Görevi kötüye kullanma - Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2118 Esas 2015/1104 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2118
Karar No: 2015/1104
Karar Tarihi: 30.04.2015

Görevi kötüye kullanma - Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2118 Esas 2015/1104 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/2118 E.  ,  2015/1104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Görevi kötüye kullanma, Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan vekilinin duruşmalı inceleme isteminin yasal koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Kanun"un 8/1 maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK"nın 318. maddesi gereğince reddine karar verilmekle yapılan incelemede,
    Sanıkların noterlikçe düzenlenen vekâletname ile katılanın vekilliklerini üstlendikleri, katılan davacısı olduğu ...Asliye Hukuk Mahkemesinde miras sözleşmesinin iptali konulu dava açtıkları, davanın 08/04/2009 ve 19/06/2009 tarihli oturumlarında davayla ilgili delilleri bildirmeleri için kendilerine gelecek celseye kadar süre verildiği, süreye rağmen delilleri ibraz etmedikleri, bu nedenle katılanın davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, sanıkların işbu davayı gereği gibi takip etmemeleri nedeniyle ... Noterliğinin 22/12/2009 tarih, 51036 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile vekillikten azledildikleri ayrıca vekâlet ücreti karşılığında peşin aldıkları 120.000,00 Euro ile masraf avansı olarak aldıkları 60.000,00 Türk lirasının bakiye kısmının katılana iade etmelerinin ihtar edildiği, sanıkların ihtara rağmen para ve dosyaları iade etmedikleri böylece avukatlık görevini kötüye kullanmak ve hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanmak suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
    1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanığın suçlamayı kabul etmediği, davanın esasını oluşturan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.11.2009 tarihli kararının Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 03.05.2011 tarihli ilamı ile “verilen sürenin kesin mehlin sonuçlarını doğurmadığı” gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, dinlenen tanık beyanı ve dosyada toplanan delillere göre sanığın üzerine atılı suçu işlediği yönünde mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından sanık hakkında avukatlık görevini kötüye kullanma ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından verilen beraate yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
    Elektronik ortamda (UYAP) MERNİS"ten alınan nüfus kayıt örneğine göre sanığın, hüküm tarihinden sonra 07.11.2011 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.04.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara