Esas No: 2015/2246
Karar No: 2015/1277
Karar Tarihi: 06.05.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2246 Esas 2015/1277 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
O yer Cumhuriyet savcısının temyizinin bir aylık yasal süre içerisinde yapıldığının ve süresinde olduğunun tespit edilmesi karşısında, mahkemenin usul ve yasaya aykırı bulunan 17/10/2011 gün 2010/371 Esas, 2011/469 Ek Karar sayılı temyiz isteminin reddi kararının kaldırılarak, 13/09/2011 tarihli kararın incelenmesinde;
Sanıkların, daha önceden birlikte dolandırıcılık yapma hususunda anlaştıkları, bunun üzerine sanık ..’in asker arkadaşı olan katılan ..."i arayarak, kız kaçırdığını, maddi durumunun kötü olduğunu, teyzesinin gömü altın bulduğunu ve satmak istediğini söylediği, katılanın kabul etmemesi üzerine ısrarla arayarak ikna ettiği, bunun üzerine katılanın ikamet ettiği ..a"dan .. İli .. İlçesine geldiği ve sanık ..."ın kendisini karşılayarak bir adet gerçek altını katılana verdiği, .."ya dönen katılanın sanık ..’tan aldığı altını kuyumculara gösterdiği, gerçek altın olduğunu öğrenmesi üzerine de sanık.."i arayarak, 14.000 TL ile Turgutlu"ya geleceğini söylediği, suç tarihinde sanıklar ...Köyü"ne gittikleri, bu köyde oturan diğer sanık ..."nin kendilerine bir ev gösterip bu ev teyzemin evi diye tanıtacaksınız ve evin arkasındaki bahçeyi göstererek de buradan kaçacaksınız dedikleri, aynı gün öğle saatlerinde katılan .."in kardeşi ve annesi ile birlikte ... Köyü"ne geldikleri, sanıklar ..."ın birlikte kendilerini karşıladıkları, sanık..’in teyzesinin korktuğunu, eniştesinin de evde olduğunu, annesini ve kardeşini görürse çekineceğini söyleyerek, katılan .."in tek başına kendileriyle birlikte gelmesini istedikleri, katılanın kabul etmesi üzerine birlikte sanık ..."ın gösterdiği evin önüne gittikleri, burada sanık ...n katılandan 14.000 TL"yi alarak altınları getireceğini söyleyip uzaklaştığı, bir süre sonra.."in de ben gidip
bakayım diyerek katılanın yanında ayrıldığı, ancak adı geçen sanıkların parayı aldıktan sonra herhangi bir şekilde altın vermeden olay yerinden kaçtıkları, bu şekilde hileli hareketlerle haksız menfaat temin eden sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanıkların savunmalarına, katılan ve tanık beyanlarına, teşhis tutanağı içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ... ve ... ve katılan vekili ile o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya içerisinde bulunan ve soruşturmada yer alan kolluk görevlilerince tanzim edildiği anlaşılan tutanak ve bu tutanağa ekli 21/05/2010 tarihli makbuz içeriğinden sanıklardan..’in üzerine atılı suç nedeni ile yakalandığında yakalama işlemini gerçekleştiren kolluk görevlilerine kendi rızası ile 1.400 TL parayı tevdii ettiği ve bu paranın katılana ulaştırılmasını talep ettiği anlaşılmakla, katılanın 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi kapsamında sanık.. tarafından yapılan kısmi ödemeye rızasının olup olmadığının sorulup sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 Esas, 2007/152 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..., katılan vekili ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanıklar ... ve ... hakkındaki hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yapılan bozmanın CMUK 325. maddesi uyarınca kararı temyiz etmeyen sanık ...’ye TEŞMİLİNE 06/05/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.