Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2022/55 Esas 2022/450 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2022/55
Karar No: 2022/450
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2022/55 Esas 2022/450 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2022/55 E.  ,  2022/450 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi:Ağır Ceza


    Sanık ... hakkında basit dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında, (Kapatılan) . 3. Asliye Ceza Mahkemesince 09.03.2012 tarih ve 530-832 sayı ile eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği ... Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27.12.2013 tarihli ve 242-442 sayılı sanığın TCK'nın 158/1-h, 62, 52/2 ve 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis ve 1.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesince 09.10.2019 tarih ve 7853-9671 sayı ile;
    "Sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde belediye ile gerekli ön görüşmeleri ve onayı aldıktan sonra, dava konusu projenin belediyenin vermiş olduğu izni iptal etmesi nedeni ile yapılamadığını belirtmesi karşısında, gerçekliğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından bu durumun doğruluğunun araştırılmasından, sanığın suç işleme kastıyla hareket edip etmediğinin karar yerinde tartışılmasından sonra sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.... Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise 26.10.2020 tarih ve 277-344 sayı ile direnerek önceki hükümde olduğu gibi sanığın mahkûmiyetine karar vermiştir.Direnme kararına konu bu hükmün de sanık ve katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.08.2021 tarihli ve 111289 sayılı "Bozma" istekli tebliğnamesiyle dosya, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 22.06.2021 tarihli ve 196 sayılı kararı uyarınca Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 01.07.2021 tarihinden geçerli olmak üzere kapatılmasına ve arşivinde bulunan dosyaların Yargıtay 11. Ceza Dairesine devredilmesine karar verildiğinden, 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca 11. Ceza Dairesine gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesince 29.12.2021 tarih ve 35973-14075 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında eksik araştırma ile karar verilip verilmediğinin belirlenmesine ilişkindir.İncelenen dosya kapsamından;... 27. Noterliğinin 24.01.2008 tarihli ve 2463 yevmiye numaralı imza sirkülerine göre; sanık ...'nin . Gayrimenkul İnşaat Dekorasyon Sanayi Ticaret Limited Şirketinin münferit imzası ve 15 yıl süre ile temsile yetkili müdürü olduğu, ... 11. Noterliğinin 06.02.2009 tarihli ve 4301 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre; satış vaadinde bulunan arsa sahibi . ile satış vaadini kabul eden . Gayrimenkul İnşaat şirketini temsilen sanık ... arasında Ümraniye ilçesi Taşdelen Mahallesinde bulunan ve tapuda 204 ada, 3 parsel sayısında kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde alınacak olan onaylı plan ve projesine uygun olarak ... katta 1 adet bağımsız bölüm, zemin katta 1 adet bağımsız bölüm, birinci ve ikinci katlarda 1'er adet bağımsız bölüm ile üçüncü katta 1 adet dubleks bağımsız bölümden oluşmak üzere toplam 5 adet bağımsız bölümlü bir bina inşa etmek konusunda taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat yapmak üzere anlaşmaya varıldığı,... 11. Noterliğinin 26.06.2009 tarihli ve 20255 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre; satış vaadinde bulunan arsa sahibi .ile satış vaadini kabul eden Anatola Gayrimenkul İnşaat şirketini temsilen sanık ... arasında Ümraniye ilçesi Taşdelen Mahallesinde bulunan ve tapuda 204 ada, 2 parsel sayısında kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde alınacak olan onaylı plan ve projesine uygun olarak zemin kat, üç normal ve bir dubleks katlı ve her katta 1'er adet bağımsız bölümden oluşmak üzere toplam 5 adet bağımsız bölümlü bir bina inşa etmek konusunda taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat yapmak üzere anlaşmaya varıldığı,... 16. Noterliğinin 24.08.2009 tarihli ve 22010 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine göre; satış vaadinde bulunan . Gayrimenkul İnşaat şirketini temsilen sanık ... ile satış vaadini kabul eden katılan ... arasında . ilçesi . Mahallesinde bulunan ve tapuda 204 ada, 2 parsel sayısında kayıtlı binanın üçüncü katında bulunan 4 bağımsız bölüm nolu daire niteliğindeki taşınmazın 50.000 TL bedelle ve kaba inşaat olarak satışı konusunda vaad ve taahhütte bulunulduğu, bedelin tamamının katılan tarafından ödendiği,... 16. Noterliğinin 24.08.2009 tarihli ve 22011 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine göre; satış vaadinde bulunan . Gayrimenkul İnşaat şirketini temsilen sanık ... ile satış vaadini kabul eden katılan ... arasında . ilçesi . Mahallesinde bulunan ve tapuda 204 ada, 3 parsel sayısında kayıtlı binanın ikinci katında bulunan 4 bağımsız bölüm nolu daire niteliğindeki taşınmazın 50.000 TL bedelle ve kaba inşaat olarak satışı konusunda vaad ve taahhütte bulunulduğu, bedelin tamamının katılan tarafından ödendiği, ... 11. Noterliğinin 04.05.2010 tarihli ve 15353 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde fesihnamesine göre; ... 11. Noterliğinin 26.06.2009 tarihli ve 20255 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahibi .ile sanık ...'nin aralarında anlaşarak feshedildiği, Anlaşılmaktadır.Katılan ... aşamalarda; 2009 yılı Ağustos ayında bir emlakçı aracılığı ile sanık ... ve ortağı olduğunu söylediği . ile tanıştığını, sanığın ve ortağının o tarihte 'de Danışmanlık Gayrimenkul şirketini işlettiklerini, .'de kısa zamanda inşaat işine başlayacaklarını ve yapılacak inşaattan iki daire satabileceklerini söylediklerini, kabul ettiğini ve 100.000 TL'yi sanığa verdiğini, sanığın ve ortağının inşaatın yapılacağı arsanın kendilerine ait olduğunu söylediklerini ve kendisini bu şekilde inandırdıklarını, daha önce Sarıgazi'de yaptıkları büyük inşaatı gördüğü için de kendilerine güvendiğini, inşaatın belirtilen sürede başlamaması üzerine kendileriyle konuştuğunda yakında başlayacaklarını söylediklerini, tekrar gittiğinde ise sanığın ve ortağının "10 gün kadar sonra gel paranı al." dediklerini, fakat yine parasını iade etmediklerini, daha sonra sanığın ortadan kaybolduğunu, gösterdiği arsada hiçbir faaliyette bulunulmadığını, sanığı aramalarına rağmen bulamadığını, 8 ay kadar kendisini oyalayınca şikâyetçi olduğunu, zararının giderilmediğini, sanığın ortağının kendisine 60.000 TL tutarında bir senet verdiğini, fakat senedi icra takibine koymadığını, zira sanığın hiçbir mal varlığı olmadığı için boşuna masraf yapmak istemediğini,Sanık ... müdafisi Av. ... 20.01.2014 tarihli temyiz dilekçesinde; sanığın ortağı olduğu şirketin, arsa sahipleri ile anlaştığını, belediye ile gerekli ön görüşmeleri yaptığını ve belediyeden onay aldığını, tüm bu işlemlerin sanığın ortağı olan . tarafından yürütüldüğünü, belediye seçimleri sürecinde belediyenin ruhsat işlemlerini durdurduğunu ve fiili olarak inşaata başlanamadığını, dava konusu projenin belediyenin vermiş olduğu izni iptal etmesi nedeni ile yapılamadığını, katılanın parasını istemesi üzerine de sanığın ortağının bir senet düzenleyerek katılana verdiğini, senedin icraya konulması ve sanığın adresinde haciz tatbik edilmesi nedeni sanığın piyasadaki itibarının zedelendiğini ve ofisini kapatmak zorunda kaldığını,İfade etmişlerdir.Sanık ... aşamalarda;. isimli kişi ile 2008 yılında merkezi ...'da bulunan . Gayrimenkul İnşaat Dekorasyon Tic. Ltd. Şti'yi kurup işletmeye başladıklarını, kendisinin sadece resmi olarak imza attığını, ortağı olan . isimli kişinin ise müşterileri bulduğunu ve diğer bütün işlemleri yaptığını, arsa alıp üzerine bina yaparak sattıklarını, ağırlıklı olarak . . ve .'de inşaat yapıp sattıklarını, katılan ... ile de bu vesile ile tanıştıklarını, 2009 yılı Ağustos ayında .'de yapacakları binadan iki adet daireyi toplam 100.000 TL karşılığında katılana satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, ancak katılanın sadece 50.000 TL ödeme yaptığını, o günlerde yerel seçimler nedeni ile belediyenin imar ve ruhsat verme işlemlerini askıya aldığını, arsa sahibinin belediyeden ruhsat geç çıktığı için kendilerinden habersiz olarak arsayı başka birine sattığını, bu nedenle vaadi yerine getiremediklerini, inşaata başlamalarının geciktiğini, bu durumu katılana izah ettiğini, katılanın kendisinin tanıdıkları olduğunu, bu işlemleri hâlledebileceğini söylediğini, fakat hâlledemediğini, sonrasında parasını geri istediğini, o günlerde ekonomik olarak sıkışık oldukları için parayı iade edemediklerini, sonrasında katılanın ayrıca 15.000 TL kadar da faiz talebi olduğunu, ortağı ile bunu da kabul ettiklerini, nakit paraları olmadığı için ortağı olan .un katılana borca karşılık bir senet verdiğini, şirketin 2010 yılında iflas ettiğini savunmuştur.Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK, adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;. Gayrimenkul İnşaat Dekorasyon Sanayi Ticaret Limited Şirketi yetkilisi olan sanık ...'nin Ümraniye ilçesi Taşdelen Mahallesinde bulunan ve tapuda 204 ada, 3 parsel sayısında kayıtlı olan taşınmaz maliki .ve 204 ada, 2 parsel sayısında kayıtlı olan taşınmaz maliki .ile kat karşılığı inşaat yapmak üzere anlaştığı, daha sonra katılan ... ile imzaladığı satış vaadi sözleşmeleri ile söz konusu taşınmazlarda yapılacak binalarda birer adet daireyi toplam 100.000 TL karşılığında katılana satmayı vadettiği, binaların yapılacağı taşınmazların kendisine ait olduğunu söyleyerek katılanı ikna ettiği ancak inşaata başlamadığı, katılanın parasını da ödemediği ve bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği kabul edilen olayda;Sanığın yerel seçimler nedeni ile belediyenin imar ve ruhsat verme işlemlerini askıya aldığını, arsa sahibinin de kendilerinden habersiz olarak arsayı başka birine sattığını, bu nedenle katılana verdiği vaadi yerine getiremediklerini, ortağının katılandan alınan paraya karşılık katılana bir senet verdiğini, şirketin de iflas ettiğini savunması, sanık müdafisinin de katılanın senet nedeniyle icra takibi başlattığını ve bu nedenle sanığın ofisini kapatmak zorunda kaldığını ifade etmesi karşısında; ceza yargılamasının amacının, hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğundan hareketle, sanık ile katılan arasında yapılan taşınmaz mal satış vaadi sözleşmelerine konu taşınmazlara ilişkin olarak sanığın yetkilisi olduğu . Gayrimenkul İnşaat şirketi adına 2009 ve 2010 yıllarında inşaat ruhsatı almak amacıyla belediyeye müracaatta bulunulup bulunulmadığının ve verilmiş ruhsatın herhangi bir nedenle iptal edilip edilmediğinin ilgili belediye başkanlığından sorulması, taşınmaz malikleri . ve .'nin tanık sıfatıyla çağrılarak sanık ile aralarında yaptıkları sözleşmelere ve inşaatların başlamama nedenlerine ilişkin beyanlarının alınması, sanığın ortağı .'un katılana vermiş olduğu senet nedeniyle icra takibi yapılıp yapılmadığı ile . Gayrimenkul İnşaat şirketinin iflas edip etmediğinin araştırılması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, Yerel Mahkemece eksik araştırmayla karar verilmesinin isabetsiz olduğu kabul edilmelidir.
    Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir. Çoğunluk görüşüne katılmayan iki Ceza Genel Kurulu Üyesi; sanık hakkında eksik araştırma ile karar verilmediği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.SONUÇ:Açıklanan nedenlerle;1- ... Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.10.2020 tarihli ve 277-344 sayılı direnme kararına konu hükmünün eksik araştırma ile karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 15.06.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğu ile karar verildi.























    Hemen Ara