Esas No: 2018/2572
Karar No: 2022/2531
Karar Tarihi: 31.05.2022
Danıştay 7. Daire 2018/2572 Esas 2022/2531 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/2572 E. , 2022/2531 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2572
Karar No : 2022/2531
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı adına...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: ... Gıda Ambalaj Orman Ürünleri İnşaat Turizm İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ne ait A tipi genel antrepoda ... tarihinde yapılan sayım sonucunda, "kırmızı et" cinsi eşyaların gümrük gözetimi altında iken tavuk kıyma/kırıntısı ile değiştirilerek gözetim dışına çıkarılıp, gümrük vergileri ödenmeksizin yurda sokulduğunun tespit edildiğinden bahisle antreponun yetkilendirilmiş gümrük müşaviri olan davacı adına 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 236. maddesinin 1. fıkrası uyarınca eksik çıkan eşyaya ilişkin olarak gümrüklenmiş değer üzerinden alınan para cezası kararına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 236. maddesinin 1. fıkrası uyarınca antrepoda bulunması gereken eşyanın bulunmadığının tespiti halinde para cezası kesilmesi gerektiğinden bahisle dava konusu ceza kararı alınmış ise de, davalı idare tarafından ara kararına cevaben gönderilen belgelerden, davacının yetkilendirilmiş gümrük müşaviri olarak "kırmızı et" cinsi eşyanın antrepoya giriş ve çıkışlarında, stok kayıtlarını tuttuğu ve tutulan kayıtların birbirleri ile uyumlu olduğu, denetimler sonucu stok raporlarını düzenleyip davalı idareye sunduğu görülmüş olup, idarece para cezasının dayanağı olan 4458 sayılı Kanun'un 236. maddesindeki eylemin kabahat niteliğinde değerlendirilip, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 14. maddesi dayanak gösterilerek, davacı tarafından gerek aylık gerekse altı aylık sayım tutanaklarında söz konusu eşyaların eksiklikleri hakkında bilgi vermemesi nedeniyle Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefetten suç duyurusunda bulunulduğu, davacı aleyhine 5607 sayılı Kanun'a muhalefetten .... Asliye Ceza Mahkemesi'nde E:..... sayıda dosyada dava açıldığı, ceza kararı alınan eylemin konusu suç olan bir fiil olduğunun davalı idare tarafından bilindiği, yukarıda anılan 5326 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 3. fıkrasındaki; "Bir fiil hem kabahat hem de suç olarak tanımlanması halinde, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabilir" hükmü gereğince, konusu suç olan ve ceza yargılamasına başlanmış bir fiil nedeniyle davacı adına Gümrük Kanunu'nun 236. maddesinin 1. fıkrası ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 14. maddesinin 1. fıkrası gereğince alınan para cezası kararında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davaya konu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviriliğine İlişkin Gümrük Genel Tebliği (Seri No: 2)'de gümrük müşavirinin sorumluluğunun dar kapsamlı değil, bilgi ve belgelerin eşya ile uyumunu da incelemeyi gerektirecek mahiyette kapsamlı bir sorumluluk olduğu, mevzuata aykırı bir durumun tespiti halinde derhal gümrük idaresine bilgi verilmesinin gerektiği, davacının 40-45 tıra sığacak miktarda etin antrepodan çıkarılması ve yerine değiştirilen ürünün konulmasından sorumlu olması gerektiği, durumu bilen ya da bilmesi gereken kişi konumunda olduğu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ..'İN DÜŞÜNCESİ :
Kırmızı et cinsi eşyaların gümrük gözetimi altında depolanmakta iken tavuk kıyma/kırıntısı ile değiştirilerek gözetim dışına çıkarılıp, gümrük vergileri ödenmeksizin yurda sokulduğunun tespit edildiğinden bahisle antreponun yetkilendirilmiş gümrük müşaviri olan davacı adına alınan para cezası kararına itirazın reddine dair işlemi iptal eden vergi mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin karar temyiz edilmiştir.
