Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/622 Esas 2022/350 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2018/622
Karar No: 2022/350
Karar Tarihi: 17.05.2022

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/622 Esas 2022/350 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık hakkında hırsızlık suçuna teşebbüsten TCK'nın 142/1-b, 35 ve 63. maddeleri uyarınca 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirtilen bir ceza kararı incelenmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, hüküm bölümünde 2 ay hapis cezasına hükmedilmesine rağmen gerekçe bölümünde sanığın 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirtilmesi nedeniyle çelişki meydana getirildiği gerekçesiyle itiraz yasa yoluna başvurmuştur. Ancak itirazın kanuni süresi geçtikten sonra yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. Hükümde çelişki meydana getirilip getirilmediği konusu ise bu aşamada değerlendirilmemiştir.
Kanun Maddeleri: TCK'nın 142/1-b, 35 ve 63. maddeleri.
Ceza Genel Kurulu         2018/622 E.  ,  2022/350 K.

    "İçtihat Metni"

    Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 17. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza

    Sanık ...'nin hırsızlık suçuna teşebbüsten TCK'nın 142/1-b, 35 ve 63. maddeleri uyarınca 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mahsuba ilişkin ... 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.03.2014 tarihli ve 96-108 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 17. Ceza Dairesince 21.05.2018 tarih ve 6250-7289 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 11.10.2018 tarih ve 61032 sayı ile;
    "...Mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK'nın 142/1-b. maddesi uyarınca tayin olunan 3 yıl hapis cezası üzerinden teşebbüs nedeni ile TCK'nın 35. maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılırken 2 yıl hapis cezası yerine 2 ay hapis cezası verildiği, hükmün gerekçe kısmında ise sanığın 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirtilmek suretiyle çelişkiye neden olunduğu ve bu nedenle hükmün bozulması gerektiği," düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece, 12.11.2018 tarih ve 5348-14239 sayı ile, yasal süreden sonra yapılan ve sanığın aleyhine bulunan itirazın reddi ile hükmün infazının iki ay hapis cezası üzerinden yapılmasına karar verilmek suretiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    İtirazın kapsamına göre inceleme, sanık hakkında katılan ... ...'ya yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; Yerel Mahkemece, sonuç cezaya ilişkin olarak gerekçeli karar ile hüküm bölümünde çelişki meydana getirilip getirilmediğinin belirlenmesine ilişkin olup bu bağlamda öncelikle,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının lehe mi yoksa aleyhe mi olduğu, lehe olduğu sonucuna ulaşılması hâlinde, aleyhe temyiz bulunmayan davada, sanık hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK'nın 142/1-b maddesi uyarınca 3 yıl olarak belirlenen temel cezadan aynı Kanun'un 35. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirime gidildiği sırada, hükmün gerekçe bölümünde 2 yıl hapis cezasına karar verildiği belirtilmesine rağmen hüküm bölümünde sonuç cezanın 2 ay hapis cezası olarak belirlenmesinin isabetli olup olmadığı hususlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    İncelenen dosya içeriğinden;
    Sanık ... hakkında katılan ...’a yönelik hırsızlık suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda ... 4. Asliye Ceza Mahkemesince 24.03.2014 tarih ve 96-108 sayı ile, atılı suçun sabit olduğu kabul edilerek temel cezanın TCK’nın 142/1-b maddesi uyarınca teşdiden 3 yıl olarak belirlendiği, aynı Kanun’un 35/1. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirime gidildiği sırada, hükmün gerekçe bölümünde 2 yıl hapis cezasına karar verildiği belirtilmesine rağmen hüküm bölümünde neticeten 2 ay hapis cezasına hükmedildiği, hükmün sanık müdafisi tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 17. Ceza Dairesince 21.05.2018 tarih ve 6250-7289 sayı ile onanmasına karar verildiği, Özel Daire ilamının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına 25.06.2018 tarihinde teslim edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 11.10.2018 tarih ve 61032 sayı ile; “Sanık hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK'nın 142/1-b maddesi uyarınca tayin olunan 3 yıl hapis cezası üzerinden teşebbüs nedeni ile TCK'nın 35. maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılırken 2 yıl hapis cezası yerine 2 ay hapis cezası verildiği, hükmün gerekçe kısmında ise sanığın 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirtilmek suretiyle hükümde çelişkiye neden olunduğu,” düşüncesiyle itiraz yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının lehe mi yoksa aleyhe mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık konusunun değerlendirilmesinde;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, 5271 sayılı CMK'nın olağanüstü kanun yollarının yer aldığı "Altıncı Kitap", "Üçüncü Kısım", "Birinci Bölüm"de 308. maddede;
    "(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re'sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
    (2) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
    (3) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir." şeklinde düzenlenmiştir.
    Bu düzenleme ile, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren 30 gün içinde ceza daireleri kararlarına karşı itiraz kanun yoluna başvurabileceği öngörülmüş, ancak sanık lehine itirazlarda süre aranmayacağı kuralı benimsenmiştir. Buna göre, sanık aleyhine sonuç doğuracak şekilde belirlenen aykırılıklarla ilgili olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tanınan ve olağanüstü bir kanun yolu olan itiraz 30 günlük bir süre ile sınırlandırılmış olup bu süre Özel Daire kararının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verildiği tarihten itibaren başlayacaktır. Süre geçtikten sonra sanık aleyhine itiraz yoluna gidilemeyecektir.
    Açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Sanığın hırsızlık suçundan TCK'nın 142/1-b maddesi uyarınca teşdiden 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, eylemin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle aynı Kanun’un 35/1. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirime gidildiği sırada sonuç cezanın 2 yıl yerine 2 ay hapis cezası olarak belirlendiği, hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine inceleme yapan Özel Dairece onanmasına karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ise hükmün gerekçe bölümünde netice olarak 2 yıl hapis cezasına karar verildiği yazılmasına rağmen sonuç cezanın 2 ay hapis cezası şeklinde belirlenmesi nedeniyle hükümde çelişki meydana getirildiği ve bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiği görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurduğu olayda;
    Sanık aleyhine olduğunda şüphe bulunmayan itiraz nedeninin 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesi uyarınca 30 günlük süreye tâbi olduğu, dosya içeriğine göre 25.06.2018 tarihinde başlayan itiraz süresi 24.07.2018 tarihinde sona erdiği hâlde, itiraz kanun yoluna Özel Daire ilamının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinden yaklaşık 100 gün sonra 11.10.2018 tarihinde başvurulduğu anlaşıldığından, 30 günlük kanuni süreden sonra yapılan sanık aleyhindeki itiraz nedeninin Ceza Genel Kurulunca görüşülmesi mümkün değildir.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
    Ulaşılan sonuç karşısında, hükümde çelişki meydana getirilip getirilmediğine ilişkin uyuşmazlık konusu bu aşamada değerlendirilmemiştir.


    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
    2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 17.05.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara