Esas No: 2022/333
Karar No: 2022/2644
Karar Tarihi: 01.06.2022
Danıştay 3. Daire 2022/333 Esas 2022/2644 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2022/333 E. , 2022/2644 K.Özet:
Danıştay 3. Dairesi, bir şirketin sahte fatura düzenlediği yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporu uyarınca salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemini değerlendirdi. İlk derece mahkemesi, raporda yer alan saptamalarda gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmayan fatura düzenlenemediğinden, yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk olmadığı gerekçesiyle davacının istemini kabul etti. Ancak Bölge İdare Mahkemesi, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği sonucuna vararak yapılan tarhiyatın hukuka aykırılık bulunmadığına karar verdi ve Vergi Mahkemesi kararını kaldırdıktan sonra dava reddedildi. Temyiz istemiyle Danıştay 3. Dairesi'ne gelen davada ise eksik inceleme ve varsayıma dayalı olarak cezalı vergi salındığı, gerçek mahiyetin araştırılmadığı, ticari ilişkide bulundukları firmalarla karşılıklı fatura düzenlendiği ve bu yolla sahte fatura ticareti yapıldığı iddiasında bulunuldu. Ancak Daire, temyiz isteminin reddine ve Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararının onanmasına karar
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/333
Karar No : 2022/2644
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Nakliyat Madencilik İnşaat Turizm Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporunu esas alan vergi inceleme raporu uyarınca 2018 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan saptamalar, gerçek bir emtia teslimine ve hizmet ifasına dayanmayan fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğini ortaya koyacak mahiyette olmadığından yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkındaki saptamalardan sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği sonucuna varıldığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Eksik inceleme ve varsayıma dayalı olarak somut bir tespit olmaksızın cezalı vergi salındığı, ödenecek katma değer vergisinin düşük çıkmasının giderlerinin yüksek olmasından kaynaklandığı, alınan nakliye hizmetine ilişkin yakıt giderlerinin firmalarınca karşılandığı, akaryakıt fiyatlarındaki artışla birlikte maliyetlerinin de arttığı, alımlarının ve satışlarının gerçek olduğu, bu hususta karşıt inceleme yapılmadığı, gerçek mahiyetin araştırılmadığı, ticari ilişkide bulundukları firmalarla karşılıklı fatura düzenlendiği ve bu yolla sahte fatura ticareti yapıldığı yolundaki iddianın hayatın olağan akışına uygun düşmediği, faaliyetini devam ettirebilmesi için zorunlu olarak katlanılan maliyetlerin yok sayıldığı, adına kayıtlı araç olmamasının gerçek bir faaliyetinin bulunmadığı anlamına gelemediği, ödemelerin çek ve banka kanalıyla gerçekleştirildiği, bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın ön yargıyla karar verildiği, kararın emsal yargı içtihatlarına aykırı düştüğü ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacının temyiz iddialarının gerekçeli kararda tartışıldığı, isabetli bulunmayan söz konusu iddialara itibar edilmeyerek verilen kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
Davacının gerçek bir emtia teslimine dayanmayan fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemi hakkında davacı ile ilgili olarak düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.