Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/291 Esas 2022/667 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2020/291
Karar No: 2022/667
Karar Tarihi: 25.10.2022

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/291 Esas 2022/667 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2020/291 E.  ,  2022/667 K.

    "İçtihat Metni"



    Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi


    Sanıklar ... ve ... ile hükümlü ... hakkında mağdur ... ...’ya yönelik nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsten açılan kamu davasında yapılan yargılama sonunda, sanık ... ve ...’nın TCK’nın 82/1-a-d-e, 35/2, 62/1. maddeleri uyarınca 10 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hükümlü ...’nin ise 82/1-a-e, 35/2, 62/1 ve 58/6. maddeleri uyarınca 10 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, her iki sanık ... hükümlü yönünden TCK’nın 53 ve 63. maddeleri uyarınca hak yoksunluklarına ve mahsuba ilişkin ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 09.03.2017 tarihli ve 40-67 sayılı hükümlere yönelik olarak hükümlü ... sanıklar müdafileri tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince 15.05.2017 tarih ve 816-785 sayı ile;
    “1- Sanıklar (…), ... ve ... arasında menfaat çatışması olmasına rağmen aynı müdafi ile temsil ettirilmeleri nedeniyle sanıkların savunma haklarının kısıtlanmış olması,
    2- (…) 6284 sayılı Yasa’nın 2/1-d ve 20/2. maddeleri uyarınca ... Bakanlığının kadına, çocuğa ya da aile bireylerine karşı işlenen suçların, suçtan zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK'nın 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği hâlde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve CMK'nın mağdur ... katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması,” isabetsizliğinden hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma ilamında belirtilen hususları yerine getiren ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince 10.01.2018 tarih ve 157-12 sayı ile sanıklar ve hükümlünün önceki hükümler gibi cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Hükümlere yönelik olarak hükümlü ... sanıklar müdafilerince istinaf talebinde bulunulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince 05.06.2018 tarih ve 689-1271 sayı ile; CMK’nın 280/2. maddesi uyarınca hükümlerin kaldırılmasına, ... ve ...’nın TCK’nın 82/1-d-e, 35/2, 62/1. maddeleri uyarınca 10 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, ...’nin ise 82/1-e, 35/2, 62/1 ve 58/6. maddeleri uyarınca 10 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, her iki sanık ... hükümlü yönünden TCK’nın 53 ve 63. maddeleri uyarınca hak yoksunluklarına ve mahsuba hükmedilmiştir.
    Hükümlerin hükümlü ... sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 19.03.2019 tarih ve 441-1673 sayı ile;
    “...Sanık ... müdafisinin gerekçeli kararın kendisine tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra kararı temyiz ettiği, süre tutum dilekçesinde temyiz nedenlerini de belirtmediği anlaşıldığından, sanık ... müdafisinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca reddine,
    (…) Sanıkların olay günü mağdur ...'ın ikamet ettiği babasına ait eve gittikleri, sanık ...'ın evin dışından mağdur ...'la konuştuğu, ...'ın sesini duyup kapıyı açmaması üzerine evin içine doğru ateş ettikleri, bu ateş sonucunda ...'ın Adli Tıp raporunda belirtildiği şekilde yaralandığı, ... ve ...'ün yara almadıkları, sanıkların mağdurlar ... ve ...'ün evde olup olmadıklarına ilişkin bilgilerinin bulunmadığı gibi, bilmelerinin de mümkün olmadığı, dolayısıyla mağdurlar ... ve ...'e yönelik doğrudan bir kasıtlarının bulunduğuna ilişkin kesin bir delil mevcut olmadığı, mağdurların da isabet almamaları karşısında, sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına, bozma nedenine göre temyiz talebi reddedilen hükümlü ...'ın, mağdurlar ... ve ...'a karşı nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsü yönünden sirayet ettirilmesine karar verilmiştir.
    Mağdur ...’e yönelik nitelikli kasten öldürme suçuna ilişkin bozma nedenine uyan ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi ise 30.09.2019 tarih ve 1227-1310 sayı ile;
    “…Sanıkların eylemlerini gece saat 04.00 sularında gerçekleştirmeleri dikkate alındığında eşinden ayrılan bir bayan ile yanında bulunan biri 13 yaşında diğeri 16 yaşında olan 2 çocuğun o saatte annesi ile birlikte ikametlerinde uyudukları hayatın olağan akışına göre sabit kabul edilmesi gereken bir olgu olarak değerlendirilmiştir.
    Ayrıca mağdurlar ... ... ve ... Cumhuriyet Savcılığında alınan 17.11.2015 tarihli ifadelerinde evlerine silahla ateş edildikten sonra çığlık attıklarını beyan etmişlerdir. Söz konusu evin derme çatma bir gecekondu olduğu, mağdurların giriş kapısının hemen yanında uyudukları ve saatin gece saat 04 olması itibarı ile etrafta büyük bir sessizlik olması dikkate alındığında sanıkların mağdurlar ... ve ...'ün çığlık seslerini duymamaları da kabul edilemez bir gerçekliktir.
    Sanıkların eylemleri sonrasında olay yeri incelenmesinde 9 adet 9' mm'lik kovan, 3 adet kartuş bulunması ve evin bütün kapı ve pencerelerine ateş edildiği de dikkate alındığında eylemin bir tek kişiye yönelik değil de birden çok kişiye yönelik olduğu anlaşılmaktadır, çünkü eğer sanıkların kastı sadece ...'a yönelik olsaydı mağdur ... ile kapı önünde yapılan konuşma nedeni ile ...'ın evin hangi kısmında olduğu sanıklarca bilinmekte olup mağdur ...'ın sanıklarla hem kapı önünde konuşup hem de diğer odalarda bulunma ihtimali olamayacağından sanıkların evin kapıya uzak olan pencerelerine yönelik ateş etmelerinin bir anlamı olmayacaktı, yani eylemin sadece mağdur ...'a yönelik olduğunu kabul edildiğinde, sanıkların evin tüm kapı ve pencerelerine yönelik ateş etmesi gerekmezdi, bütün atışların ...'ın sesinin geldiği kısma yönelik olması gerekirdi.
    Ayrıca sanıkların ve tanıkların olayla ilgili duruşma aşamasında alınan beyanlarına bakıldığında, sanık ...'nın 21.04.2016 tarihli duruşmada kız kardeşi olan mağdur ... ile telefonda görüştüğünü, ...'nın ...'e gelmek istediğini, bunun üzerine kendisinin yola çıktığını beyan etmiştir. Yani sanık ... bir şekilde olaydan kısa bir süre önce mağdur ... ile telefonda görüştüğünü kendisi ifade etmiştir. Eğer bu görüşmesinde mağdur ...'nın annesi ve kardeşi ile birlikte olmadığını sanık ...'a söylemiş olsa idi sanık ...'ın kız kardeşi olan ...'yı alması için eylemin gerçekleştiği eve değil de, başka bir noktaya gitmesi gerekirdi. Eğer sanık ... telefon görüşmesi üzerine kız kardeşi ...'yı almak için eylemin gerçekleştiği eve gidiyor ise ...'nın o evde olduğunu bilerek gitmiştir, bu durumun aksi düşünülemez.
    Sanık ... Kaşıkçıoğlu 21.04.2016 tarihli duruşmada sanık ... ile görüştüğünü ve sanık ... ile birlikte kız kardeşi ...'yı almak için ...'ye akşam saat 22.30 sıralarında yola çıktıklarını gece saat 01, 02 civarlarında ...'ye geldiklerini, sabaha karşı 04.30 - 05.00 civarına kadar beklediklerini, bu sırada diğer sanık ...'nın geldiğini ve ...'nın kendilerine ‘Siz gidin ben kızımı alıp çıkacağım.’ dediğini beyan etmiştir. Olayın içerisinde bulunan sanık ... Kaşıkçıoğlu'nun sanık ...'nın da mağdur ...'nın eylemin gerçekleştirildiği evde bulunduğunu bildiğini bu ifadesi ile dosyaya aktarmıştır.
    Yine 21.04.2016 tarihli duruşmada ... ...'nın da abisi... ile görüştüğünü ve abisi...'ın kendisini almaya geleceğini söylediğini, beklediğini, gelen olmayınca gece uyduğunu beyan etmiştir. Yine aynı tarihli duruşmada sanık ...'nin alınan beyanında sanık ...'ın kız kardeşinin ...'de olduğunu onu getirmeye gideceklerini söylediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
    Tüm bu ifadelerden; dosya içerisinde bulunan keşif CD'sinden eve yönelik farklı noktalardan yapılan atışlardan, atışların sayısından, mermilerin izlediği yoldan ve mağdur, sanık ... tanık beyanlarından mağdur ...'nın o gece o evde bulunduğu hususunun sanıklar... ve ... tarafından bilindiği ve bu bilginin diğer sanıklarla paylaşıldığı anlaşılmaktadır.” gerekçesiyle mağdur ...’ya yönelik nitelikli kasten öldürme suçuna ilişkin bozmaya direnerek sanıklar ... ve ...’nın önceki hükümler gibi cezalandırılmalarına hükmetmiştir.