5236 sayılı Kabahatler Kanununun 15. maddesinin 3. fıkrasında, bir fiilin hem kabahat hem de suç olarak tanımlanması halinde, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabileceği ancak, suçtan dolayı yaptırım uygulanmayan hallerde kabahat dolayısıyla yaptırım uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 236. maddesinin 1. fıkrasında, teminat alınmış olsa bile, gümrük işlemlerine başlanmadan veya bu işlemler bitirilip gümrük idaresinin izni alınmadan gümrük antrepoları veya gümrük idaresince eşya konulmasına izin verilen yerlerden kısmen veya tamamen eşya çıkarılması veya buralardaki eşyanın değiştirilmesi ya da yapılan sayımlarda kayıtlara göre eşyanın bir kısmının noksan olduğunun anlaşılması hallerinde, bu eşyanın gümrük vergilerinin yanı sıra gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verileceği kabul edilmiştir.
Gümrük Yönetmeliğinin "Ceza Koyan Çeşitli Kanunlara Göre Takibat Yapılması" başlıklı 579. maddesinde ise; bir fiilin hem 4458 sayılı Kanunun hem de kaçakçılıkla mücadele veya diğer ceza koyan kanunların kapsamına girebilecek olması durumunda, idare amirinin durumu inceleyerek olay dolayısıyla, aynı zamanda diğer kanunlara göre işlem yapılıp yapılmayacağını tespit edeceği, soruşturma veya kovuşturma sonucunda Kanunda tayin edilen cezalardan daha ağır bir para cezasına karar verildiği veya fiilin suç teşkil ettiğine ve suçtan dolayı yaptırım uygulanmasına karar verildiği takdirde, kararın kesinleşmesi ve hükmolunan paranın tahsili şartıyla Kanuna göre verilmiş olan cezanın kaldırılacağı ve alınmış olan paranın geri verileceği düzenlenmiştir.
Söz konusu madde hükmü uyarınca, gümrük işlemlerine başlanmadan veya bu işlemler bitirilip gümrük idaresinin izni alınmadan gümrük antrepoları veya gümrük idaresince eşya konulmasına izin verilen yerlerden kısmen veya tamamen eşya çıkarılması veya buralardaki eşyanın değiştirilmesi ya da yapılan sayımlarda kayıtlara göre eşyanın bir kısmının noksan olduğunun anlaşılması hallerinde, bu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilmesi; aynı fiilin ceza koyan bir başka Kanuna göre suç teşkil etmesi durumunda, ilgili Kanunlar uyarınca konunun adli makamlara intikal ettirilmesine engel teşkil etmemektedir. Ya da tam tersine, konunun ilgili Kanunlar uyarınca adli makamlara sevk edilmesi, 4458 sayılı Kanunun 236. maddesinin uygulanmasını engellememektedir. Bu tür durumlarda Gümrük Yönetmeliğinin 579. maddesi hükmü uyarınca ilgili idarece işlem yapılması gerekmektedir.
5326 sayılı Kabahatler Kanununda, "kabahat", kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık olarak tanımlamış ve farklı kanunlarda yer alan dağınık haldeki kabahatlerin aynı Kanunda öngörülen sistematik yapı içerisinde toplanarak, uygulamadan kaynaklanan sorunların önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Bu husus Kanunun 3. maddesinde; anılan Kanunun, kanun yoluna ilişkin hükümleri dışında kalan hükümlerinin, idari para cezası yaptırımını öngören bütün fiiller hakkında uygulanacağı hükmünden de anlaşılmaktadır. Bu durumda, ithalat vergileri üzerinden karara bağlanan para cezaları yönünden, 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerinin özel, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerinin ise genel nitelikte bulunması nedeniyle, öncelikle 4458 sayılı Kanunun, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 5326 sayılı Kanunun dikkate alınması gerekmektedir.
Görüldüğü üzere; 4458 sayılı Kanunda, gümrük işlemlerine başlanmadan veya bu işlemler bitirilip gümrük idaresinin izni alınmadan gümrük antrepoları veya gümrük idaresince eşya konulmasına izin verilen yerlerden kısmen veya tamamen eşya çıkarılması veya buralardaki eşyanın değiştirilmesi ya da yapılan sayımlarda kayıtlara göre eşyanın bir kısmının noksan olduğunun saptandığı hallere ilişkin idari yaptırım olarak para cezası uygulanmasına yönelik düzenleme mevcut olduğundan, bu konuda uygulanacak yaptırımlar (para cezası) yönünden de özel kanun niteliğindeki 4458 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı açıktır.
Bu itibarla, vergi mahkemesince dava konusu işlemin; davacı aleyhine 5607 sayılı Kanun'a muhalefetten ..... Asliye Ceza Mahkemesinde ... esas sayılı dosyada dava açıldığı, para cezası kararı alınan eylemin konusu suç olan bir fiil olduğunun davalı idare tarafından bilindiği, yukarıda anılan Kabahatler Kanununun 15. maddesinin 3. fıkrasındaki hüküm uyarınca, konusu suç olan ve ceza yargılamasına başlanmış bir fiil nedeniyle Gümrük Kanununun 236. maddesinin 1. fıkrası gereğince para cezası kararı alınamayacağı gerekçesiyle iptal edilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Kaldı ki, Kabahatler Kanunundaki söz konusu düzenleme aynı fiilden dolayı birden fazla yargılanmama veya cezalandırılmama ilkesi bağlamında değerlendirildiğinde mükerrerlikten bahsedebilmek için yargılanma süreçlerine ilişkin birtakım şartların da gerçekleşmesi gerekmektedir. Kaçakçılık suçundan veya idari yaptırım olarak para cezası kararı bağlamında kabahatten dolayı başlatılan cezalandırma süreçlerinden birinin kesinleşmek suretiyle sona ermesinden sonra diğerinin başlaması ya da anılan süreçlerden birinin kesinleşmesinden önce başlayan diğer sürecin ilk sürecin kesinleşmesinden sonra da işlemeye devam etmesi durumunda, aynı fiilden dolayı birden fazla yargılanmama veya cezalandırılmama ilkesinin ihlal edileceği kabul edilmektedir. Buradaki amaç, ilk bitirilen yargılamanın sonucunun ikinci yargılamada dikkate alınmasıdır. Dolayısıyla hem kabahat hem de suçtan dolayı takibat yapılıp, suçtan dolayı kesin olarak mahkum edilenler hakkında ayrıca para cezası yaptırımı da uygulanamayacağından ve olayda ... Asliye Ceza Mahkemesinde davacının eylemi incelenerek fiil hakkında esastan verilen herhangi bir karar bulunmadığından ayrıca UYAP kayıtlarından ceza davasının duruşmasının ... tarihine bırakılmasına karar verildiği de saptandığından, işlenen suçtan kaynaklı kesinleşen bir ceza kararının olup olmadığı açıklığa kavuşturulmadan verilen kararda bu yönden de hukuka uygunluk bulunmadığından kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
... Yaş Sebze Gıda Ambalaj Orman Ürünleri İnşaat Turizm İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ne ait A tipi genel antrepoda ... tarihinde yapılan sayım sonucunda, "kırmızı et" cinsi eşyaların gümrük gözetimi altında iken tavuk kıyma/kırıntısı ile değiştirilerek gözetim dışına çıkarılıp, gümrük vergileri ödenmeksizin yurda sokulduğunun tespit edildiğinden bahisle antreponun yetkilendirilmiş gümrük müşaviri olan davacı adına 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 236. maddesinin 1. fıkrası uyarınca eksik çıkan eşyaya ilişkin olarak gümrüklenmiş değer üzerinden alınan para cezası kararına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 236. maddesinin 1. fıkrasında, teminat alınmış olsa bile, gümrük işlemlerine başlanmadan veya bu işlemler bitirilip gümrük idaresinin izni alınmadan gümrük antrepoları veya gümrük idaresince eşya konulmasına izin verilen yerlerden kısmen veya tamamen eşya çıkarılması veya buralardaki eşyanın değiştirilmesi ya da yapılan sayımlarda kayıtlara göre eşyanın bir kısmının noksan olduğunun anlaşılması hallerinde, bu eşyanın gümrük vergilerinin yanı sıra gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın UYAP kayıtlarıyla birlikte incelenmesinden; Dairemizin 2019/1936 esas numarasında kayıtlı dosyasındaki bozma kararının, aynı davacı adına yapılan tahakkuka ilişkin olması ve bu davanın konusu para cezası kararına dayanak olan tahakkuk hakkında verilecek kararın para cezasını da etkilemesi nedeniyle Dairemizin yukarıda değinilen bozma kararı uyarınca verilecek karar üzerine oluşacak hukuki duruma göre karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 31/05/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyu ile, karara katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY:
Yargılama Hukukunda, yargı (hüküm), uyuşmazlığı çözmekle görevli ve yetkili yargı yerinin, yargılama sürecinin sonunda ulaştığı "sonuç" tur. Yargı yerinin bu sonuca ulaşırken bir gerekçeye dayanması, hem Anayasamızda, hem de Yargılama Hukukumuzda yer alan ilkelerdendir. Gerekçe, hakimin, önüne gelen uyuşmazlıkla ilgili olarak saptadığı maddi olgular ile verdiği hüküm arasındaki hukuki değerlendirmedir.
Temyize konu kararda, davanın, A Tipi Genel Antrepoda 08/11/2014 tarihli sayım ve tespit tutanağı ile stok kayıtlarının incelenmesi neticesinde ''kırmızı et'' cinsi eşyanın eksik olduğunun tespit edildiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 236. maddesinin 1. fıkrası uyarınca eksikliğe isabet eden eşya nedeniyle hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle açıldığının kabul edildiği, yargılamada ise anılan madde uyarınca alınmasına karşın, Mahkemelerince verilen ara kararına cevaben gönderilen belgelerden, davacının stok kayıtlarını tuttuğu ve tutulan kayıtların birbiriyle uyumlu olduğu, bu sebeple eylemin ceza kararı alan idarece kabahat olarak değerlendirildiği sonucuna ulaşılarak, cezanın Kabahatler Kanunu'nun 14. maddesinde yer alan iştirak hükümleri kapsamında da alındığının ifade edildiği, öte yandan, davacının gerek aylık, gerekse altı aylık sayım tutanaklarında antrepo beyannamelerinden kaynaklanan eksiklikler hakkında bilgi vermemesi sebebiyle suç duyurusunda bulunulması üzerine hakkında ceza davası açıldığı, dolayısıyla eylemin suç olması halinde Kanunda yer aldığı biçimde sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabileceği yargısına varıldığı görülmektedir.
Bu bakımdan, davacı adına karara bağlanan para cezasının, antrepo yapılan sayım sonucunda eksik olduğu belirtilen eşya nedeniyle iştirak hükümlerinin uygulanması suretiyle mi alındığı, yoksa işlemin; stok kayıtlarının uyumsuz olması" ve "eksiklikler hakkında bilgi verme yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması" sebepleriyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 10'uncu maddesinin (c) fıkrası ve Gümrük Yönetmeliğinin "Yetkilendirilmiş gümrük müşavirinin sorumluluğu" başlıklı 575'inci maddesi uyarınca yükümlü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan bahisle mi tesis edildiği belirlenmeden, davanın sonuçlandırılması Yargılama Hukuku kurallarına uygun bulunmadığından, belirtilen gerekçeyle kararın bozulması gerektiği oyu ile, Dairemiz kararına katılmıyorum.