Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2802 Esas 2022/1965 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2802
Karar No: 2022/1965
Karar Tarihi: 01.06.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2802 Esas 2022/1965 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2802 E.  ,  2022/1965 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/2802
    Karar No : 2022/1965

    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI): … Sendikası
    VEKİLİ : Av. …
    2- (DAVALI): … Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 10/02/2021 tarih ve E:2017/2757, K:2021/746 sayılı kararının aleyhe kısımlar yönünden taraflarca temyizen incelenerek bozulması karşılıklı olarak istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 07/03/2017 tarih ve 08 sayılı kararının 1, 2 ve 3. maddelerinin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 10/02/2021 tarih ve E:2017/2757, K:2021/746 sayılı kararıyla;
    Davalı idarenin usule ilişkin itirazı yerinde görülmemiş,
    Anayasa'nın 131 ile 2547 sayılı Kanun'un 6, 7, 44/c, 33/a, 50/d, 65, ek 30 ve geçici 67. maddelerine yer verildikten sonra;
    Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 07/03/2017 tarih ve 08 sayılı kararının dava konusu 1 ve 2. maddelerinin incelenmesinden;
    Yükseköğretim mevzuatı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 2547 sayılı Kanun'un 33. maddesi kapsamındaki araştırma görevlilerinin, lisansüstü öğretim yapmak amacıyla değil, araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olmak üzere öğretim yardımcısı olarak atanabildiği, öğretim yardımcısı olarak nitelendirilen araştırma görevlilerinin anılan kadrolara belirli bir süre ile atandığı ve öngörülen sürenin sonunda görev sürelerinin kendiliğinden sona erdiği, 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesinde ise, tıpta uzmanlık sınavını kazanan öğrencilerle, yüksek lisans, sanatta yeterlilik ve doktora öğrencilerinin öğrenim süreleri ile sınırlı olmak üzere araştırma görevlisi kadrosuna atandığı, dolayısıyla her iki maddede, araştırma görevliliğine yapılan atamaların amaç ve sürelerinin birbirinden farklı düzenlendiği,
    Nitekim, Lisansüstü Öğrenim Görenlerden Öğretim Yardımcısı Kadrolarına Atanacakların Hak ve Yükümlülükleri ile Tıpta Uzmanlık Öğrencileri Hakkında Yönetmelik'in 10. maddesinde, 2547 sayılı Kanun'un 50. maddesine göre öğretim yardımcılığı kadrolarına geçici olarak atanıp, yüksek lisans, doktora, sanatta yeterlik ve tıpta uzmanlık öğrenimlerini başarı ile tamamlayarak yüksek lisans, doktora veya sanatta yeterlik diploması veya tıpta uzmanlık belgesi alanların kadro ile ilişkilerinin kendiliğinden kesileceğinin kurala bağlanmasında kadronun ihdas amacının dikkate alındığı,
    2547 sayılı Kanun'un 33/a maddesine göre yapılan atamaların hizmetin yürütülmesi amacı taşıdığı dikkate alındığında, azami öğrenim süresini dolduran ancak 2016-2017 güz yarıyılından itibaren azami öğrenim süresi yeniden başlayan öğrencilerin ve azami öğrenim sürelerinin dolması nedeniyle kadro ile ilişikleri kesilen araştırma görevlilerinin, 33/a maddesi uyarınca araştırma görevlisi kadrosuna başvuramamalarının, 33/a maddesinin lafzi ve amaçsal yorumuna ve bu eksende kadronun ihdas amacına aykırı olduğunun kabulü gerektiği, aksi değerlendirmenin, akademik hizmetin yürütülmesine yönelik amaca uyarlık taşımayacağı ve 2547 sayılı Kanun'a aykırı olarak başvuru hakkını sınırlandıracağı,
    Buna karşın, 50/d maddesine göre yapılan atamaların burs verilmeyen lisansüstü öğrencilerin mali yönden desteklenmesi amacıyla öğrenim süresiyle sınırlı olarak yapıldığı göz önüne alındığında, lisansüstü eğitimlerini azami süresinde tamamlayamayan ancak 2016-2017 güz yarıyılından itibaren azami öğrenim süresi yeniden başlayan öğrencilerin ve azami öğrenim sürelerinin dolması nedeniyle kadro ile ilişikleri kesilen araştırma görevlilerinin, 50/d maddesi uyarınca araştırma görevlisi kadrosuna başvuramamalarının, 50/d maddesinin lafzi ve amaçsal yorumuna ve bu eksende kadronun ihdas amacına uygun olduğu, nitekim lisansüstü eğitimlerini tamamlayanların yerlerine gelecekler için kadro ihtiyacının bulunduğu, aksi değerlendirmenin; lisansüstü eğitimde başarısızlığın ödüllendirilmesine yol açacağının açık olduğu,
    Bu bağlamda; yükseköğretim kurumlarında lisansüstü eğitim yapmak isteyenlerin 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi kapsamında araştırma görevlisi kadrolarına, öğrenim süreleri ile sınırlı olmak kaydıyla, geçici olarak atanma imkanlarının bulunduğu, kadrolarda amacı dışında uzun sürelerle bulunulmasının engellenerek kaynakların etkin ve verimli şekilde kullanılmasının sağlanması amacı dikkate alındığında, Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 07/03/2017 tarih ve 08 sayılı kararının dava konusu 1 ve 2. maddelerinin, 50/d maddesine ilişkin kısmının hukuka uygun olduğu; 2547 sayılı Kanun'un 33/a maddesi kapsamında araştırma görevlilerinin, belirli bir süre ile araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olmak üzere atandığı dikkate alındığında, 33/a maddesine ilişkin kısmının üst hukuk normlarına ve kadronun ihdas amacına aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığı,
    Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 07/03/2017 tarih ve 08 sayılı kararının dava konusu 3. maddesinin incelenmesinden;
    2547 sayılı Kanun'a 26/11/2014 tarih ve 29187 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6569 sayılı Kanun'un 32. maddesi ile eklenen geçici 67. maddede; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz." kuralının yer aldığı, Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 29/07/2015 tarihli işlemiyle de, 2547 sayılı Kanun'un geçici 67. maddesinin, halen ÖYP, 2547 sayılı Kanun'un 50/d ve 35. maddeleri kapsamında araştırma görevlisi kadrolarında bulunanların lisansüstü eğitim sürelerinin hesaplanmasında uygulanmayacağına karar verildiği,
    Bu kararın iptali istemiyle Dairelerinde açılan E:2015/11995 esasına kayıtlı davada verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine dair karara yapılan itiraz üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun YD İtiraz E:2017/231 sayılı kararında; "2547 sayılı geçici 67. maddesinde, düzenlemenin yürürlüğe girdiği 26/11/2014 tarihinde yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan tüm öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim sürelerinin dikkate alınmayacağı öngörülmüş olup, bu tarihte araştırma görevlisi olan ya da olmayan öğrenciler arasında herhangi bir ayrıma gidilmediği gibi söz konusu hükmün araştırma görevlilerine uygulanmamasına yönelik bir istisna da Kanun'da yer almamaktadır. Bu itibarla, 2547 sayılı Kanun'un geçici 67. maddesinin, halen ÖYP, 2547 sayılı Kanun'un 50/d ve 35. maddeleri kapsamında araştırma görevlisi kadrolarında bulunanların lisansüstü eğitim sürelerinin hesaplanmasında uygulanmamasına ilişkin dava konusu YÖK Yürütme Kurulu kararının üst norm olan 2547 sayılı Kanun'a aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır." gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, akabinde aynı gerekçelerle Dairelerinin 14/03/2019 tarih ve E:2015/11995, K:2019/1879 sayılı kararıyla Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararının iptaline karar verildiği,
    Yukarıda yer verilen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne dair kararı üzerine, söz konusu yargı kararının yerine getirilmesi amacıyla Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 29/07/2015 tarihli kararının değiştirilerek, 2547 sayılı Kanun'un geçici 67. maddesinin, 2547 sayılı Kanun'un 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında atanan araştırma görevlileri ile ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosunda bulunanların araştırma görevlisi kadrolarında azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında uygulanmamasına, bu kapsamda yer alan araştırma görevlilerinin lisansüstü eğitim öğrencilik statülerinin hesaplanmasında ise uygulanmasına ilişkin Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 10/10/2017 tarihli kararının tesis edildiği, bu kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada; Dairelerinin E:2017/7164 esasına kayıtlı davda verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin karara yapılan itiraz Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun YD İtiraz E:2018/332 sayılı kararıyla reddedildiği,
    2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesinin yüksek lisans ve doktora yapan öğrencilerin kendilerine tahsis edilebilecek burslar dışında, mali yönden desteklenebilmeleri için öğrenimleri süresince, her seferinde 1 yıl için öğretim yardımcılığı kadrosuna atanabilme konusunda idareye takdir hakkı tanındığı, 44. maddesinin (c) fıkrasına dayanılarak hazırlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği uyarınca ise, lisansüstü eğitim için azami öğrenim sürelerinin düzenlendiği dikkate alındığında 50/d'ye göre yapılacak atamaların bu azami süreden fazla olmayacağının açık olduğu,
    Buna göre, 2547 sayılı Kanun'un 50/d ve ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitim öğrencilik statülerinin hesaplanmasında geçici 67. maddeden yararlanmalarını engelleyen ya da sınırlandıran bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu kapsamda yer alan araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitim öğrencilik statülerinin hesaplanmasında geçici 67. maddenin uygulanmasının mümkün olmasına karşın; 2547 sayılı Kanun'un geçici 67. maddesinin, açık hüküm olmaması ve bu konuda başkaca lehe bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'a tabi olan ve ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin ve 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi kapsamında atanan araştırma görevlilerinin, kadrolarında azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında uygulanmasının mümkün olmadığının anlaşıldığı,
    Diğer bir anlatımla; Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar ile tabi olunan kuralların belirlendiği, istisnai bir program olan ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği gereğince azami süre içinde çalışmalarını tamamlamaları için öngörülen sürelerin dikkate alınması suretiyle kadrolarında bulunmaları için belirlenen süreler ile lisansüstü eğitim nedeniyle öğrencilikte azami bulunma sürelerinin farklı şekilde değerlendirilmesi gerektiği, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esasların 10. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği gereğince azami süre içinde çalışmalarını tamamlayamayan araştırma görevlilerinin kadrolarından ilişiğinin kesilmemesinin, kadronun amacı dışında uzun sürelerle kullanılmasının engellenerek, kaynaklardan etkin ve verimli şekilde faydalanılması amacı taşıdığı anlaşılmış olup, aksinin kabul edilmesi durumunun ise, bu kapsamdaki araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitimde başarısızlıklarının ödüllendirilmesine yol açacağının açık olduğu,
    Bu bağlamda; Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 07/03/2017 tarih ve 08 sayılı kararının dava konusu 3. maddesinin, üst hukuk normlarına, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun yukarıda aktarılan kararına ve akademik hizmet gereklerine uygun olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle,
    Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 07/03/2017 tarih ve 08 sayılı kararının 1 ve 2. maddelerinde yer alan ''33/a'' ibarelerinin iptaline, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davacı tarafından, Daire kararında 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi kapsamında yapılan atamaların asli bir istihdam biçimi olmadığı, burs verilemeyen lisansüstü öğrencilerin mali yönden desteklenebilmesi amacıyla oluşturulmuş bir istihdam türü olduğu belirtilmiş ise de, Kanun'a eklenen ek 38. madde ile, 50/d maddesi kapsamında yapılan istihdamın asli araştırma görevlisi istihdamı olarak belirlendiği, dolayısıyla anılan maddenin yürürlüğe girdiği 18/06/2017 tarihinden itibaren araştırma görevlilerinin ilk atama suretiyle istihdamının 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi kapsamında yapıldığı, dava konusu YÖK Yürütme Kurulu kararının dayanağını oluşturan 2547 sayılı Kanun'da düzenleme bulunmadığından yetki gasbı suretiyle tesis edilen düzenlemenin hukuka aykırı olduğu, lisansüstü eğitim için öngörülen azami sürede öğrenimlerini tamamlayamayanların öğrenim süreleri 2016-2017 güz döneminden itibaren yeniden başlamasına rağmen, anılan kapsamda bulunanların araştırma görevlisi kadrosuna başvuramayacaklarının düzenlenmesinin hukuk devleti ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

    Davalı idare tarafından, lisansüstü eğitimlerini öngörülen azami sürede tamamlayamaması nedeniyle kadro ile ilişikleri kesilen araştırma görevlileri ve öğrencilerin 2547 sayılı Kanun'un 33/a ve 50/d maddesi kapsamındaki araştırma görevlisi kadrosuna başvurularının engellenmesinin, ilan edilen kadrolara lisansüstü eğitimde başarılı olanların atanması ve bu suretle üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasının sağlanmasına yönelik olduğu, dava konusu işlemin eşitsizlik yaratan değil, eşitsizliği ortadan kaldıran bir işlem olduğu, lisansüstü eğitimlerini azami sürede tamamlayamayan araştırma görevlilerinin kadroları ile ilişiği kesilmekte iken ve halihazırda bu kadrolara başvuran kişiler ile daha önce bu kadrolara atanan kişiler anılan sürelere uymakla yükümlü iken, davacı tarafça herkesin tabi olduğu azami sürelere bir kısım kimseler bakımından imtiyaz tanınmasına yönelik hukuken makul veya geçerli bir gerekçe gösterilmediği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
    Davacı tarafından, savunma verilmemiş, davalı idare tarafından ise, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na 26/11/2014 tarih ve 29187 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6569 sayılı Kanun'un 32. maddesi ile eklenen geçici 67. maddede yer verilen, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz." hükmüne istinaden 08/06/2016 tarihli YÖK Yürütme Kurulu toplantısında, 20/04/2016 tarih ve 29690 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin uygulanması ilişkin olarak, lisansüstü eğitim programına kayıtlı öğrencilerin azami öğrenim süreleri dikkate alınmaksızın, 2016- 2017 güz dönemi itibarıyla azami öğrenim sürelerinin yeniden başlamasının Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Eğitim Öğretim Dairesi Başkanlığınca uygun görüldüğü ifade edilmiştir.
    Anılan karara istinaden alınan YÖK Yürütme Kurulunun 07/03/2017 tarih ve 08 sayılı kararının dava konusu 1, 2 ve 3. maddelerinde ise; Yürütme Kurulunda alınan bu karar uyarınca araştırma görevlisi kadro ilanlarına başvuran adaylardan;
    1. 06/02/2013 tarih ve 28551 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Lisansüstü Eğitim Yönetmeliği'nde tanımlanan azami öğrenim süresini dolduran ancak 2016-2017 güz yarıyılından itibaren azami öğrenim süresi yeniden başlayan öğrencilerin 2547 sayılı Kanun'un 50/d veya 33/a maddesi uyarınca ilan edilen araştırma görevlisi kadrolarına başvuramamalarına,
    2. Lisansüstü Eğitim Yönetmeliği'nin yayımlandığı 20/04/2016 tarihinden itibaren 2017 güz dönemine kadar geçen sürede azami öğrenim sürelerinin dolması nedeniyle kadro ile ilişikleri kesilen araştırma görevlilerinin 2016-2017 güz döneminde azami öğrenim sürelerinin yeniden başlaması nedeniyle 2547 sayılı Kanun'un 50/d ve 33/a maddesi uyarınca ilan edilen araştırma görevlisi kadro ilanlarına başvuramamalarına,
    3. Halen 2547 sayılı Kanun'un 50/d ve ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosunda bulunan, ancak azami öğrenim süresini dolduran veya dolduracak olan araştırma görevlilerinin kadro ile ilişiklerinin kesilmesi gerektiği, ancak öğrencilik sürelerinin 2016-2017 Güz dönemi itibariyle yeniden başlaması nedeniyle öğrencilik statülerinin devam etmesi gerektiğinin uygun olduğuna karar verilmiştir.
    Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT :
    2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 131. maddesinde; yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim- öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların Kanun'da belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulacağı kurala bağlanmıştır.
    2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Yükseköğretim Kurulu" başlıklı 6. maddesinde; "Yükseköğretim Kurulu, tüm yüksek öğretimi düzenleyen ve yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine yön veren, bu kanunla kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, bir kuruluştur. Yükseköğretim Kuruluna; Yükseköğretim Denetleme Kurulu (…) (3) ile gerekli planlama, araştırma, geliştirme, değerlendirme, bütçe, yatırım ve koordinasyon faaliyetleri ile ilgili birimler bağlıdır.'' kuralına yer verilmiş, "Yükseköğretim Kurulunun görevleri" başlıklı 7. maddesinde; yükseköğretim kurumlarının bu Kanun'da belirlenen amaç, hedef ve ilkeler doğrultusunda kurulması, geliştirilmesi, eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve yükseköğretim alanlarının ihtiyaç duyduğu öğretim elemanlarının yurt içinde ve yurt dışında yetiştirilmesi için kısa ve uzun vadeli planlar hazırlamak, üniversitelere tahsis edilen kaynakların, bu plan ve programlar çerçevesinde etkili bir biçimde kullanılmasını gözetim ve denetim altında bulundurmak, Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasında sayılmış, 44. maddesinin (c) fıkrasında; lisansüstü eğitim usul ve esasları ile öğrenim sürelerinin Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirleneceği belirtilmiş, geçici 67. maddesinde; ''Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz.'' düzenlemesine yer verilmiştir.
    Aynı Kanun’un ''Araştırma görevlileri, uzman, çevirici ve eğitim - öğretim planlamacıları'' başlıklı 33. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle (a) bendinde; araştırma görevlilerinin, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcıları olduğu; bunların ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanacakları; atanma süresi sonunda görevlerinin kendiliğinden sona ereceği; bunların aynı usulle yeniden atanabileceği kuralı, "Lisansüstü Öğretim" başlıklı 50. maddesinin (d) fıkrasında; lisans üstü öğretim yapan öğrencilerin, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere araştırma görevlisi kadrosuna da atanabilecekleri kuralı, 65. maddesinde; öğretim elemanlarının yetiştirilme esaslarının Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği kuralı yer almıştır.
    20/04/2016 tarih ve 29690 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 1. fıkrasında; "Tezli yüksek lisans programının süresi bilimsel hazırlıkta geçen süre hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın dört yarıyıl olup, program en çok altı yarıyılda tamamlanır.", 12. maddesinde; ''Tezsiz yüksek lisans programını tamamlama süresi, bilimsel hazırlıkta geçen süre hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın en az iki yarıyıl, en çok üç yarıyıldır. Bu sürenin sonunda başarısız olan veya programı tamamlayamayan öğrencinin yükseköğretim kurumu ile ilişiği kesilir.'', 17. maddesinin 1. fıkrasında ise; "Doktora programı, bilimsel hazırlıkta geçen süre hariç tezli yüksek lisans derecesi ile kabul edilenler için kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın sekiz yarıyıl olup azami tamamlama süresi on iki yarıyıl; lisans derecesi ile kabul edilenler için on yarıyıl olup azami tamamlama süresi on dört yarıyıldır." kuralları yer almıştır.
    13/10/1984 tarih ve 18544 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Lisansüstü Öğrenim Görenlerden Öğretim Yardımcısı Kadrolarına Atanacakların Hak ve Yükümlülükleri ile Tıpta Uzmanlık Öğrencileri Hakkında Yönetmelik'in "Amaç ve Kapsam" başlıklı 1. maddesinde; "2547 sayılı Kanun'un 50 ve 65. maddelerine göre Üniversitelerarası Kurul tarafından hazırlanan bu yönetmelik, lisans düzeyinde öğrenim gördükten sonra, yükseköğrenim kurumlarında yüksek lisans, doktora, sanatta yeterlik veya tıpta uzmanlık öğrenimi yapmak isteyenlerden geçici olarak öğretim yardımcılığı kadrolarına atanacakların hak ve yükümlülükleri ile tıpta uzmanlık öğrencilerinin giriş sınavları hakkındaki usul ve esasları düzenler."; "Atama Süresi" başlıklı 5. maddesinde; "Atanma için bütün şartları haiz yüksek lisans, sanatta yeterlik, doktora ve tıpta uzmanlık öğrencilerinin öğretim yardımcısı kadrolarına atanmaları her defasında en fazla bir yıl süre ile yapılır. Atanmalar her öğretim yılı başında aynı usulde ve yüksek lisans, sanatta yeterlik ve doktora öğrencileri için Lisansüstü Öğretim Yönetmeliğinde, tıpta uzmanlık öğrencileri için ise, Tababet ve Uzmanlık Tüzüğü’nde öngörülen süreler ile 2547 sayılı Kanun'un 44. maddesinde gösterilen ek sürelerle sınırlı olmak üzere, yeniden yapılabilir. Ancak, üniversitelerin özelliklerine göre tıpta uzmanlık eğitimi yapanlar için bu süreler anabilim dalı başkanı ve ilgili yönetim kurulunun görüşü alınarak rektörün onayı ile uzatılabilir.", "Kadroyu boşaltma" başlıklı 10. maddesinde ise, "2547 sayılı Kanun'un 50. maddesine göre öğretim yardımcılığı kadrolarına geçici olarak atanıp, yüksek lisans, doktora, sanatta yeterlik ve tıpta uzmanlık öğrenimlerini başarı ile tamamlayarak yüksek lisans, doktora veya sanatta yeterlik diploması veya tıpta uzmanlık belgesi alanların kadro ile ilişkileri kendiliğinden kesilir. Hizmetlerine ihtiyaç görülenlerin 2547 sayılı Kanun'un 2880 sayılı Kanun'la değişik 33. maddesine göre öğretim yardımcısı olarak yeniden atanmaları mümkündür." kurallarına yer verilmiştir.
    Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın "Öğrenim süresi" başlığını taşıyan 10. maddesinin 1. fıkrasında, ÖYP araştırma görevlilerinin öğrenim sürelerinin, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nde belirlenen azami öğrenim süreleri olduğu belirtilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında; "Bu Usul ve Esaslar gereğince yabancı dil yeterliliği sağlamak için verilen süreler ile Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği gereğince azami süre içinde çalışmalarını tamamlayamayan, ÖYP'ye devam etmek istemeyen, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumunda görevine başlamayan veya görevine başlayıp mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyen ÖYP araştırma görevlilerinin ilişikleri kesilerek haklarında taahhütname ve kefaletname senedi uyarınca işlem yapılır." kuralı yer almıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Sekizinci Dairesi kararının davanın reddine ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Daire kararının Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 07/03/2017 tarih ve 08 sayılı kararının 1 ve 2. maddelerinde yer alan ''33/a'' ibarelerinin iptaline ilişkin kısmına gelince;
    2547 sayılı Kanun'un geçici 67. maddesinde; ''Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz.'' düzenlemesine yer verilmiş, anılan maddenin uygulanmasına ilişkin 08/06/2016 tarihli YÖK Yürütme Kurulu toplantısında, lisansüstü eğitim programına kayıtlı öğrencilerin azami öğrenim süreleri dikkate alınmaksızın, 2016 - 2017 güz dönemi itibarıyla azami öğrenim sürelerinin yeniden başlamasına karar verilmiştir.
    Öte yandan, öğretim elemanı yetiştirmek, planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, eğitim - öğretim ve bilimsel ve araştırma faaliyetlerini yönlendirmek, yükseköğretim kurumları arasında birleştirici, bütünleştirici, sürekli, ahenkli ve geliştirici işbirliği ve koordinasyonu sağlamak Yükseköğretim Kurulunun yetki ve görevleri arasında sayılmıştır.
    Bu kapsamda YÖK Yürütme Kurulu tarafından, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nde tanımlanan azami öğrenim süresini dolduran öğrencilerin ve azami öğrenim sürelerinin dolması nedeniyle kadro ile ilişikleri kesilen araştırma görevlilerinin, 2016-2017 güz yarıyılından itibaren azami öğrenim sürelerinin yeniden başlaması nedeniyle 2547 sayılı Kanun'un 50/d ve 33/a maddesi uyarınca ilan edilen araştırma görevlisi kadro ilanlarına başvuramamalarına karar verilmiştir.
    Buna göre, azami öğrenim süreleri içinde lisansüstü eğitimlerini başarıyla tamamlayan araştırma görevlilerinin kadrolarıyla ilişikleri kesilirken, öngörülen sürede lisansüstü eğitimlerini tamamlayamaması nedeniyle ilişikleri kesilenlere yeniden kadro imkanı tanınmasının, yine aynı şekilde azami öğrenim süresi içerisinde lisansüstü eğitimini tamamlayamayan öğrencilere, öğrenim sürelerinin yeniden başlaması nedeniyle bu kadrolara başvuru imkanı tanınmasının başarısızlığı teşvik edebileceği ve araştırma görevliliği kadrolarının amacı dışında kullanımına yol açacağı açıktır.
    Bu bağlamda; dava konusu kararın kadroların amacı dışında kullanılmasının engellenerek, söz konusu kadrolara lisansüstü eğitimlerinde başarılı olanların atanması ve bu suretle kaynakların etkin ve verimli şekilde kullanılmasının sağlanmasına yönelik olduğu dikkate alındığında, anılan kararın 1 ve 2. maddelerinde yer alan ''33/a'' ibaresi yönünden de kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup, kararda hukuka aykırılık görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
    2. Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 10/02/2021 tarih ve E:2017/2757, K:2021/746 sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının oybirliği ile ONANMASINA,
    3. Anılan kararın iptale ilişkin kısmının oyçokluğu ile BOZULMASINA,
    4.Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Sekizinci Dairesine gönderilmesine,
    5. Kesin olarak, 01/06/2022 tarihinde karar verildi.


    KARŞI OY

    X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın iptale ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile temyize konu Daire kararının iptale ilişkin kısmının da onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

    Hemen Ara