Danıştay 2. Daire 2022/1314 Esas 2022/3156 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2022/1314
Karar No: 2022/3156
Karar Tarihi: 01.06.2022

Danıştay 2. Daire 2022/1314 Esas 2022/3156 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay 2. Dairesi, Kütahya Valiliği'nin bir aile hekimi hakkındaki sözleşmesinin feshedilmesiyle ilgili davayı incelemiş ve önceki mahkeme kararını reddetmiştir. Davacı, son savunması istenmeden ve isnat edilen fiillerin bildirilmeden sözleşmenin feshedildiğini iddia etmiştir. Ancak Danıştay, davacının duruşma isteminin reddedilmesi ve dosyadaki belgelerin incelenmesi sonucunda, önceki mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varmıştır. Kararda belirtilen Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği'nin 7. maddesi, sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimlerinin mesleklerinin icrasından menfaat temin edemeyeceğini ve herhangi bir yerde hizmet akdi ile çalışamayacaklarını düzenlemektedir.
Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/1314 E.  ,  2022/3156 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2022/1314
    Karar No : 2022/3156

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem : Dava, Kütahya ili, … ilçesinde aile hekimi olarak görev yapan davacı tarafından, Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği'nin 7. ve 13/1. maddeleri uyarınca aile hekimliği hizmet sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin Kütahya Valiliğinin … günlü, E…. sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti :… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen inceleme raporu ve eki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; Kütahya ili, .. ilçesinde aile hekimi olarak görev yapan davacının, kurum dışında hasta muayene ederek tedavi uyguladığının ve bu eylemi karşılığında maddi menfaat temin ettiğinin dosya içeriğinde yer alan bilgi, belge ve ifadelerden anlaşıldığı; dolayısıyla davacının kazanç getirici başka iş yapma yasağını ihlal ettiği ve mesleğin icrasından menfaat sağladığı sonucuna ulaşılmış olduğu, durumun inceleme raporuyla ortaya konulup, davacının alınan savunmasının da yeterli bulunmaması üzerine tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
    Davacı tarafından Mahkeme kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacıdan son savunmasının istenilmesine dair 31/10/2019 günlü yazı irdelendiğinde; nerede, ne zaman ve kimlere ilişkin olduğu belirtilmek suretiyle davacı hakkındaki isnatlar somutlaştırılmaksızın, "uygulamayı kabul eden hastalara evlerine giderek veya hastanede farklı seanslarda tedavi uyguladığı, uygulama yapmış olduğu toplam yedi kişiden seans sayılarına göre farklı ücret aldığı" belirtilerek davacının son savunmasının istenildiğinin görüldüğü, davacıya savunma hakkının tam ve sağlıklı olarak kullandırılmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtilerek, savunma hakkı etkin, tam ve sağlıklı olarak kullandırılmadan,davacının aile hekimliği hizmet sözleşmesinin feshine ilişkin tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bu kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine; Danıştay İkinci Dairesinin 29/09/2021 günlü, E:2020/2541, K:2021/3017 sayılı kararıyla, Kütahya Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün savunma istem yazısında, davacı hakkında Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği kapsamında inceleme yapıldığı, tanık ifadelerinin özetine yer verilerek, bu ifadeler doğrultusunda davacıya isnat edilen fiil ile aile hekimliği sözleşmesinin feshinin talep edildiğinin belirtildiği ve davacının konu hakkındaki son savunmasını yedi gün içerisinde göndermesinin istenildiğinin görüldüğü; bu durumda, davacının işlediği ileri sürülen eylem açıkça belirtilmek suretiyle son savunmasının istenildiği anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken; dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen Kütahya İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan Mahkeme Kararının kaldırılarak, dava konusu işlemin iptali yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:.. sayılı kararı bozulmuştur.
    … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla incelenmekte olan dava bakımından yetkisizlik kararı verilerek, dava dosyası yetkili Mahkeme olan Bursa Bölge İdare Mahkemesine gönderilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : Bozma kararına uyulmak suretiyle verilen … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; istinaf incelemesine tabi … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ve ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf isteminin reddine hükmedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, tanık beyanları ve isnat edilen fiiller bildirilmeden ve savunma yapabilmesi için yeterli süre verilmeden aile hekimliği sözleşmesinin feshedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, kazanç getirici başka iş yapma fiilini işlemediği, tanıkların hiçbirinin para karşılığında iş yaptığı iddiasında bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, 2577 sayılı Kanun'un 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara ve bir örneğinin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın, kararı veren … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği'nin 7. maddesinde; " (1) Sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, bu görevleri dışında, bilimsel faaliyetler ve telif hakları hariç olmak üzere, mesleklerinin icrasından menfaat temin edemezler. Sanatsal ve sportif faaliyetler dışında esnaf veya tacir sayılmayı gerektiren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Herhangi bir yerde hizmet akdi ile çalışamazlar. Ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamazlar, ticarî mümessil, ticarî vekil, kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirketlerde komandite ortak olamazlar." düzenlemesi yer almıştır.
    Dosyanın incelenmesinden, davacının; aile hekimliği mesleğinin icrası nedeniyle menfaat temin ettiği yönünde bir saptamada bulunulmadığı, uyguladığı "proloterapi"nin ise, aile hekimliği uygulamaları dışında, ruhsatlandırılmış GETAT ünite veya merkezlerinde uygulanabilen bir tedavi türü olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, davacının; aile hekimliği mesleğinin icrası nedeniyle menfaat sağlamadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin iptali gerekirken, davanın reddi yolunda verilen kararın bozulması gerektiği oyu ile daire kararına katılmıyorum.

    Hemen Ara