Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/46 Esas 2015/31 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2015/46
Karar No: 2015/31

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/46 Esas 2015/31 Karar Sayılı İlamı

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2015 / 46

            KARAR NO : 2015 / 31

            KARAR TR   : 26.1.2015

ÖZET : İdarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

                                              

K  A  R  A  R

 

Davacılar        : 1-Y. K.

  2-T. K.

  3-M. K.

Vekili              : Av.N.E.

Davalılar         : 1-Mili Eğitim Bakanlığı

Vekili              : Av.F. Ç.

                         2-Kepez  Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av.A. İ.

 

O L A Y         : Davacılar vekili dava dilekçesinde,  müvekkilleri murisi M. oğlu İ.K.’ün hissedarı olduğu Antalya İli, Kepez ilçesi, Varsak Mahallesi, 8344 Ada, 13 Parseldeki 64/5138 kayıtlı taşınmaza davalı tarafından kamulaştırma yapılmaksızın el konulduğunu, taşınmazın imar planında “ilköğretim yeri” olarak planlandığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan imar uygulamasından ve davalı idareler lehine taşınmazın hukuken kısıtlanmasından itibaren 5 yıllık süre geçmesine rağmen davalı idare tarafından bugüne kadar kamulaştırma işlemi yapılmadığını ifade ederek; dava konusu müvekkilleri murisi M.oğlu İ. K. adına kayıtlı 64/5138 hissenin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsili istemiyle 19.3.2014 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

Davalılarden Kepez Belediye Başkanlığı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; taşınmazın bulunduğu alanın imar planında “ortaokul alanı” olarak planlı olduğunu ve dava konusu taşınmaza hiçbir şekilde müdahale ve fiili el atmanın olmadığını, imar uygulamasında dava konusu yerin “ortaokul alanı” olarak ayrıldığından lehine düzenleme yapılan ve kamulaştırma yapma yetkisinin davalı bakanlık olduğunu, davacıların işbu davayı Kepez Belediyesine yöneltmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın Kepez Belediyesi yönünden husumet, usul ve esastan reddine karar verilmesini ifade ettiği anlaşılmıştır.

Davalılardan Milli Eğitim Bakanlığı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; İdarelerin imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaların, bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemelerinin, bu konudaki hareketsizliklerinin “ idari eylem” niteliği taşıdığı gerekçesi ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı tarafından; imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İYUK’un 2/1-b maddesinde yer alan” idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği yönünde karar verildiğini ve dava konusu taşınmaza idareleri tarafından hukuken el atılmamış olduğunu ve Uyuşmazlık Mahkemesinin görüşü doğrultusunda, bu davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle davanın görev, husumet ve esasa yönelik itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

ANTALYA 1.İDARE MAHKEMESİ: 30.6.2014 gün ve E:2014/445 sayı ile, Uyuşmazlık konusu olayda; davacıların taşınmazının imar planında orta okul alanı olarak planlandığı, bu planlamanın idarenin kamu gücü kullanılarak tek yanlı olarak tesis edildiğinin görüldüğü, planlamaya ilişkin işlemin icrasından kaynaklı tazminat davasının çözümünün İdare Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle, davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekilinin yaptığı görev itirazının reddine karar vermiştir

Davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekilinin, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yönündeki dilekçesi üzerine dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Antalya İli Kepez İlçesi, 8344 ada, 13 parseldeki taşınmazının, 1/1000 ölçekli imar planlarında okul alanı olarak belirlenen alanda kamulaştırma yapılmadan fiilen el atmak suretiyle okul yapıldığının anlaşıldığı, Yargıtay Beşinci Hukuk Dairesinin 2007/13278, KE., 2008/546 K sayılı 29.1.2008 günlü kararında da işaret edildiği gibi imar planında kamusal amaçla ayrılan bölümün bir kısmına fiilen el atılması halinde bu bölümün tamanının mülkiyet hakkının sınırlandırıldığı ve mülkiyet konusunda tasarrufun olanaksız hale geldiğinin tartışmasız olduğunu, diğer yandan haksız fiil sonucu el atılan taşınmaza ilişkin ecrimisil talebinin de Borçlar Kanunundan kaynaklanan bir özel hukuk ilişkisi olduğunu, Belediye yönetimlerinin 3194 sayılı İmar Kanunu 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğunu, bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı alanında halledilmesi gerektiğini, ancak, 3194 sayılı Kanun"un 10. maddesi "Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisinde kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek, kamu kuruluşlarının yıllık bütçelerine konulur. / İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder." hükmü ile uygulama imar planlarında kamu yararına ayrılan yerlerin kamulaştırılmasını öngördüğünü, davaya konu olayda, davacıların maliki olduğu tapulu taşınmazın okul alanı olarak ayrılmasına rağmen idare tarafından yasada öngörülen süreyi de aşkın uzun bir süre kamulaştırma işlemlerine başvurulmadığı gibi, okul yapılmak suretiyle fiilen el atıldığının anlaşıldığını, Yargıtay İçtihadi Birleştirme Kurulunun 11/2/1959 günlü, 1958/17 E, 1959/15 K sayılı kararında, kamulaştırmasız el atma kavramı “İdarenin kanunsuz bir hareketi” olarak tanımlanmış ve bu eylemden kaynaklanan davaların mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davası mahiyetinde olduğu ve bu bakımdan adli yargının görevli olduğunun kabul edildiğini, davalı idarenin imar mevzuatı hükümlerine tam uygun olmayan ve hareketsizlikle beraber kısmen ve fiilen araziye yönelik tecavüzünün kamulaştırmasız el atma temelinde haksız fiilden kaynaklanan ve uyuşmazlığının çözümünde adli yargı yerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle: 2247 sayılı Kanun"un 10. ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR,  Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Mehmet Ali DURAN, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 26.1.2015 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca, Milli Eğitim Bakanlığı yönünden 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından Milli Eğitim Bakanlığı yönünden görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacıların mülkiyetindeki Antalya İli, Kepez İlçesi, Varsak Mahallesi, 8344 ada, 13 parsel sayılı taşınmazın imar planında orta okul alanı olarak planlandığı, taşınmazın kamulaştırılmadığı ileri sürülerek kamulaştırmasız el atma nedeniyle 10.000,00 TL taşınmaz değerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde;  “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

            b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

            Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

            Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

            Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

           İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

           c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmü yer almıştır.

            Dosyanın incelenmesinden, Hukuk İşleri Müdürlüğünün 16.4.2014 tarih ve 281 sayılı yazısı ile, davacı Y. K.–T. K.-M. K.vekili Av. N.E. tarafından Antalya 1.İdare Mahkemesinde 2014/443 Esas no ile Milli Eğitim Bakanlığına izafeten İl Milli Eğitim Müdürlüğüne karşı açılan ve hasım düzeltme kararıyla Milli Eğitim Bakanlığı ve Kepez Belediye Başkanlığı aleyhine yöneltilen tazminat davasında kullanılmak üzere Kütükçü 8344 ada, 13 parsel hakkında bilgi ve belge istenildiği; Antalya Kepez Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğünün 18.4.2013 gün ve 3925 sayılı yazısıyla; parselin bulunduğu alanın 1/1000 ölçekli imar planda İlköğretim Alanı olarak planlandığı; dava konusu parselin, Belediye Encümeninin 19.1.1993 tarih ve 356 sayılı kararıyla uygun bulunan imar uygulaması ile ortak katılım parseli olarak oluştuğu; uygulamanın yapıldığı dönemde yasal DOP zayiat oranı maksimum %35 iken, uygulama % 32,641’lik DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) oranı hesaplandığı ve uygulandığı, dolayısıyla o dönemde okul alanları da şimdiki olduğu gibi DOP oranından karşılanmış olsa zayiatın %’35’in altında yapılmasının mümkün görüldüğü, dava konusu parselin OKO olarak oluşturulmasının tamamıyla yönetmelik ve mevzuat gereği olduğu; Okullar Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olduğundan Belediyelerin okul alanlarını kamulaştırmak gibi yetkilerinin bulunmadığı; Kamu İdarelerinin yetkileri dahilindeki yerleri kamulaştırırken Danıştay 6.Dairesinin 10.12.2002 tarih, 2002/4906 Esas, 2002/5794 Karar sayılı ilamı ile ödenek ve program dahilinde yapabilecekleri yönünde karara bağlandığı, davacılarının Belediyelerine yaptıkları her hangi bir uzlaşma taleplerine de rastlanılmadığının belirtildiği; diğer yandan Antalya Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 25.4.2014 gün ve 1675171 sayılı yazısı ile,  Varsak Mahallesi 8344 ada 13 parsel sayılı taşınmazın uygulama imar planında ortaokul yeri olarak gösterildiğinin tespit edildiği, yazı ekinde gönderilen uydu çıktısından da anlaşılacağı üzere söz konusu taşınmazın üzerinde Kurumlarına ait Halil Akyüz İlkokulunun bulunduğu ve Bakanlık hizmetlerinde kullanıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.

Belediyelerin 3194 sayılı imar Kanunu 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğu bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Buna karşılık, Belediyece, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun idari nitelikte uygulama işlemleri yapılmaksızın, dava konusu taşınmaza fiilen el atılması karşısında, idarenin bu eyleminin kamulaştırmasız el atma niteliğini taşıdığı açıktır.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde,  “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” görüşüne yer verilmiştir.

Bu durumda, idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü,  adli yargı yerinin görevine girmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusunun kabulü ile Antalya 1.İdare Mahkemesinin görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç    : Davanın görüm ve çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Antalya 1.İdare Mahkemesi’nin 30.6.2014 gün ve E:2014/445 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,  26.1.2015  gününde  OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

 ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Mehmet Ali

DURAN

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

 

Hemen Ara