Danıştay 13. Daire 2021/4987 Esas 2022/2394 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2021/4987
Karar No: 2022/2394
Karar Tarihi: 01.06.2022

Danıştay 13. Daire 2021/4987 Esas 2022/2394 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, bir LPG istasyonunda sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırılmadığı gerekçesiyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından verilen 88.517 TL idari para cezasının iptali istemiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi, davacının denetim tarihinde sorumlu müdür sözleşmesi ile sorumlu müdür çalıştırdığına dair kanıtın bulunması nedeniyle dava konusu işlemi hukuka aykırı bulmuş ve iptal etmiştir. Bölge İdare Mahkemesi ise yapılan itirazı reddetmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu
- Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 14. maddesi
- Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 26. maddesi
- Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Eğitim ve Sorumlu Müdür Yönetmeliği'nin 13. maddesi
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. ve 50. maddeleri.
Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/4987 E.  ,  2022/2394 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2021/4987
    Karar No:2022/2394

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gıda Nakliyat Turizm Seyahat İthalat
    İhracat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: … lisans numarası ile faaliyette bulunan davacı şirket tarafından, 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 14. maddesi ve Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 1/h bendi ile Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Eğitim ve Sorumlu Müdür Yönetmeliği'nin 13. maddesi gereğince, istasyonda sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırılmadığından bahisle 88.517,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı ile … arasında ... Noterliği'nin … tarih ve … yevmiye sayılı sorumlu müdür sözleşmesinin yapıldığı, söz konusu sözleşmenin süresinin 28/11/2014-28/11/2015 tarihleri arasında bir yıllık olduğu, davacı ile ... arasında sorumlu müdür sözleşmesinin 15/02/2016 tarihinde imzalandığı, sözleşmenin geçerlilik süresinin 15/02/2016-15/02/2019 tarihleri arasında olduğu, davacının denetim tarihinde sorumlu müdür sözleşmesi ile sorumlu müdür çalıştırdığı; dosyadaki bilgi belgeler, soruşturma raporu ve ilgili mevzuat uyarınca sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırılmadığından bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği ancak davacı ile ... arasında sorumlu müdür sözleşmesinin imzalandığı, sorumlu müdür çalıştırılması hususunun zorunlu olması karşında dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan mevzuat kuralları uyarınca sorumlu müdür sertifikası zorunluluğu olmadığı anlaşıldığından, dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

    Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce Dairemizin … tarih E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; 5307 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik uyarınca alınan düzenleyici Kurul kararıyla niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller arasında sayılan sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırmama fiili nedeniyle idarî para cezası verilmeden önce ihtarda bulunma şartının yerine getirilmesi ve lehe kanun niteliği taşıyan söz konusu kuralın davacıya da uygulanması zorunluluğu karşısında, bu hususlar dikkate alınmadan doğrudan yürütülen idari soruşturma sonucu elde edilen tespitlerin değerlendirilmesi sonucu tesis edilen dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle, Mahkeme kararının sonucu itibarıyla usul ve hukuka uygun olduğu ve istinaf başvurusunun kabulünü gerektiren bir neden bulunmadığından, davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile, 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesinde yer alan idari para cezası tutarlarının 7164 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında ve daha önce hakkında idari para cezası uygulanmış bulunan kişilerin lehine durum oluştuğu gerekçesiyle mahkemelerce işlemin iptaline karar verilmesi durumunda, yeniden bir soruşturma yapılmasına gerek olmaksızın fiile ilişkin 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesinin ilgili hükmünde belirtilmiş asgari had üzerinden idari para cezası uygulanmasının kararlaştırıldığı, 5307 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesinde “söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmış ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idari para cezaları ile ilgili” nasıl bir işlem yapılacağının herhangi bir tereddüte yer bırakmayacak ve yoruma açık olmayacak şekilde hükme bağlandığı, bu durumda bahse konu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmış idari para cezaları ile ilgili niteliği itibarıyla düzeltme imkanı olan fiiller için ihtar sürecinin işletilmesi gibi bir yolun öngörülmediği, kaldı ki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 29/01/2020 tarih ve E:2019/2412, K:2020/134 sayılı kararında, 5307 sayılı Kanun'da yapılan değişikliğe benzer şekilde 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 20. maddesinde yapılan değişiklikle ilgili olarak dava konusu işlemin iptali yönünde verilen kararların bozulduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin reddine,
    2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
    3. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırmış olduğu toplam …-TL harcın istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
    4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    5. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
    6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 01/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara