Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10822 Esas 2015/8315 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10822
Karar No: 2015/8315
Karar Tarihi: 17.12.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10822 Esas 2015/8315 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Dosya incelendiğinde, sanığın araç kiralama sözleşmesi yaparken kendisini yanlış isimle tanıttığı ve aracı kiralama süresi sonunda teslim etmediği anlaşılmıştır. Mahkeme, sanığın suçunu işlediğine karar vermiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ilgili kararına göre, adli para cezasının alt sınırdan tayini gerekmektedir. Mahkeme tarafından 60 gün olarak tayin edilen adli para cezası, yasal gerekçe gösterilmeden alt sınırın üzerinde tayin edildiği için bozulmuştur.
5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereği uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hüküm BOZULMUŞ ve adli para cezası \"5 GÜN\" ve \"100 TL\" olarak TAYİN EDİLMİŞTİR. 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesi gereği hüküm infaz aşamasında gözetilmesi gerekmektedir.
23. Ceza Dairesi         2015/10822 E.  ,  2015/8315 K.
"İçtihat Metni"


Tebliğname No : 15 - 2014/213259
MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/04/2010
EK KARARLAR TARİHİ : 10/04/2014-29/04/2014
NUMARASI : 2008/628 (E) ve 2010/215
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 10/06/2007

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mahkemece 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve buna bağlı olarak yapılan kesinleştirme işleminin de hatalı olduğu anlaşılmakla, mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 10/04/2014 ve 29/04/2014 tarihli ek kararların kaldırılıp sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğuna karar verilerek yapılan incelemede;
Suç tarihinde katılan S.. A..’ın sahibi olduğu .. Oto Emlak Kiralama isimli işyerine giden sanığın üniversitede öğretim görevlisi olduğunu ileri sürdüğü A.. Y.. isimli arkadaşı için bir araç kiralamak istediğini söylediği, bunun üzerine işyeri çalışanlarının sanıktan kimlik veya sürücü belgesini ibraz etmesini istedikleri, sanığın sürücü belgesinin yanında olmadığını, evde unuttuğunu, ancak eve telefon açıp sürücü belgesi bilgilerini öğrenebileceğini söylediği ve sonrasında bir telefon görüşmesi yaparak sürücü belgesinin verilme tarihini, seri numarasını işyeri çalışanlarına bildirdiği, tüm bu işlemler sırasında sanığın kendisini A.. İ.. Ç.. ismi ile tanıttığı ve araç kiralama sözleşmesi ile 24.000.00TL’lik teminat senedinin altını bu isimle imzaladığı, sanığın bu şekilde kiraladığı aracı kiralama süresi sonunda teslim etmemesi üzerine katılanın sanığın bildirdiği cep telefonu numarasından sanığı aradığı ancak ulaşamadığı, bilahare sanığın suça konu bu aracı kullandığı sırada 06/08/2007 tarihinde gerçekleştirilen kimlik kontrolü sırasında kolluk görevlilerince yakalandığı ve söz konusu aracın sanıktan alınarak katılana teslim edildiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı “dolandırıcılık” suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
Sanık savunmasına, katılan beyanına, oto kiralama sözleşmesi ve senet içeriklerine ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı “dolandırıcılık” suçundan mahkûmiyetine yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 Esas, 2007/152 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "60 GÜN" ve "1.200 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "100 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara