin bulunmaması durumunda da esas yönünden temyiz incelemesi yapılacaktır
Öte yandan, ceza muhakemesi hukukumuzda mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunması gerekmektedir. 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesinin 1. fıkrası uyarınca ceza davası, dava açan belge niteliğindeki icra ceza mahkemesine verilen şikâyet dilekçesi, son soruşturmanın açılması kararı gibi istisnai hükümler dışında kural olarak Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır.
Anılan maddenin 4. fıkrası;
“İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır” şeklinde düzenlenmiştir.
CMK’nın 225. maddesinde;
“(1) Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.
(2) Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu madde gereğince hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise, ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebilecektir.
Soruşturma aşamasında elde ettiği delillerden ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, düzenlenen iddianame ile CMK’nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir tereddüde yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. İddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu iddia olunan eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna açıkça aykırılık oluşturacaktır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun duraksamaya yer vermeyen kararlarına göre, bir olayın açıklanması sırasında bir başka olaydan söz edilmesi, o olay hakkında dava açıldığını göstermez. İddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan, bağımsız olarak açıklanması gerekir. Böylelikle sanık; iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve delillerini sunabilmelidir. Öğretide “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” olarak ifade edilen bu ilke uyarınca hâkim, ancak hakkında dava açılmış bir fiil ve kişi ile ilgili yargılama yapabilecek ve önüne getirilen somut uyuşmazlığı hukuki çözüme kavuşturacaktır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konuları birlikte değerlendirildiğinde;
Yerel Mahkemece, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçuna ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığı, usulüne uygun olarak açılmış bir kamu davası bulunmadığından bahisle sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçundan Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu anlaşılan dosyada;
... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04.02.2010 tarihli ve 1085-50 sayılı iddianamenin başlık bölümündeki suç kısmına “6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme” suçunun yazılmadığı anlaşılmış ise de, sevk maddesi kısmında “6136 sayılı Kanun'un 13/1. maddesi” ibaresine yer verilmek suretiyle sanıkların cezalandırılmaları istenilen Kanun maddesinin gösterildiği, olayın anlatıldığı bölümde ise ele geçirilen tabanca ve mermilerin özelliklerinden bahsedilip 6136 sayılı Kanun'a göre yasak niteliği haiz olduklarından bahsedildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun duraksamaya yer vermeyen kararlarında, bir olayın açıklanması sırasında bir başka olaydan söz edilmesinin, o olay hakkında dava açıldığı anlamına gelmeyeceği belirtilmiş olmakla birlikte, söz konusu kararlara ilişkin iddianamelerde suçun adının ve sevk maddesinin yazılı olmadığı, sadece bir olay açıklanırken başka bir olaydan bahsedildiği, uyuşmazlık konusu iddianamede ise, sanıkların cezalandırılmaları istenilen sevk maddelerinin açıkça yazılı olduğu ve olayın açıkça anlatıldığı anlaşıldığından, sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan usulünce açılmış bir kamu davası bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
Öte yandan, CMK'nın 223. maddesi uyarınca verilmiş bir hüküm bulunmadığı anlaşılmış ise de, öncelikle sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan usulüne uygun olarak açılmış bir kamu davasının bulunması, Yerel Mahkemece bu hususta herhangi bir hüküm kurulmadan suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin kararın gerek Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi gerekse Özel Dairenin ilk kararında bu hususun da bozma nedeni yapılmış olması, bu durumda açılan davaya göre Yerel Mahkemece verilen kararın değil de kurulması gereken hükmün temyiz incelemesine esas alınmasının gerekmesi karşısında, davaların makul sürede sonuçlandırılması ve usul ekonomisi ilkeleri de göz önüne alındığında, usulüne uygun olarak açılmış bir kamu davası bulunmasına rağmen Yerel Mahkemece herhangi bir hüküm kurulmadan suç duyurusunda bulunulması kararının temyiz edilebileceği ve Özel Dairece bu suça ilişkin bozma kararı verilebileceği kabul edilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Üyeleri ..., ..., ... ve ...; "Yüksek Ceza Genel Kurulunun çoğunluk görüşüne, sanıklar .... ..., .... ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan usulüne uygun olarak açılmış dava bulunduğu yönünden isabetli bulmakla birlikte, mahkemenin sanıklar hakkında bu suçtan açılmış bir dava bulunmadığından bahisle herhangi bir karar vermeksizin 'suç duyurusunda bulunulmasına' ilişkin tesis ettiği kararın temyiz edilebilir nitelikte olmadığını ve buna bağlı olarak direnme üzerine gelen dosyada Yüksek Ceza Genel Kurulunca bozma kararı verilemeyeceğini düşündüğümüzden katılmak mümkün olmamıştır.
Yüksek Ceza Genel Kurulunun 13.06.2017 tarih ve 2015/1-639 E. 2017/326 K. Sayılı. 29.05.2018 tarih ve 2016/23-495 E. 2018/245 K. sayılı yine 11.03.2021 tarih ve 2019/12-457 E. 2021/103 K. sayılı ilamlarında da açıkça belirtildiği üzere Yargıtay tarafından temyiz incelemesi yapılabilmesi için öncelikle CMK'nun 223. maddesi uyarınca verilmiş bir hüküm veya temyize konu alabilecek bir karar bulunması gerekmektedir.
5271 sayılı CMK'nun 223. maddesinde hükümler 'beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi. davanın reddi, davanın düşmesi kararı' olarak sayılmıştır.
Hüküm niteliğinde olmamakla birlikte bazı kararların da kanun yolu bakımından temyizi kabil olduğu kabul edilmiştir. Örneğin; adlî yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararları (CMK'nun 223/10) ile geri verme talebi ile ilgili olarak verilen kararların (TCK'nun 18/4) hüküm niteliğinde olmamakla birlikte temyizi mümkün olduğu kabul edilmektedir.
Sanık hakkında iddianameyle dava açıldıktan sonra CMK'nun 223. Maddesi kapsamında bir hüküm veya temyize tabi bir karar verilmediği durumlarda, ortada temyiz incelemesi yapılabilecek bir husus bulunmadığından bu eksikliğin bozmaya konu edilmesi mümkün olmayıp, bu iddiayla ilgili dava zamanaşımı süresi dolmuş olsun veya olmasın mahallinde her zaman hüküm kurulabileceğine işaret edilmesi ile yetinilmesi gerekecektir. Bu hususa ilişkin bir temyiz talebinin bulunması da varılan bu sonucu değiştirmeyecektir.
Bu nedenle sanıklar .... .... ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan usulüne uygun olarak açılmış dava bulunduğu görüşüne katılmakla birlikte, mahkemenin açılmış bir dava bulunmadığından bahisle herhangi bir karar verilmeden 'suç duyurusunda bulunulmasına' ilişkin verdiği kararın temyiz edilebilir nitelikte olmadığı. Yargıtay tarafından bu karara yönelik yapılan temyiz isteminin de incelenemeyeceği nazara alındığında. Yüksek 1. Ceza Dairesinin hatalı yorumla temyiz incelemesinin kapsamına dahil ettiği 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçuna ilişkin olarak 'sanıkların olay sırasında silah kullandığı ve kullanılan silahların özellikleri anlatılmış, sevk maddesi de gösterilerek sanıkların cezalandırılmaları istenmiş olmasına göre, sanıklar hakkında bir hüküm kurulması gerektiği' yönündeki bozma ilamının yerinde olmadığı gibi bozma üzerine yerel mahkemece verilen direnme kararının bu yönden yerinde görülmeyerek Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi de isabetli olmamıştır.
Bu açıklamalar ışığında Yüksek Genel Kurulca sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan usulüne uygun olarak açılmış dava bulunduğu kabulü yerinde ise de, CMK'nun 223. maddesi kapsamında verilmiş bir hüküm veya temyize konu olabilecek bir karar bulunmadığından bu iddiayla ilgili olarak mahallinde her zaman hüküm kurulabileceğine işaret edilmesi ile yetinilmesi yerine işin esasına girip inceleme yapılıp davanın zamanaşımı sebebiyle düşürülmesini yerinde görmediğimizden sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir." gerekçesiyle,
Çoğunluk görüşüne katılmayan altı Ceza Genel Kurulu Üyesi de; benzer düşüncelerle karşı oy kullanmışlardır.
4- Üç numaralı uyuşmazlık konusunda ulaşılan sonuca göre;
a) Katılanlar ... vekilinin, sanıklar..., ...t ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin kararları temyiz etme haklarının bulunup bulunmadığı;
CMK’nın "Kamu davasına "katılma" başlıklı 237. maddesi;
"1) Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler.
2) Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır.",
CMK'nın 237. maddesinde, mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek davaya katılabilecekleri hüküm altına alınmış, ancak kanun yolu muhakemesinde bu hakkın kullanılamayacağı esası benimsenmiştir. Bununla birlikte, istisnai olarak ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteklerinin, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmesi hâlinde inceleme mercisince incelenip karara bağlanacağı kabul edilmiştir.
