Esas No: 2018/547
Karar No: 2022/675
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/547 Esas 2022/675 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2018/547 E. , 2022/675 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi:Ağır Ceza
Sanık ...'in, suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte üye olma suçundan TCK'nın 220/2-3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis; katılanlar ... ve .'ye yönelik nitelikli yağma suçundan TCK'nın 149/1-c-g ve 62. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis; şikâyetçi ...'na yönelik nitelikli hırsızlık suçundan TCK'nın 142/1-b ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve mala zarar verme suçundan TCK'nın 151/1 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, bütün suçlar yönünden aynı Kanun’un 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca hak yoksunluğuna, cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba ilişkin ... (Kapatılan) 9. Ağır Ceza Mahkemesince (CMK’nın 250. maddesi ile görevli) verilen 19.06.2012 tarihli ve 66-149 sayılı hükümlerin, sanık ve müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 16.07.2014 tarih ve 29499-15435 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 11.11.2014 tarih ve 293020 sayı ile;
"İtirazlarımız sanık ...'in işlediği kabul edilen yağma, hırsızlık, mala zarar verme ve suç örgütüne üye olmak suçlarından mahkûmiyetine dair ... 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.06.2012 gün ve 2009/66-2012/149 sayılı hükmünün onanmasına dair verilen Yüksek 6. Ceza Dairesi ilamının suçların sübut bulmaması nedeniyle sanığın beraat etmesi gerektiğine ilişkindir.
... C. Başsavcılığı (CMK 250. maddesi ile Yetkili)'nın 05.03.2009 tarih, 2008/3053 soruşturma, 2009/251 esas sayılı iddianamesiyle sanığın suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık, yağma ve mala zarar verme suçlarından cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.Sanık ... dosya kapsamına göre iki ayrı eylem nedeniyle suçlanmaktadır.
1- Müştekiler ... ve Ecevit Süvari'ye yönelik 11.03.2008 tarihli yağma ve mala zarar verme suçu;Müşteki ... duruşmada verdiği beyanında ‘Olay günü patronum. ile bankaya gittik, para çektik, 44.400 TL çektik, parayı aldıktan sonra arabaya bindik, hareket ettik, İGS durağına doğru gittik, patronum camiye gidip namaz kılacağını söyledi, arabadan indi, ben arabanın şoför koltuğunda oturuyordum, para da yanda koltuğun altında paspasın üzerindeydi, sol tarafta motosikletli, kasklı bir şahıs yolun karşısında duruyordu, yanına lacivert takım elbiseli bir kişi geldi, bu kişinin yüzünü görmedim, kasklı şahısla konuşmaya başladılar, motosiklet siyah ve güzel bir motosikletti, bu takım elbiseli şahısla konuşurken bir ara kaskını yukarı doğru kaldırdı, bu arada ben kendisine baktım, o da bana doğru baktı, bana gülümsedi, bana anlamlı bir şekilde baktı, daha sonra ben yan tarafta bulunan çantayı alıp önüme koymak istedim, bu sırada sağ yan camın patladığını, eldivenli ve kar maskeli bir şahsın elini içeri sokarak elimdeki çantayı kaptığını gördüm, çantayı vermemek için uğraştım, mücadele ettim, bu sırada elimden kolumdan yaralandım, buna rağmen şahıs çantayı kaptı, yolun karşısında bulunan motosiklete binerek kaçtığını gördüm, motosikletin plakası yoktu. Emniyette verilen ifade doğrudur. Katılana klasör 3 dizi 164-165’teki ifadeli teşhis tutanağı okundu; katılandan soruldu; olay sırasında motosikletin üzerinde bulunan kasklı şahıs sanıklardan üçüncü sırada oturan ...’dir, ayrıca bankada para çekerken bizim para çektiğimiz 2. yanıda bulunan 3. veznede sırada bekleyen bir iki adım geride bulunan şahısta sanıklardan 4. sırada bulunan şahıstır diyerek ...’ü gösterdi. Sanık ... müdafisinin talebi üzerine soruldu; çenesini örten ve diğer yüz tarafını gösteren kastı, motosikletin üzerinde bulunan şahısla motosiklete bindikten sonra hareket eden ve kovaladığım motosikletteki şahıs aynı şahıstı. Sanıklar ..., ..., ... müdafisinin talebi üzerine katılandan soruldu; arabanın camını patlatarak çantayı alan şahıs başka bir şahıstı, bu şahsın yüzünde kar maskesi vardı, ellerinde de eldiven vardı, onu ben olay sırasında yüzünü görmedim.' şeklinde beyanda bulunmuştur.Müşteki Ecevit Suvari ise ‘Olay sırasında ben camiye gitmiştim, ancak bankadan para çekerken bankada 10-15 kişi vardı, bu nedenle daha sonra emniyette bana bankada bulunan şahıslar arasında emniyette gösterilen şahsın bulunup bulunmadığını sordular, ben de bankadan para çekerken gişelerin orada oyalanırken gördüm, içerideyken yanında kimse yoktu, dışarıda ise yanında bir kişi vardı, telefonla konuşuyorlardı, bankada gördüğüm şahısta yanındaki şahısta telefonla konuşuyorlardı, bankada işlem yaparken bizim bulunduğumuz gişenin yan tarafında bulunan işlem yapıyormuş gibi bulunan şahıs sanıklardan 4. sırada bulunan şahıstır diyerek ...’ü gösterdi. Dışarıdaki şahsın yüzünü göremedim, ...ben ...’ü kesin olarak teşhis ettim.’ şeklinde beyanda bulunmuştur.Sanık ise savunmasında ‘Suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum, iddianamede yer alan iki eyleme de katılmadım, birinci eylem Ümraniye’de meydana gelmiştir, ben hiç bir şekilde Ümraniye’ye gitmedim, ikinci eylem Avcılar’da meydana gelmiştir, bu eyleme de katılmadım, ... benim kiracımdır, kirasını ödememişti, kendisini telefonla aradım, kirayı ödemesini söyledim, o taraflarda işinin olduğunu, geleceğini söyledi, Beylikdüzü’nde bulunan Medya Market’te buluştuk, kirasını ödedi, daha sonra Avcılar’a gideceğini söyledi, beni de gideceğim yere bırakır diye düşünerek arabasına bindim, birlikte Avcılar’a geldik, bankanın önünde durduk, Adem bankada işlerinin olduğunu söyleyerek bankaya girdi, ben de bankaya gittim, ben arkada bekledim, kendisi gişeye giderek görüşmede bulundu, daha sonra arabasına bindim, arabası bankadan çıktıktan sonra ilk sağda kiler marketin otoparkındaydı, arabasına bindim, oradan E-5 e çıktık, beni metrobüse bırakmasını söyledim, metrobüsün durağına bıraktı, daha sonra ayrıldık. Suçlamaları kabul etmiyorum, 8 aydır tutukluyum, tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum.’ demiştir.
Olaya ilişkin Avcılar ilçesi, ... Bankası Şubesinden alınan kamera kayıtları ile olay yerinde cadde üzerinde kurulu bulunan kamera kayıtlarının incelenmesinde;Saat 08.28’de müştekilerin içinde bulunduğu . plakalı aracın banka önüne park ettiği, . ve ...’ün araçtan inerek bankaya girdikleri, saat 08.58’de gümüş renkli . marka aracın bankanın otoparkına park ettiği, araçtan inen sanık ...’in bankaya girdiği, sanık ...’ün ise araçtan inerek aracın yanında beklediği, bir süre sonra sanık ...’in bankadan çıkarak sanık ...’ün yanına geldiği, devamında müştekilerin araçlarına binerek bankanın önünden ayrıldığı, peşinden sanık ...’ün kullandığı araçla birlikte sanıkların da olay yerinden ayrıldığı tespit edilmiştir....’e yaptırılan teşhisde de sanık ...’i motosikleti kullanan şahıs olarak teşhis ettiği, sanık ...’ü de patronuyla birlikte banka şubesinden para çekerken yan tarafta gördüğü şahıs olarak teşhis ettiği anlaşılmıştır. Müşteki . ise ...'ü bankadan para çekerken yan tarafta işlem yapıyormuş gibi bekleyen şahıs olarak teşhis etmiştir.Bu deliller ışığında olay değerlendirildiğinde; sanık savunmasında belirttiği üzere sanıklardan ..., sanık ...'nin Alibeyköy'de bulunan evinin kiracısı olup, adı geçen banka şubesi de yine sanık ...'nin oturduğu evinin yakınında bulunan ve devamlı kullandığı banka şubesidir. Dosya içerisinde bulunan kamera kaydı da yalnızca banka önüne ait görüntü içermekte, müştekilerin içinde bulunduğu aracın takip edildiğine dair bir kayıt bulunmamaktadır. Sanık savunmasında kendisinin E-5 üzerindeki metrobüs son durakta indiğini beyan etmiş, bu savunmasının aksi de kanıtlanamadığı gibi indiğini iddia ettiği yere ait gerek mobese gerekse burayı gören kamera kayıtları getirtilip incelenmemiştir.Sanığın savunması diğer sanık ... tarafından da aynen doğrulanmıştır. Kamera kayıtlarına göre sanık ...'in aracın yanında beklediği, diğer sanık ...'nin banka içerisine girdiği görülmesine rağmen, müştekiler Kazım ve Ecevit'e yaptırılan teşhiste sanık ...'i banka içerisinde Ecevit'in yanında bulunan şahıs olarak teşhis etmek suretiyle çelişkili beyanda bulunmuşlardır.Bu itibarla sanığın yağma ve mala zarar verme suçlarını işlediğine dair mahkûmiyetine yeterli ve kanaat verici delillerin bulunmadığı düşünülmektedir.
