Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4447 Esas 2015/8094 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4447
Karar No: 2015/8094
Karar Tarihi: 14.12.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4447 Esas 2015/8094 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/4447 E.  ,  2015/8094 K.
"İçtihat Metni"


Esas No : 2015/4447
Karar No : 2015/8094
Tebliğname No : 15 - 2012/51252
MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2011
NUMARASI : 2010/294 (E) ve 2011/617 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 23/03/2010

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılanın nişanlısının eniştesi tanık O.. A.."a T..T..çağrı merkezinde çalıştığını, çağrı merkezine eleman alınacağını, işe girmek isteyenlere yardımcı olabileceğini söylediği, tanık O.."ın durumu eşine söylediği, eşinin ise erkek kardeşi ve erkek kardeşinin nişanlısı katılana bu durumu bildirdiği, bunun üzerine katılanın adli sicil, ikametgah, özgeçmiş, dört adet fotoğraf ve 750 TL"yi sanık Ç.."a gönderdiği, sanığın olayın ardından ortalardan kaybolduğu anlaşıldığından, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık tarafından, katılanında da aralarında bulunduğu birden fazla kişiye karşı aynı anda, tek bir eylemle dolandırıcılık suçu işlendiği halde, yine sanık müdafii tarafından dosyanın diğer mağdurları hakkında Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesinde açılmış dava bulunduğunun belirtilmesi karşısında, mahkeme tarafından diğer mağdurlar hakkında açılan dava dosyalarının incelenmesi, gerektiği takdirde birleştirme kararı verildikten sonra sanık hakkında mağdur sayısınca değil TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca arttırım yapılarak ceza tayin edilmesi,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 6 gün olarak tayin edilmesi,
3-5237 sayılı Kanun"da cezaların içtimaına ilişkin hüküm bulunmadığı, bu nedenle gün adli para cezasına göre hesaplanan adli para cezası ile hapis cezasından çevrilen adli para cezasının içtima edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Şahsî hürriyeti sınırlama sonucu doğuran tutuklama nedeniyle geçirilmiş sürenin TCK’nın 63. maddesi gereği mahsubu gerekirken, mahsup edilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Hemen Ara