13. Hukuk Dairesi 2020/1920 E. , 2020/4944 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı tarafından, kendisinin yokluğunda yapılan kadastro çalışmaları sırasında kendi adına tescil ettirdiği taşınmazın kamulaştırıldığını, ancak davalının kendisine ait olan yere ilişkin kamulaştırma bedelini ödemediğini, bu nedenle davaya konu taşınmazın 5164 m2"lik kısmının kendisine ait olduğunun tespiti ile bu kısma ilişkin davalı tarafından alınan 6.565,00 TL"nin 15.12.1999 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 09.01.2013 tarihli kararla, 14.3.2012 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyanın yenilendikten sonra 14.3.2012 ve 9.1.2013 tarihlerinde de takipsiz bırakılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; davacı vekilinin eski hale getirme talebinde bulunması üzerine mahkemece tarihsiz ek kararla ve herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiş, ek kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce, tarihsiz ek karar ile davacının talebi hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmadan gerekçesiz bir şekilde talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacının sair temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuş, bozma sonrası mahkemece, eski hale getirme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle eski hale getirme talebinin reddine ve 3. kez takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 1. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” hükmüne, 4. fıkrada “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir.” hükmüne ve 5. fıkrada “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükmüne, 6. fıkrada da “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu somut olayda, 14.3.2012 tarihinde işlemden kaldırılan dosyanın davacı vekili tarafından 29.03.2012 tarihinde verilen dilekçe ile yenilendiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece, yukarıda bahsedilen kanun maddeleri gözönünde bulundurularak 09.01.2013 tarihli celsede, davanın üçünçü kez takipsiz bırakılması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, dava ilk yenilemeden bir defa takipsiz bırakılmış olup, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi için gerekli koşullar oluşmamıştır. Bu nedenle, yanılgılı değerlendirme sonucu dosyanın 3. defa takipsiz bırakıldığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.