Danıştay 4. Daire 2022/1768 Esas 2022/3488 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2022/1768
Karar No: 2022/3488
Karar Tarihi: 01.06.2022

Danıştay 4. Daire 2022/1768 Esas 2022/3488 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/1768 E.  ,  2022/3488 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2022/1768
    Karar No : 2022/3488


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
    (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)

    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Kablo Profil San. ve Tic. Ltd. Şti.

    İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirket adına resen tarh eden 2008/4, 5, 7 ve 12. dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının 2008 yılı hesap ve işlemlerinin sahte fatura kullanımı yönünden incelenmesi sonunda tanzim edilen rapor doğrultusunda, Galata Vergi Dairesi mükellefi ... tarafından düzenlenen faturaları KDV indirimde kullanması nedeniyle dava konusu vergi ziyaı cezalı ihbarnamelerin düzenlendiği, adı geçen mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda birtakım olumsuzluklar bulunmakla beraber, rapordaki tespitlerin mükellefin 2008 yılı içinde sahte fatura düzenlediğini göstermek bakımından yeterli olmadığı, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : ...

    DÜŞÜNCESİ :Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 03/11/2021 tarih ve E:2021/1002, K:2021/1358 sayılı, "Vergi Dava Daireler, Kurulu'nun bozma kararına uyularak verilen kararlara ilişkin temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılması gerekmektedir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozması üzerine verilen temyize konu kararın, bozma kararındaki esaslara uygun olduğu anlaşıldığından, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozmaya uygunluk yönünden bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Bozma üzerine verilen kararların bozma kapsamı dışında kalan hükümlerinin ise ısrar niteliğinde olmaması nedeniyle anılan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinin Danıştayın söz konusu kararları temyizen incelemekle görevli vergi dava dairesi tarafından yapılması gerekmektedir." yönündeki kararı uyarınca davanın esastan kabulüne ilişkin hüküm fıkrası yönünden temyiz incelemesi yapılmasına karar verilerek işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
    Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
    Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
    Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
    Davacının fatura aldığı Galata Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporun'da özetle mükellefin "Elektrik malzemeleri toptan ticareti (kablo, sigorta, duy, fiş, priz, ampul, elektrik anahtarı, devre kesici, şalter, röle, pil, batarya, vb. evlerde kullanım amaçlı)" faaliyeti ile iştigal ettiği; mükellefe bilinen adreslerde ulaşılamaması ve başka bir adresinin bulunmaması nedeniyle defter belge isteme yazısının tebliğ edilemediği, tarh dosyasında defter tasdikine ilişkin bir bilginin yer almadığı, aynı şekilde herhangi bir belge basım bilgisinin bulunmadığı, 25/01/2010 tarihli yoklama fişinde özetle ilgili adresin boş ve kapalı olduğu, aynı adreste 20 nolu işyerinde kardeşinin faaliyette olduğunun tespit edildiği, 21/06/2010 tarihli yoklama fişinde özetle belirtilen adreste mükellefin faaliyetinin olmadığı, mükellefin kapanış bilgisini yaptığının beyan ve tespit ediliği, mükellefin ikamet adresinde yapılan 26/11/2012 tarihli yoklama fişinde, anılan adreste olmadığı, bu adresten nakil yapmadan ayrıldığının tespit edildiği, GİBYBS üzerinden yapılan sorgulamada mükellefe ait şube, işyeri, depo ya da mükellef adına kayıtlı taşıtın bulunmadığının tespit edildiği, 2008 yılında 421.707,00-TL tutarında mal alışı yaptığını beyan ettiği, 2008 takvim yılı alışlarının %79 'unun sahte olduğu, aynı yıl 418.340,00-TL tutarında mal satışı yaptığını bildirdiği, 2009 takvim yılında 47 fatura karşılığı 251.469,00TL mal alışı yaptığını beyan ettiği bu alışlarının %86'sının sahte olduğunun, geriye kalanın bir kısmının da hakkında olumsuz tespit olan mükelleflerden olduğunun tespit ediliği, aynı yılda mükellefin 34 fatura karşılığı 255.163,00TL mal satışı yaptığını beyan ettiği, 2010 takvim yılında mükellefin 120 fatura karşılığında 1.055.669,00TL mal alışı yaptığını beyan ettiği, bu alışlarının %73'ünün sahte olduğu, geriye kalan miktarın bir kısmının da hakkında olumsuz tespit olan mükelleflerden olduğunun tespit ediliği; mükellefin aynı yılda 1.057.669,00 TL tutarında mal satışı yaptığını beyan ettiği halde mükelleften 2010 takvim yılında 1.156 adet fatura karşılığında 11.476.047,00 TL tutarında mal alışı yaptığını beyan eden mükelleflerin bulunduğu; ödenmemiş vergi borcunun 42.922,25-TL olduğu, mükellefin 31/12/2010 tarihi itibariyle mükellefiyetini terk ettiği, ancak 2011 ve 2012 yıllarında ...'den alış yaptığını beyan eden mükelleflerin bulunduğu hususlarının tespitinden hareketle mükellef tarafından 01/01/2008 tarihinden itibaren yurt içi satışlarına yönelik düzenlediği tüm faturaların, mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
    Mükellefin yoklamalarda adresinde bulunmadığı, mal alışlarının ortalama %75'inin hakkında olumsuz tespit bulunan mükelleflerden olduğu, vergi mükellefiyetine ilişkin ödevlerini yapmadığı, dosyadaki veriler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, söz konusu mükellefin davacıya düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından Mahkemece vergi ziyaı cezalı tarhiyatlar bakımından verilen davanın kabulü yönündeki kararda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara