Esas No: 2014/1123
Karar No: 2014/1166
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2014/1123 Esas 2014/1166 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2014 / 1123 KARAR NO : 2014 / 1166 KARAR TR : 29.12.2014
|
ÖZET:Davacı kurum tarafından düzenlenen, davalının da katılıp kazandığı ancak sonrasında tespit edilen usulsüzlük nedeni ile feshedildiği anlaşılan ihale nedeni ile öngörülen geçici teminat bedelinin gelir kaydedilmesi talebine yönelik davanın, özel hukuk hükümlerine göre ADLİ YARGI yerinde görülmesi gerektiği hk.
|
K A R A R
Davacı : Karayolları Genel Müdürlüğü
Vekilleri : Av. S.S. (Adli Yargıda)
AV. A.A. (İdari Yargıda)
Davalı : G.İnşaat Proje ve Restorasyon San. Tic. Ltd. Şti.
Vekilleri : Av. D.D.K. (Adli Yargıda)
Av. N. K. (İdari Yargıda)
O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından 13/12/2004 tarihinde açık ihale usulü ile ihalesi yapılan 2004/180305 İKN’li Sivas ilindeki eski Sivas-Kayseri yolundaki Kesikköprü’nün onarım işi ihalesi ile ilgili olarak 17/01/2005 tarihli ihale komisyonu kararında ihaleye geçerli teklif veren iki isteklinin bulunduğunu, ekonomik açıdan en avantajlı birinci teklifin davalı şirket tarafından verildiğini 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununun 40.maddesi gereğince bu istekliye ihale edilmesi hususunda Genel Müdürlük makamının onayına sunulduğunu, ihale uygun görülmeyerek 24/01/2005 tarihinde iptal edildiğini, firmanın kamu ihale kuruluna itirazen şikayet başvurusunda bulunduğunu, Kamu İhale Kurulu’nun ihalenin iptaline yönelik idarenin 24/01/2005 tarihli işleminin iptal edilerek iptal öncesindeki işlemlere kaldığı yerden mevzuata uygun şekilde devam edildiğini, ihaleyi alan firma ihalelerde teklif verme aşamasında ihale dışı bırakılacak ve ihaleye katılmayacak olanlar kapsamında olunmadığına ilişkin taahhütnamenin birinci maddesinde belirtilen bu taahhütnamenin imza tarihi 13/04/2004 itibariyle 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunun 10.maddesinin son fıkrasının a,b,c,d,e,g,i, bentlerinde belirtilen durumlarda olunmadığı beyan ve kabul edilerek bu durumda değişiklik olması halinde idareye derhal bildirmeyi kabul ve taahhüt ediyoruz şartına aykırı davrandığının yapılan incelemede tespit edildiğini, yapılan araştırmada yine şirketin ihale tarihi olan 13.12.2004 tarihi itibariyle vadesi geçtiği halde ödenmeyen borcunun bulunduğunun belirlendiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 27.000 TL geçici teminat mektubu bedelinin ihalenin iptal edildiği, 05.05.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi; 27.12.2006 gün ve E:2006/175, K:2006/523 sayılı kararı ile özetle; davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini belirterek davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.
İşbu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 29.05.2007 gün ve E:2007/2849, K:2007/3601 sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar vermiş, davacı vekili tarafından karar düzeltme başvurusu üzerine Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 27.09.2007 gün ve E:2007/5633, K:2007/5814 sayılı ilamı ile HUMK’nun 440/III, 3. maddesi uyarınca, mahkemelerce verilen “görevsizlik” kararlarının onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı “karar düzeltme” yoluna başvurulamayacağından, karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.
Ankara 2.İdare Mahkemesi: 29.04.2009 gün ve E:2009/485, K:2009/615 sayı ile özetle; “...idari yargı yerinde hukuka uygunluğu denetlenen faaliyetin kamu idaresine ait olması nedeniyle, bu denetimi konu edilen davanın davalısı değişmez bir biçimde idare olduğundan, dolayısıyla davalısının özel hukuk tüzel kişisi olan ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2.maddesi kapsamında olmayan bu davanın esasını inceleme olanağı bulunmamaktadır.” demek suretiyle davanın incelenmeksizin reddine karar vermiştir.
İşbu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Danıştay 13. Dairesi 15.02.2010 gün ve E:2009/5365, K:2010/1277 sayılı ilamı ile özetle; “...işbu davanın çözümlenmesi idari yargının görev alanına girmediğinden, İdare Mahkemesince bu husus gözetilmeksizin, davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca bozulmasına” şeklinde karar vermiştir.
Ankara 2.İdare Mahkemesi; Danıştay’ın bozma ilamına uyduktan sonra 21.10.2010 gün ve E:2010/1855, K:2010/1403 sayılı kararı ile özetle; davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle, 2577 sayılı Yasanın 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.
İşbu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Danıştay 13. Dairesi 10.06.2011 gün ve E:2011/323, K:2011/2779 sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar vermiş, davacı vekilinin karar düzeltme başvurusu üzerine yine Danıştay 13.Dairesi 13.03.2014 gün ve E:2011/4033, K:2014/913 sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane Topuz, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 29.12.2014 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim İsmail SARI’nın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davacı idare tarafından, 13.12.2004 tarihinde yapılan ve davalı şirket uhdesinde kalan, “Eski Sivas-Kayseri Yolundaki Kesik Köprünün Onarımı (Restorasyon)” ihalesinin, davalı şirketin ihaleye katılırken vermiş olduğu taahhütnamedeki beyanların gerçek dışı olduğunun tespit edildiğinden bahisle 05.05.2005 tarihinde iptal edilmesi üzerine, davalı şirket tarafından ödenmeyen 27.000,00 TL geçici teminat mektubu bedelinin ihalenin iptal edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 573.maddesinde; ""Limited Şirket bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur.
Ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler.
Limited şirket, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabilir. "" denilmek suretiyle limited şirketin tanımı yapılarak kuruluşu anlatılmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:
a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar, idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.
Buna göre, idare aleyhine dava açılmayıp, davalı mevkiinde Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca kurulmuş ve anılan yasa hükümleri uyarınca faaliyet gösteren ve bu kanuna tabi olan, kamu kurumu niteliği taşımayan, özel hukuk hükümlerine tabi bir özel şirket olan Gür-Ya İnşaat Proje ve Restorasyon San. Tic. Ltd. Şti. adlı özel hukuk tüzel kişisi ile bu şirketin temsilcisi konumunda yer alan 4721 sayılı TMK’nın birinci kitap, birinci kısım, birinci bölümünde düzenlenen özel hukuk gerçek kişilerin bulunması karşısında, ortada idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksızdır.
Belirtilen bu hususlara göre, davalı özel şirketin, davacı kurum tarafından düzenlenen ve davalı tarafın usulsüzlük yapması nedeni ile feshedilen ihale neden ile öngörülen geçici teminat bedelinin gelir kaydedilmesi talebine yönelik davanın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 1.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 27.12.2006 gün ve E:2006/175, K:2006/523 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 29.12.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye Eyüp Sabri BAYDAR
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ |
Üye Ali ÇOLAK
Üye Ayhan AKARSU |
Üye Nurdane TOPUZ
Üye Mehmet AKBULUT |