Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2020/712 Esas 2021/15 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2020/712
Karar No: 2021/15

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2020/712 Esas 2021/15 Karar Sayılı İlamı

 

                     T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2020/712

KARAR NO  : 2021/15     

KARAR TR  : 25/01/2021

 

ÖZET: 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1 nci maddede gösterilen (adli ve idari) yargı mercilerince verilmiş kararlar" koşulunu taşımayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı   : Y.T. (Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde)

Vekilleri : Av. K.T. Av. A.Ş. Av. A.T.

Davacı   : H.O. (Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde)

Vekili     : Av. M.A.

Davalı : Ş.G.

 

I. DAVA SÜRECİ    :

1. A. Hüküm uyuşmazlığı iddiasıyla Mahkememizden talepte bulunan Y.T. vekili; davacı ile davalı Ş.G. arasında 10/05/2005 tarihinde düzenlenen Kartal 2. Noterliğinin 15925 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile Şekerpınar da yer alan 116 ada, 13 parsel sayılı davalı adına kayıtlı taşınmazın 20.000 YTL bedelle davacıya satışının vaat edildiği ve sözleşme bedelinin peşin olarak davalı Şükrü "ye ödenmiş olduğu ancak aradan yaklaşık 4 yıllık bir süre geçtiği halde davalı tarafın edinimini yerine getirmediği ve tapu kaydının davacı üzerine geçirilmediği ileri sürülerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle tapu kaydına tedbir konulmasına, tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiyle Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmıştır.

2. Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/04/2015 gün, E.2009/755, K.2015/285 sayılı dosyasında "Davacıya yapılan satış vaadi sözleşmesinin tarihi 10.05.2005, dava dışı H.O."na yapılan satışın tarihi ise 23.01.2008"dir. 3. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında davacı Y.T. taraf olmadığından, davacı açısından sonuç doğurmaz. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre birden çok satış vaadi sözleşmesinde, kadim olana değer vermek gerekeceğinden, davacının talebi konusunda engel bulunmamaktadır. Eldeki olay özelinde bilirkişi raporunda takyidatlardan bahsedilerek sözleşmedeki şartın gerçekleşmediği belirtilmiş ise de, sözleşmede işaret edilen takyidatlar 10 yıl satılamaz şerhi ile Belediye yönünden konulan şerhtir. Belediye yönünden şerh terkin edilmiş olup, 10 yıllık takyidatlar kalkmıştır. Satış vaadi noterden düzenleme şeklinde yapılmış ve yasal unsurları taşıdığından toplanan ve tartışılan deliller ve dosya kapsamı itibariyle" gerekçesiyle "Davanın KABULÜ İLE, Gebze 1. Bölge Şekerpınar pafta 5/2. ada 741 parsel 14"te (eski 116 ada 13 parsel) kayıtlı taşınmazın davalı Ş.G. adına olan 2101/2400 hissesinin tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline" dair verilen kararın temyiz edilmeksizin 09/09/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

3. B. Davacı H.O. vekili; müvekkili ile davalı arasında 23/01/2008 tarihinde Gebze 5 Noterliğinde 1366 yevmiye numaralı resen düzenleme şeklinde olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile; Çayırova ilçesi 741 ada, 14 parselde yer alan dava konusu taşınmazda bulunan hissesini satmayı vaat ettiğini, düzenlenen bu sözleşmenin imzalandığı zaman tapuya şerh verildiğini, müvekkilinin yapılan bu sözleşme gereği davalıya ödeme yaptığını, fakat davalının taşınmazdaki hisselerini müvekkiline devretmediğini, kötü niyetli davrandığını beyan ederek dava konusu taşınmaz üzerindeki hisselerin müvekkili adına tescilini, tescili mümkün olmadığı takdirde hisselerin dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden davalıdan alınarak ödenmesi istemiyle 13/04/2011 tarihinde davalı Ş.G. aleyhine Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır.

4. Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/06/2012 gün, E.2011/377, K.2012/367 sayılı dosyasında "Davacının           davasının kabulüne, davaya konu taşınmazda davalı adına kayıtlı 2400/2101 sayılı hissenin iptali ile davacı adına tesciline" dair verilen kararın da temyiz edilmeksizin 11/09/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

5. C. Hüküm uyuşmazlığı iddiasıyla Mahkememizden talepte bulunan Y.T. vekili; Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/755 E.-2015/285 K. nolu ve 17/04/2015 tarihli ilamı ile Gebze 3. Asliye Hukuk Mah.nin 2011/377 E.-2012/367 K. nolu ve 06/06/2012 tarihli ilamı arasında çelişki olduğunu, bu ilamlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yargılamanın yenilenmesi ve hacizlerin fekki gerektiğini ileri sürerek; yargılamanın yeniden yapılarak çelişkinin müvekkili lehine giderilmesi, ilgili taşınmazın müvekkili adına tapuya tescili, hacizlerin fekkine karar verilmesi istemiyle yeniden Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmıştır.

6. Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/05/2016 gün, E.2016/17, K.2016/233 sayılı dosyasında "Talep ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde talep yargılamanın iadesine yöneliktir. Davaya konu taşınmazlar ve davalılar aynı olmakla birlikte her iki davanın davacıları farklıdır. Bu itibarla HMK. 375. Maddesinde sınırlı sayıda açıklanan yargılamanın iadesi sebepleri mevcut olmadığı gibi, somut olarak, davacılar farklı olduğundan ve bu nedenle tarafları aynı olmadığından, HMK. 375/(1 )-ı maddesinin de uygulama olanağı yoktur." gerekçesiyle "Yargılamanın İadesi talebinin reddine" dair kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 20/05/2019 gün, E:2016/12599, K:2019/4533 sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.

II. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNDEN İSTEK

7. Y.T. vekili Mahkememize verdiği dilekçede sonuç olarak;

"İlgili taşınmaz Kocaeli İli, Gebze İlçesi, Şekerpınar köyü G22B13C3C pafta 741 Ada 14 parselin (Eski 116 Ada, 13 parsel) ilişkin hüküm uyuşmazlığının giderilmesine,

Mezkur taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir kararının verilmesine,

Talebimizin duruşmalı olarak incelenmesine,

Mezkur taşınmazın müvekkil Y.T. adına tesciline karar verilmesini,

Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/17 Esas 2016/233 Karar (Yargılamanın yenilenmesi öncesi:2009/755 E. 2015/285 K.) sayılı mahkeme ilamı gereği tapuda işlem yapılması ve Y.T. adına tesciline,

Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/377 Esas ve 2012/367 Karar sayılı dosyası ile işlenen tapu üzerindeki şerhin kaldırılmasına"

Karar verilmesi istemiyle Mahkememize başvuruda bulunmuş, müracaat 10/12/2020 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

8. Dilekçe içeriği ve dilekçeye ekli karar suretleri incelendiğinde, Başkanlıkça Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile Danıştay Başsavcısının görüşlerinin alınmasına gerek görülmemiştir.

III. İLGİLİ HUKUK

Mevzuat

9. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun “Mahkemenin görevi” başlığını taşıyan 1. Maddesinin ilk fıkrası şöyledir:

“Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir”

10. Aynı Kanunun 24. maddesinde ise, 1 nci maddede gösterilen yargı mercileri tarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığının kabul edileceği belirtilmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

11. Uyuşmazlık Mahkemesinin Celal Mümtaz AKINCI’nın başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 25.01.2021 tarihli toplantısında: Raportör-Hakim Engin SELİMOĞLU’nun 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

12. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre, hüküm uyuşmazlığının varlığı için;

a) Uyuşmazlık yaratan hükümlerin, adli ve idari yargı mercileri tarafından verilmesi,

b) Konu, dava sebebi ve taraflardan en az birinin aynı olması,

c) Her iki kararın da kesinleşmiş olması,

d) Kararlarda davanın esasının hükme bağlanması,

e) Kararlar arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesi aranmaktadır.

13. Hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülen adli yargı kararlarının incelenmesinde;

14. Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin aynı taşınmaza ilişkin farklı kişiler adına tescile hükmeden kararlar verdiği sabit olmakla birlikte, söz konusu kararların aynı yargı kolu içerisindeki kararlar olduğu ve uyuşmazlığın Mahkememizce giderilmesine yasal olanak bulunmadığı tartışmasızdır.

15. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1 nci maddede gösterilen (adli ve idari) yargı mercilerince verilmiş kararlar" koşulunu taşımayan başvurunun reddi gerekmiştir.                                                

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1 nci maddede gösterilen yargı mercilerince verilmiş kararlar" koşulunu taşımayan BAŞVURUNUN REDDİNE,

25.01.2021 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

Başkan

Celal Mümtaz

AKINCI

Üye

Şükrü

BOZER

Üye

Mehmet

AKSU

Üye

Birol

SONER

 

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN

 

 

Hemen Ara