Esas No: 2020/3014
Karar No: 2021/2851
Karar Tarihi: 21.06.2021
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/3014 Esas 2021/2851 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava site yönetimi adına yöneticinin açtığı eksik ve ayıplı iş bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
Bozmaya uyan yerel mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekili, müvekkillerinin bir kısmının davalı kooperatif ortağı, diğer kısmının ise davalı müteahhit şirketten bağımsız bölüm satın alan site kat malikleri olduğunu, davalı arsa sahibinin kooperatif, yüklenicisinin ise diğer davalı şirket olduğunu, bu binalarda eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğunu ileri sürerek, eksik ve ayıplı iş nedeniyle şimdilik 305.000,00 TL tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece davanın reddine dair verilen ilk hüküm, davacı yöneticinin kat maliklerinden olup olmadığı, kat maliklerinden ise bağımsız bölümü ne şekilde edindiği konusunda yapılacak araştırma neticesinde karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyan yerel mahkemece davacı yöneticinin kat maliklerinden olduğu, ancak adına kayıtlı bağımsız bölümü dava dışı üçüncü kişi...’dan satın aldığı, ...’ın ise aynı bağımsız bölümü dava dışı taşeron şirketten satın aldığı, davacının adına kayıtlı bağımsız bölümü arsa sahibinden satın almadığı ve buna bağlı haklara ilişkin yazılı temlik de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti; davaya konu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, davaya konu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise davaya konu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde kabul edilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatı bu anlamda, def"i değil itiraz niteliğinde olup; taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmalıdır.
Bu durumda mahkemece, davacı site yöneticisi ve davalılar arasında akdî ilişki kurulmamış olduğundan, sözleşmelerin nisbiliği prensibi uyarınca davacı site yöneticisi yönünden davanın husumetten reddi gerekmektedir. Bu durumda davalı lehine karar altına alınacak vekâlet ücretinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/II. maddesi uyarınca maktu vekâlet ücretini geçmemesi gerekir. Mahkemece bu kurala uyulmayarak davalı lehine maktu vekâlet ücretini aşar şekilde nispi vekâlet ücretinin tahsiline karar verilmesi hatalı olmuştur. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekirse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HMK"nın gecici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 2. bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulüne, hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan ‘’ 28.030,00TL nispi’’ ibaresinin çıkarılarak yerine ‘’ 2.725,00TL maktu’’ ibaresinin yazılmasına, hükmün değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.