    Hükümlerin sanıklar ..., ... müdafileri ile Cumhuriyet savcısı ve katılan T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.01.2020 tarihli ve 127025 sayılı "Bozma" istekli tebliğnamesiyle 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 29.06.2020 tarih ve 192-1493 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanık ... hakkında ...’ya yönelik kasten öldürme suçuna teşebbüs, sanık ... hakkında aynı mağdura yönelik nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsten kurulan mahkûmiyet hükümleri bu hükümlere yönelik temyiz taleplerinin esastan reddine karar verilmek suretiyle kesinleşmiş; sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...’ya yönelik nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsten ise Bölge Adliye Mahkemesince beraat kararları verilmiş olup, direnmenin kapsamına göre inceleme sanıklar ... ve ...'ya atılı mağdur ... ...’ya yönelik kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürme suçlarına teşebbüsten kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
    1- Sanıklar ... ve ...’ya atılı mağdur ... ...’ya yönelik suçlarının sabit olup olmadığının,
    2- Sabit olmadığının kabulü hâlinde bu hususun hakkındaki hüküm Yargıtayca incelenmeyen hükümlü ...’ye sirayetinin gerekip gerekmediğinin,
    Belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    29.10.2015 tarihli olay yeri inceleme raporunda; “Bahse konu olayın tek katlı müstakil evde meydana geldiği, evin ön kısım giriş kapısının demirden olduğu, giriş kapısı sol kısmında bulunan pencerenin iki kanatlı olduğu, bu kanatlardan 30x75 cm ebadındaki pencere camında isabetlerin olduğu, camın kırık, ... kırıkların oda içerisinde oturma odasında dağınık hâlde olduğu, yine giriş kapısı sağ kısımda bulunan pencere camlarından 100x40 cm ebadındaki camda isabet olduğu, iç kısım perdede isabet yırtıkları bulunduğu, ... parçalarının oda içerisinde olduğu, ikametin arka kısmında bulunan mutfak pencere camlarından 50x80 cm ebadında 2 adet camda 30x80 ebadında, 1 adet pencere camında çok sayıda delik olduğu, devamındaki duvarlarda yine mermi isabet deliklerinin olduğu, banyo içerisinde ve kapısı önünde kırmızı renkli şüpheli lekelerin bulunduğu, banyo kapı camının kırık olduğu, olay yerinde 9 adet 9 mm çapında kovan, 1 adet mermi çekirdeği, 1 adet 12 numara av fişeği ve 3 adet kartuşun elde edildiği” tespitlerine yer verildiği,
    26.11.2015 tarihli uzmanlık raporunda; olay yerinde bulunan 9 mm çapındaki 9 kovanın aynı tabancadan, 3 adet boş av tüfeği kartuşunun çapına uygun tek bir silah ile atıldıklarının ifade edildiği,
    25.11.2015 tarihli uzmanlık raporunda; inceleme dışı sanık ... Kaşıkçıoğlu’nun sağ el avuç içi svabında atış artıklarından antimona rastlandığının, sanıklar ... ve ... ile hükümlü ... ile inceleme dışı sanıklar ... ...’a ait svaplarda atış artığına rastlanmadığının belirtildiği,
    Adli Tıp Kurumu ... Şube Müdürlüğünce inceleme dışı mağdur ... hakkında düzenlenen 12.11.2015 tarihli raporda; “Fizik muayenesinde; sağ dirsekte, sağ omuzda, sağ lomber bölgede yaklaşık 1 cm çapında üzeri kurutlu ateşli silah giriş çıkış yaraları saptanmış olup, raporunda ateşli silah yaralanması nedeniyle getirildiği, mevcut yaraların kas seyirli olduğu, büyük organ yaralanması, kırık oluşturmadığı, yaklaşık 12 saat gözlem altında tutularak taburcu edildiği kayıtlı olup, ek patoloji bildirilmediğine göre; meydana gelen yaralanmanın yaşamsal tehlike oluşturmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, vücutta kemik kırığı tanımlanmadığının,” ifade edildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    Mağdur ... ... Kollukta; “... benim öz annem, ... öz babam olur, annem ve babam anlaşamadıkları için iki aydır ayrı yaşamaktadır, babam ...’te ikamet etmektedir, ben küçük kardeşim ... ile annemin yanında kalmaktayım, iki ay kadar önce ...’ye geldik, bugün yani 29.10.2015 tarihinde sabaha karşı ikametimizin kapısının hızlı bir şekilde çalınması nedeniyle uyandık, annem ‘Kim o!’ diye seslendi, kapı arkasından konuşan erkek şahıs 'Ben polisim, aç kapıyı, polis!' diye bağırdı, annem de ‘Kimliğini göster o zaman.’ dedi, şahıs yine 'Aç kapıyı ben polisim' dedi, konuşan şahsın sesinden polis olmadığını, babamın diğer eşinden olan üvey abim ... olduğunu anladık, annem kapıyı açmadı, bu sırada silah sesleri gelmeye başladı, ikametimizin pencere ve kapı camları kırıldı, annem, kardeşim ve beni ikametimizin arka kısmındaki banyoya götürdü, dışarıdan ikametimizin içine doğru silahla ateş edilmeye devam ediyordu, ben cep telefonu ile 155 Polis İmdat hattını aradım, telefona bakan görevliye adresi verdim, bu sırada annem ‘Vuruldum ben.’ dedi, annem yaralandığını söyleyince 112’yi telefonla aradım ve ambulans talebinde bulundum, ikametimizin içine doğru defalarca silahla ateş edildikten sonra silah sesleri kesildi, bir müddet sonra polis ekipleri ve 112 geldi, annemi ambulansla ... Devlet Hastanesi acil servisine götürdüler, ben de anneme refakat ettim, annem acil serviste yapılan ilk müdahale sonrası ... Devlet Hastanesine sevk edildi, burada annemin tedavisi yapıldı ve taburcu oldu, babam ... beni yanına almak istiyor ama annem beni babama vermek istemediği için üvey abim ...’nın bu şekilde davrandığını düşünüyorum. Olayda ben yaralanmadım.”,
    Cumhuriyet Başsavcılığında; “Olaydan bir gün önce erkek arkadaşım ...ile babam arasında ...’te kavga olmuş, babam yaralanmış, bu durumu halamın kızı telefonla bize söyleyince, ben babamla telefonda görüştüm. Babama kiminle kavga ettiğini sordum. Babam da erkek arkadaşım ...ile kavga ettiğini, ...'ın kendisini dövdüğünü söyleyince; babama şikâyetçi olmasını söyledim. Bir gün sonra kendisini ziyaret edeceğimi söyledim. Bunun dışında herhangi bir diyalog olmadı babamla tartışmadım. Olay günü saat 04.00 sıralarında evimizde, annem ve kardeşim ... ile birlikte uyurken sert bir şekilde kapı çalındı. Hepimiz birden yataklardan fırladık. Annem kapıya yöneldi, ‘Kimsin?’ deyince dışardan ‘Aç kapıyı polis!’ diye seslenildi, o zaman dışarıdaki kişinin üvey kardeşim ... olduğunu anladım. Annem de... olduğunu anlayınca kapıyı açmak istemedi. İçeriden ‘Polissen kimliğini göster.’ dedi. Bu sırada bulunduğumuz odanın penceresinden ilk önce tabancayla daha sonra pompalı tüfekle ateş edilmeye başlandı. Annem beni ve kardeşim ...'u banyoya götürdü. Banyoda annemin vurulduğunu gördük. Tabanca dışında iki adet pompalı tüfekle ateş edildiğini düşünüyorum. Tüfeklerden birisinin sesi çok yüksekti. Camdan dışarı bakamadığım için dışarıda kardeşim...'dan başka kimse olup olmadığını göremedim. Başka bir kimsenin sesini duymadım. Olay anında dış kapının hemen açıldığı odada bulunuyordum. İlk ateş edilen pencere ile dış kapı arasında yaklaşık 40 cm mesafe vardır. Ben ve kardeşim ..., abim... ile hiç konuşmadık. Silahla ateş edildikten sonra çığlık atmıştık. Daha önce kardeşim... bu eve gelmişti.”,
    Mahkemede; “Daha önce Emniyet Müdürlüğünde olayın şokuyla ne dediğimi tam hatırlamıyorum, olay günü ben kardeşimle arka odada yatıyorduk annem de kapı girişinde yatıyordu, olay günü gündüz vakti, babamın ...ve ... tarafından dövüldüğünü ve hastanede yattığını öğrenmem üzerine babamı aradım, açan olmadı, daha sonra akşam saatlerinde abim... babamın telefonundan beni arıyordu, babamın hastanede yattığını söyleyince oraya gelmek istediğimi söyledim ancak yol param da yoktu,... da ‘Sen gelme, ben seni alırım.’ dedi, bekledim, gelen olmadı, daha sonra da uyuyorduk, uyuduğumuz sırada, sabaha karşı silah sesleri gelmeye başladı, ben de korktum ve banyoya arka kısma saklandık, daha sonra 3-4 dakika kadar silah sesi sürdü, ben bu arada da polisleri aramıştım, silah sesleri kesilince de annemin yaralı olduğunu gördüm ve annemi hastaneye götürdük, hafif şekilde yaralanmıştı, ayakta tedavi oldu ve taburcu oldu, ilk başta da biz annemi bu hâlde görünce korktuğumuz için...'ın olabileceğini ve...'ın sesini duyduğumuzu söyledik ancak herhangi ses falan duymadım, ‘Aç kapıyı, ben polisim.’ şeklinde bir ses falan duymadım, annem söylediği için ben de söylemiştim ancak ben herhangi bir ses duymadım, bizim bulunduğumuz sırada odaya ateş falan gelmedi ancak biz banyoya gittikten sonra kurşunlar girmiş ancak nasıl sıkıldığını ben görmedim, ben kimseden şikâyetçi ve davacı değilim, davaya katılmak istemiyorum”,
    İnceleme dışı mağdur ... 29.10.2015 tarihinde Kollukta; “... 29 yıllık eşim olur. ... ise üvey oğlum olur. ... ve çocuklarımla birlikte ikamet ettiğimiz ... ili, Şehitkâmil ilçesindeki ikametimden iki buçuk ay önce, benden olan çocuklarım ... ve ...’yı alarak ... ili, ... ilçesinde, babama ait ikamete yerleştim. Dün yani 29.10.2015 tarihinde saat 04.30 sıralarında çocuklarım ... ve ... ile birlikte ikametimde bulunduğum sırada kapı çalındı ve ‘Aç kapıyı polis!’ diye bir ses geldi. Ben de ‘Nasıl polissin, camdan kimliğini göster.’ dedim. Kapı tekrar tekmelendi ve ‘Aç kapıyı diyorum, polis!’ dedi. Şahsı sesinden tanıdım, üvey oğlum ...’ya ‘Sen polis değilsin, açmıyorum kapıyı.’ dedim. Hemen sonra ilk önce kapının yanındaki pencereden ateş edildi. İlk önce ateş eden şahıs sesinden tanıdığım ...'ydı. Sonra tüfek sesleri gelmeye başladı. Pencereden giren saçmalar beni kolumdan ve sırtımdan yaraladı. Ben çocuklarım ... ve ...'nın üzerine kapanarak evin arka tarafına götürdüm ve yere kapandık. Yaklaşık 3-4 dakika boyunca aralıksız olarak iki tane farklı otomatik tüfek sesi ve bir tane olduğunu zannettiğim tabanca sesi duydum. Silahlar 3-4 dakika boyunca hiç susmadı. Silah seslerinden anladığım kadarıyla evime silah sıkan şahıslar 3-4 kişi kadardı. Kızım ... telefonu ile 155’ i aradı. Ağlayarak ve bağırarak durumu anlattı. Benim yaralandığımı söyledi. Ambulans ve yardım istedi. Kızımın sesini duymuş olacaklar ki silah sesi kesildi. Kızım ve oğlum bağırdığından, ağladığından ve yara aldığımdan dolayı şahısların ne ile ayrıldıklarını, kaç araçla geldiklerini ve kaçtıklarını duymadım ve görmedim. Bir müddet sonra polisler ve ambulans geldi. Ben ambulans ile hastaneye gittim. Sonrasında neler olduğunu bilmiyorum. Evimin kapısına gelerek evime silah sıkan şahısların hiçbirini görmedim. Yalnızca ‘Aç kapıyı, polis!’ diyen şahsın ... olduğunu sesinden tanıdım. Diğerlerini görmedim ve konuşmadıkları için seslerini duymadım. ... isimli şahsı üzerime salan, bana ve çocuklarıma zarar vermesi için yönlendirenler eşim ..., eşimin kardeşi İsminur Taşseven isimli şahıslardır. Beni ve çocuklarımı öldürmek için ellerinde silahlar ile ikametimin kapısına gelerek kapıyı açmamı isteyen, kapıyı açmayınca da benim pencereden baktığımı tahmin ederek beni ve çocuklarımı öldürmek kastıyla silah sıkan sesinden tanıdığım ve emin olduğum ... isimli şahıstan ve yanında gelen (...) şahıslardan davacı ... şikâyetçiyim.”,
