Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4290 Esas 2015/8157 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4290
Karar No: 2015/8157
Karar Tarihi: 15.12.2015

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4290 Esas 2015/8157 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Karar, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet hükmünün temyiz edilmesi üzerine verilmiştir. Sanık, sahte vekaletnameni kullanarak başka bir şahsın taşınmazını bir üçüncü kişiye satmaya çalışmış, tapu görevlilerinin fark etmesiyle eylemine son vermiştir. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararı göz önünde bulundurularak mahkumiyet hükümlerinin uygulanması hakkında açıklama yapılmıştır. Resmi belgede sahtecilik suçu hakkında söz konusu yasal düzenlemeler dikkate alınarak, sanık hakkında TCK'nın 204/3 maddesi uygulanmamıştır. Ancak, nitelikli dolandırıcılık suçunda adli para cezasının alt sınırının yeterince gerekçelendirilmeden fazla tayin edilmesi sebebiyle hüküm BOZULMUŞ, ancak yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı belirtilerek cezanın düzeltilmesi için karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: TCK'nın 53/1, 204/3, 5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 322. maddeleridir.
23. Ceza Dairesi         2015/4290 E.  ,  2015/8157 K.
"İçtihat Metni"


Tebliğname No : 15 - 2012/73040
MAHKEMESİ : Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2011
NUMARASI : 2009/363 (E) ve 2011/418 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
SUÇ TARİHİ : 17/06/2006

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/121 Esas sayılı dosyasında yargılanan ve hakkında beraat kararı verilen Y.. K.., suç tarihinde sanık O.. B.."ten temin ettiği ve sahte olarak tanzim edilen vekaletname ile mağdur İ.. G.."e ait taşınmazı M.. G.."e G.. M.."nde satışını gerçekleştirdiği sırada tapu görevlilerin vekaletnamenin sahte olduğunu fark etmesi üzerine eylemine son verdiği, bu suretle sanığın, Y.. K.. ile birlikte hareket ederek resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın noterde düzenlettirdiği sahte vekaletnamenin 5237 sayılı TCK"nın 204/3 maddesinde belirtilen belgelerden olduğu gözetilerek sanık hakkında söz konusu madde uygulanmamış ise de; karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve dairece düzeltilen husus dışındaki hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 650 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "650 GÜN", "433 GÜN", "360 GÜN" ve "7.200 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "3 GÜN", "2 GÜN" ve "40 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Hemen Ara