Esas No: 2015/50
Karar No: 2015/32
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/50 Esas 2015/32 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2015 / 50 KARAR NO : 2015 / 32 KARAR TR : 26.1.2015 |
ÖZET : Davacının taşınmazının bulunduğu ada/parseldeki taşınmazda TOKİ adına kayıtlı hissenin iptali ile davacı adına tescili veya ödenen arsa bedelinin karşılığının ödenmesi istemiyle açılan ve 2981 sayılı Kanun gereğince tesis edilen idari nitelikteki uygulama işlemlerinden doğduğu anlaşılan uyuşmazlığın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.
|
K A R A R
Davacı : H. D.
Vekilleri : Av. E. K. -Av. D. M. K., Av. M. M. B.
Davalılar : 1-TOKİ Başkanlığı
Vekili : Av. T. D.
2-Altındağ Belediye Başkanlığı
Vekilleri : Av. N. I. K., Av.A. A.
O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, Altındağ İlçesi, Feridun Çelik Mahallesi, 1397 kadastro parseli üzerine inşa etmiş olduğu yapıya ilişkin olarak 2981 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde imar affı müracaatında bulunmuş olduğunu; davalılardan Altındağ Belediye Başkanlığı’nca kendisine, ileride tapuya esas teşkil edecek tapu tahsis belgesi verildiğini; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar düzenlemesi yapıldığını, müvekkilinin gecekondusunun 24109 Ada 9 nolu imar parseli üzerinde kaldığını; müvekkilinin tapu tahsis belgesine dayalı olarak, bu parselden tapuya çevrilecek 211 m2 yer bedelini taksitler halinde davalı Altındağ Belediyesine ödediğini; davalı Belediyece devri gereken 211 m2 yerden 170 m2’lik kısmın tapu devri yapılmış ise de kalan kısmın devrinin gerçekleştirilmediğini; (01.07.2014 tarihli tapu kaydında müvekkili adına kayıtlı toplam hisse 185,85 m2 olarak gözükmekte ise de müvekkilinin 15,85 m2’lik hisseyi Altındağ Belediye Başkanlığından 29.12.2011 tarihinde ve daha önceki ödediği bedele ilave olarak ödediği bedel karşılığında satın almış olduğunu) bilindiği üzere, imar planları veyahut ıslah imar planları yapıldıktan sonra tahsise dayalı tapuların tahsis sahipleri adına tescil edilebilmesi için bu tapuların öncelikle belediye adına tescil edilmesi, ilgili belediyenin de tahsis sahibine tapu devrini gerçekleştirmesinin gerektiğini; dava konu parselde 170 m2 yer için tapu devri yapılmış ise de kalan kısmın devrinin yapılmadığını; oysa “kamu kurumlarının bedelsiz devri” esaslarına göre 23.12.2013 tarihinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) adına tescil edilmiş 1032,32 m2, hisse bulunduğunu, bu nedenle ve sadece 41.m2’ye tekabül eden hissesinin devri için kayıt maliki gözüken TOKİ’ye husumet yöneltildiğini; davalı Altındağ Belediye Başkanlığından tapu tahsis dosyası celp edildiğinde tapu iptal ve tescil taleplerinin haklılığının net olarak ortaya çıkacağını, ancak buna rağmen davalarının terditli olarak açıldığını, bu taleplerinin kabul görmemesi durumunda ise fazla ödenen yer bedelinin bugünkü rayiç piyasa değerinin davalı Altındağ Belediye Başkanlığından tahsilinin istendiğini; yine kurumlar arası bedelsiz devir şeklinde davalı TOKİ adına kayıtlı hissenin bir başka şahıs veyahut kuruma devredilmesini engel olmak için tedbir talebinde bulunulmuş olduğunu ifade ederek; Altındağ İlçesi, Feridun Çelik Mahallesi, imarın 24109 Ada 9 parselde kain taşınmazda davalılardan TOKİ adına kayıtlı hissenin 41,00 m2.lik kısmının iptali ile müvekkili adına tesciline; bu talepleri kabul görmez ise, müvekkilinin fazladan ödediği yer bedelinin bugünkü rayiç piyasa değerine ilişkin olarak, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin; HMK 107.madde hükümlerince de alacağın tamamı ortaya konulduğunda ise alacağın tamamının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, birlikte davalılardan Altındağ Belediye Başkanlığı’ndan tahsiline karar verilmesi istemiyle, adli yargı yerinde dava açmıştır.
Davalılardan Altındağ Belediye Başkanlığı vekili, süresi içerisinde, davanın idari yargının görev alanına girdiğini öne sürerek görev itirazında bulunmuştur.
ANKARA 25.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 20.11.2014 gün ve E:2014/522 sayı ile, davanın niteliği gereği tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin bulunması nedeniyle, yargı yolu itirazı yerinde görülmediğinden reddine karar vermiştir.
Davalılardan Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin, süresi içinde verdiği dilekçe ile, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunması üzerine dilekçe, dava dosyasının onaylı örneği ile birlikte Danıştay Başsavcılığı’na gönderilmiştir.
DANIŞTAY BAŞSAVCISI; “(…)2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun tespit ve değerlendirme işlemleri başlıklı 8. maddesinde tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı Yasanın 10. maddesinde, bu Kanun hükümlerine göre, hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12. madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve bu tahsisin yapıldığının tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği; tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği, hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının resen iptal edileceği; aynı Yasanın 13. Maddesinin 1. fıkrası (b) bendinde; hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde ıslah imar planları ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edileceği; gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinden başka bir arsa veya hisse verileceği; aynı maddenin 2. fıkrasında da, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlara, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planı içinde meydana gelen boş imar parsellerinin müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esasına göre verileceği hükme bağlanmış; 14. maddesinde ise bu kanun hükümlerinden yararlanamayacak olan yapılar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Anılan yasa hükümlerine göre, idarenin, hak sahibi olduğu saptanan kişilere tapu vermek, şartları taşımayanların tapularını resen iptal etmek konusundaki yetkisi idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanılmakta ve bu yolla kurulan mülkiyet de Medeni Kanun hükümleri dışında idari bir işlemin icrası niteliğini taşımaktadır.
Dava dilekçesine göre, Altındağ Belediyesine ait kadastral 1397 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı tarafından yapılan "temel" aşamasındaki gecekondu için 2981 sayılı Yasa"dan yararlanmak amacıyla yapılan af başvurusunun kabul edilerek davacıya tapu tahsis belgesi verildiği, alanda yapılan parselasyon işlemi sonucu gecekondunun bulunduğu yerde oluşturulan 24109 ada, 9 parsel sayılı taşınmazın 170 m2 "sinin devrinin yapıldığı, taşınmazın 211 m2"si için arsa bedeli ödediğinden bahisle devri yapılmayan 41 m2"lik kısmın da adına tescil edilmesi gerektiği iddiasıyla 23.12.2013 tarihinde TOKİ adına tescil edilen anılan taşınmazın 41 m2"lik kısmının adına tescil edilmesi veya ödenen arsa bedelinin karşılığında şimdilik 5000 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için tapu kaydına tedbir konulmasına karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı Altındağ Belediye Başkanlığı tarafından ise, Yasa"nın barınma ihtiyacını karşılayacak bir konut tahsisini amaçladığı, dolayısıyla yapılan tahsisin 2981 sayılı Yasa"nın 13/b maddesine uygun olduğu, 41 m2 için ödenen bedelin ise talep halinde iade edileceği ileri sürülmektedir.
Bu durumda, davacının dava açmaktaki asıl amacı, taşınmazın Medeni Kanun hükümleri uyarınca adına tescilini sağlamak değil, 2981 sayılı Yasa"da öngörülen hak sahipliği hükümleri uyarınca tapu tahsis belgesine dayalı olarak taşınmazın tescilinin gerçekleştirilmesi veya ödenen arsa bedelinin karşılığında şimdilik 5000 TL"nin ödenmesine karar verilmesi olduğundan, davacının talebinin bu kısmının 2981 sayılı Yasa"da öngörülen hak sahipliği esaslarına uygun olup olmadığının belirlenmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde İdari Yargı yerleri görevli bulunmaktadır.
SONUÇ: Açıklanan nedenle, davanın 41 m2"lik hissenin iptali ile davacı adına tescili veya ödenen arsa bedeli karşılığında 5000 TL ödenmesi istemiyle açılan kısmı yönünden 2247 sayılı Yasanın 10"uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine…” karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Mehmet Ali DURAN, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 26.1.2015 günlü toplantısında;
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalılardan Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazlarının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunulması üzerine Danıştay Başsavcısı’nca, davanın 41 m2"lik hissenin iptali ile davacı adına tescili veya ödenen arsa bedeli karşılığında 5000 TL ödenmesi istemiyle açılan kısmı ve anılan İdare yönünden 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, Ankara İli, Altındağ İlçesi, Feridun Çelik Mahallesi, 24109 ada, 9 parsel sayılı taşınmazda TOKİ adına kayıtlı 41 m2"lik hissenin iptali ile davacı adına tescili veya ödenen arsa bedelinin karşılığında şimdilik 5000 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için tapu kaydına tedbir konulmasına karar verilmesi istemiyle açılmış; Danıştay Başsavcılığınca, davanın 41 m2"lik hissenin iptali ile davacı adına tescili veya ödenen arsa bedeli karşılığında 5000 TL ödenmesi istemiyle açılan kısmı yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmıştır.
Konuya ilişkin olarak davalılardan Altındağ Belediye Başkanlığınca verilen cevap dilekçesinde; davacı tarafından Feridun Çelik Mah. 4. Cadde No. 104 adresinde bulunan gecekondu ile ilgili olarak 2805 sayılı yasa kapsamında 16.08.1984 tarih ve 93932 sayılı ve 2981 sayılı yasa kapsamında ise 03.12.1986 tarih ve 24452 sayılı imar affı müracaatında bulunmuş olduğu; başvurulara istinaden davacıya 400 m2 yer tahsis edildiği ve adına tapu tahsis belgesi düzenlendiği; hak sahipliği, imar planı ve 2981 sayılı yasanın 13/b maddesi ve yapının işgal ettiği alan dikkate alınarak 1 daire etmeye yetecek kadar yer tahsis edilmiş olduğu; işlemde mevzuata ve içtihatlara aykırılık bulunmadığı; 2981 sayılı İmar Affı Kanununun ""Tapu Verme " başlıklı 10/b maddesinde, tapu verildikten sonra bile olsa hak sahibi olmadığı anlaşılan kişinin tapusunun iptaline izin verilmiş olduğu, bu durumda davacının 211 m2 yer tahsisi gerektiği iddiasının kabulünün emredici düzenlemeye aykırı bulunduğu; davacı tarafından adına imar tapusu verilmesi talebiyle idarelerine başvurması üzerine yapılan incelemede hak sahibi olduğu 170 m2 yer tapusunun verildiği, artan 41 m2 yer için ödenen parasının kendisine iade edileceğinin bildirildiği; davacının 2981 sayılı yasa uyarınca 41 m2 yer için hak sahibi olamayacağı, davacının ancak tahsis nedeniyle idareye ödediği bedelin tahsilini isteyebileceği; yerleşik Yargıtay içtihatlarının da bu yönde bulunduğu; bu doğrultuda davacı tarafından 41 m2 yer için ödenen tahsis bedelinin başvurması halinde davacıya ödeneceği, ancak ödediği miktarın aşılarak rayiç bedellere göre arsa bedelinin tahsili talebinin içtihatlara ve mevzuat hükümlerine aykırı olduğu savunulmuştur.
2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun, tespit ve değerlendirme işlemleri başlıklı 8. maddesinde; tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğu hükme bağlanmış; aynı Kanunun 10. maddesinde, bu Kanun hükümlerine göre, hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12. madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve bu tahsisin yapıldığının tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği; tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği, hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının resen iptal edileceği; aynı Kanunun 13. Maddesinin 1. fıkrası (b) bendinde; Hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde, ıslah imar planları ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edileceği, gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinde başka bir arsa veya hisse verileceği, tahsis edilen arsa veya hissenin bedelinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edileceği, 14 üncü maddenin a, b, c, d, e, g, h ve i bentleri kapsamında kalmaları nedeniyle, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlarına, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planları içinde meydana gelen boş imar parsellerinin müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esasına göre verileceği, bu gibi hallerde gecekondu sahibine ayrıca enkaz bedelinin bu Kanunla kurulan fondan belediye veya valilikçe ödeneceği hükme bağlanmış; 14. maddesinde ise bu kanun hükümlerinden yararlanamayacak olan yapılar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Anılan yasa hükümlerine göre, idarenin, hak sahibi olduğu saptanan kişilere tapu vermek, şartları taşımayanların tapularını resen iptal etmek konusundaki yetkisi idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanılmakta ve bu yolla kurulan mülkiyet de Medeni Kanun hükümleri dışında idari bir işlemin icrası niteliğini taşımaktadır.
Olumlu görev uyuşmazlığına konu edilen davada, davacının asıl amacının, taşınmazın Medeni Kanun hükümleri uyarınca adına tescilini sağlamak olmadığı, 2981 sayılı Yasa"da öngörülen hak sahipliği hükümleri uyarınca tapu tahsis belgesine dayalı olarak taşınmazın tescilinin gerçekleştirilmesi veya ödenen arsa bedelinin karşılığında şimdilik 5000 TL"nin ödenmesine karar verilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu açıdan; davaya konu işlemin, 2981 sayılı Yasaya dayanılarak yapılan tahsis işleminden kaynaklanması nedeniyle, uyuşmazlığın çözümü 2981 sayılı Yasaya dayanılarak gerçekleştirilen işlemlerin hukukilik denetiminin yapılmasına bağlıdır. Anılan işlemlerin ise, idarenin imar uygulaması kapsamında re"sen ve tek yanlı tesis ettiği idari işlem niteliği taşıdığında kuşku bulunmamaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesinde, "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Bu durumda, 2981 sayılı Kanun gereğince tesis edilen idari nitelikteki uygulama işlemlerinden doğduğu anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile, davalılardan Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının, Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın (davanın 41 m2"lik hissenin iptali ile davacı adına tescili veya ödenen arsa bedeli karşılığında 5000 TL ödenmesi istemiyle açılan kısmının) kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalılardan Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.11.2014 gün ve E:2014/522 sayılı KARARININ (davanın 41 m2"lik hissenin iptali ile davacı adına tescili veya ödenen arsa bedeli karşılığında 5000 TL ödenmesi istemiyle açılan kısmının) KALDIRILMASINA, 26.1.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye Eyüp Sabri BAYDAR
Üye Mehmet Ali DURAN |
Üye Ali ÇOLAK
Üye Ayhan AKARSU |
Üye Nurdane TOPUZ
Üye Mehmet AKBULUT |