Esas No: 2018/482
Karar No: 2022/3484
Karar Tarihi: 01.06.2022
Danıştay 4. Daire 2018/482 Esas 2022/3484 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/482 E. , 2022/3484 K.Özet:
Danıştay 4. Dairesi, … Yapı Teknik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin 2010 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhına karşı açtığı davayı değerlendirdi. İlk derece mahkemesi, davacı şirketin vergi incelemesi sonucu tespit edilen hususların doğruluğunu kabul ederek davanın reddine karar vermişti. Bölge İdare Mahkemesi ise, kasada bulunması gereken günlük tutarın belirlenmesinde eksiklikler olduğunu ve belirlenen matrah farkının tamamen varsayımsal yönteme dayandığını belirterek davanın kısmen kabulüne karar verdi. Danıştay 4. Dairesi ise, temyiz istemini reddederek Bölge İdare Mahkemesi kararını onadı ve kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini istedi. Kararın dayandığı kanun maddeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesi ve 49. maddesidir. Ayrıca, kararda yer alan harç tutarı için 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (3) sayılı Tarife'sinde belirtilen nispi karar harcı hesaplanacak ve varsa evvelce ödenen harcın mahsubu yapılacaktır.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/482
Karar No : 2022/3484
TEMYİZ EDEN TARAFLAR :1- … Yapı Teknik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı adına tarh edilen 2010 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporundaki tespitlerin değerlendirilmesinden, davacının 2010 yılında gerçekleştirdiği gayrimenkul satışları sonrasında düzenlediği faturalarının gerçek satış bedelinden daha düşük tutarlı düzenlenerek bir kısım hasılatın kayıt dışı bırakıldığı, yıl içerisinde "100-Kasa" hesabında bulunan ve ortaklara verilen borç tutarlarına herhangi bir faiz hesaplaması yapmadığı, buna ilişkin fatura düzenlemediği, beyanlarına aktarmadığı, dolayısıyla elde ettiği faiz gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı ve yıllara sari inşaat işinin tamamlanmasına rağmen kâr veya zarar hesaplarına kaydetmediği hususlarının ortaya konulduğu, bu nedenle davacı hakkında yapılan tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince;Mahkeme kararının daire ve dükkan satışından dolayı elde edilen kayıt dışı hasılat ile 2008'de başlanan ve 2010'da biten yıllara sari inşaat işinden dolayı elde edilen kazancın, 2010 yılı kazancına yansıtılmamasına ilişkin kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığı, örtülü kazanç dağıtımına ilişkin ise vergi inceleme elemanınca davacı şirket açısından kasada bulunması gereken günlük tutarın tespitinde, yıl içinde kasadan yapılan ödemelerin toplam tutarının, bir hesap dönemine bölünmesi yöntemi uygulanmış ve bu yöntemle yapılan hesaplamada davacı şirketin kasada bulundurabileceği günlük tutarın 10.000 TL olduğu sonucuna varıldığı, ancak inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketin, günlük işlemlerinin sürdürebilmesi için ne kadar nakde ihtiyacı bulunacağına ilişkin, faaliyet gösterilen inşaat sektöründeki genel uygulama ile davacı şirketin işletme kapasitesinden kaynaklanabilecek farklılıklar araştırılmadığı gibi, şirket temsilcisinin konuya ilişkin açıklamalarının da dikkate alınmadığı, bu haliyle, belirlenen matrah farkının söz konusu hesaplamadan kaynaklanan kısmının, bulunuş şekli itibariyle tamamen varsayımsal bir yönteme dayandığı görüldüğünden, eksik inceleme sonucu hesaplanan örtülü kazanç dağıtımına ilişkin matrah farkında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçe ile mahkeme kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatının, örtülü kazanç dağıtımından kaynaklanan matrah farkına isabet eden kısmının kaldırılmasına, diğer matrah farklarından kaynaklanan kısmının kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Kararın hukuka aykırı olduğu, şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunun somut tespitler içermediği ve varsayıma dayandığı, bu rapora istinaden yapılan tarhiyatların hukuka aykırı olduğu, kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacı şirketin 2010 yılı "100-Kasa Hesabı"nda ticari hayatın olağan akışına uygun olmayacak miktarlarda nakit bulunduğu tespit ediliği, ayrıca banka kredisi kullanılarak finansman giderlerine katlanıldığı, davacının kasada bulundurabileceği tutarın 10.000 TL olarak dikkate alındığı, yapılan iş ve işlemlerin yerinde ve yasal olduğu, kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.