CMK'nın "Suçun mağduru ile şikâyetçinin çağırılması" başlıklı 233. maddesinin 1. fıkrası; "Mağdur ile şikâyetçi, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme başkanı veya hâkim tarafından çağrı kâğıdı ile çağırılıp dinlenir." şeklinde düzenlenmiş olup bu hüküm uyarınca mağdur ve şikâyetçinin, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında ise mahkeme başkanı veya hâkim tarafından usulüne uygun olarak çağrılıp dinlenmesi gerekmektedir. Katılma hakkı olan gerçek veya tüzel kişinin şikâyet hakkının da olduğu, diğer bir deyişle katılma hakkının şikâyet hakkını da içerdiği hususunda hiçbir kuşku yoktur.
CMK'nın mağdur ve şikâyetçinin haklarını düzenleyen "Mağdur ile şikâyetçinin hakları" başlıklı 234. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi;
"Kovuşturma evresinde;
1. Duruşmadan haberdar edilme,
2. Kamu davasına katılma,
3. Tutanak ve belgelerden örnek isteme,
4. Tanıkların davetini isteme,
5. Vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme,
6. Davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma..." şeklinde olup buna göre mağdur ile şikâyetçinin kovuşturma evresinde; duruşmadan haberdar edilme, kamu davasına katılma, tutanak ve belgelerden örnek isteme, tanıkların davetini isteme, vekili bulunmaması hâlinde, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme ve davaya katılmış olmak şartıyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma haklarının bulunduğu hüküm altına alınmıştır.
CMK'nın kanun yollarına başvurma hakkını düzenleyen 260. maddesinin birinci fıkrası ise;
"(1) Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır." şeklinde olup buna göre; duruşmadan haberdar olmayan mağdura, şikâyetçiye veya suçtan zarar görene gerekçeli kararın tebliğ edilmesinden sonra, hükmün temyiz edilmesi durumunda CMK'nın 260. maddesi uyarınca "Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören" sıfatı ile temyizi incelenecek, ancak katılma hakkının kanundan doğmuş olması hâlinde CMK'nın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilemeyebilecektir.
1412 sayılı CMUK'nın, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken "Temyiz talebinin kabule şayan olmamasından dolayı hükmü veren mahkemece reddi" başlıklı 315. maddesinde; “Temyiz isteği kanuni sürenin geçmesinden sonra yapılmış veya temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmişse veya temyiz edenin buna hakkı yoksa, hükmü temyiz olunan mahkeme bir karar ile temyiz dilekçesini reddeder.
Temyiz eden taraf red kararının kendisine tebliğinden itibaren bir hafta Temyiz Mahkemesinden bu hususta bir karar verilmesini taleb edebilir. Bu takdirde dosya Temyiz Mahkemesine gönderilir. Şu kadar ki, bu sebepten dolayı hükmün infazı tehir olunmaz”,
"Yargıtayca temyiz isteğinin reddi" başlıklı 317. maddesinde de; "Yargıtay, süresi içinde temyiz dilekçesinin verilmediğini veya beyanının yapıldığını, hükmün temyiz edilemez olduğunu, temyiz edenin buna hakkı olmadığını görürse, temyiz isteğini reddeder, görmezse incelemesini yapar." düzenlemelerine yer verilmiştir.
1412 sayılı CMUK’nın 315. maddesinde, temyiz talebinin kabule değer olup olmadığı ön incelemesinin ilk derece mahkemesince yapılması öngörüldüğü hâlde, 317. madde ile aynı incelemenin Yargıtayca da yapılması hüküm altına alınmıştır.
Buna göre temyiz başvurusunda bulunulması hâlinde hükmü veren mahkemece, öncelikle temyiz başvurusunun kabul edilebilir olup olmadığı araştırılacak, bu bağlamda da temyiz talebinin süresinde yapılıp yapılmadığı, kararın temyiz edilebilir nitelikte olup olmadığı ve başvuruda bulunanın hükmü temyiz etmeye hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı incelenecektir.
5237 sayılı TCK'nın 66. maddesinde; Kanun'da aksine bir hüküm bulunmadıkça kamu davasının maddede yazılı sürelerin geçmesiyle düşeceği düzenlenmiş, maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde de beş yıldan fazla olmamak üzere hapis ya da adli para cezasını gerektiren suçlarda bu sürenin sekiz yıl olacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanun'un 67. maddesinin üç ve dördüncü fıkraları uyarınca kesen bir nedenin varlığı hâlinde zamanaşımı, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeye başlayacak ve ilgili suça ilişkin olarak Kanun'da belirlenen süre en fazla yarısına kadar uzayacaktır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun süreklilik gösteren birçok kararında açıkça vurgulandığı üzere, yargılama yapılmasına engel olup davayı düşüren hâllerden biri olan dava zamanaşımının yargılama sırasında gerçekleşmesi hâlinde, yerel mahkeme ya da Yargıtay, resen zamanaşımı kuralını uygulayarak kamu davasının düşmesine karar verecektir.
Bu açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanıklar ..., ... ve ...'a atılı 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçu nedeniyle doğrudan doğruya zarar görmeyen ..., ..., ... ve ...'un bu suç bakımından davaya katılma hakları bulunmadığından, katılanlar vekilinin sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin kararı temyiz etme hakkı bulunmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, katılanlar Eda, Makbule, Sami ve Salih vekilinin, sanıklar..., ...t ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin kararlara yönelik temyiz isteminin, 1412 sayılı CMUK’nın 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 317. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddine karar verilmelidir.
b) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçu bakımından dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği;
5237 sayılı TCK'nın 66. maddesinde; Kanun'da aksine bir hüküm bulunmadıkça kamu davasının maddede yazılı sürelerin geçmesiyle düşeceği düzenlenmiş, maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde de beş yıldan fazla olmamak üzere hapis ya da adli para cezasını gerektiren suçlarda bu sürenin sekiz yıl olacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanun'un 67. maddesinin üç ve dördüncü fıkraları uyarınca kesen bir nedenin varlığı hâlinde zamanaşımı, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeye başlayacak ve ilgili suça ilişkin olarak Kanun'da belirlenen süre en fazla yarısına kadar uzayacaktır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun süreklilik gösteren birçok kararında açıkça vurgulandığı üzere, yargılama yapılmasına engel olup davayı düşüren hâllerden biri olan dava zamanaşımının yargılama sırasında gerçekleşmesi hâlinde, yerel mahkeme ya da Yargıtay, resen zamanaşımı kuralını uygulayarak kamu davasının düşmesine karar verecektir.
Bu açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanıklar ..., ..., ... ve ... atılı 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçunun yaptırımı aynı Kanun'un 13/1. maddesinde bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adla para cezası; sanık ...'a atılı suçun yaptırımı ise aynı Kanun'un 15/1. maddesinde altı aydan bir yıla kadar hapis ve yirmibeş günden az olmamam üzere adla para cezası olarak öngörülmüş olup TCK'nın 66/1-e maddesi gereğince bu suçlara ilişkin asli dava zamanaşımı süresi 8, kesintili zamanaşımı süresi ise 12 yıldır.
Daha ağır cezayı gerektiren başka bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan ve 10.12.2009 tarihinde gerçekleştirildiği iddia edilen eylemle ilgili olarak, TCK'nın 66/1-e ve 67/4 maddeleri uyarınca belirlenen 12 yıllık zamanaşımı süresi, 10.12.2021 tarihinde dolmuş bulunmaktadır.
Bu itibarla, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'a atılı 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.12.2013 tarihli ve 233-346 sayılı sanıklar ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin karara yönelik temyiz hakkı bulunmayan katılanlar ..., ..., ... ve ... vekilinin vaki temyiz talebinin, 1412 sayılı CMUK'nın 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.12.2013 tarihli ve 233-346 sayılı sayılı direnme kararına konu;
a) Sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçuna yardım etmeden verilen mahkûmiyet hükmünün, sanığın oğulları olan diğer sanıklar ... ve ...’ın gerçekleştirmiş oldukları kasten öldürme suçuna TCK’nın 37/1. maddesi kapsamında “müşterek fail” olarak iştirak ettiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
b) Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,
Ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda 1412 sayılı CMUK'nın, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 322. maddesine göre karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
3- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'a atılı 6136 sayılı Kanun'a muhalefet etme suçundan açılan kamu davalarının TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 21.04.2022 tarihinde yapılan birinci müzakerede birinci uyuşmazlık bakımından oy çokluğuyla, ikinci uyuşmazlık bakımından oy birliğiyle; üçüncü uyuşmazlık bakımından 21.04.2022 tarihinde yapılan birinci müzakerede yeterli çoğunluk sağlanamadığından, 10.05.2022 tarihinde yapılan ikinci müzakerede oy çokluğuyla, dördüncü uyuşmazlık bakımından ise oy birliğiyle karar verildi.
21.04.2022 Tarihli 1. Oturum: