MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın kendisine ait aracı satmak için gazeteye verdiği ilanı gören sanığın, katılan ile irtibat kurarak, kendisini doktor.... olarak tanıtıp, bu isim adına düzenlemiş kartviziti vererek aracı öncelikle doktor olan eşine göstermesi gerektiğini söylemesi üzerine eşinin çalıştığını belirttiği .....Devlet Hastanesi otoparkına geldikleri, sanığın burada araçtan inerek hastaneye girdiği, bir süre sonra araç içerisinde bekleyen katılanın yanına tekrardan gelerek eşinin meşgul olduğunu, aracı satın almadan önce kontrol ettirmek istediğini söyleyerek Kadir isimli tamircinin iş yerine geldikleri, sanığın burada aracın tüm kontrollerinin yapılmasını istediği, tamirci Kadir"in ise bunun için aracın başka bir tamircide bulunan makineye sokulması gerektiğini söylemesi üzerine, sanığın katılandan aracın anahtarını alarak tamirci ile birlikte ayrıldıkları, yolda sanığın katılan ile telefon görüşmesi yapıyor izlenimi vererek Kadir"i makinenin olduğu tamircide bırakarak katılanı alıp geleceğini söyleyerek .... yanından ayrıldığı ve bir daha dönmediği, sanığın bu surette hileli eylemlerle menfaat temin ettiği, sanığın tevil yollu ikrarı, katılan ve tanık Kadir beyanları, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 09/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.