Esas No: 2020/3034
Karar No: 2021/2854
Karar Tarihi: 21.06.2021
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/3034 Esas 2021/2854 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davada sözleşme kapsamında ve sözleşme kapsamı dışında yapılan imalâtların bedelinin eksik ödendiği iddia edilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL bakiye iş bedelinin tahsili istenmiş, davalı cevabında zamanaşımı def"inde bulunmuş, mahkemece davanın zamanaşımı nedeni ile reddine dair verilen ilk hüküm, Dairemizce, davanın zamanaşımından reddinin hatalı olduğu belirtilerek, esasa ilişkin inceleme yapılması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozmaya uyan yerel mahkemece, dosya kapsamında alınan raporlar neticesinde davacının 34.213,73 TL eksik ödeme bedeli alacağının bulunduğunu ancak; bozmadan sonra davanın ıslahı mümkün olmadığından, davanın dava dilekçesindeki 10.000 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yerel mahkemece verilen hüküm tarafların temyizi üzerine Dairemizce onanmış, onama kararına karşı davacı asıl karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
22.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi ile Yargıtay’ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar ıslah yapılması mümkün hale getirilmiştir.
Usule ilişkin yeni düzenlemeler derhal yürürlüğe girerler. Mahkemece verilen nihai karardan sonra değişiklik yapılmış olsa dahi, bu değişikliğin uygulanmasında zorunluluk bulunduğu Yargıtay kararlarıyla açıklanmıştır. (Yargıtay HGK 20.02.2008 günlü, 2008/13-160 E.- 2008/147 K.)
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda; karardan sonra yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun uyarınca, bozmadan sonra ıslahın mümkün hale gelmesi ve bu değişikliğin usule ilişkin olması nedeniyle derdest davalarda da derhal uygulanması gerektiğinden, mahkemece ıslahla arttırılan talebin zamanaşımı ve diğer itirazlar da değerlendirilmek sureti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca gerekçeli kararda idarenin daha önce temerrüde düşürülmemiş olduğu gerekçesi ile hüküm altına alınan alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmiş ise de; davacı vekilinin 10.06.2009 tarihli ihtarı ile dava konusu edilen alacağın ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiği, ancak tebliğ mazbatasının dosya kapsamında yer almadığı, idarenin bu yazıya karşı 03.07.2009 tarihli yazısı ile cevap verdiği anlaşılmış olup, buna göre idarenin en geç cevabi yazısı tarihi itibarı ile temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği ve alacağa 03.07.2009 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi ve hükmün bu nedenle de bozulması gerektiği, bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2020/198 Esas 2020/2546 Karar 23.09.2020 günlü onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının davacıya iadesine, 21.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.