Danıştay 9. Daire 2020/4617 Esas 2022/2364 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2020/4617
Karar No: 2022/2364
Karar Tarihi: 01.06.2022

Danıştay 9. Daire 2020/4617 Esas 2022/2364 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı şirketin, sahte fatura düzenleyerek komisyon geliri elde ettiği iddiasıyla 2017 yılı için re'sen tarh edilen kurumlar vergisi ile üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkin dava, vergi davası açılarak sonuçlanmıştır. İlk Derece Mahkemesi, sahte fatura düzenlendiği sonucuna varılan faturaların toplam tutarı üzerinden hesaplanan matrah farkı üzerinden salınan kurumlar vergisinde ve tekerrür hükümleri uyarınca artırılan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, diğer yönlerde kısmen red kararı vermiştir. Bölge İdare Mahkemesi ise, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği somut olarak ortaya konulamayan davacı şirket adına eksik incelemeye dayalı olarak tarh edilen dava konusu tekerrür hükümleri uygulanmış üç kat vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna vararak, davanın kabulüne karar vermiştir. Danıştay Dokuzuncu Dairesi, incelenen kararın usul ve hukuka uygun olduğunu belirterek davalının temyiz isteminin reddine karar vermiştir.
Kanun maddeleri: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 341, 344 ve 359. maddeleri.
Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2020/4617 E.  ,  2022/2364 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2020/4617
    Karar No : 2022/2364

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Katı Atık Geri Dön. Metal San. ve Tic. Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporu done alınmak suretiyle takdir komisyonu kararına dayanılarak; 2017 yılı için re'sen tarh edilen kurumlar vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden, davacı şirketin iş yeri adresinden başka depo, şube, ardiye vb. yerinin bulunmaması, ilgili dönemlerde beyan etmiş olduğu katma değer vergisi matrahlarını karşılayacak oranda sermaye, kapasite ve iş organizasyonuna sahip olmaması, yapılan iş hacmine uygun araç, emtia, gayrimenkul, sermaye ve iş yerinin bulunmaması ve aksinin ortaya konulamaması, şirketin inceleme dönemlerinde mal alışlarını gerçekleştirdiği şirketler hakkında sahte belge düzenlemeden dolayı vergi tekniği raporlarının bulunması, sahte veya muhteviyatı itibari ile yanıltıcı belge düzenleme fiili nedeniyle hakkında olumsuz tespit bulunan birçok firmaya fatura düzenlemesi, katma değer vergisi beyanlarına göre ödenmesi gereken katma değer vergisi'nin genellikle hiç çıkmaması, sürekli olarak sonraki döneme devretmesi, muvazaalı bir şekilde banka hesaplarını kullanmış olması karşısında, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların gerçek mal ve hizmet teslimine dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna varıldığı, bu durumda davacı şirket tarafından 2017 takvim yılında komisyon karşılığı düzenlendiği sonucuna varılan söz konusu faturaların toplam tutarı üzerinden, Danıştay'ın yerleşik içtihatları ile de kabul gören % 2 oranında hesaplanan komisyon geliri tutarı esas alınmak suretiyle belirlenen matrah farkı üzerinden salınan kurumlar vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, diğer yandan, 213 sayılı Kanunun 341, 344 ve 359. maddelerinde belirtilen vergi ziyaı cezasının verginin kaç katına göre hesaplanacağı eylemin niteliğine göre tayin edildiğinden ve 2016 yılında sahte belge düzenleyen davacı şirketin eylemi 359/a-2. maddesi kapsamında bulunduğundan, üç kat vergi ziyaı cezası kesilmesinde de hukuka aykırılık bulunmadığı, tekerrür yönünden ise; tekerrür uygulanmasına dayanak olarak 2016/1-12 dönemine ilişkin olarak kesilen ve 02/01/2018 tarihinde elektronik ortamda tebliğ edilen vergi ziyaı cezasının gösterildiği, tekerrüre dayanak teşkil eden vergi ziyaı cezasının kesinleşme tarihini izleyen 2019 yılı başından itibaren beş yıl içerisinde vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren bir eylemde bulunulması halinde tekerrür hükümleri uygulanabileceğinden, dava konusu vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uyarınca artırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi yönünden davanın reddine, vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uyarınca artırılan kısmı yönünden ise davanın kabulüne ve bu kısmın kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi tekniği raporunda yer verilen tespitler ile dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden; vergi mükellefiyeti kaydı devam eden, işyeri adresinde yapılan yoklamalarla işyerinde olduğu tespit edilen, beyannamelerini verme ve defter tasdik ettirmek gibi vergisel ödevlerinin yerine getirildiği anlaşılan, yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz eden davacının banka hesaplarına yatırılan paraların kısa aralıklarla yatırılıp çekildiği belirtilmişse de söz konusu hesap hareketlerine yatan ve çekilen paraların emtia bedeli karşılığı olmadığının ortaya konulamadığı, davacının bir kısım alışlarını sahte belge ile belgelendirmesinden hareketle satış faturalarının da gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşılamayacağından yapılan tespitlerin eksik inceleme ve araştırmaya dayandığı görüldüğünden, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği kesin ve somut olarak ortaya konulamayan davacı şirket adına eksik incelemeye dayalı olarak tarh edilen dava konusu tekerrür hükümleri uygulanmış üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, taraflarının istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasında yasal isabet bulunmadığı, davanın kabulü yolundaki hüküm fıkrasında ise bu gerekçeyle yasal isabetsizlik görülmediğinden, davalı idarenin istinaf başvurusunun yukarıda yazılı gerekçeyle reddine, davacı istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, davanın kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile sahte fatura düzenlediği somut olarak ortaya konulduğundan gerçekleştirilen tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:


    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davalının temyiz isteminin reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara