Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/583 Esas 2022/1950 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/583
Karar No: 2022/1950
Karar Tarihi: 01.06.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/583 Esas 2022/1950 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, meslekte kalmasının uygun olmadığı gerekçesiyle meslekten çıkarılmasına ve yoksun kaldığı mali hakların faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi için dava açmıştır. Danıştay Beşinci Dairesi davayı reddetmiş ve karar temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda kararın usul ve hukuka uygun olduğu görülmüş ve temyiz istemi reddedilmiştir. Dava, Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca açılmıştır. Kararda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi belirtilmiş ve dava hukuka uygun bulunmuştur.
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/583 E.  ,  2022/1950 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2022/583
    Karar No : 2022/1950

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … vasisi …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 23/09/2021 tarih ve E:2016/57478, K:2021/2680 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptaline ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı mali ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 23/09/2021 tarih ve E:2016/57478, K:2021/2680 sayılı kararıyla;
    Davalı idarenin usule ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği,
    "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmeler yapılarak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, davacının istinaf isteminin … Bölge Adliye Mahkemesi .. Ceza Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği ve bu kararın temyizi neticesinde davacı hakkındaki mahkumiyet kararının Yargıtay … Ceza Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı onama kararı ile kesinleştiğinin anlaşıldığı,
    ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanakları"nın incelenmesinden; davacının … ve … ID numaralarıyla bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgütün yönlendirmesiyle örgüt içi evlilik yaptığına, üniversite ve hakim-savcı adaylığı döneminde örgüte ait evlerde kaldığına, hakimlik-savcılık sınavlarına örgüte ait çalışma evlerinde hazırlandığına, bu evlerde örgüt adına "devrecilik" ve "sermurakıplık" görevlerini yürüttüğüne, örgüt toplantılarına katıldığına ve düzenlediğine, örgüt adına himmet topladığına, sorumlu olduğu hakim-savcı adaylarının telefonlarına örgüt içi haberleşme programları yüklediğine ve diğer hususlara yönelik yukarıda yer verilen ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
    Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı mali ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, görevden uzaklaştırma kararının kendisine tebliğ edilmemesi sebebiyle itiraz hakkının ve adalete erişim hakkının engellendiği, Daire kararında bu hususun dikkate alınmadığı, davalı idarece kendisiyle ilgili idari yaptırım tasarrufuna 19/07/2016 tarihinde 2802 sayılı Kanun koşulları ile başlanıldığı ve devamının aynı şekilde getirilmesinin gerektiği, OHAL Kanunu'nun ise 23/07/2016 tarihinde yürürlüğe girdiği için dosyasına uygulanmaması gerektiği, bu nedenle hukuki güvenlik ilkesi gereğince de davalı idarenin iddiasının temelsiz ve hukuki gerekçeden yoksun olduğu, Daire kararında bu ilkeye dikkat edilmediği, dava konusu işlem tesis edilirken herhangi bir şekilde savunma hakkı verilmediği, Daire kararında belirtilen ifade vs. hemen hemen hepsinin meslekten çıkarma sonrası tesis edilen işlemler olduğu, bu durumun silahların eşitliği ilkesine aykırı olduğu ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiği, dava konusu işlemin tesisinde kişiselleştirme yapılmadığı, davanın açılma tarihi ile karar tarihi arasında geçen süre dikkate alındığında makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğinin ortaya çıktığı, bylock kullanmadığı halde kullanmış gibi değerlendirme yapıldığı, bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken hiçbir incelemenin yapılmadığı, tanık ifadelerinin soyut olduğu ve gerçeği yansıtmadığı, davalı idare tarafından dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla dosyada bulunmayan hususların sonradan hukuka aykırı olarak eklendiği, bu durumun hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğu, davalı idarece soyut ifadelerle işlem tesis edildiği ve bu işlemin de Dairece yerinde görüldüğü, masumiyet karinesinin ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a)Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b)Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması"
    sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 23/09/2021 tarih ve E:2016/57478, K:2021/2680 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
    4. Kesin olarak, 01/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara