Esas No: 2015/15772
Karar No: 2015/8229
Karar Tarihi: 16.12.2015
Nitelikli mala zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/15772 Esas 2015/8229 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2013/180741
MAHKEMESİ : Bolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2011/326 (E) ve 2013/224 (K)
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme
SUÇ TARİHİ : 20/06/2011
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, suç tarihinde, hakkında açılan başka bir dava nedeni ile Bolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nde talimat ile ifadesinin alınması için kimlik tespitinin yapıldığı sırada, görevli katip masasının üzerinde bulunan bilgisayar monitörünü kaldırıp masaya vurmak suretiyle monitör ayağını kırarak zarar verdiği, sanığın ikrara yönelik savunması, tanık beyanları, tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, nitelikli mala zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanığın “kendisinde antisosyal kişilik bozukluğu olduğuna” ilişkin savunması ve dosyada mevcut sanık hakkında başka suçtan verilen cezası nedeni ile cezaevinde kalıp kalamayacağına ilişkin olarak .. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi tarafından tanzim edilen 29/07/2011 tarihli sağlık kurulu raporunda, sanık hakkında “atipik psikoz, anti sosyal kişilik bozukluğu tanısı konarak ve cezasının özel infaz kurumunda çekmesi gerektiğine” dair rapor karşısında, sanığın suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK"nın 32. maddesi gereğince, akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı yönünde sağlık kurulu raporu alınarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de; 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK"nın 152/1 maddesinde yapılan değişikliğe göre, öngörülecek ceza miktarının üst sınırının altı yıldan dört yıla indirilmesi ve sanık hakkında hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tertip edilmesi karşısında söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3) TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.