Esas No: 2015/4388
Karar No: 2015/8314
Karar Tarihi: 17.12.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4388 Esas 2015/8314 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ...’ın.. İli,...İlçesinde ikamet ettiği, adı geçen katılanın oğlunun 11/07/2011 tarihinde... İli,... İlçesinde PKK terör örgütü mensupları ile çıkan çatışma sırasında şehit düştüğü, bu olaydan 2 gün sonra sanık ...’ın katılanı ev telefonundan arayarak; Maliye Bakanlığından aradığını, şehit ailesi olduğu için kendisine yardım yapılacağını, bu iş için Ankara’ya gelmesi gerektiğini, Ankara"ya geldiğinde kendisini terminalden alacaklarını söylediği, bunun üzerine katılanın 19/07/2011 günü kardeşi ... ile birlikte Ankara’ya geldiği, burada kendilerini sanığın karşıladığı, katılanın sanığa Başbakanla görüşmek istediğini söylemesi üzerine sanığın katılanı ve kardeşini Başbakanlık binasına getirdiği, burada katılan ve sanığın Başbakan danışmanlarından birisi ile görüştükleri, sanığın görüştükleri bu kişiye de kendilerinin hayır işleri yaptıklarını, şehit ailelerine maddi yardımda bulunduklarını söylediği, çıkışta sanığın katılana "sen şehit babası olduğun için emeklilik hakkın var, istersen seni hemen emekli yaparız " dediği, katılanın kendisinin zaten emekli olduğunu söylemesi üzerine bu kez de eşini emekli yapabileceklerini ve bu hususta yardımcı olacağını, kendi eşinin Sosyal Güvenlik Kurumunda çalıştığını,emeklilik işlemlerini çabuklaştırabileceğini söylediği, daha sonra bir telefon görüşmesi yapan sanığın katılana “eşi ile görüştüğünü, şehit ailelerinin emeklilik işlemlerinde 1.880 TL paranın verilmesi gerektiğini” söylediği, katılanın o kadar paranın yanında olmadığını söyleyip Şarköy’deki oğlunu aradığı ve bu parayı tedarik etmesini ve kendisine göndermesini istediği, bunun üzerine katılanın oğlunun belirtilen miktarda parayı hazırlayıp katılanın kardeşi olan...hesabına havale ettiği,
gönderilen 1.900 TL paranın Kızılay"daki Ziraat Bankasından çekildiği, katılanın daha sonra parayı sanığın verdiği hesap numarasına yatırdığı, ardından sanığın katılana ve kardeşine bir camiye gidip namaz kılmayı teklif ettiği, katılanın bu teklifi kabul ettiği, beraberce camiye yürüdükleri sırada katılanı bir kişinin aradığı, katılanın telefonuna baktığı, ancak arayan kişinin konuşmalarını anlayamadığı, bunun üzerine sanığın telefonu katılanın elinden alıp arayan kişi ile görüştüğü ve katılana kendisini Başbakanlıktan aradıklarını söylediği, bu esnada telefonun sanık da kaldığı, bilahare katılan ve kardeşinin sanık tarafından getirildikleri Kızılay Metrosu içerisindeki caminin şadırvanında abdest aldıkları sanığın katılana ait cep telefonu ile oradan uzaklaştığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı “dolandırıcılık” suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
Sanık savunmasına, katılan beyanına, tanık anlatımına, katılan ve kardeşi tarafından sanığa yönelik olarak gerçekleştirilen ve tutanak altına alınan teşhis işlemine, CD izleme tutanağına, suça konu paranın sanığın hesabına yatırıldığına ilişkin hesap dökümlerine, CD izleme tutanağına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın atılı dolandırıcılık suçundan mahkûmiyetine yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 17/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.