Esas No: 2022/1557
Karar No: 2022/2418
Karar Tarihi: 01.06.2022
Danıştay 13. Daire 2022/1557 Esas 2022/2418 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2022/1557 E. , 2022/2418 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/1557
Karar No:2022/2418
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Depoculuk ve Kimyasal Ürünler Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … tarih ve DEP/… sayılı depolama lisansı sahibi davacı şirkete ait depolama tesisinde yer alan tanklara otomasyon sisteminin kurulmadığının tespit edildiğinden bahisle, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendinin 3 numaralı alt bendi uyarınca 502.609,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; "Stok İzleme Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Karar" kapsamında 01/01/2018 tarihi itibarıyla depolama faaliyetinde bulunan lisans sahibinin tesislerindeki lisansa kayıtlı her bir tankın tank ölçüm ve otomasyon sistemlerine sahip olması ve bu kapsamda oluşan elektronik verilerin de karar ekinde yer alan Stok İzleme Sistemi Kılavuzuna göre oluşturulup web hizmeti aracılığıyla anlık olarak Kuruma sunulması gerektiği halde 01/01/2018 tarihi itibarıyla 10 günü aşkın sürede söz konusu verilerin iletilmediği, Kurul tarafından … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı yazıları ile yapılan uyarılara rağmen gerek yetkili personele ilişkin gerek lisansa kayıtlı tanklarının tank ölçüm ve otomasyon sistemleri kurulum durumlarına ilişkin Kuruma bildirimde bulunulmadığı, bunun üzerine ilgili tesiste Kurum personeli tarafından 15/02/2018 tarihinde yapılan saha incelemesi ile tesiste yer alan tanklara otomasyon sisteminin kurulmadığı halde … tarih ve DAĞ/… sayılı dağıtıcı lisansı sahibi … Akaryakıt Ticaret A.Ş.'ye ait yaklaşık 124.000 litre ürünün 6 numaralı tanka dolumunun yapıldığının sabit olduğu, buna göre dağıtıcı lisansı sahibi sıfatı ile davacı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği görülmekte olup aykırı fiilinin gerektirdiği para cezası verilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer taraftan, hukukun genel bir ilkesi olan "lehe kanunun uygulanması" ilkesi açısından yapılan değerlendirmede ise 7164 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerde davacının fiili için öngörülen cezalar yürürlükten kaldırılan hükümlere nazaran lehe bulunmadığı gibi dava konusu işlemin gerekçesini oluşturan "otomasyon sisteminin sağlıklı çalışmaması ve bu kapsamda oluşan aykırılıkları Kuruma bildirmemesi" fiilinin, Kurul'un … tarihli ve … sayılı kararında niteliği itibarıyla düzeltme imkanı olan fiiller arasında sayılmadığı görüldüğünden, 7164 sayılı Kanun'la getirilen düzenlemelerin olaya uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'nce Dairemizin 15/06/2021 tarih ve E:2020/1864, K: 2021/2227 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; Tank ölçüm ve otomasyon sistemini de ihtiva eden stok izleme sistemini kurmama ve/veya gerekli verileri Kuruma iletmeme fiili nedeniyle lisansın verdiği haklar dışında faaliyette bulunmama yükümlülüğünün ihlâli açısından dava konusu işlem değerlendiğinde;
5326 sayılı Kanun'a göre, Kanun'da veya idarenin genel ve düzenleyici işlemlerinde tanımlanabilen kabahatin karşılığı olan idarî yaptırımın ve miktarının mutlaka ilgili kanununda belirtilmiş olması, ilgilisine de bu kabahatinin karşılığı olan idarî yaptırımın uygulanması gerektiği, dolayısıyla fiil ile uygulanan idarî yaptırım örtüşmeli ve ilgilisine kanunda karşılığı olmayan veya fiil ile örtüşmeyen bir idarî yaptırımın uygulanmaması gerektiği;
Bu itibarla, "tank ölçüm ve otomasyon sistemini de ihtiva eden stok izleme sistemini kurmama" fiilinin, 5015 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ihlâli anlamına geleceğinin kabulü ve davacıya 5015 sayılı Kanun'un 4. madde hükümlerini ihlâl ettiğinden bahisle aynı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca ceza verilmesinin mümkün olmadığı, zira anılan hükümlerin bu şekilde yorumlanması, ikincil düzenlemelerde yer alan herhangi bir yükümlülüğün ihlâli halinde, piyasada faaliyet gösteren lisans sahiplerinin 5015 sayılı Kanun'un 4. maddesini ihlâl etmiş olacağı ve tümüne 19. maddenin ikinci fıkrasının (e) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca ceza verilmesi gerekeceği anlamına gelecektir ki, bu durum 19. maddenin düzenlenme biçimi ve amacıyla çelişeceği gibi, kanunilik ilkesine de aykırılık oluşturacağından, lisansın verildiği haklar dışında faaliyette bulunulduğundan bahisle davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde bu yönden hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Tank ölçüm ve otomasyon sistemini de ihtiva eden stok izleme sistemini kurmama ve/veya gerekli verileri Kuruma iletmeme fiili nedeniyle Kuruma bildirim yapma yükümlülüğünün ihlâli açısından dava konusu işlem değerlendiğinde;
7164 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önce, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinde idarî para cezaları, 20. maddesinde ise diğer yaptırımlar düzenlenmiş olup, idarî para cezalarının da idarî yaptırım oldukları hususunda tereddüt bulunmadığı, 5015 sayılı Kanun'da idarî para cezaları ile diğer yaptırımlar farklı usûl ve esaslara bağlandığı, bu bağlamda 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinde, 15 günlük süre içerisinde aykırılığın giderilmesi yönünde yapılması gereken ihbar, idarî para cezası verilebilmesinin ön şartı olarak belirtilmediği hâlde, idarî para cezası dışındaki idarî yaptırımları düzenleyen 20. maddesinin önceki metninde, lisans iptali için aykırılığın giderilmesi yönünde 15 günlük süre tanıyan ihbar yapılmasının zorunlu görüldüğü, daha da önemlisi, ilgiliye verilen 15 günlük süre içerisinde aykırılıklar giderildiği takdirde piyasa faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına karar verilemeyeceği anlaşılmakla birlikte, söz konusu aykırılığın verilen süre içerisinde giderilmiş olması idarî para cezası verilmesine engel olmadığı, başka bir anlatımla, ilgilinin mevzuata aykırı fiili hem idarî yaptırım uygulanmasını hem de idarî para cezası verilmesini gerektiriyorsa, aykırılığın verilen süre içerisinde giderilmesi durumunda ilgilinin piyasa faaliyetinin geçici olarak durdurulması ve lisans iptali gibi yaptırımların uygulanmayacağı, ancak söz konusu mevzuata aykırılık nedeniyle idarî para cezasının uygulanabileceği;
Değişiklikten sonra ise, 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinde yapılan yeni düzenleme ile, idarî yaptırımlar sayılmış ve idarî para cezalarının da 20. maddedeki hükme tâbi olacağının belirtildiği;
Bu itibarla, 19. maddede yer verilen idarî para cezalarına ilişkin fiillerden Kurul tarafından belirlenen "niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olanlar" için otuz günlük süre içerisinde aykırılığın giderilmesi, aksi hâlde hakkında geçici durdurma yapılabileceğinin ihtar edileceğine ilişkin düzenlemenin, idarî para cezaları yönünden cezalandırılmadan önce mevzuata aykırı davranışta bulunan kişi veya kişilere söz konusu aykırılığın ortadan kaldırılması için tanınmış bir imkân olduğu, bu yönüyle ihtarın kişinin cezalandırılabilmesine ilişkin bir ön şart teşkil ettiği ve anılan Kanun değişikliğinin failin lehine olduğu;
Bu bağlamda, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri işleyenlerin önceki kanun döneminde doğrudan idarî para cezasına muhatap oldukları hâlde, söz konusu kanun değişikliğinden sonra aynı fiilleri işleyenlerin ihlâlin ortadan kaldırılması hususunda ihtar edilmelerinin öngörülmesi, böylelikle ihtar edilen kişilerin söz konusu ihlâli ortadan kaldırarak ceza almaktan kurtulabilmelerine imkân tanınması karşısında, ihtar müessesesinin maddî hukuka etkisinin bulunduğu ve lehe kanun kapsamında belirtilen fiilleri önceki kanun döneminde işleyenler yönünden de geçmişe etkili olarak uygulanması gerektiği sonucuna varıldığı;
Diğer taraftan, 7164 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile 5015 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 6. maddenin birinci fıkrasında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurulca idarî para cezası verilmemiş olan ve niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri işleyenler için nasıl bir usûl izleneceğinin öngörüldüğü, ikinci fıkrasında ise maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurul tarafından karara bağlanmış idarî para cezalarının tahsiline ilişkin kurallara yer verildiği, söz konusu Geçici maddede, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri kanun değişikliğinden önce işleyen ve haklarında idarî para cezası uygulanan kişiler yönünden ne gibi bir işlem yapılacağı açıklanmamış olmakla birlikte, yeni düzenlemede yer alan ihtar müessesesi lehe kanun niteliğinde olduğundan, yargı aşamasındaki idarî para cezaları ile ilgili olarak yargı yerleri tarafından lehe kanun hükümlerinin belirtilen kişiler hakkında da uygulanması gerektiği;
Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, 5015 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik uyarınca alınan düzenleyici Kurul kararıyla niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller arasında sayılan "Enerji Piyasası Bildirim Yönetmeliği kapsamında Petrol Piyasasına ilişkin bildirimlerin süresi içerisinde yapılmaması" fiili nedeniyle ihtarda bulunma şartının yerine getirilmesi ve lehe kanun niteliği taşıyan söz konusu kuralın davacıya da uygulanması zorunluluğu karşısında, dava konusu işlemde bu yönden de hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun kabulü ile … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 5015 sayılı Kanun'da yapılan değişikliğin üç durumu öngördüğü, kısmen veya tamamen tahsil edilen idari para cezalarının iade edilmeyeceği, kısmen veya tamamen tahsil edilmemiş ve bahse konu Kanunla birlikte daha düşük idari para cezası uygulanmasının öngörüldüğü idari para cezalarında, ilgili vergi dairesince asgari maktu hadden tahsil edileceği, kısmen veya tamamen tahsil edilmemiş ve daha düşük idari para cezasının öngörülmediği idari para cezalarında Kurul kararında belirtilen tutar üzerinden tahsil edileceği, anılan durumların dışında başka bir işlem yapılmasının Kanun'un amir hükmüne aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırılan toplam ...-TL harcın istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 01/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.