21. Ceza Dairesi 2016/488 E. , 2016/1320 K.
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.10.2015 gün ve 94660652-105-66-9687-2015-20989/67054 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.12.2015 gün ve 2015/351295 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmî belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanık ...’nin, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 342/1, 504/7, 522/1, 71 ve 75/2. maddeleri gereğince 7 yıl 3 ay 18 gün ağır hapis ve 4.034.618.280 Türk lirası ağır para cezalan ile cezalandırılmasına dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 12/04/1996 tarihli ve 1995/21 esas, 1996/31 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, adı geçen sanık hakkındaki 12/04/1996 tarihli kararda resmî belgede sahtecilik suçundan verilen 4 yıl hapis cezasının aynen korunmasına, nitelikli dolandırıcılık suçu bakımından ise 5237 sayılı Kanun"un 158/1-e maddesi uyarınca 3 yıl hapis ve 183 gün karşılığı 3.660,00 yeni Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 21/06/2005 tarihli ve 1995/21 esas, 1996/31 sayılı ek kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Dosya aslının, diğer sanık tarafından temyiz edilmekle Yargıtay incelemesinde bulunduğu anlaşıldığından onaylı sureti üzerinden yapılan incelemede:
Dosya kapsamına göre;
1- 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesi uyarınca hükümlünün yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi ve bireyselleştirmenin yapılması için duruşma açılması gerektiğinin gözetilmemesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki "Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 21.06.2005 gün ve 1995/21 Esas, 1996/31 sayılı ek kararının CMK"nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde ikmaline, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.