    11.11.2015 tarihinde Kollukta; “Şikâyetçi olduğum ... resmî nikâhlı eşim olur. Kendisi ile son 3 aydır fiilen ayrı yaşamaktayız. Boşanma davası açtım. Kendisi ile 29 yıl evli kaldım. Bu evliliğimizden 3 tane çocuğumuz vardır. Bu kişi benden önce de üç defa evlilik yapmış ve diğer evlilik yaptığı kişilerden de çocukları vardır. Ben boşanma davasını açtıktan sonra kendisinin ikamet ettiği ...'e ekonomik durum tahkikatı gitmiş ve bunun üzerine benim kendisinden boşanmada herhangi bir mal talep etmemem için, ... ilçesinde babamın evinde çocuklarım ile kaldığım esnada, 29 Ekim günü, sabah 04.00 sıralarında üvey oğlum olan şüphelinin ise öz oğlu olan ... kapıma geldi ve önce ‘Aç kapıyı polis!’ dedi. Ben de hemen sesini tanıdım ve kapıyı açmadım ve ‘Sen polis değilsin.’ dedim. Akabinde elindeki tabanca ile kapının yanındaki pencereden üzerine doğru ateş etti ve sağ kolumdan vuruldum. Daha sonra o an yanımda bulunan çocuklarımı alarak banyo tarafına kaçtım. ‘Bu defa mutfağın penceresinden de pompalı tüfek ile ateş açılmaya başladı. Diğer taraftan da tabanca ile ateş edilmeye devam ediyordu. Ben iki ateş arasında kaldım. Bu arada belimden ve omzumdan da yara aldım. Daha sonra yanımda bulunan kızım polisi aradı ve vurulduğumu söyledi. Olay yerine polis geldi ancak beni yaralayanlar iki ... ile oradan uzaklaştı. Daha sonra bu kişiler yakalandı. Ancak içlerinden sadece üvey oğlum ... suçu üstlenerek tutuklandı. Oysa bana ateş eden ve ettiren...'ı şüpheli olan eşim ... azmettirmiştir....'ın yanında üç kişi daha vardı, bunlardan bir tanesinin ismini biliyorum, ...'dir. Bu kişi de yakalananlar arasındaydı ancak serbest kalmış. Diğer iki kişiyi bilmiyorum. Bu olay ile ilgili ben ...'de poliste müracaatım mevcuttur. Olayda yanımda bulunan çocuklarım ... Emniyetinde ifadelerini vermiştir. Adresimin gizli kalmasını istiyorum çünkü eşim beni bulduğunda öldüreceğinden korkuyorum.”,
    Cumhuriyet Başsavcılığında; “... benim resmî nikâhlı eşimdir. ... ise üvey oğlum olur. Yaklaşık 6 yıldan beri kanser tedavisi görmekteyim. Hasta olduktan sonra eşim ... ile aramızda birtakım ailevi meselelerden kaynaklanan anlaşmazlık oluştu. Rahatsızlığım sebebiyle eşimin birtakım isteklerini geri çevirmek durumunda kalıyordum. Bu sebeple son zamanlarda aramızdaki anlaşmazlık çekilemez hâle geldi. Olaydan yaklaşık 2,5 ay önce eşim ...'yı terk ederek ...'de babamdan kalma eve yerleştim. Çocuklarımı da birlikte getirdim. ...'dan ayrıldıktan sonra aramızda adli makamlara yansıyan olaylar meydana gelmişti. Olaydan bir gün önce kızım ... ...'nın erkek arkadaşı ...ile eşim ... arasında ...'te adli makamlara yansıyan olaylar meydana gelmiş, benim bu olaylardan ilk önce haberim yoktu. Olaydan sonra haberim olunca kızım ...’te bulunan babasını aradı, durumunu sordu. İddia edildiği gibi kızım telefonda babasına tehdit içerikli herhangi bir söz söylemedi. Olay günü evimde uyurken kapımın sert bir şekilde çalındığını duydum. Kapıyı açmak üzere dış kapıya doğru yöneldiğimde üvey oğlum...'ın dışarıdan ‘Aç kapıyı!’ diye bağırdığını duydum. Kapıyı açmayınca... ‘Aç kapıyı polis!’ diye tekrar bağırdı. Sert bir şekilde kapıyı tekmelemeye başladı. Ben bu sırada dış kapının açıldığı odada bulunuyordum. Ben içerden ‘Sen polis değilsin, polissen camdan kimliğini göster’ diyerek cama yöneldim.... kapıyı tekmelemeye devam edince yanımda bulunan çocuklarım ... ve ...'ü odadan uzaklaştırıp banyoya götürmek istediğim sırada bulunduğumuz odanın camından tabancayla ateş edildi. Ben kolumda acı hissettim ancak vurulduğumu ilk başta anlamadım. Aynı anda mutfak camından da ateş edilmeye başladı. Çocuklarımı alıp banyoya götürdüm. Banyoda sırtımda kanama olduğumu fark ettim. Bu sırada çocuklarım polisi aradılar. Biz banyoda iken evin tüm camlarına ateş edildi. İlk önce tabancayla ateş edilmişti daha sonra pompalı diye tabir edilen tüfekle ateş edildiğini duydum. 2 adet pompalı tüfek sesi duydum, birisinin sesi daha şiddetli çıkıyordu. Diğer tüfek biraz daha cılız sesli idi. Ayrıca bir adet de tabanca sesi duyuyordum. Evin dış kapısı oturma odasına açılır. Biz genelde o odada vakit geçiririz. Dış kapı ile ilk ateş edilen pencere arasında yaklaşık 30-40 cm mesafe vardır.... ateş ederken bizim odada olduğumuzu bilerek ateş etti çünkü ben oda içerisinde... ile diyalog hâlindeydim. Kızım ... ve oğlum ...... ile diyaloga girmediler. Ben olay yerinde...'dan başka kimsenin sesini duymadım. Camdan dışarı bakamadığım için...'dan başka kimse olup olmadığını göremedim....'ın kimseyle konuştuğunu da duymadım. Aynı anda hem tabancayla hem de pompalı tüfeklerle ateş edilmesi sebebiyle olay yerinde...'dan başka birilerinin olduğunu düşünmekteyim. ..., ...'te genelde eşim ve eşimin kardeşi İsminur ile birlikte vakit geçirdiği için Kolluktaki ifademde...'ı eşim ... ve eşimin kardeşi İsminur'un azmettirmiş olabileceğini söylemiştim. Bu şahısların...'ı azmettirdiğine ilişkin herhangi bir delilim yoktur. Herhangi bir duyumum da olmadı. Ancak eşim ... kızım ...'nın benimle birlikte yaşamasına rıza göstermediği için olaydan üç gün önce beni telefonla aradığında ‘Evine gelip ...'yı aldıracağım.’ şeklinde sözler söylemişti. Bu sebeple...'ı eşim ...'nın azmettirdiğini düşünüyorum. Olay sebebiyle şikâyetçiyim.”,
    Mahkemede; “Ben bu konuda daha önce ifade vermiştim o ifadelerimi kızgınlıkla öfkeli bir şekilde vermiştim, o ifadelerimin tamamı doğru değildir, olay günü eşim ...'nın dövüldüğünü ve hastanede yattığını duymuştuk, kızım da görüşmek için aradı ulaşamadı, daha sonra abisi... kızımı aradı, olayı anlatmış ve gelip çocukları alacağını söylemiş, beklediler ancak gelmedi, çocuklar da uyumuştu yatmıştık, geceleyin ilerleyen saatlerde kapı çaldı, kapı sesi üzerine uyandım, ‘Aç kapıyı, ben polis!’ deyince ben de inanmayarak açmadım, o da ısrar ederek ‘Aç kapıyı polis!’ diye bağırdı, ben de polis olmadığını söyleyerek kapının arkasındaki 1 metre kadar su borusunu aldım ve demir pencereye vuraraktan elimde silah olduğunu gitmezse vuracağımı söyledim, pencere demir olduğundan yüksek ses çıkarttı, elimdekinin tüfek olduğunu düşündüğü için ilk başta sanırım tabancayla 1 el ateş etti, ben pencerenin kenarından ayrıldıktan sonra pencereden içeriye doğru tüfekle ateş etmeye başladı, çocuklarım arka odadaydı, onlar da korkup bağırdılar, ben de onları korumak için banyoya gittiğimde saçmalar beni, sağ dirseğimden, sırtımdan ve omzumdan olmak üzere 3 yerimden yaraladı, ilk başta sızı hissetmiştim daha sonra sırtımdan ılık kan aktığını hissedince kızıma polise söylemesini istedim ve polisler de gelip beni hastaneye götürdüler ve ayakta tedavi ettiler, kanı durdurup beni ...'ye sevk ettiler, ateş edilme anı aynı anda değildi, sadece 1 kişi ateş ediyordu, çünkü önce tabancayla 1 el ateş etti, daha sonra da farklı pencerelerden aynı kişi tek elden ateş ediyordu, bizim ev müstakil ev olup pencerelerin hizası boy hizasındadır, ancak içerisi karanlıktı, ışıkları yakmamıştım ve içerde tül perde vardı, içeriyi görüp görmediğini bilmiyorum ancak pencerelerde demir parmaklık vardır, içeriye girme imkânı yoktur, bizim çocukları alıp kaçtığım yer ise görüş mesafesinde değildir, arada kapı vardır, ben ilk başta kaçarken yaralanmış olabilirim, olayın sıcağı sıcağına...'ın sesine benzettiğimi söylemiştim ancak emin değilim, eşim ile biz ayrılıp ...'ye taşındığımızdan aramızda problem vardı, boşanma davası açmıştım ancak şu an anlaşma durumumuz vardır, boşanma davasını geri çektim, burada...'ın herhangi bir suçu yoktur,...'dan ve diğerlerinden şikâyetçi ve davacı değilim, davaya katılma talebim yoktur, şimdiki ifadem daha doğrudur. Kanser tedavisi görmekteyim, ailemin bir arada olmasını istiyorum, Mahkemenizi meşgul ettiğim için özür diliyorum”,
    İnceleme dışı mağdur ... Kollukta; “Ben annem ... ve ablam ... ... ile birlikte ikamet ederim, 28.10.2015 tarihinde saat 17.00 sıralarında evimizde bulunurken halamın kızı ... Taşseven annemi aradı, babam olan kendisinin de dayısı olan ‘... isimli şahsı siz mi dövdürdünüz, bunu siz mi yaptırdınız, sizi öldüreceğiz.’ dedi annem ise bayana ‘Benim haberim yok, ne oldu ki dayına?’ dedi ve aralarında konuşma oldu, daha sonra telefonu kapattı, annem ... Taşseven'in tehditlerini önemsemedi, biz saat ilerleyince uyuduk, 29.10.2015 tarihinde saat 04.30 sıralarında ikametimizde uyuduğumuz esnada dışarıdan kapının tekmelendiğini ve ‘Kapıyı aç, ben polis!’ diye seslenildiğini duydum. Şahsın sesinden üvey abim olan ... isimli şahıs olduğunu anladım, bu esnada annem de uyandı, şahsa ‘Sen kimsin?’ dedi, şahıs birkaç kez ‘Ben polis aç kapıyı!’ diye yine seslendi daha sonra annem camdan dışarı bakarak ‘Sen kimsin, kendini göster.’ dediği esnada şahıs elinde bulunan tüfek ile evin içerisine doğru üç, dört el ateş etti, annem kolundan yaralandı, biz hemen yere yattık, annem banyoya kaçtı, ben de banyoya kaçtım, annem 155'i aradı, bu esnada üvey abim ... yanında diğer şahıslara ‘Kaç oğlum kaç, ekip geliyor.’ dediğini duydum, daha sonra ekipler geldiler, olay yerine gelen ambulans ile annem hastaneye götürüldü.”,
    Cumhuriyet Başsavcılığında; “Olaydan bir gün önce ablamın erkek arkadaşı ...ile babam arasında ...’te kavga olmuş, babam yaralanmış, bu durumu halamın kızı telefonla bize söyleyince, ablam babamla telefonda görüştü. Babama kiminle kavga ettiğini sordu. Babam da ablamın erkek arkadaşı ...ile kavga ettiğini, ...'ın kendisini dövdüğünü söyleyince ablam babama şikâyetçi olmasını söyledi. Bunun dışında ablamın babamla herhangi bir diyaloğu olmadı, tartışmadılar. Annem halamın kızı ... ile telefonla konuşurken ... anneme tehdit içerikli sözler söylemiş, daha önce de babam annemi telefonla aradığında anneme ‘Oraya geleceğim ...’yı senden alacağım " şeklinde tehdit içerikli sözler söylemişti. Olay günü saat 04.00 sıralarında evimizde annem ve kardeşim ... ile birlikte uyurken sert bir şekilde kapı çalındı. Hepimiz birden yataklardan fırladık. Annem kapıya yöneldi, ‘Kimsin?’ diye seslendi, dışarıdan ‘Aç kapıyı polis’ denilince dışarıdaki kişinin üvey kardeşim ... olduğunu anladım. Annem de... olduğunu anlayınca kapıyı açmak istemedi. İçerden ‘Polissen camdan kimliğini göster.’ dedi. Bu sırada bulunduğumuz odanın penceresinden ilk önce tabancayla, daha sonra pompalı tüfekle ateş edilmeye başlandı. Annem beni ve kardeşim ...'yı banyoya götürdü. Banyoda annemin vurulduğunu gördük. Tabanca dışında 1 adet pompalı tüfekle ateş edildiğini düşünüyorum. Tüfeğin içerisindeki mermiler farklı olduğu için bu tüfekten iki ayrı ses çıkıyordu. Mermilerden birisinin sesi çok yüksekti. Camdan dışarı bakamadığım için dışarıda abim...'dan başka kimse olup olmadığını göremedim. Ben abim... veya başka bir kimseyle diyaloğa girmedim. Dışarıdan ateş edilme sesi kesilince bir kişinin ‘Kaç oğlum kaç!’ diye seslendiğini duydum. Bu cümleyi kimin söylediğini anlayamadım. Abim...'ın sesi de olabilir. Başka birisi de olabilir. Olay anında dış kapının hemen açıldığı odada bulunuyordum. İlk ateş edilen pencere ile dış kapı arasında yaklaşık 40 cm mesafe vardır. Ben ve kardeşim ..., abim... ile hiç konuşmadık. Silahla ateş edildikten sonra çığlık atmıştık. Daha önce kardeşim... bu eve gelmişti.”,
    Mahkemede; “Olay günü ablamı saat 15.00-16.00 sıralarında bir telefonla arayarak babamı birilerinin dövdüğünü söyledi, ablam da bunun üzerine aramaya başladı, babam da açmayınca akşam saatlerinde saat 18.00 sıralarında abim ... ablamı aradı ve olayı anlattı, ablam gelip bizi almasını söyledi,... abim bizi almaya gelecekti ancak gelmedi, biz de uyuduk, gece saat 04.30 sıralarında ben direkt silah sesiyle uyandım ve ablam ile birlikte banyoya kaçıp saklandık, annem de arkamızdan geldi, bizim evin 2 odanın penceresinden ve mutfak penceresinden olmak üzere 3 yerden ateş edildiğini polislerle gezerken öğrendim, ateş edeni görmedim,...'ın sesini duymadım ancak annem olay anında...'ın sesine benzettiğini ve ateş edenin o olduğunu söylediğinden öyle ifade vermiştim ancak ben...'ı görmedim, ‘Kaç oğlum, ekip geliyor.'’ diye söz de duymadım, bunları annem dediğinden söylemiştim, benim herhangi bir yaralanmam olmadı, kimseden şikâyetçi ve davacı değilim, davaya katılmak istemiyorum”,
    Tanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; “Müşteki ... benim komşum olur. Aynı sokak üzerinde karşılıklı bulunan evlerimizin arasında yaklaşık 40-50 metre mesafe vardır. Olay gecesi saat 04.00 sıralarında silahla ateş edilmesi sesi üzerine uyandım. Dışarı çıktığımda evime yaklaşık 40-50 metre mesafe uzaklıkta markasını modelini ve rengini tam olarak göremediğim ancak gri renkte olduğunu tahmin ettiğim bir arabaya iki kişinin bindiğini gördüm. Birisinin elinde pompalı diye tabir edilen silaha benzer bir silah gördüm. Diğerinin elinde silah görmedim. Bu şahıslar arabalarına bindikten sonra ben tekrar evime girip telefonumla polisi ve ambulansı aradım. Dışarı çıktığımda hastane yolu olarak bilinen yolda peş peşe giden iki araba gördüm. Yanımda bulunan oğlum Tufan birisinin Volkswagen Passat marka olduğunu bana söyledi. Otomobiller olay yerinden kaçtıktan sonra müşteki ...'ın evine gittim. Müşteki üvey oğlunun ve bilmediği bir kişinin evinin önüne gelerek dışarıdan ateş ettiklerini bu sebeple yaralandığını söyledi. Aramızda mesafe olması sebebiyle silahlı kişinin ve yanında bulunan diğer kişinin yüzlerini ben görmedim. Hatırladığım kadarıyla üzerilerinde gri renkli kıyafetler vardı. Başkaca ayırt edici özelliklerini fark etmedim. Şahısları görsem tanımam. Oğlum ... da benim gördüklerime şahittir.”,
    İstinabe olunan Mahkemede; “Müştekiler benim komşum olur, gece saat 3 civarında silah sesine uyandım, balkona çıktım, müştekinin evinin orada iki kişinin ellerinde silah ile kaçtığını gördüm. Önden kaçanın elinde pompalı tüfek gördüm, arkadakinin elinde herhangi bir şey görmedim. Olayın üzerinden zaman geçtiği için soruşturma sırasındaki beyanım ayrıntılı ve doğrudur.”,
    Tanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; “Müşteki ... benim komşum olur. Müşteki ile aynı sokak üzerinde karşılıklı oturmaktayız. Evlerimizin arasında yaklaşık 50 metre mesafe vardır. Olay gecesi saat 04.00-04.30 sıralarında dışarıdan birkaç el silahla ateş edilmesi üzerine uyandım. Salonun penceresinden dışarı baktığımda komşumuz ...'ın evinin önünden iki kişinin hastane yolu olarak bilinen ana caddeye doğru koştuklarını gördüm. Dikkatli baktığımda hastane yolu olarak bilinen cadde üzerinden siyah renkli Passat marka bir otomobilin park hâlinde olduğunu gördüm. Kıyafetlerimi giyip dışarı çıktım. Dışarı çıktığımda siyah renkli Passat marka otomobilin hastane yolundan ... yoluna doğru gittiğini gördüm. Müşteki ...'ın evine gittim. Müşteki ... kendisine üvey oğlunun ateş ettiğini söyledi. Ben müştekinin evinin önünden giden şahısların siyah renkli Passat marka otomobile bindiklerini görmedim. Babam olay günü bana şahısların siyah renkli otomobilin biraz ilerisinde bekleyen gri renkli başka bir otomobile bindiklerini söylemişti.”,
    İstinabe olunan Mahkemede; “Ben bu konuda daha önce beyanda bulunmuştum, olay gecesi saat 3 civarında 4-5 el silah sesi duydum, iki kişinin koşarak uzaklaştığını gördüm, ancak yüzlerini göremedim. Ben şahısların elinde herhangi bir silah görmedim, iki kişi hastane yolundan ... istikametine doğru gidiyorlardı, şahıslar kaçtıktan sonra siyah renkli Passat marka bir aracın onların gittiği yöne doğru hareket ettiğini gördüm, arabanın plakasını hatırlamıyorum, görmedim.”,
    İnceleme dışı sanık ... ...Kollukta; “Bana sormuş olduğunuz ...’yı tanımam, 29.10.2015 tarihinde saat 02.00 sıralarında benim adıma kayıtlı 42 ile başlayan ancak devamını bilmediğim siyah renkli ... ile yanımda soyadını bilmediğim ... isimli şahıs ve ismini bilmediğim tanımadığım daha önceden görmediğim bir erkek şahıs ile birlikte 3 kişi olarak ... ilçesine geldik. ... ilçesine gelmemizin sebebi...’ın bir olaya karışacağını düşünerek babasının üvey annesi ile problemlerinin olduğunu duydum, dün...’ı aradım, beraber Başpınar’da iskele kurulumu alacağımız bir yere gidecektik.... ‘Ben müsait değilim dedi.’, ‘Neden müsait değilsin?’ dedim, ‘Ben şu an karakoldayım, benim babamı üvey annem tarafından dövmüşler.’ dedi. Ben sonra yanına gitmek istedim ancak telefonu kapalı idi. Kendisi ile ... ilinde olduğumuz için ben de bir olay çıkar diye peşine düştüm. Ancak kendisini bu telefon görüşmesinden sonra hiçbir şekilde görmedim. Ben ...’yi bilmiyorum....’ın üvey annesinin evini de bilmiyorum, ismini sonradan öğrendiğim...’ın üvey annesi olan ...’nın evinin önüne arabam ile gitmedim, evini de bilmiyorum. Konu ile alakalı olarak ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.”,
    Cumhuriyet Başsavcılığında; “...'te kereste ticareti ile uğraşırım. Yaklaşık 5 yıldan beri şüpheli...'ı müşterim olması nedeniyle tanırım. Ayrıca... yakın arkadaşımdır. Müşteki ...'ı tanımam ancak şüpheli ...'nın resmî nikâhlı eşi olduğunu biliyorum. Müşterek çocukları ...'yı annesi ...'ın birileriyle evlendirmesine eşi ...'nın karşı çıkması nedeniyle aralarında anlaşmazlık vardır. Bu sebeple yaklaşık 2 ay önce müşteki ... çocukları ... ve ...'ü alarak ...'i terk edip ...'ye yerleşti. Gelirken ziynet eşyalarını ve Hyundai Starex marka aracı da getirmişti. Bu sebeple aralarında birtakım adli olaylar yaşanmıştı. 28.10.2015 tarihinde...'la birlikteydim...., babasını birilerinin dövdüğünü bana anlatmıştı. Aynı gece ilerleyen saatlerde şüpheli ... benim kullandığım .... numaralı telefonumu aradı. Oğlu...'ın ...'ye gittiğini, kendisini ...'ye götürmemi ve...'ın yanlış bir şey yapmasına engel olmamızı istedi. Bu sırada ben evimdeydim. Bir süre sonra ... evime geldi. Gece yarısından sonra bana ait olan...plaka sayılı aracımla ...'ye doğru yola çıktık. Yolda ... telefonla...'ı aradı, konuştular. ...'ye geldiğimizde ... Devlet Hastanesi yakınlarında şüpheli... ile buluştuk. Şüpheli... ...'ye .... plakalı Opel marka ... ile gelmişti. Yanında şüpheli ... ... ve ... Kaşıkçıoğlu da bulunuyordu. ... Devlet Hastanesi yakınlarında şu an tam olarak hatırlamadığım bir yerde buluştuk.... müşteki ...'ı kastederek müştekiye zarar vermek istediğini beyan etti. Ben...'ın tehlikeli şeyler yapabileceğini düşündüğüm için...'ı...e götürmek için ikna etmek istedim. Babası ile Opel marka araca binip gitmek istediler. Ben ... ve ... ...'le birlikte...'ı ve ...'yı arabalara bindirip...e götürmeye çalıştık. Ben...'a sarıldım.... benim elimden kurtuldu ve Opel marka araca bindi. Yaklaşık 15 dakika süre ile ...'yı ikna etmek için bağrıştık ancak bizi dinlemeyerek Opel marka araca binip yanımızdan ayrıldılar. Ben ... ... ve ... ile birlikte Passat marka araca binip takip ettim. Kısa bir süre sonra... ve ...'yı kaybettim. Müşteki ...'ın evinin bulunduğumuz yere yakın olduğunu tahmin ettiğim için bir süre... ve ...'yı aradım. Yapabilecek bir şey kalmadığı için...e dönmeye karar verdim. Yolda giderken polis memurları önümüzü kestiler. Tanık ... her ne kadar ifadesinde silahlı 2 kişinin bizim içinde olduğumuz siyah Passat marka araca bindiğini beyan etmiş ise de, bu durum doğru değildir. Ben... ve ...'nın elinde kesinlikle silah görmedim. Ancak yanlarında silah olduğunu tahmin etmiştim. Biz kesinlikle olayın meydana geldiği anda ... ve...'ın yanında değildik. Hiçbir şekilde silah sesi duymadık. Olaydan önce bir süre şüphelilerin peşinden otomobil ile gitmiştik. Görüntü kayıtlarındaki tespit bu ana ilişkin olabilir. Olaydan sonra polisler bizim peşimizdeyken şüpheli ... ve...'ın içinde bulunduğu Opel marka ... ile karşılaşmadık. Polislerin peşimizde olduğunu hiç fark etmedim. ... ve...'ı aramaktan vazgeçip ... yönüne döndüğümüz anda polis aracı önümüzü kesti. Otomobili ben kullanıyordum. Polisler peşimdeyken uyarı amacıyla şüpheliler... ve ...'ya selektör yapmadım. Polislerin arkamda olduğunu fark etmedim. Otomobilimde ele geçirilen bıçaklar bana aittir. Balık avına giderken bu bıçakları yanımda götürürüm. Bu bıçaklar devamlı arabamda bulunur. ...'ye...'ın suç işlemesine mani olmak amacıyla geldim.... ve ...'yı teskin etmeye çalıştık. Her ne kadar Kollukta vermiş olduğum ifademde Opel marka ... ile ... ... ve ... ile ...'ye geldiğimi beyan etmiş isem de, bu husus doğru değildir. Korktuğum için panikle böyle bir şey söylemiş olabilirim, üzerime atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Olayla alakam yoktur.”,
