Danıştay 7. Daire 2022/462 Esas 2022/2535 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2022/462
Karar No: 2022/2535
Karar Tarihi: 31.05.2022

Danıştay 7. Daire 2022/462 Esas 2022/2535 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, davacının hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuyla, baz yağ kullanarak üretilen ürünlerin farklı pozisyonlarda beyan edilerek haksız olarak mahsuben iade alındığı gerekçesiyle Ocak, Mayıs ve Haziran dönemlerinde salınan özel tüketim vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle açılmıştır. Bölge İdare Mahkemesi, davanın özel tüketim vergileri yönünden reddedilmesine karar verirken, vergi ziyaı cezalarına ilişkin olarak da kısmen reddetmiş kısmen iptal etmiştir. Danıştay Yedinci Dairesi, davanın reddedilmesine ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına hükmetmiş ancak vergi ziyaı cezalarına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiğine karar vermiştir. Anılan kararın dayandığı kanun maddeleri 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 341, 344 ve 359. maddeleridir.
Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/462 E.  ,  2022/2535 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2022/462
    Karar No : 2022/2535


    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : … Petrol Ürünleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …
    2- (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem: Davacının hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuyla, baz yağ kullanarak üretilen ürünlerin 27.10 pozisyonunda yer almasına karşın, farklı pozisyonlarda beyan edilerek haksız olarak mahsuben iade alındığından bahisle davacı adına 2013 yılının Ocak, Mayıs ve Haziran dönemleri için salınan özel tüketim vergileri ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılarak kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, … Vergi Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında uyuşmazlığa konu edilen cezalı tarhiyata ilişkin olarak yapılan incelemede re'sen takdir nedeni uyuşmazlık konusu dönem ile aynı olduğundan, anılan dosyada aynı nitelikteki eşya için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun karara esas alınabilir nitelikte olduğu ve bakılmakta olan davada ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmeyerek; davacı tarafından üretilen ürünlerde baz yağlara %4 oranında yapılan katık madde ilavesinin madeni yağlama yağının esas niteliğini değiştirmediğinin belirtildiği, bu durumda üretilen mamulün 4760 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı listenin B cetveli dışında değerlendirilerek özel tüketim vergilerinin beyan dışı bırakıldığı ve mahsuben iadenin haksız olduğu sonucuna ulaşıldığından, salınan vergilerde hukuka aykırılık bulunmadığı; vergi ziyaı cezası bakımından ise; inceleme raporunda mahsuben iade işleminin dayanağı olarak, ilk derece mahkemesince yürütmenin durdurulması isteminin reddine dair karara yönelik itiraz üzerine İzmir Bölge İdare Mahkemesince verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin karar üzerine düzeltme yapıldığı, nihai olarak davanın reddi kararı sonrasında ihbarnamelerin yeniden düzenlenmesi durumunda, davacının verginin haksız yere geri verilmesine yol açtığından söz edilemeyeceğinden, verginin haksız olarak iade edildiğinden bahisle kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kısmen davanın reddine, kısmen de işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı şirket tarafından, üretimini ve satışını yaptığı ürünlerin akışkanlık düzenleyici müstahzar olduğu, başka amaçlarla kullanılmaması için gerekli tüm önlemlerin alındığı, vergi inceleme raporunda ürünlerin başka amaçlarla kullanıldığına dair herhangi bir karşıt inceleme yapılmadığı ve tespitin bulunmadığı, satışların yapıldığı firmaların bir kısmının motor yağı satışı faaliyetiyle iştigal ettiği, söz konusu ürünlerin donma noktasını düşürmesi, vizkozite endeksini geliştirmesi ve köpük önleyici özelliklerinin bulunması nedeniyle 38.11 veya 38.12 pozisyonunda tanımlanması gerektiğinden dava konusu vergi ve cezaların hukuka aykırı olduğu; davalı idarece, tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
    TARAFLARIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu kararın, re'sen tarh edilen özel tüketim vergileri yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının aynı gerekçe ve nedenlerle onanması; vergi ziyaı cezalarına ilişkin hüküm fıkrasına ilişkin olarak ise, her ne kadar bölge idare mahkemesince verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın yerine getirilmesi nedeniyle ceza kesilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu vergi ziyaı cezaları hakkında iptal kararı verilmiş ise de; bilirkişi incelemesi de yapıtırılmak suretiyle, üretilen mamulün liste dışında kaldığı sonucuna ulaşılarak özel tüketim vergileri tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı yolundaki değerlendirmesi doğrultusunda 213 sayılı Kanun'un 341. maddesi uyarınca haksız iadenin geri alınması durumunda vergi ziyaı cezasının uygulanması gerektiğinin anlaşılması karşısında, temyize konu kararın vergi ziyaı cezalarına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan bölge idare mahkemesi kararının özel tüketim vergileri yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, anılan hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
    Bölge idare mahkemesi kararının tekerrür hükümleri de uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalarının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davalı idarenin temyiz istemine gelince;
    213 sayılı Vergi Usul Kanununun 341. maddesinin 1. fıkrasında; vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi olarak tanımlanmış, 2. fıkrasında; şahsi, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri verilmesine sebebiyet vermenin de vergi ziyaı hükmünde olduğu, 3. fıkrasında; anılan fıkralarda yazılı hallerde verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınmasının ceza uygulanmasına mani teşkil etmeyeceği, 344. maddesinde; 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında kesileceği, 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu cezanın üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı düzenlenmiştir.
    Her ne kadar, bölge idare mahkemesince dava konusu vergi cezalarının haksız olarak iade edilen vergilerden kaynaklanan kısmına ilişkin olarak mahsuben iadenin, yürütmenin durdurulmasına ilişkin yargı kararının yerine getirilmesi nedeniyle ceza kesilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu vergi ziyaı cezaları hakkında iptal kararı verilmiş ise de; bölge idare mahkemesince, bilirkişi raporları kapsamında inceleme yapılmak suretiyle, üretilen mamulün anılan liste dışında kaldığı sonucuna ulaşılarak özel tüketim vergilerine ilişkin tarhiyat işleminin hukuka uygun olduğu yolundaki değerlendirmesi Dairemizce de uygun bulunduğundan 213 sayılı Kanun'un 341. maddesi uyarınca haksız iadenin geri alınmasının ve vergi ziyaı cezasının uygulanmasını gerektiğinin anlaşılması karşısında, kararın vergi ziyaı cezalarına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
    Öte yandan; vergi ziyaı cezalarının, 213 sayılı Kanun'un 339. maddesinde öngörülen tekerrür hükümleri uygulanarak arttırılan kısmının ayrıca değerlendirileceği tabiidir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin ise kabulüne,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    3. Kararın, iptale ilişkin hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
    4. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL'den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Dairece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
    5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    6. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 31/05/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.



    (X) - KARŞI OY:

    Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında bölge idare mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, Dairemiz kararının özel tüketim vergisi yönünden davanın reddine yönelik onama kararına katılmakla birlikte, mahkeme kararının uygulanması nedeniyle gerçekleştirilen iadeye bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezasıyla ilgili iptal kararının da onanması gerektiği görüşüyle bozma ile ilgili karar kısmına katılmıyoruz.



    Hemen Ara