2- Müşteki ...'na yönelik 23.05.2008 tarihli hırsızlık suçu;Müşteki ... beyanında ‘Olay günü akşamüstü saat 16.00 sıralarıydı, TEB bankasına girdim, 20.000 TL çektim, ... bankasına götürüp yatırdım, ... bankasından da 15.100 Euro aldım, tekrar TEB bankasına döndüm, 3.000 TL daha aldım, verilen 3.000 TL, 5 TL'lik olduğu için tekrar ... Bankasına döndüm, orada çalışan tanıdığa bana bunları büyüt dedim, bu sırada numarayı çektiğim sırada numaratör bozuldu, hepimiz sıraya girdik, daha sonra parayı çektim, saat 17.10’du, karşıda .istasyonu var orada lavaboya gittim, daha sonra gelip aracıma bindim, İMES sanayi sitesinin D kapısına geldim, daha sonra arabayla köprünün altından geçerken orada bir trafik sıkışıklığı oldu, arabanın sağ tarafında banket vardı, birden arabanın camının sağ tarafı kırıldı, birkaç dakika şoke oldum, bir arkadaş siyah motorun kasklı vaziyette motorda bekliyordu, motor benim aracımdan 5 m. kadar ilerideydi, ikinci şahıs aracımın sağ ön koltuğundaki içinde para bulunan poşeti alarak motosikletin yanına gitti, motora binerek uzaklaştı.’ demiştir.Olay yerine ilişkin kamera kayıtlarına göre saat 17.10’da sanıklardan ...’in müştekinin para çektiği banka şubesinden dışarı çıkarak beklemeye başladığı, saat 17.13’de başında kask bulunan ve plakası tespit edilemeyen siyah renkli bir motosikleti kullanan şahsın sanık ...’in yanına gelerek sanıkla görüştüğü, saat 17.36 sıralarında müştekinin bankadan çıkarak karşıda bulunan benzin istasyonuna girdiği, sanığın da müştekiyi takiben benzin istasyonuna girdiği, saat 17.42 sıralarında sanığın müştekiyi takibe devam ettiği, müştekinin park hâlinde bulunan aracına binip hareket etmesi üzerine sanık ...’in de kimliği tespit edilemeyen şahsın kullandığı siyah renkli motosikletin arkasına binerek müştekinin kullandığı aracı takip ettiği belirlenmiştir..02.12.2008 tarihli teşhis tutanağına göre müşteki Fevzi, sanık ...'yi bankada işlem yaptırırken yanında dolaşan ve gişelerde işlem yapmak için bekliyormuş gibi zaman zaman telefon ile görüşen ayrıca motosikleti de kullanan şahıs olarak teşhis etmiştir.
08.12.2009 tarihli duruşmada ise, banka dışında telefon ile konuşan kişi olarak sanık ...'yi, gişede kendisini takip eden kişi olarak ... Ekber'i teşhis etmiş. Ancak banka önünde siyah montla dolaşan (kamera kaydındaki siyah montlu kişi) kişiyi karıştırdığını, Ayhan veya Polat olabileceğini belirtmiştir.Görüldüğü üzere müştekinin teşhisi ve beyanları çelişkili olup, ilk yapılan teşhis tutanağına göre sanık ...'yi banka içerisinde gişede işlem yapmak için bekliyormuş gibi yapan kişi olarak teşhis etmesine karşın duruşma sırasında banka dışında bekleyen kişi olduğunu söylemektedir.Diğer yandan gerek bankanın güvenlik kamerası kaydında gerekse bankanın karşısında bulunan Shell benzin istasyonuna ait kamera kaydında sanık ...'ye ait herhangi bir görüntü bulunmadığı gibi, sanıkların savunmalarında da Niyazi'nin orada bulunduğuna ilişkin bir beyanı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle sanık ...'nin suç tarihinde orada bulunduğuna ilişkin müştekinin çelişkili teşhis ve beyanlarından başka hiç bir delil bulunmadığı gözetilerek bu suça katılmadığı düşünülmektedir.
3- Sanık ... hakkında suç örgütüne üye olmak suçu; Mahkemece örgüt yönünden yapılan değerlendirmede ‘Sanıkların ... ve ilçelerinde haksız ekonomik çıkar sağlamak amacı ile suç örgütü kurdukları, bankada işlem yapan müşterileri takip ederek yağma ve hırsızlık suçlarını işledikleri, mahkeme kararları alınarak yapılan fiziki takip tutanakları içeriği ve iletişimin tespitine ilişkin tutanak içeriği, müşteki anlatımları, teşhis tutanakları ve sanık savunmalarına göre örgütün liderliğini sanık ...’ün yaptığının belirlendiği, örgütün eylem grubunun örgüt lideri sanık ... ile örgüt üyeleri sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... isimli örgüt üyelerinden oluştuğu, örgütün yağma ve otodan hırsızlık suçlarını uygun ortam bulduklarında gerçekleştirdikleri, eylemlerini gerçekleştirmeden önce keşif yaptıkları, delil bırakmamak için plakasız motosiklet kullandıkları, kafalarına kask taktıkları ve eldiven kullandıkları, örgüt lideri sanık ...’ün talimatları doğrultusunda örgütün eylem grubunda yer alan örgüt elamanlarının eylemlerini gerçekleştirmeden önce bir araya gelerek değişimli olarak ilimiz dahilinde bulunan değişik banka şubelerine girdikleri ve bankadan yüksek miktarda para çeken mağdurları takip ederek, banka önünde motosikletle beklemekte olan sanıklar ... ile ...’e bildirdikleri, mağdurları dışarıda beklemekte olan sanıklar ..., ... ile sanık ...’in motosikletle takip ettikleri ve uygun ortam bulduklarında mağdurların otolarının camlarını kırmak sureti ile mağdurlara ait çantaları alarak motosikletle uzaklaştıkları ve buradan almış oldukları paraları tüm örgüt üyeleri ve kendi aralarında pay ettikleri...’ değerlendirilmiştir.Sanık ...'in karıştığı iddia edilen iki eylem ile ilgili olarak yukarıda açıklamalarda bulunulduğu gibi herhangi bir eyleme karışmadığı, bu hususta mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığı, diğer yandan mahkemece örgütün varlığına ilişkin delil olarak kabul ettiği ve dosya arasında bulunan Tape kayıtlarında sanık ...'ye ait hiçbir telefon görüşmesi de bulunmadığı gibi, (sadece kiracısı sanık ... ile yaptığı hacizli bir ... satışına ilişkin telefon görüşmesi bulunmaktadır.) emniyetçe yapılan fiziki takip tutanağı da bulunmamaktadır. Tüm bu açıklamalar ışığında sanık ...'nin atılı suçları işlemediği ve hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği," görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 26.11.2014 tarih ve 14179-20538 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığa gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtiraza ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.04.2018 tarihli ve 852-194 sayılı kararına göre inceleme sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte üye olmak, katılanlar ... ve .'ye karşı nitelikli yağma, şikâyetçi ...'na karşı nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık ...'e atılı suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte üye olmak, katılanlar ... ve .ye yönelik nitelikli yağma, şikâyetçi ...'na yönelik nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin olup, Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarına ilişkin uyuşmazlığın esasına geçilmeden önce bir kısım Ceza Genel Kurulu Üyesince; bu suçlar yönünden eksik araştırmayla hükümler kurulduğunun ileri sürülmesi üzerine, Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca söz konusu suçlar yönünden öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmiştir.İncelenen dosya kapsamından;Mahkeme kararları doğrultusunda yapılan fiziki takip ve iletişimin tespiti sonucunda liderliğini inceleme dışı .n yaptığı belirlenen suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgütün üyelerinin sanık ... ile inceleme dışı sanıklar ..., ..., ... ve ... olduğu, örgüt üyelerinin uygun ortam bulduklarında yağma ve arabadan hırsızlık suçlarını işledikleri, eylemlerini gerçekleştirmeden önce keşif yaptıkları, delil bırakmamak için plakasız motosiklet kullandıkları, kafalarına kask taktıkları ve eldiven giydikleri, örgüt lideri .’in talimatları doğrultusunda örgütün eylem grubunda yer alan örgüt üyelerinin eylemlerini gerçekleştirmeden önce bir araya gelerek değişimli olarak ...’daki değişik banka şubelerine gittikleri ve bankadan yüksek miktarda para çeken mağdurları takip ederek banka önünde motosikletle beklemekte olan . ve .’e bildirdikleri, mağdurları dışarıda beklemekte olan ., . ve .’in mağdurları motosikletle takip ettikleri ve uygun ortam buldukları zaman arabaların camlarını kırarak mağdurlara ait çantaları alıp motosikletle uzaklaştıkları ve buradan almış oldukları paraları aralarında paylaştıkları, örgüt üyesi olan sanık ...’nin de örgütün izlediği eylem biçimine uygun olarak bankalarda takip yaparak belirlenen mağdurların üzerilerinden ya da araçlarından para çalınması eylemlerine doğrudan iştirak ettiği, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı, ... ve gereç bakımından amaçlanan yağma ve hırsızlık suçlarını işlemeye elverişli olduğu, örgütün eylemlerinin devamlılık gösterdiği, üyeleri arasında gevşekte olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunduğu, örgütün silahlı olduğu, 11.03.2008 tarihinde saat 15.00 sıralarında katılan ... ile patronu katılan .’in ... Bankasına geldikleri, 44.400 TL çektikten sonra bankadan ayrılarak arabaya binip . Cami yanına gittikleri, burada arabayı park ettikleri ve katılan .in namaz kılmak için Camiye girdiği, katılan ...’ın ise arabada beklediği sırada kafasında siyah kar maskesi bulunan bir şahsın arabanın sağ tarafından gelerek iki eli ile cama vurup kırdığı ve içinde 44.400 TL olan siyah kulplu el çantasını almaya çalıştığı, katılan ...’ın da çantaya asılması üzerine aralarında boğuşma yaşandığı ancak şahsın çantayı alarak arabanın az ilerisinde bekleyen plakasız motosiklete binerek kaçtığı, motosikleti kullanan kişinin .olduğu, sanık ... ile Adem’in de birlikte gözcülük yapmak suretiyle eyleme iştirak ettikleri, 23.05.2008 tarihinde de şikâyetçi .’nin, TEB Bankasından 20.000 TL çekerek ... Bankasına yatırdığı, ... Bankasından da 15.100 Euro ve 3.000 TL çekerek paraları bir poşete koyduğu, bankadan ayrılarak arabasına bindiği ve seyir hâlinde iken trafiğin sıkışması üzerine durmak zorunda kaldığı, bu sırada aniden bir şahsın gelerek arabanın camına vurup kırdığı, camın kırılmasından dolayı şikâyetçinin, şok olduğu ve ne olduğunu anlayamadığı, bir süre geçtikten sonra paraların bulunduğu poşeti kontrol ettiğinde yerinde olmadığını gördüğü, camı kıran şahsın biraz ileride bekleyen motosiklete binerek olay yerinden kaçtığı, şikâyetçiyi bankada takip eden ve motosikleti kullanan kişinin ....; camı kıran ve çantayı alan kişinin ise . olduğu, sanık ...’nin de şikâyetçinin bankada işlem yaptırdığı sırada onun yanında dolaşan ve gişelerde işlem yaptırmak için bekliyormuş gibi zaman zaman telefonla görüşen kişi olduğu,İddiaları ile kamu davası açıldığı,Katılan ... hakkında düzenlenen 08.04.2008 tarihli raporda; her iki elde iki parmakta yüzeysel cilt kesileri mevcut olduğu kayıtlı bulunmakla, bu yaralanmanın kişide yaşamsal tehlike yaratmadığının ve basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun belirtildiği,Şikâyetçi ...'na yaptırılan teşhis sonucu düzenlenen teşhis tutanağının; "Huzurda bana göstermiş olduğunuz şahıslardan sol baştan 1. sırada bulunan ismini burada siz görevlilerden öğrenmiş olduğum ... ile 4. sırada bulunan yine ismini burada öğrendiğim ... ve 6. sırada bulunan ...'ı kesin net olarak teşhis ettim. Tanıyıp teşhis ettiğim ... ben ... Bankasında işlem yaptırırken yanımda dolaşan ve gişelerde işlem yaptırmak için bekliyormuş gibi zaman zaman telefonla görüşen şahıstır. Teşhis ettiğim ... yine bankada beni takip eden ve kasklı olarak motosikleti kullanan şahıs olarak teşhis ettim. Diğer teşhis ettiğim ... benim otomun camını kıran şahıstır. Tanıyıp teşhis ettiğim ..., ... ile ... haklarında davacıyım.",Katılan ...’e yaptırılan teşhis sonucu düzenlenen teşhis tutanağının; "Huzurda bana göstermiş olduğunuz şahıslardan sol baştan 3. sırada bulunan ismini siz görevlilerden öğrenmiş olduğum ...’i olay faillerinden birisi olarak kesin ve net teşhis ediyorum. 6. sırada bulunan ve yine ismini siz görevlilerden öğrendiğim ... isimli şahsı ise . Mahallesi . Caddesi üzerinde bulunan ... Bankası içerisinde benim bulunduğum gişenin yan tarafında bulunan ve diğer gişede işlem yaptırıyormuş gibi bekleyen şahıs olarak kesin ve net olarak teşhis ediyorum. Olay günü ben patronum . ile birlikte.plakalı . marka oto ile .Mahallesi. Caddesi üzerinde bulunan ... Bankasına geldik ve Bankadan 44.400 YTL para çektikten sonra bankadan çıkarak oto ile .Caddesini takiben İ.cami yanına gittik ve burada otoyu park ettik, patronum namaz kılmak için camiye gitti. Ben de otonun kapılarını kilitleyerek oto içerisinde beklemeye başladım. Bu arada tam karşımda siyah renkli plakasız bir motosikletin üzerine yaslanmış vaziyette kasklı olarak bir şahıs duruyordu. Bu şahsın yanına gelen bir başka şahıs motosikletin yanında ki şahsın kaskının yüzünü kapayan kısmını açtı bu arada şahsın yüzünü iyice gördüm. Gördüğüm kasklı şahısta teşhis etmiş olduğum ... isimli şahıstır. Ben bu şahsa bakarken otonun sağ ön kapı camını hızla maskeli bir şahıs kırarak sağ ön koltuk yanında yerde elimle tutmakta olduğum bankalardan çektiğimiz paraların bulunduğu çantayı hızla kaptı, ben çekiştirdim ama bu maskeli şahıs yumruk attı. Bu şahsın ellerinde deri siyah eldiven vardı, şahıs beline kadar otonun kırmış olduğu camdan içeriye girdiğinden hareket kabiliyeti benden fazla olduğundan bana vurduğu yumrukların etkisi ile fazla direnemedim para olan çantayı alarak karşı tarafımda izlediğim kafasında kask olan ve teşhis ettiğim ...’in motosikletine binerek birlikte kaçtılar. Bankada benim yanımda gişe işlemi yaptırıyormuş gibi duran ... ile motosikleti kullanan ...’i kesin ve net teşhis ediyorum. Teşhis ettiğim ... ile ... isimli şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim.",Katılan .’ye yaptırılan teşhis sonucu düzenlenen teşhis tutanağının; "Huzurda bana göstermiş olduğunuz şahıslardan sol baştan 2. sırada bulunan ismini siz görevlilerden öğrenmiş olduğum ...’ü . Mahallesi . Caddesi üzerinde bulunan ... Bankası içerisinde yanımda işçi olarak çalışan ... ile bulunduğumuz gişenin yan tarafında bulunan ve diğer gişede işlem yaptırıyormuş gibi bekleyen şahıs olarak kesin ve net olarak teşhis ediyorum. Olay günü ben şoförüm olan ... ile birlikte . Plakalı . marka oto ile .Mahallesi . Caddesi üzerinde bulunan ... Bankasına gittik ve Bankadan 44.400 YTL para çektik. Bizim para çektiğimiz gişenin yan tarafında bulunan gişede teşhis etmiş olduğum ... bir işlem yaptırıyormuş gibi duruyordu ve sürekli olarak bizi gözleyerek telefonla bir yerler ile görüşüyordu. Daha sonra biz bankadan çıkarak oto ile . Caddesini takiben . cami yanına gittik ve burada otoyu park ettik. Ben namaz kılmak için camiye gittim. Camiye gitmek için otodan indiğimde siyah renkli plakasız bir motosiklette kasklı bir şahsın bizim otomuzun karşısına geçtiğini gördüm. Şoförüm ... ise otoda kalmıştı. Ben abdest almaya indiğimde şoförüm ... benim yanıma geldi ve soyulduğumuzu söyledi. Ben bu konu ile ilgili olarak daha önceden detaylı olarak ifademi verdim. Bu olayı gerçekleştiren şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim.",Şeklinde oldukları,28.05.2008 tarihli güvenlik kamerası izleme ve tespit tutanağının; "23.05.2008 günü saat 16.20 sıralarında müşteki ...’nun . İlçesi . Mahallesinde bulunan . Sanayi Sitesi içerisinde ki TEB Bankası ve ... Bankası Şubelerinden 15.000 Euro ile 3.000 YTL parayı aldıktan sonra kendisine ait . plaka sayılı aracıyla ayrılıp .Mahallesi. Caddesine geldiğinde kavşakta döneceği sırada başlarında kask bulunan kimliği belirsiz iki erkek şahsın aracının sağ ön kapı camını kırıp koltuk üzerinde bulunan 15.000 Euro ile 3.000 YTL parasının bulunduğu poşetini aldıktan sonra olay yerinden plakası alınamayan motosikletle kaçmaları olayı ile ilgili olarak yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde, olay yerinde herhangi bir iz ve delilin olmadığı görülmüş, müşteki ...’nun maruz kaldığı hırsızlık eylemini gerçekleştiren kimliği belirsiz şahıs/şahısların hırsızlık eylemini planlı ve organizeli bir şekilde gerçekleştirdikleri, olayın fail/faillerinin hırsızlığı gerçekleştirmek için müştekiyi bankaya gelişinden, bankada para çekme sırasında ve parayı çekip Bankadan ayrıldıktan sonra takip ettikleri değerlendirilerek, müştekinin çalınan parayı çektiği ... Bankası .Şubesinden olay tarih ve saatine ait güvenlik kamerası görüntüleri temin edilerek bilgisayar ortamında incelendiğinde;
... Bankası 23.05.2008 günü -2- Nolu güvenlik kamerasında; Saat 17.02.01’de banka içerisinde bulunan müştekinin veznede işlem yaptığı,
Saat 17.14.21’de müşteki veznede işlem yaptırdığı sırada tahminen 35-40 yaşlarında, tahminen 1.80-1.90 cm boylarında, atletik yapılı, saçının ön tarafı dökük, siyah saçlı, esmer tenli, oval yüzlü kimliği belirsiz bir erkek şahsın müştekinin işlem yaptığı vezneye gelerek müştekiye dikkatlice baktığı, Saat 17.15.07’de yukarıda açık eşkali yazılı bulunan şahsın elindeki cep telefonu ile görüşme yaptığı,
Saat 17.18.17’de yukarıda açık eşkali yazılı bulunan şahıs veznede işlem yapmakta olan müştekinin yanına sol tarafında durup müştekiyi gözlediği, Saat 17.18.34’de gişe memurunun bir miktar parayı müştekiye verdiği,
Saat 17.18.50’de müşteki gişe memurunun vermiş olduğu parayı alıp gömleğinin sol cebine koyduğu,
Saat 17.19.12’de müşteki cebine koyduğu parayı çıkarıp saydığı, Saat 17.19.44’de yukarıda açık eşkal bilgileri yazılı bulunan kimliği belirsiz şahsın müştekinin işlem yaptığı veznenin yanında ki veznede ki gişe memuruna bir şeyler sorduğu, daha sonra gişe memuruna bir kimlik vererek beklemeye başladığı,Saat 17.21.18’de müşteki gişe memurundan siyah bir poşet alarak elinde bulunan parayı poşetin içerisine koyduğu, tam bu esnada yukarıda açık eşkal bilgileri yazılı bulunan kimliği belirsiz şahsın gişe memurundan kimliğini alarak başka herhangi bir işlem yapmadan bankadan ayrıldığı, Saat 17.22.3l’de müşteki bankada ki işlemini bitirerek elinde ki para poşeti ile birlikte bankadan çıktığı görüntülerin tetkiki neticesi anlaşılmıştır. Müşteki olay tarihinde parasını kap-kaç suretiyle çalan şahsı görsem tanırım demesi üzerine 27.05.2008 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliğine müracaat etmiş, müştekiye bilgisayarda Pol-Net ortamında Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü Eşkal Tespit Programında kayıtlı bulunan mevcut fotoğraflar teşhis amacıyla gösterildiğinde, müşteki kayıtlarda fotoğrafı bulunan; ...: . ve . oğlu, 1971 ... doğumlu, ... - . nüfusuna kayıtlı isimli şahsı fotoğrafından kesin ve net olarak teşhis ettiği teşhis tutanağından anlaşılmıştır.... Bankası İMES Şubesine ait güvenlik kamera kayıtlarında görülen ve müştekiyi sürekli olarak takip eden yukarıda açık eşkal bilgileri yazılı bulunan kimliği belirsiz şahsın müşteki tarafından fotoğrafından teşhis edilen ... isimli şahsın fotoğrafıyla yüz, sima, saç yapısı, fiziki özellikler yönünden uyumluluk gösterdiği, kimliği belirsiz şahsın ... isimli şahıs olduğu tespit edilmiştir.Konuyla ilgili olarak yapılan çalışmalar neticesinde müştekinin parayı çektiği ... Bankasının bulunduğu İ. Sanayi Sitesinin olay tarih ve saatine ait güvenlik kamerası görüntüleri temin edilerek bilgisayar ortamında incelendiğinde;. San. Sitesi Bankalar Güvenlik Kamerasına ait 23.05.2008 günü kayıt görüntüleri incelendiğinde kamera saatine göre; Saat 17.10.43’de müşteki tarafından fotoğrafından kesin ve net olarak teşhis edilen şüpheli ...’in müştekinin parayı çektiği . Bankası Şubesinden dışarıya çıktığı, bankanın önünde bulunan otoparkta beklemeye başladığı, zaman zaman bankanın içerisine doğru baktığı, Saat 17.12.25’de şüpheli ...’in ... Bankasının önünde bulunan otopark kenarında ki kaldırıma çıkarak beklemeye başladığı ve elindeki cep telefonu ile görüştüğü, Saat 17.13.35’te başında siyah kask bulunan, üzerinde siyah renkli mont, mavi kot pantolon bulunan iri yapılı bir şahsın sürücülüğünü yaptığı üzerinde plaka bulunmayan siyah renkli motosikletle bankanın önünde kaldırımda bekleyen ...’in yanına doğru geldiği, tam yanında yavaşladığı, yüz yüze geldikten sonra oradan ayrıldığı, Saat 17.26.54’de ...’in bulunduğu yerden ayrılarak yolun karşı tarafına geçerek kamera görüntüsünden çıktığı,
Saat 17.29.00’da daha önce beklediği kaldırıma geri gelerek beklemeye başladığı,
Saat 17.29.45’te yukarıda eşkal yazılı bulunan kimliği belirsiz şahsın motosikletiyle gelerek ...’in yanından geçtiği,
Saat 17.36.49’da müşteki ...’nun bankadan dışarıya çıkıp bankanın karşısında bulunan Shell Benzinlik İstasyonuna doğru gittiği,
Müştekinin gittiği . Benzinlik İstasyonundan olay günü ve saatine ait güvenlik kamerası kayıtları temin edilerek bilgisayar ortamında incelendiğinde;
-12- Nolu Güvenlik kamerası kayıtlarında kamera saatine göre;
Saat 17.40.15’te müştekinin. Benzinlik İstasyonu market bölümüne girdiği, sol elinde siyah renkli para poşetinin olduğu ve market içerisinde ki lavaboya girdiği,
Saat 17.41.26’da şüpheli ...’in müştekinin arkasından elindeki telefonla görüşme yaptığı hâlde markete girdiği,
Saat 17.41.46’da marketten bir pet şişe su aldığı,
Saat 17.41.58’de müştekinin lavabodan çıkarak marketin kapısından dışarı çıktığı, bu sırada ...’in de müştekiyi takip ederek arkasından dışarı çıktığı.San. Sitesi Bankalar Güvenlik Kamerasına ait 23.05.2008 günü kayıt görüntüleri incelendiğinde kamera saatine göre;
Saat 17.42.02’de müşteki sol elinde ki siyah renkli para poşeti ile parayı çektiği ... Bankası önünden geçerek yaya olarak yürüdüğü, hemen arkasından ise şüpheli ...’in yaya olarak kendisini takip ettiği,
. San. Sitesi ... Giriş’ Güvenlik Kamerasına ait 23.05.2008 günü kayıt görüntüleri incelendiğinde kamera saatine göre;
Saat 17.42.26’da müştekinin kamera görüntüsündeki kavşağın geliş istikametinde yolun sağ tarafında park hâlinde bulunan aracının yanına gidip aracına binip aracını hareket ettirdiği sırada, ...’in de oraya geldiği, müşteki aracıyla seyir hâline geçtikten kısa bir süre sonra yine yukarıda açık eşkal bilgileri yazılı bulunan kimliği belirsiz şahsın kullanmış olduğu plakasız siyah renkli motosiklet ile ...’in yanına gelip durduğu, ...’in motosikletin arka yolcu koltuğuna oturduğu ve müştekinin aracını takip etmeye başladığı,
Saat 17.43.29’da müşteki aracıyla kavşaktan ‘U’ dönüşü yaparak devam ettiği, hemen arkasından şüpheli ...’in binmiş olduğu kimliği belirsiz erkek şahsın kullanmış olduğu motosikletle aynı kavşaktan ‘U’ dönüşü yaparak müştekinin aracını takip ettikleri,
İMES San. Sitesi D Çıkış Güvenlik Kamerasına ait 23.05.2008 günü kayıt görüntüleri incelendiğinde kamera saatine göre;
Saat 17.43.32’de müştekinin kullanmakta olduğu . plaka sayılı aracıyla İmes -D- Kapısından çıkış yaptığı, şüpheli ...’in binmiş olduğu kimliği belirsiz erkek şahsın kullanmış olduğu motosikletle müştekinin aracını takip ettikleri görüntülerin tetkiki neticesi anlaşılmıştır." şeklinde düzenlendiği,4.12.2008 tarihli CD çözüm tutanağının; "Olay günü Avcılar ... Bankası’ndan alınan kamera kayıtları ve cadde üzerinde bulunan kamera kayıtlarının incelemesi aşağıya çıkartılmıştır.
PRİNCO DVD-R ibareli DVD 2 Nolu Klasör 02 - 11.03.2008 16 45 42 748 ibareli görüntü;
31.51’de siyah ceketli, açık renk gömlekli ve mavi pantolonlu şahsın ... isimli şahıs olduğu ve birlikte bankadan çıktığı kahverengi deri montlu siyah pantolonlu şahsın ... olduğu ve birlikte bankanın önünde durarak çıkış kapısına baktıkları,
34.18’de siyah ceketli, açık renk gömlekli ve mavi pantolonlu ...'in telefon görüşmesi yaparak bekledikleri yerden diğer şahıs ... ile birlikte ayrıldıkları, 35.02’de mağdura ait 34 PLT 35 plaka sayılı Ford Fusion marka oto ile bankadan ayrıldığı ve hemen arkasından metalik renkli Renault Clio marka otonun da peşinden geldiği ve karşı sokağa girdiği burada bir müddet motor üzerinde ki kasklı iki şahsın yanında durduklarını, daha sonra Clio marka aracın sokaktan geri gelerek mağdura ait aracı takip ettiği, motosikletin de peşlerinden gittiği tespit edilmiştir.
3 Nolu Klasör 03 - 11.03.2008 16 45 39 889 ibareli görüntü;
08.28’de mağdura ait Ford Fusion marka aracın Banka önüne park ettiği, mağdur Ecevit Süvari ve ...’ün araçtan inerek bankaya girdikleri,
08.58’de Renault Clio marka aracın gelerek ... Bankasının otoparkına aracı park etikleri, siyah ceketli şahsın ... olduğu ve araçtan inerek bankaya girdiği,
14.47’de kahverengi ceketli şahsın ... isimli şahıs olduğu ve araçtan inerek aracın yanında beklediği,
18.46’da siyah ceketli şahsın ... olduğu ve bankadan çıkarak aracın yanında bekleyen şahsın ... olduğu ve yanına gelerek konuştukları, daha sonra beraber bankaya girdikleri,
30.02’de ... ile ...’ün bankadan çıktığı,
34.24’de mağdurların Ford Fusion marka araca binerek bankadan ayrıldıkları,
34.35’de kahverengi deri ceketli şahsın ...’ün aracın şoför koltuğuna geçtiği, diğer şahıs olan ...’in mağdurun aracına bakarak telefonla görüştüğü ve Renault Clio marka araca bindiği,
34.50’de mağdurun aracı geri geri gelerek parktan çıktığı,
3 Nolu Klasör 03 - 11.03.2008 17 20 34 597 ibareli görüntü
00.05’de şahıslar Renault Clio marka araçla geri geri gelerek otoparktan çıktıkları tespit edilmiştir.
Avcılar 11032008-15 ibareli görüntü;
Görüntü açılır açılmaz mağdurlara ait Ford Fusion marka aracın otoparktan çıktığı ve hemen arkasından metalik renkli Renault Clio marka otonun da peşinden geldiği ve karşı sokağa girdiği, burada bir müddet siyah motosiklet üzerinde ki kasklı iki şahsın yanında durdukları, daha sonra Clio marka aracın sokaktan geri gelerek mağdura ait aracı takip ettiği, motosikletin de peşlerinden gittiği tespit edilmiştir." şeklinde olduğu,
... Emniyet Müdürlüğünün 19.08.2008 tarihli ve 2586 sayılı yazısına göre; olayı gerçekleştiren şahısların olay yerinde birbirleriyle telefonla görüştükleri görülmesi üzerine bahse konu telefonların tespit edilerek açık kimlik bilgilerine ulaşılması için 17.03.2008 tarihinde ... (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/434 değişik ... sayılı kararına istinaden TİB’den alınan dökümler incelendiğinde; . . ve. numaralı telefonların olayın meydana geldiği 11.03.2008 tarihinde ... Bankası bölgesinde aynı sinyal istasyonunda birbirleriyle görüşme yaptıklarının, . numaralı hattın 03.03.2008 tarihinde saat 13.30 sıralarında kullanıma açıldığının, sim kartın ilk takıldığı zaman bölgenin 2. köprü yolu Sarıyer Fatih Sultan ... Köprüsü olduğunun ve . numaralı telefona takıldığının, 11.03.2008 tarihinde saat 13.47 sıralarında telefonun Beylikdüzü Beykop Mah. bölgesinde açıldığının, olay günü tespit edilen diğer hatlarla toplam yirmi bir kez görüşme yaptığının, yine irtibatlı olan bu telefonların . bölgesinden hareketle saat 14.00 sıralarında gasp olayının gerçekleştiği . ... Bankasının bulunduğu bölgeye geldiklerinin, saat 16.02 gibi diğer telefonlar gibi Kemerburgaz bölgesinde kapatıldığının, bu sim kartı kullanan kişinin gerçek kimlik bilgilerinin tespit edilebilmesi için de kullanıma başladığı tarihten o güne kadar olan irtibatları incelendiğinde; sadece olay günü irtibatlı olduğu diğer şüphelilerden başka bir irtibatının olmadığının, ancak .. numaralı sim kartının takılı olduğu . imei numaralı makinaya 03.04.2008 tarihinde . numaralı sim kartının takıldığının, 29.04.2008 tarihine kadar alınan dökümler içerisinde değişik tarihlerde kullanıldığının, . numaralı sim kartının yoğun olarak Avcılar Beylikdüzü bölgesinde bulunduğunun tespit edildiğinin, bahse konu gasp olayını gerçekleştirdikleri düşünülen şüphelilerin de olaydan önce telefonlarını Beylikdüzün’de açıp olaydan sonra ... ... bölgesinde kapatmalarından dolayı 0535 8841391 numaralı hat kullanıcısının şüpheli şahıslar ile irtibatlı olduğunun değerlendirildiğinin belirtildiği,Anlaşılmaktadır.Katılan ... kollukta; ". Tekstil adı altında bulunan ... yerinde şoför olarak çalışırım. Ben bugün saat 15.00 sıralarında patronum olan. ile birlikte . Plakalı. renkli . marka oto ile önce D-100 Karayolu yanında bulunan ... Bankasına geldik, burada bankaya patronum . ile birlikte girip 44.400 YTL para aldık ve dışarı çıkıp otomuza binerek yola çıktık. . Caddesi üzerinde seyir ettiğim bir esnada İGS arkasında bulunan cami yanına yaklaştık, cami önüne durup burada otomu park ettim, patronum. namaz kılmak için abdesthaneye gitti. Ben de otonun içinde kapılar kilitli camlar kapalı beklemeye başladım, aradan iki dakika geçmeden zayıf yapılı, 1.75 boylarında, kafasında siyah kar maskesi bulunan şahıs iki eli ile sert bir şekilde otonun sağ camına yumruk atarak camı kırdı, şahsın her iki elinde siyah eldiven vardı, benim yanımda sağ ön koltuk önünde bulunan çantaya asıldı, ben de çantaya asıldım, şahısla boğuşmaya başladık ancak ben otonun içinde oturur vaziyette olduğum için gücüm yetmedi, şahıs içi para dolu siyah kurplu el çantasını alıp kaçarak kendisini bekleyen plakasız motosiklete binerek kaçtılar. Ben motosikleti kullanan şahsı gördüm, şahsın kafasında kask vardı, camı kalkmış vaziyette idi. Ben bir müddet şahısların peşlerinden kaçtım ancak kayıp oldular yetişemedim. Benim ellerim boğuşma esnasında kırık camlardan yaralandı. Hemen olayı .'e bildirdim, birlikte polise bildirdik, olay yerine polis geldi, bir müddet polis çevrede araştırma yaptı, daha sonra ifade için polis merkezine geldik, olaydan dolayı meçhul şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim.",
Mahkemede; "Olay günü patronum. ile bankaya gittik, para çektik, 44.400 TL çektik, parayı aldıktan sonra arabaya bindik, haraket ettik, İGS durağına doğru gittik, patronum camiye gidip namaz kılacağını söyledi, arabadan indi, ben arabanın şoför koltuğunda oturuyordum, para da yanda, koltuğun altında, paspasın üzerindeydi, sol tarafta motosikletli, kasklı bir şahıs yolun karşısında duruyordu, yanına lacivert takım elbiseli bir kişi geldi, bu kişinin yüzünü görmedim, kasklı şahısla konuşmaya başladılar, motosiklet siyah ve güzel bir motosikletti, bu takım elbiseli şahısla konuşurken bir ara kaskını yukarı doğru kaldırdı, bu arada ben kendisine baktım, o da bana doğru baktı, bana gülümsedi, bana anlamlı bir şekilde baktı, daha sonra ben yan tarafta bulunan çantayı alıp önüme koymak istedim, bu sırada sağ yan camın patladığını, eldivenli ve kar maskeli bir şahsın elini içeri sokarak elimdeki çantayı kaptığını gördüm, çantayı vermemek için uğraştım, mücadele ettim, bu sırada elimden kolumdan yaralandım, buna rağmen şahıs çantayı kaptı, yolun karşısında bulunan motosiklete binerek kaçtığını gördüm, motosikletin plakası yoktu. Olay sırasında motosikletin üzerinde bulunan kasklı şahıs sanıklardan üçüncü sırada oturan ...'dir, ayrıca bankada para çekerken bizim para çektiğimiz 2. yanıda bulunan 3. veznede sırada bekleyen bir iki adım geride bulunan şahısta sanıklardan 4. sırada bulunan şahıstır diyerek ...'ü gösterdi. Çenesini örten ve diğer yüz tarafını gösteren kastı, motosikletin üzerinde bulunan şahısla motosiklete bindikten sonra hareket eden ve kovaladığım motosikletteki şahıs aynı şahıstı. Arabanın camını patlatarak çantayı alan şahıs başka bir şahıstı, bu şahsın yüzünde kar maskesi vardı, ellerinde de eldiven vardı, onu ben olay sırasında yüzünü görmedim,",
Katılan Ecevit Suvari kollukta; "Süvari Tekstil adı altında bulunan ... yerinin sahibiyim, ben bugün saat 15.00 sıralarında şoförüm olan ... ile birlikte 34 PLT 35 Plakalı Gri renkli Ford Fusion marka oto ile önce D-100 Karayolu yanında bulunan ... Bankasına geldik, burada bankaya şoförüm ile birlikte girip 44.400 YTL para aldık, dışarı çıkıp otomuza binerek yola çıktık, otoyu şoförüm kullanmakta idi. Merkez Mahallesi Burnaz Caddesi üzerinde seyir ettik, İGS arkasında bulunan cami yanına yaklaştık, cami önüne durup burada otoyu park ettik, ben namaz kılmak için abdesthaneye girdim, şoförüm ise otonun içerisinde beni bekleyecekti, abdest için hazırlık yaptığım esnada şoförüm olan Kazım elleri kanlı olarak yanıma gelip maskeli bir şahsın otonun sağ camını kırıp otonun içinde bulunan içinde 44.400 YTL para bulunan siyan kurplu el çantasını alarak kendisini bekleyen motosiklete binerek şahısların kaçtıklarını, peşlerinden gittiğini ancak kayıp ettiğini bildirdi, birlikte olayı polise bildirdik, olay yerine polis geldi, bir müddet polis çevrede araştırma yaptı daha sonra ifade için polis merkezine geldik, ben şahısları hiç görmedim, olayın nasıl başladığını görmedim, para benim ... yerime ait para, olaydan dolayı meçhul şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim.",
Mahkemede; "Olay sırasında ben camiye gitmiştim, ancak bankadan para çekerken bankada 10-15 kişi vardı, bu nedenle daha sonra emniyette bana bankada bulunan şahıslar arasında emniyette gösterilen şahsın bulunup bulunmadığını sordular, ben de bankadan para çekerken gişelerin orda oyalanırken gördüm, içerdeyken yanında kimse yoktu, dışarda ise yanında bir kişi vardı, telefonla konuşuyorlardı, bankada gördüğüm şahıs da yanındaki şahıs da telefonla konuşuyorlardı. Bankada işlem yaparken bizim bulunduğumuz gişenin yan tarafında bulunan işlem yapıyormuş gibi bulunan şahıs sanıklardan 4. sırada bulunan şahıstır diyerek ...'ü gösterdi. Dışardaki şahsın yüzünü göremedim. Camiye giderken ben motosikleti gördüm, motosiklet arkadan ön tarafımıza kırdı, karşıya geçti, motosikletin üzerinde bir kişi gördüm, motosikletin üzerindeki şahıs siyah kıyafetli bir şahıs vardı, başında da kask vardı, bankada gördüğüm şahıs beyaz bir kot, kahverengi mont, buz mavisi gömlek vardı, lacivert takım elbiseli kimseyi görmedim. Ben ...'ü kesin olarak teşhis ettim.",
Şikâyetçi ... kollukta; "Ben bugün saat 16.20 sıralarında Dudullu İMES'te bulunan TEB'den para çekmek için gittim. 20.000 YTL çekerek yan tarafında bulunan ... Bankasına yatırdım, ayrıca ... Bankasından 15.100 Euro para çektim, para yeterli gelmeyince tekrar TEB'e giderek 2.000 YTL çektim. Garantiye gelerek oradan da tekrar 1.000 YTL çektim, bunun üzerine paralar çok olunca banka görevlisinden isteyerek almış olduğum poşetin içerisine koydum, bu paraların yanına TEB'e ait banka cüzdanı, ... Bankasına ait hesap cüzdanı bulunan siyah poşeti 34 FVT 09 plakalı Renault Laguna marka otomun ön sağ koltuğunun üzerine koyup İMES'ten . istikametine doğru giderken otoban alt geçidine geldiğimde trafiğin yoğunluğundan dolayı durmak zorunda kaldım, bir iki dakika sonra birden sağ ön camın patlaması sonucu irkildim, ben olayın şokunu üzerimden atlatırken karşımda kasklı bir şahsın az ilerde bulunan motosikletine binerek kaçtığını gördüm, ben olayın ne olduğunu anlamaya çalışırken bir iki dakika daha geçti ve hemen yanımdaki koltuğun üzerine bıraktığım ve içerisinde 15.000 Euro, 3.000 YTL paramın olduğu poşete baktığımda yerinde olmadığını görünce bu motosikletli şahsın çalmış olduğunu anladım ve oradan büromu arayarak durumu bildirdim, hemen arkasından 155 polis imdatı arayarak durumu bildirdim. Daha sonra ... Bankasına giderek kamera kayıtlarına baktım, beni bankada takip eden şahıs olduğunu ve dışarıda motosikletli şahıs olduğunu gördüm, benim otomdaki paramı muhtemelen bu bankada beni takip eden şahısların çalmış olabileceklerini tahmin ediyorum, bu sebeple beni İMES D kapısına kadar takip eden motosikletli şahıs ile bankada alnı açık kafasında bulunan saçının ön kısmı olmayan şahıstan şikâyetçiyim, yakalandıklarında uzlaşmak istemiyorum.",
Mahkemede; "Olay günü akşamüstü saat 16.00 sıralarıydı, TEB bankasına girdim, 20.000 TL çektim, ... Bankasına götürüp yatırdım, ... Bankasından da 15.100 Euro aldım, tekrar TEB bankasına döndüm, 3.000 TL daha aldım, verilen 3.000 TL 5 TL'lik olduğu için tekrar ... Bankasına döndüm, orada çalışan tanıdığa 'bana bunları büyüt' dedim, bu sırada numarayı çektiğim sırada numaratör bozuldu, hepimiz sıraya girdik, daha sonra parayı çektim, saat 17.10'du, karşıda Shell istasyonu var orada lavaboya gitim, daha sonra gelip aracıma bindim, İMES Sanayi Sitesinin D kapısına geldim, daha sonra arabayla köprünün altından geçerken orada bir trafik sıkışıklığı oldu, arabanın sağ tarafında banket vardı, birden arabanın camının sağ tarafı kırıldı, birkaç dakika şoke oldum, bir arkadaş siyah motorun kasklı vaziyette motorda bekliyordu, motor benim aracımdan 5 m. kadar ilerideydi, ikinci şahıs aracımın sağ ön koltuğundaki içinde para bulunan poşeti alarak motorsikletin yanına gitti, motora binerek uzaklaştı. Fotoğraftan teşhis ettiğim şahsı bankada sırada beklerken gördüm, hatta gözü de bendeydi, daha sonra ... Bankası gişesinde görünce hatırladım. Baştan sol taraftan birinci oturan şahıs bankada dışarıda telefonla konuşan şahıstır diyerek ...'i, onun yanındaki saçları olmayan şahıs gişede beni takip eden şahıstır diyerek ...'i, diğer şahıs da siyah montla banka önünde dolaşırken gördüğüm şahıstır. Daha sonra banka kameralarını izlediğimde siyah montlu şahsı gördüm, bu siyah montlu şahsın şu arkadaşla şu arkadaş mı olduğunu karıştıyorum diyerek ... ile ...'ı gösterdi. Şikâyetçiyim, çalınan paralarımı da geri almadım. Ben sanık ...'i olay günü bankanın önünde gördüm, yarım saat orada gördüm, telefonlarla görüşme yapıyordu dedi. Benim resimlerden teşhis etmem zor olacak, ben olay yerinde keşif yapılmasını istiyorum.",Tanık Şah ismail Yaşar kollukta; "Bugün Avcılar Merkez Mahallesi Burnaz Caddesi İGS arkasında bulunan İGS cami yanında seyyar balık sattığım bir esnada isimlerini olay nedeni ile öğrenmiş olduğum ... ile Ecevit Süvari isimli şahıslar 34 PLT 35 Plakalı Gri renkli oto ile gelerek durdular, oto içinden Ecevit isimli şahıs inip camiye girdi, Kazım isimli şahıs ise otonun içinde beklemeye başladı, aradan beş dakika geçmeden otonun içinde bulunan Kazım isimli şahıs ile başka bir şahıs kavga etmekte idiler, otonun sağ camı kırılmıştı, şahıs aniden eline siyah bir çanta alarak otonun az ilerisinde bulunan plakasız motosiklete binerek kaçtı, Kazım isimli şahıs otodan inerek şahısların peşinden koştu yakalayamadı, tekrar geri geldi, ben şahsın kafasında maske görmedim, motosikleti kullanan şahsın kafasında kask vardı, ben şahısların yüzlerini kısmen gördüm, ancak teşhis edemedim, olay çok ani gelişti, ben şahısların kavga ettiklerini zannettim.",
İnceleme dışı sanık ... kollukta; 4 numaralı olay hakkında susma hakkını kullanmış olup "...'i on yıldır Hisar üstünde bulunan bir otogaleriden tanımaktayım ve samimiyimdir. ...'ü bundan 10 yıl kadar önce oturmuş olduğum mahalleden tanırım. ... isimli şahsı ilk başta kaportacının yanında çırak olarak çalışmasından, daha sonra oto kiralama ... yeri açmasından tanımaktayım. ... isimli şahsı oturmakta olduğum mahalleden tanırım. ...'i .'nın abisi olup daha önceden barlarda şarkıcılık yapardı, sekiz yıldır Meriç Kurye isimli ... yerine çalıştırmasından tanırım. ...'i ...'in yanında altı aydan beri tanırım. ...'i .ın vasıtası ile tanırım. ... koltuk döşeme işi yapıyordu ama şimdi ne ... yaptığını bilmiyorum.",Savcılıkta; "Suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma suçlamalarını kabul etmem, örgüt kurucusu olarak gösterilen ...'ü mahalleden tanırım. Ayrıca ben galericilik yaptığımdan ... de oto Galericilik işi nedeni ile tanırım. ...'i de mahalleden tanırım. . de mahalleden tanırım. Diğer sanıklardan ...'i esnaf olduğundan tanıyorum. ...'i tanırım. ...'in yanında gördüm... 23.05.2008 tarihinde Ümraniye ilçesinde . Mahmutoğlu'nun sürücülüğünü yaptığı ... içerisinden gerçekleşen hırsızlık olayına katılmış değilim... Suçlamaları kabul etmem. Ben oto galericilik yapan ve ekonomik durumu iyi olan bir kişiyim.",Mahkemede; "Suçlamaları kabul etmiyorum, iddianamede yer alan hiç bir eyleme katılmadım, iddianamede belirtilen eylemlerin vuku bulduğu tarihlerde şehir dışındaydım, müştekilerden bir kısmı beni bankada gördüklerini söylemişlerdir, banka kayıtlarının getirtilip incelenmesini istiyorum, ... ve ...'i 1999 yılından beri tanıyorum, diğer sanıklardan ..., ...'ü mahalleden tanıyorum, ...'i de mahalleden tanıyorum, isnat edilen suçlarla uzaktan yakından bir ilgim yok. Ben ... ve ...'i yaklaşık 1,5 yıldır görmedim. Sekiz aydır suçsuz yere yatıyorum, mağdur durumdayım, müştekilerin teşhislerini kabul etmiyorum,",
Kollukta susma hakkını kullanan inceleme dışı sanık ... Savcılıkta; "Suç işlemek amacıyla kurulan bir örgüte üyelik suçlamasını kabul etmem. Ben şüpheli olarak belirttiğiniz kişilerden ..., ... ve ...'ı tanıyorum. Diğer şüphelileri tanımam. 11.03.2008 tarihinde Avcılar ilçesinde gerçekleştirilen yağma eylemine katılmadım, yapılan teşhisi de kabul etmiyorum, 23.05.2008 tarihinde Ümraniye ilçesinde Fevzi Mahmutoğlu'na ait ... içerisinde gerçekleştirilen hırsızlık eylemine de katılmış değilim, teşhis işlemini kabul etmem, 22.02.2008 tarihinde Beykoz ilçesinde ...'in üzerinde gerçekleştirilen hırsızlık eylemine katılmış değilim, yapılan teşhis işlemini de kabul etmiyorum, ayrıca 24.11.2008 tarihinde Bağcılar ilçesinde ...'a ait ... içerisinde gerçekleştirilen hırsızlık olayına da katılmış değilim. Teşhis işlemini kabul etmiyorum. Suçlamaları kabul etmem. İmkan tanınırsa suça katılmadığımı ispat edebilirim.",
Mahkemede; "Suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum, iddianamede belirtilen hiç bir eyleme katılmadım, örgüt suçlamasını kabul etmiyorum, müştekilerin yapmış oldukları teşhisleri kabul etmiyorum, teşhisler doğru değildir, ben bu eylemlerin hiç birine katılmadım, diğer sanıklarla hiç bir telefon görüşmem yoktur, örgüt şeması telefon görüşmelerine dayandırılmıştır, bu hususu kabul etmiyorum. Sanıklardan ...'i ve ...'ı, ...'ü tanıyorum. ...'ü görmüşlüğüm vardı, ismini emniyette öğrendim.ı .'nin yanında gördüğüm için tanıyorum. Niyazi'nin çok eskiden döşeme atölyesi vardı, oradan tanıyorum. Yargılama sonunda beraat edeceğim kanaatindeyim, tutuklu kaldığım süre de göz önüne alınarak tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum, ... ile altlı üstlü oturmaktayız.",İnceleme dışı sanık ... kollukta; "... isimli şahsı yakın arkadaşım olan ... vasıtası ile üç yıldır tanırım. ... isimli şahsı mahalleden çocukluk arkadaşım olmasından dolayı uzun zamandır tanırım. ...'i sanayi mahallesinden tanırım. ...'i Ziya'nın abisi olarak tanırım. ...'i aynı mahallede oturmamızdan dolayı tanırım. ...'i 1995-1996 yıllarından sanayi mahallesinden tanırım. 1996 yılından sonra da 2008 yılının 1 veya 2. ayında ev kiralamak için Alibeyköy'e gittiğimde kiralayacağım evin sahibi olduğunu öğrenince orada gördüm ve evini kiraladım. O tarihten sonra da kendisi ile bir iki kere kira vermek için görüşmüşlüğüm olmuştur. Katılanlara ve şikâyetçiye yönelik gerçekleştirilen olaylarla hiçbir alakam yoktur. Kimlerin yaptığını da bilmiyorum.",
Mahkemede; "Suçlamaları kabul etmiyorum, örgüt kurma suçlamasını hiç bir şekilde kabul etmiyorum... 3. eyleme katılmadım, 3. eylem .da meydana gelmiştir, ... benim ev sahibimdir, olay günü ...'e ev kirasını ödemek için .'ne gittim, ... ile buluştum, ev kirasını ödedim, .i'ye .'a gideceğimi, orada arabasını satmak isteyen bir şahısla görüşeceğimi söyledim, ben de geleyim dedi, birlikte .'a gittik, arabasını satmak isteyen şahsı aradık, bulunduğum yeri tarif ettim, bir müddet sonra arabasına baktım, anlaşamadık, oradan ... Bankasına kredi faiz oranlarını öğrenmek için girdim, bankaya girmemin nedeni eşimin arabasını değiştirecektim, o nedenle faiz oranlarını değiştirmek istiyordum, 3. eylem de benim bankanın içinde yandaki gişede işlem yaptırıyormuşum gibi durduğumu görmüşler, halbuki benim o gişede bir işim olmadı, işlem yaptırmadım. Ben bankanın önünden E-5'e çıktım, ayrıca arabasından çantası alınan şahıs ilk ifadesinde çantanın yan koltukta olduğunu söylemiş, daha sonra emniyette vermiş olduğu ifadesinde ise çantanın elinde olduğunu, arabaya giren şahsın elinden zorla aldığını, kendisine yumruk attığını söylemiştir. Müştekinin her iki ifadesi de birbiri ile çelişkilidir, bunu da ifade etmek istiyorum... Tüm suçlamaları reddediyorum. 0533 3170299 nolu telefon bana aittir, . nolu telefon da bana aittir, bu telefonla yaptığım görüşmeler bana aittir, bu telefon görüşmelerinin tamamı ticari ilişkilere dayanmaktadır, olaylarla uzaktan yakından bir ilgim yok. Ben ...'i 1997 yılından beri tanıyorum, kendisi ile 12 sene sonra tekrar karşılaştık, tuttuğum evin sahibinin ... olduğu söylenmiştir. Kendisi ile 1 telefon görüşmem vardır, o telefon görüşmesi de araba alım satımı ile ilgilidir.",Şeklinde ifadede bulunmuşlardır.Sanık ... müdafisi eşliğinde kollukta; ". numaralı telefonu kullanmaktayım. Bu hat bacanağım ... Ergin adına kayıtlıdır. Bu hat haricinde numara kullandım ama şu an hatırlamıyorum. ...'ü dört ay öncesine kadar kiracım olmasından dolayı tanırım, dört ay önce benim evimden çıktıktan sonra görmedim. 1.5 ay kadar önce bir telefon görüşmesi yaptım. ... ve ...'i Maslak Sanayi Sitesinden işim gereği tanımaktayım. Beş yıldır kendilerini görmüyorum. ...'ı 1998 yılından beri işimle ilgili yani oto tamirciliğinden dolayı tanırım, kendisini bir yıldır görmüyorum. ... de halen benim alt kat kiracımdır. Üç aydır benim evimde oturmaktadır. Söz konusu olaylarla ilgi ve alakam yoktur. Kimlerin yaptığını da bilmiyorum. 13.11.2008 tarihinde saat 13.03'deki görüşmeyi ...'le oto alım satımıyla ilgili yaptım. Kendisine hacizli ucuz oto olup olmadığını sordum, başka bir niyetimiz yoktur. Olayla ilgili suçlamaları kabul etmem.",
Savcılıkta; "Emniyette vermiş olduğum ifademi aynen tekrar ederim. Suçlamaları kabul etmem. Ben suç örgütü kurmak amacı ile kurulmuş bir örgüte üye olmadım. Şüphelilerden ... geçmişte benim kiracım olurdu. ... de benim kiracım idi. ...'ı ... alım satımından dolayı tanıyorum, ..., ... ve ...'i de tanımam. . ilçesinde 11.03.2008 tarihinde mağdurları ... ile Ecevit Süvari olan ve yağma suçunu gerçekleştiren ...'in eylemi ile benim hiç bir ilgim yoktur. Ben tesadüfen orada arkadaşım daha doğrusu geçmişteki kiracım ... ile buluşmuştuk, suçlamaları kabul etmem. Ayrıca 23.05.2008 tarihinde Ümraniye ilçesinde gerçekleştirilen yağma eylemi ile bir ilgim yoktur. Teşhis işlemini de kabul etmiyorum. Örgüt kapsamı içerisinde değişik tarihlerde işlendiği belirtilen hırsızlık ve yağma olaylarıyla da ayrıca bir ilgim de bulunmamaktadır. Suçlamaları da kabul etmem. Aramada evimde ele geçirilen bir adet sustalı bıçak ile tabanca fişeği bana aittir.",Mahkemede; "Suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum, iddianamede yer alan iki eyleme de katılmadım, 1. eylem .'de meydana gelmiştir, ben hiç bir şekilde .ye gitmedim, 2. eylem . da meydana gelmiştir, bu eyleme de katılmadım, ... benim kiracımdır, kirasını ödememişti, kendisini telefonla aradım, kirayı ödemesini söyledim, o taraflarda işinin olduğunu, geleceğini söyledi, Beylikdüzü’nde bulunan .Market'te buluştuk, kirasını ödedi, daha sonra .'a gideceğini söyledi, beni de gideceğim yere bırakır diye düşünerek arabasına bindim, birlikte Avcılar'a geldik, bankanın önünde durduk, .bankada işlerinin olduğunu söyleyerek bankaya girdi, ben de bankaya gittim, ben arkada bekledim, kendisi gişeye giderek görüşmede bulundu, daha sonra arabasına bindim, arabası bankadan çıktıktan sonra ilk sağda Kiler Marketin otoparkındaydı, arabasına bindim, oradan E-5'e çıktık, beni metrobüse bırakmasını söyledim, metrobüsün durağına bıraktı, daha sonra ayrıldık. Suçlamaları kabul etmiyorum, sekiz aydır tutukluyum, tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum. Emniyet ifadem kısmen doğrudur, ben emniyette ifade verirken ... ile ...'i beş sene önceden tanıdığımı söylemedim, ben ..., ..., ...'i tanıdığımı söyledim, 5. klasör 22. dizideki telefon tutanağı doğrudur, araba alım satımı ile ilgilidir. Ben Ümraniye'deki olayda yokum. Orada olmadığıma dair telefonumun baz istasyonlarının tespitini istiyorum. Baz istasyonları incelenince olay günü orada olmadığım ortaya çıkacaktır. Suçsuz yere yirmi bir aydır tutukluyum, tahliyemi istiyorum.",
Şeklinde savunmada bulunmuştur.
Uyuşmazlık konularının ayrı ayrı değerlendirilmesinde yarar bulunmaktadır.
1- Sanık ...'e atılı katılanlar ... ve .'ye yönelik nitelikli yağma suçunun sabit olup olmadığı;
Yağma suçu TCK'nın 148. maddesinde;
"1- Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2- Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet hâline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi hâlinde de aynı ceza verilir.
3- Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hâle getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır." şeklinde düzenlenmiştir.
Aynı Kanun'un suç tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 149. maddesinin 1. fıkrasında yağma suçunun nitelikli hâlleri;
"a) Silâhla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hâle koyması suretiyle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Yol kesmek suretiyle ya da konut veya işyerinde,
e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,
h) Gece vaktinde,
İşlenmesi hâlinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." şeklinde sayılmış olup 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 64. maddesi ile yağma suçunun konut ve ... yerlerinin eklentilerinde işlenmesi hâli de diğer bir nitelikli hâl olarak Kanun maddesine eklenmiştir.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında da yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Yağmanın temel şeklinin düzenlendiği TCK'nın 148. maddesinin birinci fıkrası uyarınca; kişinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceği ya da mal varlığı bakımından büyük bir zarara uğratılacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakılması yağma suçunu oluşturur. Suç anılan değerlere yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit veya cebir kullanılması suretiyle gerçekleşir.
Yağma; başkasının zilyetliğindeki taşınabilir malın, zilyedin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmak suretiyle alınması olduğundan “zor yoluyla hırsızlık”, bir kişiye karşı kullanılan icbar araçlarıyla haksız bir menfaat elde etmek şeklinde de tanımlanmıştır. Hırsızlık ile yağma suçları aynı ortak unsurlara sahip olup ayrıldıkları tek nokta ya da başka bir deyişle yağmanın, hırsızlığa oranla sahip olduğu ilave unsur, malı almak için cebir veya tehdit kullanılmasıdır.
Yağma suçu amaç ve ... hareketlerden oluşan bir suçtur. İlk önce almayı gerçekleştirmek için ... hareketler olan cebir veya tehdit kullanılır, sonrasında bu cebir ve tehdidin etkisiyle malın alınması veya tesliminin sağlanması ile suç tamamlanır.
Yağma, tehdit veya cebir kullanma ile hırsızlık suçlarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bileşik bir suç olduğundan birden çok hukuki değeri korumaktadır. Kendisini oluşturan suçların korudukları hukuki değerler olan kişi hürriyeti, vücut dokunulmazlığı, zilyetlik ve mülkiyet yağma suçunun da koruduğu hukuki değerlerdir. Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
11.03.2008 tarihinde saat 15.00 sıralarında katılan ... ile patronu katılan .’in ... Bankasına geldikleri, 44.400 TL çektikten sonra bankadan ayrılarak arabaya binip İGS Cami yanına gittikleri, burada arabayı park ettikleri ve katılan .’in namaz kılmak için Camiye girdiği, katılan ...’ın ise arabada beklediği sırada kafasında siyah kar maskesi bulunan bir şahsın arabanın sağ tarafından gelerek iki eli ile cama vurup kırdığı ve içinde 44.400 TL olan siyah kulplu el çantasını almaya çalıştığı, katılan ...’ın da çantaya asılması üzerine aralarında boğuşma yaşandığı ancak şahsın çantayı alarak arabanın az ilerisinde bekleyen plakasız motosiklete binerek kaçtığı, motosikleti kullanan kişinin . olduğu, sanık ... ile .in de birlikte gözcülük yapmak suretiyle eyleme iştirak ettikleri iddiası ile kamu davası açılan olayda; sanığın; olay günü kiracısı olan.'in borcunu ödememesi nedeniyle onu arayarak borcunu ödemesini söylediğini,.in de bulunduğu taraflarda işinin olduğunu söyleyerek geleceğini bildirdiğini,.'nde buluştuklarını,.'in kirayı ödediğini, .r'a gideceğini söylemesi üzerine kendisini de gideceği yere bırakır diye düşünerek .'in arabasına bindiğini ve birlikte .'a gittiklerini, bankanın önünde durduklarını ve.'in bankada işlerinin olduğunu söyleyerek bankaya girdiğini, kendisinin de bankaya girerek arkada beklediğini, .'in gişeye giderek görüşmede bulunduğunu, bankadan sonra arabaya binerek E-5'e çıktıklarını, .'in kendisini metrobüs durağına bıraktığını, atılı suçlamaları kabul etmediğini savunmasına,.'in de benzer şekilde beyanlarda bulunmasına rağmen, olay gününe ait kamera kayıtları incelendiğinde; katılanların bulunduğu arabanın bankanın önündeki otoparka girmesinden otuz ... kadar sonra sanık ... ve .'in bulunduğu arabanın geldiğinin, bankaya ilk girenin sanık ... olduğunun ve bu sırada Adem'in arabada beklediğinin, sanık ...'nin dokuz dakika kadar bankada durduktan sonra bankadan dışarı çıktığının ve. ile birlikte tekrar bankaya girdiklerinin, on dakika kadar birlikte bankada durduktan sonra tekrar dışarı çıktıklarının, buna rağmen bankanın önünden ayrılmadıklarının, dört dakika kadar sonra da katılanların bankadan çıkarak arabaya binip otoparktan ayrıldıklarının, sanık ... ve .'in de hemen peşlerinden otoparktan çıkarak karşı sokağa girdiklerinin ve burada bir müddet motor üzerindeki kasklı iki şahsın yanında durduklarının, daha sonra sokaktan geri gelerek katılanların bulunduğu aracı takip ettiklerinin, motorsikletin de katılanların peşinden gittiğinin tespit edilmesi, ayrıca ... Emniyet Müdürlüğünün 19.08.2008 tarihli ve 2586 sayılı yazısında detayları anlatıldığı üzere de 0535 8841391 numaralı hattı kullanan kişinin söz konusu olayı gerçekleştiren şüpheliler ile irtibat hâlinde olduğunun değerlendirilmesi ve sanığın da söz konusu hattı kulandığını kabul etmesi hususları göz önünde bulundurulduğunda, sanık ...'nin, olay günü örgüt lideri Adem ile birlikte katılanları takip ederek gerekli bilgileri toplamak suretiyle katılanlara yönelik nitelikli yağma suçuna iştirak ettiğinin kabulü gerekmektedir.
2- Sanık ...'e atılı şikâyetçi ...'na yönelik nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının sabit olup olmadığı ve bu suçlar yönünden eksik araştırmayla hükümler kurulup kurulmadığı;5237 sayılı TCK'nın 141. maddesinde yer alan "Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir." şeklindeki düzenleme ile hırsızlık suçunun basit hâli hüküm altına alınmış, aynı Kanun'un 142. maddesinde ise suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâlleri sayılmıştır. Hırsızlık suçunun basit hâlinin oluşması için, başkasına ait taşınabilir eşyanın suçun nitelikli hâllerinde belirtilen şekiller dışında çalınması gerekmektedir.Suç ve karar tarihi itibarıyla uyuşmazlık konusuyla ilgili 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi; "(1) Hırsızlık suçunun;
b) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında,İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur...", şeklinde iken, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 62. maddesiyle TCK'nın 142. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yürürlükten kaldırılmış, ilga edilen bendin metni korunmak suretiyle aynı maddenin ikinci fıkrasına (h) bendi olarak eklenmiş, birinci fıkradaki “iki yıldan beş yıla kadar hapis” şeklindeki yaptırım “üç yıldan yedi yıla kadar hapis”, ikinci fıkradaki “üç yıldan yedi yıla kadar hapis” şeklindeki yaptırım ise “beş yıldan on yıla kadar hapis” olarak değiştirilmiştir.Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan hâliyle, TCK'nın 142. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde iki ayrı nitelikli hâl düzenlenmiş olup birincisi herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış olan eşyanın çalınmasıdır. Bu nitelikli hâlin uygulanabilmesi için eşyanın, herkesin girebileceği bir yerde bulunmasının yanında, kilitlenmek suretiyle de muhafaza altına alınmış olması gerekir. Madde gerekçesinde, "Ancak bina tanımına girmeyen bir yerde, örneğin otomobilde bulunan eşya hakkında muhafaza altına alınma koşulu aranmış; böylece kapıları kilitli olmayan veya camları kapatılmamış bir otomobildeki eşyanın çalınması hâlinde nitelikli hırsızlık kabul edilmemiştir." denilmek suretiyle bu husus belirtilmiştir. Herkesin girebileceği yerden, cadde, sokak, pazar yeri veya meydan gibi hiçbir sınırlama, engel olmadan kişilerin girme imkânı bulunan kamuya açık yerler anlaşılmalıdır.
Fıkrada belirtilen ikinci nitelikli hâl ise bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşyanın çalınmasıdır. Bu nitelikli hâlde öngörülen "bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmaktan" anlaşılması gereken, mutlaka belli bir yere kilitlemek ya da gizlemek olmayıp eşyanın bina veya eklentisi içinde bulundurulmuş olması yeterlidir.
Bu aşamada mala zarar verme suçu üzerinde de durulmasında fayda bulunmaktadır.
TCK’nın “Mala Zarar Verme” başlıklı 151. maddesinin birinci fıkrasında ise;
"Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hâle getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır." şeklinde mala zarar verme suçunun basit şekli düzenlenmiş, 152. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında da on bent hâlinde suçun nitelikli hâlleri sayılmıştır.
Mala zarar verme suçuyla korunan hukuki yarar, mülkiyet hakkıdır. Mülkiyet kavramına, malın bütünleyici parçaları, eklentileri ve doğal ürünleri de dahildir. Mülkiyetin korunmasında amaç, sadece malın fiziksel olarak zarar görmesi olmayıp malın değerinin de korunmasıdır. Bu nedenle, malın özgülendiği amaca uygun kullanılabilmesini, önemsiz sayılmayacak derecede azaltan bir zararın varlığı yeterli olup malın maddi zarar görmüş olmasına gerek yoktur.Kanuni düzenleme göz önüne alındığında, mala zarar verme suçu genel kastla işlenebilen bir suçtur. Suçun oluşması için failin belirli bir amaç ya da saikle (özel kast) hareket etmesine gerek yoktur.
Görüldüğü gibi mala zarar verme suçunun gerçekleşebilmesi için failin, başkasına ait taşınır veya taşınmaz bir mala, TCK’nın 151/1. maddesinde sayılan seçimlik hareketlerden herhangi biriyle zarar vermiş olması gerekmektedir. Seçimlik hareketler maddede; “kısmen veya tamamen yıkmak, tahrip etmek, yok etmek, bozmak, kullanılamaz hâle getirmek veya kirletmek” şeklinde belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Şikâyetçi Fevzi’nin, 23.05.2008 tarihinde TEB ve ... Bankalarından para çekerek bunları poşete koyduğu, daha sonra bankadan ayrılarak arabasına bindiği ve paraların bulunduğu poşeti arabanın sağ ön koltuğunun üzerine koyduğu, bir ara trafiğin yoğunlaşması nedeniyle durmak zorunda kaldığı, bu sırada inceleme dışı sanık ...’ın birden gelerek arabanın sağ ön camını kırdığı ve içerisinde para olan poşeti aldığı, ileride kendisini bekleyen inceleme dışı sanık ...’in kullandığı motora binerek oradan uzaklaştıkları, sanık ...’nin de, katılan bankada işlem yaptırdığı sırada gişede işlem yaptırmak için bekliyormuş gibi yapıp şikâyetçiyi takip ederek inceleme dışı sanıkların eylemlerine iştirak ettiği iddia olunan olayda; her ne kadar sanık söz konusu eylemin Ümraniye'de meydana geldiğini, kendisinin hiç bir şekilde Ümraniye'ye gitmediğini, bu nedenle atılı suçlamaları kabul etmediğini savunmuş ise de, sanık ile önceye dayalı husumetleri bulunmayan ve iftira atması için herhangi bir nedeni olmayan şikâyetçi ...'nun soruşturma aşamasında; sanık ...’yi, ... Bankasında işlem yaptırırken yanında dolaşan ve gişelerde işlem yaptırmak için bekliyormuş gibi zaman zaman telefonla görüşen şahıs olarak teşhis etmesi, mahkemede de; sanık ...’yi bankanın önünde gördüğünü, sanığın telefon görüşmeleri yaptığını beyan etmesi karşısında, gerek şikâyetçinin beyanından gerekse teşhis tutanağından sanığa atılı nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının sabit olduğunun, banka kamera görüntülerinin incelenmesinin ve sanığın HTS kayıtlarına bakılmasının itiraza konu uyuşmazlığın çözümüne bir katkı sağlamayacağının, bu nedenle eksik araştırmadan bahsedilemeyeceğinin kabulü gerekmektedir.
3- Sanık ...'e atılı suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte üye olmak suçunun sabit olup olmadığı;
Uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için öncelikle "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçu üzerinde durulmasında yarar bulunmaktadır.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve hüküm tarihi itibarıyla yürürlükte olan 5237 sayılı TCK'nın "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" başlıklı 220. maddesinde;
"(1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile ... ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.
(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Örgütün silâhlı olması hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.
(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur..." hükmüne yer verilmiştir.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuyla korunan hukuki yarar kamu güvenliği ve barışıdır. Suç işlemek için örgüt kurmak, toplum düzenini tehlikeye soktuğu ve ... niteliğindeki suç örgütü, amaçlanan suçları işlemede büyük bir kolaylık sağladığından, bu suç nedeniyle kamu güvenliği ve barışın bozulması bireyin güvenli, ... içinde yaşamak hakkını da zedeleyeceğinden, işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan bu fiiller ayrı ve bağımsız suçlar olarak tanımlanmıştır. Böylece bu düzenlemeyle aynı zamanda bireyin, Anayasa'da güvence altına alınmış olan hak ve özgürlüklerine yönelik fiillere karşı da korunması amaçlanmıştır. Bu amaçla henüz suç işlenmese dahi, sadece suç işlemek amacıyla örgüt oluşturmuş olmaları nedeniyle örgüt mensubu faillerin cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Bunun asıl nedeni suç işlemek için örgüt kurmanın, kamu barışı yönünden ciddi bir tehlike oluşturmasıdır. Kanun koyucu bu düzenleme ile öncelikle gelecekte işlenebilecek suçları engellemek istemiştir. Bu suçun mağduru ise; öncelikle kamu güvenliği ve barışını sağlamakla yükümlü olan devlet ve toplumu oluşturan bireylerdir.TCK'nın 220. maddesi kapsamında bir örgütün varlığından söz edebilmek için; en az üç kişinin, suç işlemek amacıyla hiyerarşik bir ilişki içerisinde, devamlı olarak amaç suçları işlemeye elverişli ... ve gerece sahip bir şekilde bir araya gelmesi gerekmektedir. Örgüt, soyut bir birleşme olmayıp, bünyesinde hiyerarşik bir ilişki barındırmaktadır. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Oluşturulan bu ilişki sayesinde örgüt, mensupları üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır. Bu nedenle niteliği itibarıyla devamlılık arz eden örgütün varlığı için ileride ihtimal dahilindeki suç/suçları işlemek amacı etrafındaki fiilî birleşme yeterlidir. Buna karşın, kişilerin belirli bir suçu işlemek için bir araya gelmesi hâlinde ise örgüt değil, iştirak ilişkisi mevcuttur. Ceza Genel Kurulunun istikrar bulan ve süregelen kararlarında da belirtildiği üzere, TCK'nın 220. maddesi anlamında bir örgütten bahsedilebilmesi için,
a) Üye sayısının en az üç veya daha fazla kişi olması gerekmektedir.
b) Üyeler arasında gevşek de olsa hiyerarşik bir bağ bulunmalıdır. Örgütün varlığı için soyut bir birleşme yeterli olmayıp, örgüt yapılanmasına bağlı olarak gevşek veya sıkı bir hiyerarşik ilişki olmalıdır.
c) Suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme yeterli olup, örgütün varlığının kabulü için suç işlenmesine gerek bulunmadığı gibi işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün olmakla birlikte, zorunluluk arz etmemektedir. Örgütün faaliyetleri çerçevesinde suç işlenmesi halinde, fail, örgütteki konumuna göre, üye veya yönetici sıfatıyla cezalandırılmasının yanında, ayrıca işlenen suçtan da cezalandırılacaktır.
d) Örgüt niteliği itibariyle devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil ancak iştirak iradesinden söz edilebilecektir.
e) Amaçlanan suçları işlemeye elverişli, üye, ... ve gerece sahip olunması gerekmektedir.
Yukarıda belirtildiği üzere kanunların suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla, sahip bulunduğu üye sayısı ile ... ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli yapılara suç örgütü denmektedir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Mahkeme kararları doğrultusunda yapılan fiziki takip ve iletişimin tespiti sonucunda liderliğini inceleme dışı Adem’in yaptığı belirlenen suç işlemek amacıyla kurulmuş örgütün üyelerinin; sanık ... ile inceleme dışı sanıklar ..., ..., ... ve ... olduğu, örgüt üyelerinin uygun ortam bulduklarında yağma ve hırsızlık suçlarını işledikleri, eylemlerini gerçekleştirmeden önce keşif yaptıkları, delil bırakmamak için plakasız motosiklet kullandıkları, kafalarına kask taktıkları ve eldiven giydikleri, örgüt lideri Adem’in talimatları doğrultusunda örgüt üyelerinin eylemlerini gerçekleştirmeden önce bir araya gelerek değişimli olarak ...’daki değişik banka şubelerine gittikleri ve bankadan yüksek miktarda para çeken mağdurları takip ederek banka önünde motosikletle beklemekte olan Polat ve Adem’e bildirdikleri, mağdurları dışarıda beklemekte olan Adem, Polat ve ... Ekber’in mağdurları motosikletle takip ettikleri ve uygun ortam buldukları zaman arabaların camlarını kırarak mağdurlara ait çantaları alıp motosikletle uzaklaştıkları ve buradan almış oldukları paraları aralarında paylaştıkları, örgüt üyesi olan sanık ...’nin de örgütün izlediği eylem biçimine uygun olarak bankalarda takip yaparak belirlenen mağdurların üzerilerinden ya da araçlarından para çalınması eylemlerine doğrudan iştirak ettiği iddiası ile kamu davası açılan olayda; her ne kadar sanık ... üzerine atılı suçlamaları kabul etmemiş ise de sanığın yargılamaya konu 3 ve 4 nolu eylemlere katıldığının kabul edilmiş olması, ... Emniyet Müdürlüğünün 19.08.2008 tarihli ve 2586 sayılı yazısında belirtildiği üzere de; 0535 8841391 numaralı hattı kullanan kişinin söz konusu olayı gerçekleştiren şüpheliler ile irtibat hâlinde olduğunun değerlendirilmesi ve sanığın da söz konusu hattı kullandığını kabul etmesi, yukarıdaki uyuşmazlık konularında da olayların detayları anlatıldığı şekilde sanık ...'nin örgütün maddi çıkar temin etme amacını bilip bu amacı benimsemesi ve inceleme dışı sanıklarla birlikte hareket etmeyi kabul etmesi, ayrıca örgütün hiyerarşik yapısına dahil olarak örgüt lideri olan inceleme dışı sanık ... ile birlikte eyleme katılması hususları göz önünde bulundurulduğunda, sanık ...'ye atılı suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte üye olmak suçunun sabit olduğunun kabulü gerekmektedir.Bu itibarla haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir
İki ve üç numaralı uyuşmazlık konuları yönünden çoğunluk görüşüne katılmayan iki Ceza Genel Kurulu Üyesi; öncelikle sanık ... hakkında nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçları yönünden eksik araştırmayla mahkûmiyet hükümleri kurulduğu, ayrıca sanıklara atılı nitelikli hırsızlık, mala zarar verme ve suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte üye olma suçlarının sabit olmadığı düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 26.10.2022 tarihinde yapılan müzakerede bir numaralı uyuşmazlık konusu bakımından oy birliğiyle; iki ve üç numaralı uyuşmazlık konuları yönünden ise oy çokluğuyla karar verildi.