Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/428 Esas 2015/1046 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/428
Karar No: 2015/1046
Karar Tarihi: 29.04.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/428 Esas 2015/1046 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, kendisini kaymakam olarak tanıtarak katılana 7.000 TL’ye ihtiyacı olan bir hasta için yardım talebinde bulunmuş ancak bu kampanyanın olmadığı ortaya çıkınca sanık suçlu bulunmuştur. Ancak daha önce açılan bir dava olduğu tespit edilmiştir. Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık hakkında önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanun maddeleri ile belirlenmiştir. Bu nedenle eksik inceleme ile hüküm verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 1412 sayılı CMUK\"nın 253. maddesi
- 5271 sayılı CMK\"nın \"Duruşmanın sona ermesi ve hüküm\" başlıklı 223. maddesi
23. Ceza Dairesi         2015/428 E.  ,  2015/1046 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    18/01/2010 tarihinde katılanı telefonla arayan sanığın kendisini ... kaymakamı olarak tanıtıp güven sağladıktan durumu ağır olan ve ... İline nakli gereken bir hasta için 7.000 TL paraya ihtiyaç duyulduğunu belirterek yardım talebinde bulunduğu, katılanın 1.000 TL yardımda bulunmayı kabul etmesi üzerine sanığın kendisine ait banka hesap numarasını vererek katılanın bu hesaba 1.000 TL yatırmasını sağladığı, ancak yaptığı araştırma neticesinde böyle bir yardım kampanyası olmadığını öğrenen katılanın hesabının bulunduğu banka şubesindeki yetkililerle görüşerek söz konusu paranın kendi hesabına iade edilmesini sağladığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/10/2014 tarih ve 2013/14-480 Esas, 2014/441 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; ceza yargılaması yapılabilmesi için bir takım "olmazsa olmaz" (sine qua non) şartların arandığı, muhakeme yapılmasına engel olan bu hususlardan birisinin de uyuşmazlığa konu olayla ilgili olarak daha önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava bulunmamasını ifaden "Non bis in idem" ilkesi olduğu, kanunlarda açıkça yazılı olmadan da yaşayan bir hukuk normu olarak uygulanan, doktrinde de kabul olunan ve muhakeme hukukunun ana ilkelerinden olan "Non bis in idem" ilkesinin 1412 sayılı CMUK"nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Aynı konuda, aynı sanık için evvelce verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava var ise davanın reddine karar verilir", 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın "Duruşmanın sona ermesi ve hüküm" başlıklı 223. maddesinin yedinci fıkrasında ise; "Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir" şeklinde düzenlendiği, bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, aynı fiil nedeniyle, aynı sanık hakkında önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilmesinin gerektiği,
    Bu genel bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    UYAP sisteminden yapılan sorgulama neticesinde; sanık hakkında katılana karşı işlediği bu suçtan dolayı ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/726 esas sayılı dosyası üzerinden ayrı bir yargılama yürütülerek 10/09/2012 tarihinde de 2012/865 karar numarası ile sanığın atılı suçtan 5 ay erteli hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğinin anlaşılmış olması karşısında, sanık yönünden temyiz edilmeksizin kesinleşen ilgili dava dosyasının onaylı suretinin bu dosya içerisine konulmak suretiyle delillerin birlikte değerlendirilmesi, davanın konusu, tarafları ve sebebinin aynı olup olmadığının 5271 sayılı CMK"nın 223/7. maddesinin uygulanıp uygulanmaması açısından karar yerinde tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/04/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Hemen Ara