Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1065 Esas 2021/5213 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1065
Karar No: 2021/5213
Karar Tarihi: 28.06.2021

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1065 Esas 2021/5213 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkeme, davacının talebinin kısmen kabul edilerek, davalı Hazineden 46,74 TL maddi tazminat ve 2.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine karar vermiştir. Davalı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusunda, tazminat miktarının kesin olması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyiz başvurusunda ise, belirlenen manevi tazminat miktarının hak ve nesafet ilkelerine uygun olmadığı belirtilerek, bozma talep edilmiştir. Mahkeme, yapılan yargılamaya, delillere ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak hükmün isteme uygun olarak onanmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi
- 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddeleri
- 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi
- 5271 sayılı CMK\"nın 142. maddesi
12. Ceza Dairesi         2020/1065 E.  ,  2021/5213 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 46,74 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 2.190,00 TL olduğu ve davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 2.046,74 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
    Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
    2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Tazminat talebinin dayanağı olan Niğde Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/6355 soruşturma sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma ve Tefecilik suçlarından 08.05.2012-09.05.2012 tarihleri arasında 2 gün gözaltında kaldığı, yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın 13.10.2015 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
    Davacının 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 46,74 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
    Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Gerekçeli karar başlığında, ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türünün ""CMK 141. maddesi gereğince tazminat talebi"" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 28.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara