23. Ceza Dairesi 2015/2496 E. , 2015/1255 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıkların birlikte bina inşaatı alanında faaliyet gösterdikleri ancak aslında mobilya sektöründe çalışmakta olan ... isimli şahsın kendi iş yerlerinde çalışmaya başladığına dair işe giriş bildirgesini katılan kuruma internet ortamında göndermek suretiyle gerçeğe aykırı bildirimde bulundukları, 05/07/2006 tarihinde ..."in çalışmakta olduğu ... Mobilya adlı iş yerinde iş kazası geçirdiği, sanıkların ise kaza sanki kendi iş yerlerinde meydana gelmiş gibi kaza tutanağı düzenledikleri, vizite kağıdını da bu yönde tanzim ettikleri ve katılan kurumu zarara uğrattıkları iddia olunan somut olayda;
1- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın cezalandırılabilmesi için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sanık hakkında verilen beraat hükümlerinin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
..."in kovuşturma aşamasındaki beyanı ile 28/02/2007 tarihinde sigorta müfettişi tarafından alınan beyanında, suç tarihlerinde .. Mobilya adlı iş yerinde çalıştığını belirtmiş olması karşısında tebliğnamedeki (1) nolu görüşe iştirak edilmemiştir.
a) Yargılama konusu olan ve dosya kapsamına göre sahte düzenlendiği tespit olunan işe giriş bildirgesi ve iş kazası tutanağının özel belge niteliğinde olduğu ve sanık tarafından katılan kuruma ibraz edilmek suretiyle kullanıldığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 207/1. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
b) 5510 sayılı Kanun"un 67. maddesi sigortalıların sağlık hizmetlerinden yararlanma şartlarını, sigortalılık süresi, ödeme gün sayısı, prim borcu bulunup bulunmadığı gibi bazı koşullara bağlamış ise de; 18 yaşını doldurmamış olan kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler, trafik kazası halleri, acil haller, iş kazası ile meslek hastalığı halleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, 63. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan, kişilerin hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile insan sağlığına zararlı madde bağımlılığını önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ve (c) bendinde yer alan analık nedeninden kaynaklı ayakta veya yatarak yapılan tıbbi bakım ve tedavi giderlerine yönelik sağlanan sağlık hizmetleri, 75. maddede sayılan afet ve savaş ile grev ve lokavt halleri bu koşullardan bağışık tutulmuştur. Bu açıklamalar ışığında, katılan kurumun herhangi bir zararının bulunmadığı, tedavi giderlerinin zaten katılan kurum tarafından karşılanacağı ve bu durumda dolandırıcılık suçunun kurucu unsuru olan zarar şartının somut olayda oluşmayacağı dikkate alınarak, kurucu unsurları oluşmayan suçla ilgili sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.