Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/291 Esas 2015/1248 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/291
Karar No: 2015/1248
Karar Tarihi: 05.05.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/291 Esas 2015/1248 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği ve mahkum olduğu belirtilen kararda, sanığın kuyumculuk işi ile uğraşan bir kişinin dükkânına gelerek müşteri izlenimi vererek altın alıp eşinin para getireceğini söylediği ve dükkanda beklemeye başladığı, o sırada dükkânda başkalarıyla ilgilenerek fırsattan yararlanarak altınları da alarak kaçtığı, sonrasında yakalandığı ve canlı olarak teşhis edildiği ifade ediliyor. Mahkeme, yargılamaya uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine dayanarak sanığın suçlu olduğuna karar verirken, yapılan yargılamada bazı hatalar olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 62., 50., 51., 52/4. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağına dair karar verilirken, takdir edilen adli para cezasının hesaplanması sırasında CMK'nın 232/6. ve TCK'nın 52/3. maddesine aykırı davranıldığı ve yeterli gerekçe gösterilmeden adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edildiği vurgulanmıştır. Ayrıca, sanığın bir gün gözaltında kalması karşısında TCK 63. maddesinin uygulanmaması da hatalı bulunmuştur. Kanun maddeleri detaylı olarak yazılmamıştır.
23. Ceza Dairesi         2015/291 E.  ,  2015/1248 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kuyumculuk işi ile uğraşan katılana ait dükkana gelen sanığın müşteri izlenimi uyandırmak sureti ile altın alarak eşinin para getireceğini bildirip dükkanda beklemeye başladığı, o sırada katılanın başkaca müşterilerle ilgilenmesinden faydalanmak sureti ile altınları da beraberinde alarak gittiği,sonrasında yakalanarak canlı olarak teşhis edildiği anlaşıldığından sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    TCK"nın 53. maddesinin infaz sırasında dikkate alınması mümkün olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    1)Sanığın bozma sonrası yapılan yargılamada "lehe hükümlerin uygulanması" yönündeki talebi karşısında; 5271 sayılı CMK"nın 230/1-c maddesi uyarınca sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 62.,50.,51.,52/4. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) Sanık hakkında takdir edilen gün adli para cezasının karşılığı adli para cezasının hesaplanması sırasında uygulanan kanun maddesinin ve esas alınan tam gün sayısının karar yerinde gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. ve TCK"nın 52/3. maddesine muhalefet edilmesi,
    3) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
    4) Sanığın bir gün gözaltında kalması karşısında TCK 63. maddesinin uygulanmaması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Hemen Ara