Danıştay 9. Daire 2020/4612 Esas 2022/2370 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2020/4612
Karar No: 2022/2370
Karar Tarihi: 01.06.2022

Danıştay 9. Daire 2020/4612 Esas 2022/2370 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2020/4612 E.  ,  2022/2370 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2020/4612
    Karar No : 2022/2370

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Dön. Metal San. ve Tic. Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporu done alınmak suretiyle takdir komisyonu kararına dayanılarak; 2018/1-3, 4-6 ve 7-9 dönemlerine ilişkin re'sen tarhedilen kurum geçici vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatlara havi vergi/ceza ihbarnamelerinde, geçici vergi aslının aranmayacağı ve gecikme faizi hesaplanabilmesi için ihbarnamede zorunlu olarak yer aldığı belirtilmekte ise de, ihbarnamelerin vergi aslına ilişkin kısmında, vergi aslının fark olarak tarh edilen miktar sütununa yazıldığı dikkate alındığında, bu anlamda, geçici vergi aslını ihtiva edip etmediği hususunda tereddüt yaratabilecek nitelikte görülüp, bu haliyle vergi aslını ihtiva etmediğinin açıkça kabulü mümkün bulunmadığından, 193 sayılı Kanunun mükerrer 120. maddesi uyarınca mahsup dönemi geçen, diğer bir ifadeyle mahsup imkanı kalmayan geçici vergi asılları için tarhiyat yapılamayacağından, davacı şirket adına re'sen tarh edilen kurum geçici vergi asıllarında hukuka uyarlık bulunmadığı, Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun irdelendiği ve davacı şirketin 01/01/2016 tarihinden itibaren gerçek bir mal/hizmet alım satımına dayalı ticari faaliyetinin olmadığı, düzenlemiş olduğu tüm faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan komisyon karşılığında düzenlenen sahte faturalar olduğu sonucuna varıldığı, söz konusu faturaların toplam tutarı üzerinden, Danıştay'ın yerleşik içtihatları ile de kabul gören % 2 oranında hesaplanan komisyon geliri tutarı esas alınmak suretiyle belirlenen matrah farkı üzerinden 2018/1-12 dönemine ilişkin olarak re'sen salınan kurumlar vergisinde hukuka aykırılık görülmediği, hal böyle olunca, davacı şirket tarafından 2018 takvim yılında komisyon karşılığı düzenlendiği sonucuna varılan söz konusu faturaların toplam tutarı üzerinden, Danıştay'ın yerleşik içtihatları ile de kabul gören % 2 oranında hesaplanan komisyon geliri tutarı esas alınmak suretiyle matrah farklarının belirlenmesi ve belirlenen matrah farkları üzerinden davacı şirket adına hesaplanan geçici vergi asılları üzerinden vergi ziyaı cezası kesilmesi gerekmekte ise de, süregelen Danıştay içtihatlarına göre, geçici verginin yıllık vergiye mahsuben alınan peşin bir vergi olması nedeniyle yol açılan geçici vergi kaybından dolayı bir kat oranında vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği, kesilen vergi ziyaı cezalarına tekerrür uygulanmasına dayanak olarak 2016/1-12 dönemine ilişkin olarak kesilen ve 02/01/2018 tarihinde elektronik ortamda tebliğ edilen vergi ziyaı cezasının gösterildiği, tekerrüre dayanak teşkil eden vergi ziyaı cezasının kesinleşme tarihini izleyen 2019 yılı başından itibaren beş yıl içerisinde vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren bir eylemde bulunması halinde tekerrür hükümleri uygulanabileceğinden dava konusu vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uyarınca artırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kısmen kabulüne, kısmen reddine, kurum geçici vergi asılları ile kesilen vergi ziyaı cezalarının bir katı aşan kısımları yönünden davanın kabulü ile bu kısımların kaldırılmasına, kesilen vergi ziyaı cezalarının bir kata isabet eden kısımları yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı ve davalı idarenin mahkeme kararının, kurum geçici vergileri üzerinden kesilen tekerrür hükümleri uygulanmış üç kat vergi ziyaı cezalarına ilişkin hüküm fıkralarının aleyhlerine olan kısımlarına yaptıkları istinaf başvuruları incelendiğinde; davacı şirket adına 2018 takvim yılına ilişkin olarak resen tarh edilen tekerrür hükümleri uygulanmış üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisine karşı açılan davada verilen davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki ... Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davacı ve davalı idare tarafından yapılan istinaf başvuruları sonucunda Dairelerinin 19/02/2020 tarih ve E:2020/98, K:2020/201 sayılı kararıyla, dava konusu tekerrür hükümleri uygulanmış üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak anılan Mahkeme kararının davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasında yasal isabet bulunmadığı, davanın kabulü yolundaki hüküm fıkrasında ise bu gerekçeyle yasal isabetsizlik görülmeyerek davalı idare istinaf başvurusunun gerekçeli reddine, davacı istinaf başvurusunun ise kabulüne, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, davanın kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verildiği, anılan Daire kararındaki aynı hukuki neden ve gerekçelerle dava konusu kurum geçici vergileri üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin Mahkeme kararının, bir kat vergi ziyaı cezaları yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasında yasal isabet, bir katı aşan vergi ziyaı cezaları yönünden ise davanın kabulüne ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla yasal isabetsizlik bulunmadığı, davalı idarenin, mahkeme kararının kurum geçici vergi asılları hakkında verilen davanın kabulüne ilişkin kısmına yönelik istinaf başvurusuna gelince; davacı adına tarhedilen kurum geçici vergileriyle ilgili vergi/ceza ihbarnamelerinin "Yapılan Tarhiyatın/Kesilen Cezanın Nedeni" kısmında; "mahsup dönemi geçmiş Geçici Vergi aslı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesi gereğince tahakkuk ettirilmeyecek olup normal vade tarihinden mahsup tarihine kadar geçen süre için sistemde gecikme faizi hesaplanabilmesi için ihbarnamede zorunlu olarak yer almaktadır." şeklindeki açıklamaya yer verildiği, bu itibarla; vergi ziyaı cezalı geçici vergi tarhiyatlarına ilişkin ihbarnamelerde; mahsup döneminin geçmiş olması sebebiyle geçici vergi asıllarının tahakkuk ettirilmeyeceği belirtilmiş olmasına rağmen davacı adına tahakkuk ettirilmeyecek olan geçici vergi asıllarının da dava konusu edildiği anlaşıldığından, davanın geçici vergi asıllarına ilişkin kısmı yönünden incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın bu kısmının kabulüne ilişkin Mahkeme kararında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle, davalı istinaf başvurusunun kısmen gerekçeli reddine, kısmen kabulüne, geçici vergi asılları üzerinden kesilen tekerrür hükümleri uygulanmış üç kat vergi ziyaı cezalarına yönünden davanın kabul edilen kısımlarına dair hüküm fıkrasına yönelik davalı idare istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan gerekçeyle reddine, geçici vergi asıllarına ilişkin hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, geçici vergi asıllarına ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, davanın bu kısmının incelenmeksizin reddine, davacı istinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına ve davanın bu kısmının kabulüne, geçici vergiler üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının terkinine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile sahte fatura düzenlediği somut olarak ortaya konulduğundan gerçekleştirilen tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Diğer yandan dava konusu geçici verginin matrah yönünden bağlı olduğu kurumlar vergisi tarhiyatına karşı açılan davada, bölge idare mahkemesince verilen kabul kararı Dairemizin 01/06/2022 tarih ve E:2020/4731, K: 2022/2366 sayılı kararı ile onanmıştır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davalının temyiz isteminin reddine,
    2…. Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu kısmının ONANMASINA,
    3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara