Esas No: 2015/226
Karar No: 2015/241
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/226 Esas 2015/241 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2015 / 226 KARAR NO : 2015 / 241 KARAR TR : 6.4.2015 |
ÖZET : Oluştuğu ileri sürülen görev uyuşmazlığının, idari yargı düzeninde yer alan mahkemeler arasında doğması nedeniyle; başvurunun 2247 sayılı Yasa’nın 1., 14. ve 27. maddeleri uyarınca reddi gerektiği hk.
|
K A R A R
Davacı : R.S.
Davalı : Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü
O L A Y : Davacı dilekçesinde özetle; mülkiyetinde bulunan taşınmazlara ilişkin tapu kayıtlarında yolsuz tescil yapılarak kişilik haklarına tecavüz edildiğini, tapu kayıtları üzerinde şerhler bulunduğunu, davalı tarafça yolsuz tescil olan diğer kişilerin tapu kayıtlarının tutulup kanuna karşı hile yapıldığını önesürerek Danıştay’da dava açmıştır.
DANIŞTAY 10.DAİRESİ: 17.6.2014 gün ve E:2014/3224, K:2014/4046 sayı ile, Uyuşmazlık, davacının mülkiyetinde bulunan taşınmazlara ilişkin tapu kayıtlarında yapıldığı ileri sürülen yolsuz tescil işlemlerinin iptali ile sahip olunan hakların iadesine karar verilmesi isteminden doğmuş olup; bu haliyle 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24.maddesi kapsamında yer almayan davanın, Danıştay’da ilk derece olarak incelenmesi olanağı bulunmadığı; bu itibarla, dava dosyasının, uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanına girip girmediği hususunun da değerlendirilmek üzere idare mahkemesine gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, dava dosyasının Ankara İdare Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
ANKARA 8.İDARE MAHKEMESİ: 18.12.2013 gün ve E:2014/1981, K:2014/1995 sayı ile, dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafça mülkiyeti kendisine ait olduğu iddia olunan tapu kayıtlarındaki yolsuz tescil işlemlerinin düzeltilmesinin talep edildiği anlaşılmakla, taşınmazın aynına ve tapu kaydına ilişkin olan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün mevzuat hükümleri uyarınca adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı 9.3.2015 günü kayda giren dilekçesi ile Danıştay 10.Daire Başkanlığının görevsizlik kararından sonra Ankara 8.İdare Mahkemesince verilerek kesinleşen görevsizlik kararıyla ortaya çıktığını önesürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi isteminde bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 6.4.2015 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 158. maddesinin birinci fıkrasında “Uyuşmazlık Mahkemesi adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir”. denilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde “ Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu Kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.
Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hakim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır.” hükümleri yer almıştır.
2247 sayılı Yasanın 14.maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir.
Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.
Anılan hükümlere göre, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce bir görev ya da hüküm uyuşmazlığının incelenebilmesi için, uyuşmazlığa konu edilen karar veya kararların, adli, idari veya askeri yargı mercilerince ya da hakemliğin hakim tarafından yerine getirilmesinde olduğu gibi yargı merci sayılanlarca verilmesi ve 14.madde kapsamında olumsuz görev uyuşmazlığının varlığından söz edebilmek için de; adli, idari veya askeri yargı yerlerinden en az ikisi tarafından kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş görevsizlik kararlarının bulunması gerekmektedir.
Olayda, Danıştay 10.Dairesince; yine aynı yargı düzenindeki İdare Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı üzerine; dosyanın gönderildiği Ankara 8.İdare Mahkemesince, Adli Yargı yerinin görevli olduğundan bahisle verilen ve kesinleşen görevsizlik kararının görev uyuşmazlığına konu edildiği; dolayısıyla oluştuğu ileri sürülen görev uyuşmazlığının idari yargı düzeninde yer alan mahkemeler arasında doğduğu anlaşılmaktadır.
Bu tür uyuşmazlıklar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. ve 15. maddeleri uyarınca çözümlenebileceğinden, başvurunun 2247 sayılı Yasa’nın 1., 14. ve 27. maddeleri uyarınca reddi reddi gerekmiştir.
S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 1., 14. ve 27. maddelerinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 6.4.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye Eyüp Sabri BAYDAR
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ
|
Üye Ali ÇOLAK
Üye Ayhan AKARSU |
Üye Nurdane TOPUZ
Üye Mehmet AKBULUT |