Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırıya teşebbüs - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/6825 Esas 2021/4340 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6825
Karar No: 2021/4340
Karar Tarihi: 16.06.2021

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırıya teşebbüs - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/6825 Esas 2021/4340 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2017/6825 E.  ,  2021/4340 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırıya teşebbüs
    HÜKÜM : Sanık ..."ın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve sanık ..."ın cinsel taciz suçlarından mahkumiyetlerine

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü;
    Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.06.2005 gün ve 61/82 sayılı Kararında vurgulandığı üzere, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki kanuni düzenlemenin dikkate alınması gerektiği, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde ile hapis cezasından çevrilenler hariç sonuç olarak hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3000 TL dahil) para cezaları kesin nitelikte olup, sanık hakkında cinsel taciz suçundan verilen cezanın miktarı itibarıyla kesin olmasından dolayı temyizi mümkün bulunmadığından, sanık müdafisinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak,
    Müştekinin aşamalardaki beyanları, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın olay gecesi yatağında uyumakta olan müştekiye yönelik cinsel saldırı eylemini organ sokmak suretiyle gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle müştekinin alt eşofmanını çıkarıp, cinsel bölgesine dokunarak okşama şeklinde sübuta eren eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 102/1, 102/5. maddelerinde düzenlenen beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilip, belirlenecek lehe kanuna göre mahkumiyeti yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek aynı Kanunun 102/2, 102/5, 35/1. maddelerine göre hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanık hakkında 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, lehe kanun değerlendirmesi yapılırken önceki ve sonraki kanunların ilgili maddeleri ayrı ayrı olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi gerektiği gözetilmeden anılan kanun değişikliğinden önce müsnet suç için öngörülen cezanın alt sınırının daha az olduğu şeklindeki hatalı değerlendirmeye istinaden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık ... ile müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara