Esas No: 2015/331
Karar No: 2015/1035
Karar Tarihi: 29.04.2015
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/331 Esas 2015/1035 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mağdur ..."nın imar işleri için ..."ne gittiği sırada halkla ilişkiler bölümünde bulunan temyiz dışı sanık ..."ın yönlendirmesi ile işlerinin takibi için sanık ... ile görüştüğü, sanık ..."in yapacağı iş karşılığında mağdurdan 600 TL para istediği, mağdurun bu miktarı fazla bularak anlaşmadan vazgeçmek istemesine rağmen sanık ..."in işlemleri başlattığını bu nedenle 140 TL para vermesi gerektiğini söylemesi üzerine mağdurun makbuz karşılığında para vermeyi kabul ettiği, sanık ..."in mağdurdan aldığı 140 TL karşılığında üzerinde ... Mali Hizmet Müdürlüğü yazılı olan sahte iki adet tahsilat makbuzunu mağdura vererek menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda, sanık ve tanık beyanları, sahte makbuzlar ile tüm dosya kapsamına göre, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarını araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmasa da, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “30 gün”, “25 gün” ve “500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.