    Mahkemede; “Ben bu konuda daha önce ... Cumhuriyet Başsavcılığında ifade vermiştim, o ifadelerimi kabul etmiyorum, olay şimdi anlattığım şekilde olmuştur, olay günü gece yarısından sonra saatini tam olarak hatırlayamıyorum, benim daha önceden müşterim olan ve sürekli görüştüğüm dostum... geldi,...'ın beni araması neticesinde babasının yaralandığını ve eşini getirmek için ...’ye gideceğini söyledi, bunun üzerine benim yanıma geldi, ...'yı da alıp birlikte yola çıktık, ... yolda...'ı aradı ‘Sen bir yere ayrılma ben gelip konuşacağım.’ dedi, gittiğimizde benim tanımadığım ... ve ... ... ile bekliyorlardı, burada ...,... ile konuştu, ... tek başına konuşmak için eve gitti, ben ...'nın elinde silah falan görmedim, araçla da getirmedi, zaten araçta silah olsaydı ben onu getirmezdim, ben silahı görmedim, konuşmak için gitti daha sonra silah sesi duyduk, ... koşarak panik içinde geldi ve...'ın arabasına binerek olay yerinden kaçtılar, biz de olay yerinde kalan soy ismini bilmediğim ... ve ... ile yola çıktık, yolda polisler bizi yakaladı ve karakola gittik, avukatı bekledik ve avukatımız huzurunda ifade verdik ancak onları da kabul etmiyorum, şimdiki ifadem daha doğrudur, ... o tarihte bize ‘Babam hastadır, suç zaten benim üzerime kaldı, siz de benim ateş ettiğimi söyleyin dedi.’ biz de ona göre söylemiştik, benim şimdiki ifadem daha doğrudur, ben kesinlikle silah falan kullanmadım, olayı görmedim bile, bulunduğum yerin ... Devlet Hastanesi yanı olduğunu biliyorum, ...'yi de bilmem, suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi talep ederim”,
    İnceleme dışı sanık ... Kaşıkçıoğlu Kollukta susma hakkını kullanmış, Cumhuriyet Başsavcılığında; “Aşırı yorgun olduğum için Kollukta ifade vermek istemedim. Uzun yıllardan beri şüpheli ... ve...'ı tanırım. Yaklaşık 15 yıldan beri şüpheli ...'nın yanında işçi olarak çalışırım. Müşteki ...'ı tanırım. Şüpheli ...'nın resmî nikâhlı eşidir. Müşterek çocukları ...'yı annesi ...'ın birileriyle evlendirmesine eşi ...'nın karşı çıkması nedeniyle aralarında anlaşmazlık vardır. Bu sebeple yaklaşık 2 ay önce müşteki ..., çocukları ... ve ...'ü alarak ...'i terk edip ...'ye yerleşti. Gelirken ziynet eşyalarını ve Hyundai Starex marka aracı da getirmişti. Bu sebeple aralarında birtakım adli olaylar yaşanmıştı. 28.10.2015 tarihinde ...'nın evlenmeyi düşündüğü şahıslar şüpheli ...'yı ...'te dövmüşler. Bu nedenle ... bir süre ...'te tedavi oldu. Ben bu olayı öğrendikten sonra yakınlarım olması sebebiyle yanlarına gittim. 28.10.2015 tarihinde ... ve...'la birlikteydim. ... hastaneden taburcu olduktan sonra ben onlardan ayrılarak evime gittim. Aynı gece ilerleyen saatlerde şüpheli... benim kullandığım 0 537 703 58 26 numaralı telefonu aradı. Babası ...'ya ulaşamadığını söyleyerek birlikte babasını aramayı teklif etti. Ben evim yakın olduğu için yanına gittim. Sonra kullanımındaki 06 VFP 37 plakalı gri renkli Opel Vectra marka olan araçla şüpheli ... ...'i almak için gittik. ... ...'i yoldan aldık. Hep birlikte bu otomobil ile şüpheli ...'yı gidebileceği yerlerden araştırdık. Ulaşamayınca ...'ye eşi ...'ın yanına gelebileceğini düşünerek ...'ye gelmeye karar verdik. Ben yolda uyudum. ... Devlet Hastanesi yakınlarında şüpheli ... ile buluştuk. Şüpheli ... ...’ye 42 DKT 71 plakalı Volkswagen Passat marka ... ile gelmişti. Yanında şüpheli ... ...bulunuyordu.... ve ... ... arabadan indiler, biraz ileride ... ve ... ...konuştular. Ben uyumaya devam ettim.... benim yanıma gelerek bana Passat marka otomobil ile...e dönmemizi söyledi. Ben Passat marka aracın ön koltuğuna oturdum. Bir süre Passat marka araçla arkalarından gittik. Hızlı bir şekilde ayrılınca onları kaybettik....e dönmüş olabileceklerini düşünerek Antep iline gitmek üzere ... yoluna döndük. Yolda polis memurları bizi durdurdular.”,
    Mahkemede; “Ben bu konuda daha önce ... Cumhuriyet Başsavcılığında ifade vermiştim, o ifadelerimi tekrar ederim, olay günü inşaatta çalışan babamın yanına gitmiştim, hırsız olduğunu söyleyince sabah 6-7 civarında silahla hırsız var diye korkutmak amacıyla birkaç el havaya ateş ettim, daha sonra ustanım ...isimli şahısla kavga edip yaralandığını duyunca hastaneye gittim, gündüz saat 16.00 civarında taburcu ettik, daha sonra... ile görüştük, kız kardeşini almaya ...'ye gidecektik, gece saat 22.30 sıralarında... ve ... ile birlikte yola çıktık, gece 1 buçuk 2 civarında geldik, hastanenin önünde bekledik,...'ın babası ... ile ... ...sabaha karşı 4 buçuk 5 civarında geldiler ve birlikte burada konuştular, bunun aile içi mesele olduğunu söyleyerek ... kendisi görüşmek istediğini ve olay yerinden ayrılmamızı söyledi, ‘Siz gidin, ben kızımı alıp çıkacağım.’ dedi, ... ve ... ...ile birlikte üçümüz ... ...'ın arabasına binip oradan ayrıldık, daha sonra olay olduğunu söylediler, ben silah sesi falan duymadım, olaydan yarım saat sonra biz yakalandık ve karakola gittik, ben ön koltuktaydım,...’ın olduğu araca ‘Kaç’ diye işaret falan yapıldığını ben görmedim, olay bu şekilde olmuştur, ben inşaattan geliyordum, elimi yüzümü dahi yıkamamıştım, uykusuzdum, bu nedenle de benim elimde atış izleri çıkmış ise de bundan alakalıdır, ben olay anında silah kullanmadım, arabada silah dahi görmedim, ele geçirilen bıçaklardan açıp kapamalı demir saplı olan bıçak benimdir, diğerleri de ... ...'a aittir, bu suçlamaları kabul etmiyorum beraatimi talep ederim. Tanık ... her ne kadar ifadesinde silahlı 2 kişinin bizim içinde olduğumuz siyah renkli Passat marka araca bindiğini beyan etmiş ise de, bu husus doğru değildir. Biz kesinlikle olayın meydana geldiği anda ... ve...'ın yanında değildik. Hiçbir şekilde silah sesi duymadık. Olaydan önce bir süre şüphelilerin peşinden otomobil ile gitmiştik. Görüntü kayıtlarındaki tespit bu ana ilişkin olabilir. Olaydan sonra polisler bizim peşimizdeyken şüpheli ... ve...'ın içinde bulunduğu Opel marka ... ile karşılaşmadık. Benim içerisinde bulunduğum otomobili ... ...kullanıyordu. ... ...'ın uyarı amacıyla şüpheliler... ve ...'ya selektör yaptığını ben görmedim. (...) Üzerime atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. ...'ye şüpheli ...'nın olası bir suç işlemesini önlemek maksadıyla gelmiştik. Olayla alakam yoktur.”,
    Hükümlü ... Kollukta; “Bana sormuş olduğunuz ..., arkadaşım ...’nın üvey annesi olur. ... önceki işverenim ve 7-8 senelik mahalle arkadaşım olur. ...’nın yaralanması olayını polis merkezinde öğrendim. Tarihini ve saatini bilmediğim bir zamanda soyadını bilmediğim malzeme aldığımız keresteci ... ve soyadını bilmediğim ... ile birlikte ...’e ait olan ve ...’in kullandığı Volkswagen Passat marka, siyah renkli, 42 plakalı aracı ile geldik. Araçta 3 kişiydik. ...’ye gelme amacımız...’ın yanlış bir şey yapmaması için kendisine veya ailesine zarar vermemesi içindi. Çünkü kendisinin babası ... ...’yı dün yani 28.10.2015 tarihinde ...’te darbedilmişti. ... ...'yı darbedenlerin, ...’nın kızını isteyen iki şahıs olduğunu biliyorum. ... ...’yı darbeden şahısları ...’nın azmettirdiğini, ... ... hastanede bize söyledi. ... ... ile...’ı bu olaydan sonra ...’te bulamadık, bulabileceğimiz yerlere baktık ancak bulamadık. Bunun üzerine ben ve yanımdaki yukarıda bahsettiğim şahıslar ve ... ile ...’yı bulmak için ...’ye geldik. ... ilçesinde birçok mahalleyi gezdik. Biz ...’nın evini bilmediğimiz hâlde ...’de...’ı aradık ancak bulamadık.... ... ilçesine gelmiş ise Hyundai marka Starex model ... ile gelmiş olabileceğini düşündük ve bu aracı aradık, bu aracın ...’nın adına kayıtlı olduğunu biliyorum. Hastaneye ve birkaç mahalleye baktık, yanımızda bizim araçta bulunan ... daha önceki tarihte ...’de nişanlandığı için ...’yi biliyor zannediyorduk ancak kendisi araçta uyuyunca nereye gideceğimizi bilemedik. Polislerin bizi durdurmadan önce biz...’ın olabileceğini düşündüğümüz gri renkli sedan aracı gördük, bir müddet aracın peşinden gittik ancak aracı durduramadık, kaçtı. Biraz ileride kaybettik. Bir müddet sonra polisler bizi durdurdu. Ben ...’nın yaralanması olayını görmedim, kimin yaptığını bilmiyorum. Bana sorulan 06 VFP 37 plakalı, gri renkli Opel marka aracın kime ait olduğunu bilmiyorum, kimin kullandığını bilmiyorum. ... isimli şahsın ve babası ... ... isimli şahsı ... ilçesinde göremedik, şu an ise nerede olduğunu bilmiyorum. (...)...’ı ve babasını ...’ye bulmak için geldim, herhangi bir olaya karışmadık. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.”,
    Cumhuriyet Başsavcılığında; “Daha önce kollukta ifade verdim. İfade verirken uykusuz olduğum için ne söylediğimi hatırlamıyorum. Şu an huzurunuzda vermiş olduğum ifadem doğrudur. Kollukta vermiş olduğum ifademi kabul etmiyorum. Uzun yıllardan beri şüpheli ... ve...'ı tanırım. Yaklaşık 5 yıl şüpheli... yanında işçi olarak çalıştım. Şüpheli... ile kardeş gibiyiz. Müşteki ...'ı tanırım. Şüpheli ...'nın resmî nikâhlı eşidir. Müşterek çocukları ...'yı annesi ...'ın birileriyle evlendirmesine eşi ...'nın karşı çıkması nedeniyle aralarında anlaşmazlık vardır. Bu sebeple yaklaşık 2 ay önce müşteki ... çocukları ... ve ...'ü alarak ...'i terk edip ...'ye yerleşti. Gelirken ziynet eşyalarını ve Hyundai Starex marka aracı da getirmişti. Bu sebeple aralarında birtakım adli olaylar yaşanmıştı. 28.10.2015 tarihinde ...'nın evlenmeyi düşündüğü şahıslar şüpheli ...'yı ...'te dövmüşler. Bu nedenle ... bir süre ...'te tedavi oldu. Ben bu olayı öğrendikten sonra yakınlarım olması sebebiyle yanlarına gittim. 28.10.2015 tarihinde ... ve...'la birlikteydim. ... hastaneden taburcu olduktan sonra ben onlardan ayrılarak evime gittim. Aynı gece ilerleyen saatlerde şüpheli... benim kullandığım....9 numaralı telefonu aradı. Babası ...'ya ulaşamadığını söyleyerek birlikte babasını aramayı teklif etti. Bir süre sonra kullandığı....plakalı gri renkli Opel Vectra marka araçla yanıma geldi. Arabada şüpheli ... Kaşıkçıoğlu da bulunuyordu. Hep birlikte bu otomobil ile şüpheli ...'yı gidebileceği yerlerden araştırdık. Ulaşamayınca ...'ye eşi ...'ın yanına gelebileceğini düşünerek ...'ye gelmeye karar verdik. 29.10.2015 tarihinde günün ilk saatlerinde ...'ye geldik. Şüpheli... müştekinin evini biliyordu. Bir süre müştekinin evinin çevresinde dolaştık. Yaklaşık 1 saat sonra şüpheli ......'ı aradı. ...'de olduğunu söyledi. ... Devlet Hastanesi yakınlarında şüpheli ... ile buluştuk. Şüpheli ... ...’ye .... plakalı Volkswagen Passat marka ... ile gelmişti. Yanında şüpheli ... ...da bulunuyordu. Şüpheli ... bize ‘Ben buraya kadar geldim, boş dönmem.’ diyerek ...'a bir zarar vereceğini kastetti. Şüpheli... da babası ile aynı fikirdeydi. ... Kaşıkçıoğlu ben ve ... ...,... ve ...'yı teskin etmeye çalıştık. Aramızda tartışma çıktı. Bu sırada şüpheli....... plaka sayılı aracın bagajından bir adet pompalı diye tabir edilen tüfeği çıkardı. Bagajdan tabanca çıkardığını görmedim. Tabanca muhtemelen belindeydi. Ben tüfeği...'ın elinden alıp ... ...'ın kullandığı siyah Passat marka otomobile koymaya çalıştım. Bu sırada... ... ...'ın elinden kurtulup benim elimdeki tüfeği tekrar geri aldı. Bana ‘Siz karışmayın, buradan ayrılın gidin.' dedi. Elinde tüfek olması sebebiyle korkarak Passat marka otomobile ... ...ve ... Kaşıkçıoğlu ile birlikte bindik. Bu arada ...'nın elinde tabanca olduğunu gördüm. Bir süre... ile ... kendi aralarında bağrıştılar. Daha sonra Opel marka otomobile binerek yanımızdan ayrıldılar. Biz arkalarından bir süre gittik. Hızlı bir şekilde ayrılınca onları kaybettik....e dönmüş olabileceklerini düşünerek Antep iline gitmek üzere ... yoluna döndük. Yolda polis memurları bizi durdurdular. Tanık ... her ne kadar ifadesinde silahlı 2 kişinin bizim içinde olduğumuz siyah Passat marka araca bindiğini beyan etmiş ise de, biz... ve ... ile tartışırken silahlar ... ve...'ın elindeydi. Silahlarla bizim araca doğru yönelmiş olabilirler. Tanık ... bu sırada bizleri görmüş olabilir. Biz kesinlikle olayın meydana geldiği anda ... ve...'ın yanında değildik. Hiçbir şekilde silah sesi duymadık. Olaydan önce bir süre şüphelilerin peşinden otomobil ile gitmiştik. Görüntü kayıtlarındaki tespit bu ana ilişkin olabilir. Olaydan sonra polisler bizim peşimizdeyken şüpheli ... ve...'ın içinde bulunduğu Opel marka ... ile karşılaşmadık. Polislerin peşimizde olduğunu ben hiç fark etmedim. ... ve...'ı aramaktan vazgeçip ... yönüne döndüğümüz anda polis aracı önümüzü kesti. Benim içerisinde bulunduğum otomobili ... ...kullanıyordu. ... ...'ın uyarı amacıyla şüpheliler... ve ...'ya selektör yaptığını ben görmedim. İçinde bulunduğumuz arabadan ele geçirilen bıçaklar şüpheli ... ...'a ait olabilir. ... ...balık avına giderken bu bıçakları yanında götürür. Bıçakların ... içerisinde olduğundan haberim yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. ...'ye gelene kadar içinde bulunduğum otomobilin bagajında bulunan silahlardan haberim yoktu. ...'de ... ve ... ile buluştuktan sonra silahlar ortaya çıktı.... ve ...'yı teskin etmeye çalıştık. Korktuğumuz için ... iline döneceğimiz sırada polislere yakalandık. Olayla alakam yoktur.”,
    Mahkemede; “Suçlamayı kabul etmiyorum, ... mahalleden 15 yıllık arkadaşım olur, olay günü..., yanında ... Kaşıkçıoğlu olduğu hâlde Opel marka ... ile yanıma geldi, bana kız kardeşinin ...'de olduğunu, onu getirmeye gideceklerini söyledi, ayrıca ben o gün...'ın babası ...'nın darbedildiğini hastanede olduğunu da biliyordum, gündüz vakti hastaneye ziyaretine de gitmiştim,..., ben ve ... Kaşıkçıoğlu ...'ye gitmek üzere yola çıktık, biz yoldayken ...,...'ı aradı, ... oğlu...'a ‘Siz hiçbir şeye karışmayın, ben geliyorum.’ dedi, biz ...'ye gittik, hastanenin olduğu yerde ... amcayı bekledik, ... amca yanında kendisini daha önceden tanıdığım ancak samimiyetimin olmadığı ... ...ile birlikte siyah renkli Passat marka bir araçla geldiler, ... amca... ile bir süre konuştu, ‘Siz burada bekleyin, ben gidip konuşup geleceğim.’ dedi, bizim bulunduğumuz yer ile evin olduğu yer arasında 500-600 metre mesafe bulunmaktaydı, ... amca gittikten 5-6 dakika sonra silah sesleri gelmeye başladı, ... amcanın koşarak bize doğru geldiğini gördük, gelir gelmez...'ın aracına bindi ve hızla gitmeye başladılar, ben, ... Kaşıkçıoğlu ve ... ...ise Passat marka araçla...gilin aracının peşinden gittik, ben kesinlikle kimseye ateş etmedim, kimsenin elinde tabanca ya da tüfek de görmedim. Cumhuriyet savcısı huzurunda vermiş olduğum ifadeyi kabul etmiyorum,... bize üvey annesinin kendisi aleyhine ifade verdiğini, suçun üzerine kaldığını söylediği için biz de... aleyhine ifade verdik, olay size anlattığım şekilde oldu. ... ...'dan kastedilen kişi ...'dır, esnaf arasında Alicik ismi ile bilinir, olay size anlattığım şekilde oldu, karakolda ne şekilde ifade verdiğimi hatırlamıyorum.”,
    Şeklinde ifade vermişlerdir.
    Sanık ... Kollukta susma hakkını kullanmış, Cumhuriyet Başsavcılığında; “Şüpheli ... benim babam, müşteki ... babamın resmî nikâhlı eşi ve benim üvey annem olur. Aralarındaki ailevi anlaşmazlık sebebiyle yaklaşık 2 ay önce üvey annem babamı terk ederek kardeşlerim ... ve ...'ü alıp ...'ye yerleşti. Gelirken ziynet eşyalarını ve Hyundai Starex marka aracı da getirmişti. Bu sebeple aralarında birtakım adli olaylar yaşanmıştı. Ayrıca yaşı küçük üvey kardeşim ......te ...isimli bizce çok tekin olmayan bir şahıs ile görüşüyordu. Babamın bu duruma karşı çıkmasına rağmen üvey annem üvey kardeşim ...'nın ...'la görüşmesine müsaade ediyordu. Ben yaklaşık 5 yıldır annem ve babamla görüşmüyordum. Üvey kardeşlerim devamlı benim evime gelirlerdi. Onlarla görüşürdüm. Bu olaylar meydana geldikten sonra babama sahip çıktım. Babam ile aralarındaki problemleri çözmek maksadıyla ...'de müşteki ile görüşmüştüm. Müşteki ziynet eşyalarının bir kısmını bana vermişti. Ben de babama götürmüştüm. Ayrıca ...'de görülmekte olan bir dava sebebiyle ...'ye geldiğimde müştekinin evinin bahçesinde ...isimli şahsı görmüştüm. Buna rağmen bu duruma ses çıkarmamıştım. 28.10.2015 tarihinde ...ile kardeşi ...'te babamı dövmüşlerdi. Bu sebeple ben babamla görüştüm. Tedavisi yapıldı. Daha sonra aynı gün babamı müşteki ... telefonla aradı. Babamı tehdit ettiğini öğrendim. Müşteki ...'ın yönlendirdiği kızı ... babama ‘Bu sefer ölmediysen bir daha ki sefere kesin ölürsün.’ şeklinde sözler söylemiş. Bu olaylara müşteki ...'ın sebep olduğunu düşünüp çok kızdığım için müşteki ...'ı ile görüşmek istedim. Arkadaşlarım ... Kaşıkçıoğlu ve ... ...'ı da arabama alarak bir süre...te bulabileceğim yerlerden müşteki ...'ı araştırdım. Bulamayınca ...'de olduğunu düşünüp ...'ye gelmeye karar verdim. Arkadaşlarımla buluşmadan önce ara sıra yanımda taşıdığım ruhsatsız 14'lü diye bilinen tabancamı ve otomatik av tüfeğimi, bana ait olan 06 VFP 37 plaka sayılı otomobilimin bagajına koymuştum. Tabancayı da belime taktım....te müşteki ...'a ulaşamayınca arkadaşlarım ... ... ve ... Kaşıkçıoğlu'na '...'ye de bakalım', dedim. İtiraz etmeyince hep birlikte ...'ye doğru yola çıktık. Babamla telefonla görüşmeye çalıştım. Bana nerede olduğunu söylemedi. Gündüz yaşanan olay sebebiyle babamın da ...'ye gelmiş olabileceğini düşündüm. 01.30 - 02.00 sıralarında ...'ye vardım. Bir süre arabayla müştekinin evinin yakınlarında dolaştım. Sabaha doğru müştekinin evine gitmeye karar verdiğim için ...'de bir süre bekleyip ... içerisinde uyudum. Devlet Hastanesi yolunda tesadüfen arkadaşım ... ...'a ait 42 DKT 71 plakalı otomobili hastane yolunda gördüm. Karşılaşmadan önce telefonda görüşmüştük ancak ...'de olduğumuzu söylememiştim. Ancak onlar da bizim ...'de olduğumuzu düşünerek ...'ye gelmişler. ... Devlet Hastanesine giden yol üzerinde arabalardan inip dışarıda bir süre konuştuk. Yanında bulunan ... ...'a ve babamla birlikte gelen ... ...'a...e dönmelerini söyledim. Onlar bizim yanlış bir şey yapacağımızı düşünerek bizi bırakmak istemediler. Bu sebeple aramızda tartışma çıktı. Bagajda bulunan av tüfeğini aldım. ... ... benim elimden tüfeği almaya çalıştı. ... ...beni tutarak ikna etmeye çalıştı. Ancak ben bağırınca beni bıraktılar. Bu sırada ben ...'yi görmedim. Zannedersem ... arabadan inmedi. Zaten arabanın içerisinde uyuyordu. ..., ... ... ve ... ...... ...'a ait Passat marka araca bindiler. Ben babamla bana ait otomobile binip müştekinin evine gitmek üzere yola çıktım. Müştekinin evde olup olmadığını öğrendikten sonra...e geri dönmeyi düşünüyordum. ... ...bir süre kullandığı otomobille benim peşimden geldi. Ben bir şekilde onları atlattım. Beni kaybettiler. Babamla birlikte müştekinin evinin yakınına gittik. Ben arabayı park ettim. Babama evi kontrol edip geleceğimi söyledim. Babam gündüz meydana gelen olay nedeniyle kafası ve gözü sarılıydı. Arabada oturdu. Ben koltuğun altında bulunan av tüfeğini yanıma aldım. Tabanca zaten belimdeydi. Babama göstermeyecek şekilde av tüfeği ile birlikte arabanın arkasından dolaşıp müştekinin evine gittim. Kapıyı çaldım. Benim olduğumu anlayınca kapıyı açmak istemediler, ilk önce ses çıkarmadılar. Ben odanın penceresinde perdenin kımıldadığını gördüm. Müştekiye ‘İçeride olduğunu biliyorum.’ dedim. Odanın içerisinden bana ‘Buraya hangi yüzle geldin?’ dedi. Ben kendisiyle konuşmak istediğimi söyledim. Gündüz meydana gelen olayı neden gerçekleştirdiklerini öğrenmek istedim. Müşteki ... bana ‘Şimdi olmadı, bir sonrakinde olur, bu sefer kurtuldu, bir sonrakinde şansı yok.’ diyerek tehditlerine devam etti. Bunun üzerine tahrik oldum. Elimdeki otomatik av tüfeği ile müştekinin içerisinde bulunduğu odanın penceresine doğru yaklaşık 4 -5 metrelik mesafeden tüfeği boşaltacak şekilde ateş ettim. Tüfeğin içerisinde 4 veya 5 mermi vardı. Av tüfeğinin mermisi bitince belimdeki tabancayı aldım ilk önce müştekinin bulunduğu odanın içerisine doğru ve sonrasında ise evin başka pencerelerine doğru ateş ettim. Şarjör bitince babamın yanına gittim. Arabayla olay yerinden ayrıldıktan sonra ... yolunda polis aracını görünce karşı şeride geçip ... yönüne doğru arabamı park ettim. Bu arada arkadaşlarımın içerisinde bulunduğu Passat marka ... benim yanımdan geçip tali yola girdi. Polis aracı benim arkama park edince ben biraz ilerideki kavşaktan dönüp ...'ye doğru kaçtım. Çok hızlı gittiğim için polisler beni yakalayamadılar. Polislerin peşimde olmadığını fark edince arabamda bulunan tabanca ve av tüfeğini yolun sağ tarafında doğru ... hareket hâlindeyken fırlattım. Babam bu sırada benim yanımda arabanın ön tarafında oturuyordu. Ben müştekinin evine kavga etmek için veya müştekiyi vurmak için gitmedim. Silahları...lik amacıyla yanıma almıştım. Ne olur ne olmaz diyerek silahları yanıma almıştım. Müştekinin daha önceki her türlü sıkıntısına rağmen ben sükûnetimi korumuştum. Babamla aralarında olan meselelerin çözümü için gayret gösterdim. 28.10.2015 tarihinde babamı dövdürmesi ve telefonda babamı tehdit etmesi nedeniyle müştekiyle görüşüp bu olayları çözmek istemiştim. ...isimli şahıs babamı...te döverken üvey kardeşim ... pencereden izlemiş. Bu olay benim çok ağırıma gitmişti. Müşteki beni tahrik edince olay bir anda meydana geldi. ... ..., ... ... ve ... Kaşıkçıoğlu'nun bu olayla alakası yoktur, sadece benim ve babamın ricası üzerine ...'ye gelmişlerdir. Benim müştekiye zarar verebileceğimi tahmin ettikleri için bana engel olmaya çalıştılar. Babam arabada av tüfeği olduğunu biliyordu. Av tüfeğini bagajdan alıp araca koyduğumda görmüştü ancak, arabadan inip müşteki ...'ın evine giderken tüfeği babama farkettirmeden koltuğun altından aldım. Babamın görmeyeceği şekilde yanımda tuttum. ... ... ve ... Kaşıkçıoğlu'nu ben özellikle ...'ye getirmek için yanıma çağırmamıştım. Zaten gündüz olan olay sebebiyle sürekli beraberdik. Beni yalnız bırakmamışlardı. Üzerime atılı suçlamayı bu hâliyle kabul ederim, öldürme kastım yoktu. Korkutmak için evin penceresinden ateş etmiştim.”,
    Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliğinde; “Ben sanığa doğru ateş etmedim. Eve doğru ateş ettim. İlk ateş ettiğim yer pencere önüydü. Kendisi orada değildi. Ben kapının önündeyken kapıyı çaldığımda ... kapıyı açmadı. Perdenin kıpırdadığını görünce karşılıklı konuşmamız geçti. ‘Bu defa olmadı, ama bir dahakine bu işi temizleyeceğiz.’ deyince ben de kendimi tutamadım. İlk el havaya doğru ateş ettim. Sonra içeriye doğru ateş ettim.”,
    Mahkemede; “Ben bu konuda daha önce ... Cumhuriyet Başsavcılığı ve sorguda verdiğim ifadelerimi kabul etmiyorum, çünkü o tarihte benim üzerime kaldığını düşündüğüm için suçu kabul etmiştim ancak suçlamaları kabul etmiyorum, olay günü babamın hastanede yattığını söylemişlerdi, durumunun ağır olduğunu söylediler, ben de işi bırakıp hastaneye gittim, babamla ilgilendim, daha sonra eve geldiğimizde babamın telefonunda 3-4 tane cevapsız arama vardı, kimin aradığını merak edip aradığımızda kız kardeşim ... olduğunu öğrendik, ... da gün içerisinde ...isimli şahıs ve kardeşi arasındaki olayı öğrenmiş, ...'e gelmek istediğini söylüyordu, biz de telefonda konuştuk ve bu durumu telefonda öğrendi, ...'e gelmek istediğini söyledi, ben de ... gelmesin, ben giderim diye babama söyledim, yanımda olan arkadaşlarım ... Kaşıkçıoğlu ve ...'yi alıp yola çıktım, ...'ye gireceğim sırada babam beni aradı ‘Sen hiç kimseye karışma, kimseyle konuşma.’ diye söyledi, kendisinin de ... ...ile birlikte yola çıktığını söyledi, ben de arabayı bir kenara çekerek hastanenin orada beklemeye başladım, daha sonra babam ... ...ile birlikte geldi ve ‘Siz bekleyin, ben gidip konuşayım.’ dedi, eve doğru gittiğinde evden silah sesleri geldi ve babam panikle koşarak bizim yanımıza geldi, ben de aracıma bindirdim, diğer aracı da ... ...kullanıyordu, onun kullandığı araçla biz olay yerinden ayrıldık, olaydan 1 gün sonra da karakola giderek avukatım ile birlikte ifade vermiştik, o zaman söylediğim gibi olay benim üzerime kaldı diye düşündüğümden kabul etmiştim ancak suçlamaları kabul etmiyorum, olay bu şekilde olmuştur, ertesi gün de bütün evin camlarının kırıldığını öğrenmiştim, nasıl olduğunu bilmiyorum, suçlamaları kabul etmiyorum beraatimi talep ederim”,
    Sanık ... Kollukta; “Şikâyetçi ... ayrılma aşamasında olduğum eşim olur. (…) Öz oğlum ...'yı, ...'yı vurması veya yaralaması için ben azmettirmedim. ..., öz kızım olan ... ...'yı ...isimli kişi ile bilgim ve rızam dışında nişanlamıştı. Kızımın nişanlandığı ...ve ailesi beni ... ilinde darbetmişlerdi. Bu nedenle ... ilinde... Polis Merkezi Amirliğinde şikâyetçi olmuştum. Eşim ... ve kızımın nişanlandığı kişi ve ailesi tarafından çok kötü şekilde hakaret edilmiştim. Oğlum ... da bunları duyması ve dayanamaması üzerine ... ilçesine gitmişti. Ben de kötü bir şey yapmasın diye taksi tutarak arkasından gittim. Orada da oğlumun yanlış bir şey yapmasına engel olmaya çalışmıştım. Ancak engel olamamıştım. Gittiğim taksinin plakasını ve sürücüsünü hatırlamıyorum. Ben ...'ya oğlum...'ın silah sıkması için azmettirmedim. ... bana iftira atmaktadır. Beni asılsız iddialarla suçlayan ...'dan davacı ... şikâyetçiyim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.”,
    Cumhuriyet Başsavcılığında; “Şüpheli ... benim oğlum, müşteki ... resmî nikâhlı eşim olur. Aramızdaki ailevi anlaşmazlık sebebiyle yaklaşık 2 ay önce eşim ... beni terk ederek kızım ... ve oğlum ...'ü alıp ...'ye yerleşti. Giderken ziynet eşyalarını ve Hyundai Starex marka aracı da yanında götürdü. Bu sebeple aramızda birtakım adli olaylar yaşanmıştı. Ayrıca yaşı küçük kızım ... .e ...isimli bizce çok tekin olmayan bir şahıs ile görüşüyordu. Benim bu duruma karşı çıkmama rağmen eşim kızım ...'nın ...'la görüşmesine müsaade ediyordu. Bir keresinde ben ...isimli şahsı bizim evde yakalamıştım. Kızım uygunsuz kıyafetler giymişti. Bu duruma eşim ...'ın göz yumması sebebiyle aramızdaki problemler artmıştı. 28.10.2015 tarihinde ...isimli şahıs ile ...'te karşılaştım. ...ve ismini bilmediğim kardeşi beni dövdü ve cebimdeki parayı zorla aldı. Bu olaylar sebebiyle ...'te soruşturma yapıldı. Tedavim yapıldıktan sonra evime geçtim. Oğlum... da benimle birlikteyken eşim ... bana çağrı attı. Yeğenimin telefonuyla ...'ı aradım. Telefona kızım çıktı. Arkadan eşim bana hakaret ve tehdit içerikli sözler söylüyordu. Kızım bana ‘Daha ölmedin mi? Bugün ölmediysen yarın ölürsün.’ şeklinde tehdit içerikli sözler söyledi. Bu sözleri yanımda bulunan oğlum... duydu. Akşam saatlerinde... evimden ayrıldı. Gece hatırlamadığım bir saatte oğlum... beni telefonla aradı. Gündüz yaşamış olduğum olayın şokuyla...'la konuşmak istemedim. Telefonu açmadım. Daha sonra...'ı aradım. Nerede olduğunu sordum, söylemedi. Bana ...'ye gittiğini söyledi. Yanlış bir şey yapmaması için ben de ...'ye gelmek istedim. Bu sebeple...'ın yakın arkadaşı olan ... ...'ın evine gittim. ...'ten beni ...'ye getirmesini rica ettim. ...'le birlikte ...'in arabasıyla ...'ye gittik. Eşim ...'ın evine doğru giderken tesadüfen...'ın arabasını gördük, bir süre...'la dışarıda konuştum.... ...'ın evine gideceğini ...'la gündüz olan olay sebebiyle görüşeceğini söyledi. Ben, ... ...ve ... ......'ı ikna etmeye çalıştık. ... arabada oturuyordu. Oğlum... arabasının bagajından bir adet av tüfeği çıkardı. Oğlumun arkadaşları oğlumun elinden silahı almaya çalıştılar. Oğlum bağırınca müdahale edemediler. Oğlum... Opel marka aracın içine koydu. Onlar bizim yanlış bir şey yapacağımızı düşünerek bizi bırakmak istemediler.... arkadaşlarına...e dönmelerini söyledi. Arkadaşları ... ...'ın otomobiline bindiler. Biz de...'ın arabasıyla yola çıktık. Diğerleri bizi takip etti. Bir süre sonra ortadan kayboldular....'la birlikte müştekinin evinin yakınına gittik.... arabayı park etti. Bana evi kontrol edip geleceğini söyledi. Benim gündüz meydana gelen olay nedeniyle kafam ve gözüm sarılıydı. Tansiyonum düşmüştü. Arabada oturdum, bekledim.... araçtan inip konuşmak veya ...'ın evde olup olmadığını öğrenmek amacıyla gitti. Arabadan inerken ben yanına tüfek aldığını görmedim. Kısa bir süre sonra arka arkaya silah sesleri duyunca araçtan indim ve oğlumun peşinden gittim. Oğlum elinde silahlarla yanıma geldi. Araca binerek olay yerinden ayrıldık. Arabayla olay yerinden ayrıldıktan sonra ... yolunda karşı şeride geçip bekledik. ... yönüne doğru araba park hâlindeydi. Kısa bir süre sonra oğlum aracı hareket ettirdi. Biraz ilerideki kavşaktan dönüp ...'ye doğru hızla yola çıktık. Ben polislerin bizi takip ettiğini fark etmedim. Gündüz yaşadığım olay nedeniyle ağrılarım vardı. Tansiyonum düşmüştü. Biraz ileri gittikten sonra... arabadaki tabanca ve av tüfeğini yolun sağ tarafında doğru ... hareket halindeyken fırlattı. Oğlum yanımdan ayrılıp müştekinin yanına giderken oğlumun herhangi bir zarar verebileceğini düşünmedim. Bana evde olup olmadıklarını kontrol edeceğim demişti. Ben...'la birlikte müştekinin evine kesinlikle gitmedim. Tabanca veya silahla kesinlikle ateş etmedim. ... ..., ... ... ve ... Kaşıkçıoğlu'nun bu olayla alakası yoktur, sadece bizim ricamız üzerine ...'ye gelmişlerdir. Oğlumun müştekiye zarar verebileceğini tahmin ettikleri için bize engel olmaya çalıştılar, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, ben oğlumu azmettirmedim. Müştekinin evinin önünde neler olduğunu oğlumun hedef gözeterek ateş edip etmediğini, ne amaçla ateş ettiğini bilmiyorum.”,
    Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliğinde; “Ben olay anında evin önünde değildim. Kesinlikle ateş etmedim. ... beni olay öncesinde dövdürmüştü. Benim şuurum yerinde değildi. Ben sadece oğlumun ateş ettiğini gördüm. O da korkutmak amacıyla ateş etti. Ben oğluma engel olmaya geldim. Ona da engel olamadım. Gücüm yetmedi. İlk önce oğlum ...'ye geldi. Ben de ...’le sonrasında ...'ye geldim.”,
    Mahkemede; “Ben bu konuda daha önce ... Savcılığında ve sorguda verdiğim ifadelerimi kabul etmiyorum, olayın doğrusunu anlatmak istiyorum, olay günü eşim olan ... beni dövdürmüştü, benim gözüm yaralıydı ve bantlıydı, oğlum da bunu görünce konuşmak için benden önce ...'ye gitmiş, ben de kendisine karışmamasını söyledim, yanımda ... ...ile birlikte ...'ye geldim, orada... ve arkadaşları bizi bekliyordu, ben kendilerine kaçmamasını söyledim, önce eşimle konuşmak için gittim, o da kapıyı açmadı, camı kırarak ‘Gelme’ deyince elindekilerin silah olduğunu düşününüp korkutmak amacıyla havaya doğru ateş ettim, bunların hepsini ben yaptım, oğlum... yapmadı, daha önce de oğlum...'ın üzerine kaldığını düşünerek onun yaptığını söylemiştik, oğlumun ve yanındakilerin bu olayla ilgisi yoktu, onlar arabada bekliyorlardı, bizim için gelmişlerdi, ben de konuşmak için gelmiştim, amacım öldürmek falan değildi, sadece korkutmak amaçlı havaya doğru ateş ettim, daha sonra da olay yerinden kaçarak ... ile birlikte ...'e gittik, sonra da telefon ettiler, kendi isteğimizle ve avukat ile ifade vermiştik. Sulh Ceza Hakimliğinde verdiğim savunmamı kabul etmiyorum, oğlum beni korumak için o şekilde ifade verince ben de sesimi çıkartmamıştım ancak şimdi benim yerime cezaevinde yatmasına gönlüm razı olmadı. Yolda giderken benim şuurum yerinde değildi, oğlum camı indirip silahları yere atmış.”,
    Şeklinde savunmalarda bulunmuşlardır.
    Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate ya da herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konuları birlikte değerlendirildiğinde;
    İnceleme dışı mağdur ... ile sanıklardan ...’nın evli oldukları, bu evliliklerinden 16 yaşındaki mağdur ... ile 13 yaşındaki ... isimli iki çocuklarının bulunduğu, diğer sanık ...’ın ise ...’nın ilk evliliğinden olan oğlu olduğu, ...’nın evliliğinde yaşadığı kimi sorunlar nedeniyle olay tarihinden 3 ay kadar önce kızı ... ile oğlu ...’ü de yanına alarak ...’teki müşterek konutlarından ayrılıp ... ilinin ... ilçesinde babasından kalan köy evine yerleştiği, olay gününden bir gün önce sanık ...’nın ...’nın erkek arkadaşı ...ile ...’ın kardeşi tarafından darbedildiği, olaydan ...’ı sorumlu tutan sanık ...’nın, oğlu..., hükümlü ... ve inceleme dışı sanıklar ... ...ile ... Kaşıkçıoğlu’yla birlikte iki ayrı araçla ...’ten ...’ye gittikleri, sabaha karşı saat 04.00 sıralarında ... ile kızı ... ve oğlu ...’ün uyumakta olduğu evin yanına gidip araçlarını park ettikleri, sanık ...'ın evin kapısını tekmeleyip kapının açılması için bağırmaya başladığı, sesleri duyan ..., ... ve ...’ün uyandıkları, güneşlik bulunmayan ince tül perde takılı pencerenin arkasından ...'ın...’la konuştuğu,...’ın ısrar etmesine karşın ...'ın kapıyı açmadığı, ...’ın tülü sıyırması ile evin içine doğru ateş açıldığı, bu ateş sonucunda ...'ın sağ dirsekten, sağ omuzdan ve sağ lomber bölgeden isabet alarak yaralandığı, ... ve ...'ün ise yaralanmadıkları, evin duvarlarında, kapılarda ve pencerelerde çok sayıda mermi ve şevrotin isabet izinin bulunduğu, olay yeri ekiplerince olay yerinde 9 adet 9 mm çapında boş kovan ile 3 adet 12 cal. boş av tüfeği kartuşu bulunduğu, kovanların tek bir silahtan, av tüfeği kartuşlarının da tek bir tüfekten ateşlendiğinin belirtildiği anlaşılan olayda;
    ...ile arkadaşlık kurmasını tasvip etmedikleri mağdur ...'yı, ...'ın evinden alıp babasının evine ...'e getirme maksadıyla ...'ye giden sanıklar ve hükümlü ...'nin, ...'ın kapıyı açmaması üzerine ...'a tabanca ve av tüfeğiyle ateş ederek öldürmeye teşebbüs ettikleri olay sırasında, mağdur ... ve inceleme dışı mağdur ...'ün silahlarla ateş edildiği sırada evin banyosunda saklanmış olmaları nedeniyle silahların öldürmeye elverişli sayılmayacağı, nitekim bina hedef alınarak çok sayıda ateş edilmesine rağmen yaralanmadıkları, mağdurların evde olduklarının bilinmesi hâlinde, öldürmek amacıyla doğrudan kast ile hareket ettikleri somut delillerle ispat edilmediği için, olası kastlarının bulunduğu kabul edilebilirse de; mağdur da herhangi bir yaralanmanın gerçekleşmediği hâllerde olası kasttan söz edilemeyeceği anlaşılmakla diğer taraftan inceleme dışı mağdur ...'e yönelik eylem nedeniyle beraat hükmü kurulması karşısında direnme gerekçesinin isabetli olmadığı, mağdur ...'yı öldürme amacıyla doğrudan kastla hareket ettiklerine veya öldürme suçunun kanuni tanımındaki unsurları bilerek ve isteyerek ateş ettiklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin delil bulunmadığı, mağdur ... yönünden atılı suçu işledikleri şüphe boyutunda kalan sanıkların şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraatlerine karar verilmesi gerekirken, mahkûmiyetlerine karar verilmesinde isabet bulunmadığı kabul edilmelidir.
    Bu itibarla, Yerel Mahkeme direnme kararına konu mahkûmiyet hükümlerinin sanıkların atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatlerine karar verilmesi gerekirken mahkûmiyetlerine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına, bozmanın hakkındaki hüküm Yargıtayca incelenmeyen hükümlü ...’ye sirayet ettirilmesine karar verilmelidir.
    İlk uyuşmazlık konusu yönünden çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Üyesi ...; "Olay tarihinden önce mağdur ...’ annesi ... ve babası ...'nın resmi nikahlı eşi olup ... ile ... 29 yıl evli kalmışlardır. Ortak çocukları olan mağdur ...'nın babası olan ... tarafından tasvip edilmeyen ...isimli bir erkek ile görüşmektedir. Sanık ... bu ilişkinin sebebi olarak anne ...' yı sorumlu görmesi nedeniyle aralarında anlaşmazlık meydana gelmiştir. Bu anlaşmazlık nedeniyle ... 2 çocuğu 16 yaşındaki ... ve 13 yaşındaki ... ile birlikte olayın yaşandığı gecekondu tarzı eve taşınmıştır. Bu evde son 3 aydır sanık ...'dan fiilen ayrı yaşamaya başlamıştır.
    Olaydan bir gün önce ...’ nın babası sanık ... ile tanık ...arasında bir kavga olayı yaşanmış ve ... bu kavga olayı neticesinde yaralanmıştır. Bu kavgadan sonra ...'nın babası ...'ya telefonda "bu sefer ölmediysen bir daha ki sefere kesin ölürsün" şeklinde sözler söylemiş olduğunu ve bu olaylara müşteki ...'ın sebep olduğunu düşünüp çok kızdığını beyan etmiştir. Her iki sanığın da sanık ...'nın darp edilmesi nedeni ile mağdurlar ... ve ...'yı sorumlu görüp onlara karşı oluşan hınç ve husumet ile ... ilinden ... ilçesine hareket edip gece saat 04:00 sularında söz konusu eylemi gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır.
    Sanıklar ... ve...'ın mağdur ...'ya yönelik herhangi bir kızgınlık ve husumetleri olmasaydı sanıkların mağdur ...'nın sanık ...'ya yönelik bu şekilde sözler söylediğini ifadelerinde belirtmelerine gerek bulunmazdı. İfadelerinde sanık ... hakkında bu şekilde beyanlarına yer veren her iki sanığın da sanık ...'nın dövülmesi olayı nedeniyle mağdur ...'ya da kızdıkları anlaşılmaktadır.
    Sanıkların eylemleri sonrasında olay yeri incelenmesinde 9 adet boş kovan, 3 adet av tüfeği kartuşu bulunması ve evin bütün kapı ve pencerelerine ateş edildiği de dikkate alındığında eylemin bir tek kişiye yönelik değil de birden çok kişiye yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Sanıkların kastı sadece ...'a yönelik olsaydı mağdur ... ile kapı önünde yapılan konuşma nedeni ile ...'ın evin hangi kısmında olduğu sanıklarca bilinmekte olup mağdur ...'ın sanıklarla hem kapı önünde konuşup hem de diğer odalarda bulunma ihtimali olamayacağından sanıkların evin kapıya uzak olan pencerelerine yönelik ateş etmelerinin bir anlamı olmayacaktı, eylemin sadece mağdur ...'a yönelik olsaydı, sanıkların evin tüm kapı ve pencerelerine yönelik ateş etmesi gerekmezdi, bütün atışların ...'ın sesinin geldiği kısma yönelik olması gerekirdi.
    Tüm ifadeler ve dosya içerisinde bulunan keşif CD'sinden eve yönelik farklı noktalardan yapılan atışlardan, atışların sayısından, mermilerin izlediği yoldan mağdur ...'nın o gece o evde bulunduğu hususunun sanıklar... ve ... tarafından bilindiği ve bu bilginin diğer sanıklarla paylaşıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle sanıklar hakkında mağdur ...'ya yönelik öldürmeye teşebbüs suçunun sabit olduğuna dair ... BAM 2. Dairesi direnme kararının isabetli olduğu kanaatinde olduğumdan
    Sanıklar ... ve ...’nın mağdur ...’ya karşı öldürmeye teşebbüs eylemlerinin sabit olmadığına karar veren Ceza Genel Kurulu sayın çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum.", düşüncesiyle,
    İlk uyuşmazlık konusu yönünden çoğunluk görüşüne katılmayan bir Ceza Genel Kurulu Üyesi de; benzer düşünceyle karşı oy kullanmışlardır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Sanıklara atılı mağdur ...'ya yönelik nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsün sabit olduğuna ilişkin Yerel Mahkeme direnme gerekçesinin İSABETLİ OLMADIĞINA,
    2- ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 30.09.2019 tarihli ve 1227-1310 sayılı hükümlerinin sanıklar ... ve ...’ya atılı nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsün sabit olmadığının gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    3- Bozmanın hakkındaki hüküm Yargıtayca incelenmeyen hükümlü ...’ye SİRAYET ETTİRİLMESİNE,
    4- Dosyanın direnme kapsamında olmayan hükümler yönünden temyiz incelemesi yapılması için Özel Daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 25.10.2022 tarihinde yapılan müzakerede birinci uyuşmazlık yönünden oy çokluğuyla, ikinci uyuşmazlık yönünden oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara