Danıştay 6. Daire 2019/2530 Esas 2022/6559 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/2530
Karar No: 2022/6559
Karar Tarihi: 01.06.2022

Danıştay 6. Daire 2019/2530 Esas 2022/6559 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/2530 E.  ,  2022/6559 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2019/2530
    Karar No : 2022/6559


    DAVACI : … Odası
    VEKİLİ : Av. …

    DAVALI : …
    VEKİLİ : Av. …

    DAVANIN KONUSU : 18/03/2018 günlü, 30364 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve Parametre Değerleri Hakkında Karar ile ilgili 22/01/2018 günlü, 2018/11275 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve Eki'nin iptali istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI :
    Dava konusu işlemlerin 7269 sayılı Kanuna dayanılarak Bakanlar Kurulunca tesis edildiği, ancak, dayanak Kanunda Bakanlar Kuruluna verilmiş böyle bir yetkinin olmadığı, 1945 yılından bu yana hazırlanan deprem tehlikesi haritalarının “deprem bölgeleme” sistemiyle hazırlandığı, dava konusu işlem ekindeki haritada deprem bölgeleme sistematiğinin ortadan kaldırıldığı, deprem mevzuatının ise bölgeleme sistemine göre düzenlendiği, gelinen aşamada hangi alanların hangi deprem bölgelerinde kaldığının bilinemez olduğu, bu durumun sigortacılık sektöründe olduğu gibi birçok sektörde öngörülemez durumlara neden olduğu, mevzuatta revizyon yapılmadan haritanın değiştirilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

    DAVALININ SAVUNMASI :
    Öncelikle usule ilişkin olarak davanın ehliyet nedeniyle reddi gerektiği, esasa ilişkin olarak ise, deprem haritalarının günün şartlarına teknolojik gelişmelere ve bilimdeki ilerlemeye bağlı olarak güncellendiği, günümüzde harita kalitesi, kullanılan deprem verilerinin sayısı, analizlerin çeşitliliği arttığından bu doğrultada çalışmalar yapıldığı, ABD ve AB ülkeleri gibi ülkelerin de kullandığı nokta bazlı daha hassas ve uygulanabilir yöntemlere geçildiği, bu yöntemlere göre yapılan haritanın daha güvenilir olduğu, bunun için 4 yıllık bir çalışma sonunda akademisyenler, konunun uzmanları, kamu kurum ve kuruluşlarının paydaşlığında yapılan çalışmalar sonucunda haritanın tamamlandığı, davacıya da görüş vermesi için davet gönderildiği, ancak davacının görüş sunmadığı, günümüze kadar bütün haritaların Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulduğu, dava konusu işleme ilişkin kararın 4. maddesiyle yürürlükten kaldırılan Bakanlar Kurulu kararı yerine, söz konusu işlemin yetki ve şekilde paralellik gereği uygulamaya konulduğu, yeni haritaya bağlı olarak ilgililerin hak kaybı ve zarara uğratılmaması için Bina Deprem Yönetmeliğinin de yenilenerek aynı anda yürürlüğe girdiği, Türkiye Deprem Tehlike Haritasının yürürlüğe girmesinin 01.01.2019'a bırakılarak bu süreçte revizyon yapılabilme imkanının sağlandığı, aynı zamanda ilgililerin yeni harita sistematiğine alışabilmesi için haritanın interaktif web uygulaması ve e-devlet üzerinden erişime açıldığı ve ilgililerin bilgilenmesinin sağlandığı, dava konusu işlemin ekindeki haritayla, önceki haritadan farklı olarak önümüzdeki 50 yılda aşılma olasılığı %10 olan (tekrarlanma periyodu 475 yıl) en büyük yer ivmesi değerlerinin gösterildiği, bölgeleme sisteminden farklı olarak deprem tehlikesinin her bir deprem bölgesi içerisindeki mekânsal değişimininde gösterildiği, bu nedenlerle dava konusu işlemin ve ekinin hukuka uygun olduğu savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI …'İN DÜŞÜNCESİ :
    Dava;18/03/2018 günlü, 30364 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve Parametre Değerleri Hakkında Karar ile ilgili 22/01/2018 günlü, 2018/11275 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve Eki'nin iptali istemiyle açılmıştır.
    Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinin "Amaç ve kapsam" başlıklı 1.maddesinde "Bu Yönetmeliğin amacı; yeniden yapılacak, değiştirilecek, büyütülecek resmi ve özel tüm binaların ve bina türü yapıların tamamının veya bölümlerinin deprem etkisi altında tasarımı ve yapımı ile mevcut binaların deprem etkisi altındaki performanslarının değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi için gerekli kuralları ve minimum koşulları belirlemektir."
    "Dayanak" başlıklı 2. maddesinde "Bu Yönetmelik, 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 3 üncü maddesi ile 29/5/2009 tarihli ve 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 12 nci ve 17 nci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır." hükümleri öngörülmüş olup;
    "Yürürlükten kaldırılan yönetmelik" başlıklı 4. maddesinde "6/3/2007 tarihli ve 26454 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır." denildikten sonra, "Yürütme" başlıklı 6.maddesinde de "Bu Yönetmelik hükümlerini Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının bağlı olduğu Bakan yürütür." hükümlerine yer verilmiştir.
    7269 sayılı "Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle yapılacak Yardımlara Dair Kanun" un 1. maddesinde Deprem (Yer sarsıntısı), yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ,tasman ve benzeri afetlerde; yapıları ve kamu tesisleri genel hayata etkili olacak derecede zarar gören veya görmesi muhtemel olan yerlerde alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlar hakkında bu kanun hükümleri uygulanır. Denilmiş; 3. maddesinde de "İkinci maddeye göre ilan edilen afet bölgelerinde yeniden yapılacak, değiştirilecek, büyütülecek veya esaslı tamir görecek resmi ve özel bütün yapıların tabi olacağı teknik şartlar, Bayındırlık Bakanlığının mütalaası da alınarak İmar ve İskan Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle tespit olunur." hükümleri öngörülmüştür.
    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun "Deprem Dairesi Başkanlığı" başlıklı 12. maddesinde Deprem Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır: Başlığı altında "a) Depreme hazırlık, müdahale, deprem riski yönetimi, b) Depremde zarara uğraması muhtemel yerler ile zarara uğramış yerlerin imar, plan ve proje işlemlerinin yürütülmesi, c) Depreme hazırlık, müdahale ve iyileştirme aşamalarında kullanılabilecek kamu, özel ve sivil toplum kuruluşları ile yabancı kişi ve kuruluşlara ait her türlü kaynakların tespiti ve etkin kullanımı, ç) Depremler hakkında halkın bilgilendirilmesi, konularında uygulanacak politikaları belirlemek, takip etmek, değerlendirmek ve depremle ilgili hizmetlerin yürütülmesinde Başkanlığın diğer birimlerine danışmanlık yapmak. d) Başkan tarafından verilecek benzeri görevleri yapmak." Olarak sayılmıştır.
    "Düzenleme yetkisi" başlıklı 17. maddesinde "Başkanlık görev alanına giren konularda düzenleme yapmaya yetkilidir." denilmiş; 24. maddesinde de "Diğer mevzuatta bu Kanun kapsamına giren konularla ilgili olarak Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğüne, İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğüne ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğüne yapılmış olan atıflar ile Başkanlığın görev alanına giren konularda, Başbakanlığa, İçişleri Bakanlığına veya Bayındırlık ve İskan Bakanlığına yapılmış olan atıflar, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve ilgisine göre İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerine yapılmış sayılır." hükümlerine yer verilmiştir.
    Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve parametre değerleri hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulması; Başbakan Yardımcılığı (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı)'nın 12/1/2018 tarihli ve 6925 sayılı yazısı üzerine, 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 22/1/2018 tarihinde kararlaştırılmıştır. 22/01/2018 Tarihli ve 2018/11275 sayılı Kararnamenin Eki'nde ; Amaç ve kapsam ; MADDE 1- (1) Bu Kararın amacı; ülke ölçeğinde deprem tehlikesinin tespit edilmesi ile başta yeni yapılacak binaların deprem tehlikesine karşı tasarımı ve mevcut binaların değerlendirilmesi olmak üzere deprem risk azaltma faaliyetlerinde etkin kullanımının sağlanması amacıyla Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve buna ilişkin parametre değerlerinin tespit edilmesidir.
    Dayanak; MADDE 2- (1) Bu Karar, 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 2 nci maddesi ile 29/5/2009 tarihli ve 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 12 nci ve 17 nci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
    Harita ve parametre değerleri; MADDE 3- (1) Türkiye Deprem Tehlike Haritası ile bu Haritaya ilişkin parametre değerleri ekteki şekilde tespit edilmiştir. Söz konusu Harita ve parametre değerleri Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının internet sayfasında yayınlanır. MADDE 5- (1) Bu Karar 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girer.
    MADDE 6-(1) Bu Karar hükümlerini Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının bağlı olduğu Bakan yürütür." hükümleri öngörülmüştür.
    Dosyanın incelenmesinden ve yukarıda anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden; Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve Parametre Değerleri Hakkında Kararın 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle yapılacak Yardımlara Dair Kanun" un verdiği yetkiye dayanılarak alındığı, 22/01/2018 günlü, 2018/11275 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve Eki Kararın Ekindeki parametre değerleri esas alınarak hazırlanan Türkiye Deprem Tehlike Haritaları İnteraktif Web Uygulaması"nda aynı saha için 4 farklı tekrarlanma periyodu (43, 72, 475 ve 2475 yıl) ve 4 farklı deprem yer hareketi parametresi (PGA, Ss, S1 ve PGV) için 16 farklı değer sunulmak suretiyle tek bir deprem bölgeleri haritası ile, farklı tekrarlanma periyotları için farklı deprem yer hareketi parametreleri cinsinden deprem tehlikesinin gösterilmesinin uygun olmayabileceği düşünülerek söz konusu web uygulamasında 16 farklı deprem tehlikesi haritası sunulması amacının güdüldüğü anlaşılmaktadır.
    Bu itibarla; Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve Parametre Değerleri Hakkında Karar ile ilgili 22/01/2018 günlü, 2018/11275 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve Ek'lerinin mevzuata uygun olarak tesis edildiği ve hukuka aykırı bir husus içermediği sonucuna ulaşılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 01/06/2022 tarihinde, davacı vekili …'un ve davalı idare vekili Av. …'in geldiği, dosyada düşüncesi bulunan Danıştay Savcısı …'in emekli olmasından dolayı duruşmaya katılamayacak olması nedeniyle düşüncesini okumak üzere Danıştay Başsavcılığı tarafından görevlendirilen Danıştay Savcısı …nun hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve parametre değerleri hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulması; Başbakan Yardımcılığı (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı)'nın 12/01/2018 tarihli ve 6925 sayılı yazısı üzerine, 15/05/1959 tarihli ve 7269 sayılı Kanunun 2. maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 22/01/2018 tarihinde kararlaştırılmış, 22/01/2018 tarihli ve 2018/11275 sayılı Kararnamenin Eki'nde ise; bu kararın amaç, dayanak, harita ve parametre değerleri, yürürlükten kaldırılan karar, yürürlük ve yürütme maddelerinden oluşan Karar ve Türkiye Deprem Tehlike Haritası yayımlanmıştır.
    Bakılan dava, anılan Kararın ve Eki'nin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 1/1. maddesinde; "Deprem (Yer sarsıntısı), yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ,tasman ve benzeri afetlerde; yapıları ve kamu tesisleri genel hayata etkili olacak derecede zarar gören veya görmesi muhtemel olan yerlerde alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlar hakkında bu kanun hükümleri uygulanır." denilmiş; 2. maddesinde; "... yer sarsıntısı, yer kayması, kaya düşmesi ve çığ gibi afetlere uğramış veya uğrayabilir bölgeler ise, İmar ve İskan Bakanlığınca tespit ve bunlardan şehir ve kasabalarda meydana gelen ve gelebileceklerin sınırları imar planına, imar planı bulunmıyan kasaba ve köylerde de belli edildikçe harita veya krokilere işlenmek suretiyle, afete maruz bölge olarak Cumhurbaşkanınca kararlaştırılır ve bu suretle tespit olunan sınırlar, (…) (1) ilgili valiliklerce mahallinde ilan olunur. ..." hükmüne, 3. maddesinde de "İkinci maddeye göre ilan edilen afet bölgelerinde yeniden yapılacak, değiştirilecek, büyütülecek veya esaslı tamir görecek resmi ve özel bütün yapıların tabi olacağı teknik şartlar, Bayındırlık Bakanlığının mütalaası da alınarak İmar ve İskan Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle tespit olunur." hükümleri öngörülmüştür.
    5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun "Deprem Dairesi Başkanlığı" başlıklı 12. maddesinde Deprem Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır: Başlığı altında "a) Depreme hazırlık, müdahale, deprem riski yönetimi, b) Depremde zarara uğraması muhtemel yerler ile zarara uğramış yerlerin imar, plan ve proje işlemlerinin yürütülmesi, c) Depreme hazırlık, müdahale ve iyileştirme aşamalarında kullanılabilecek kamu, özel ve sivil toplum kuruluşları ile yabancı kişi ve kuruluşlara ait her türlü kaynakların tespiti ve etkin kullanımı, ç) Depremler hakkında halkın bilgilendirilmesi, konularında uygulanacak politikaları belirlemek, takip etmek, değerlendirmek ve depremle ilgili hizmetlerin yürütülmesinde Başkanlığın diğer birimlerine danışmanlık yapmak. d) Başkan tarafından verilecek benzeri görevleri yapmak." olarak sayılmış, "Düzenleme yetkisi" başlıklı 17. maddesinde ise; "Başkanlık görev alanına giren konularda düzenleme yapmaya yetkilidir." denilmiş; 24. maddesinde de "Diğer mevzuatta bu Kanun kapsamına giren konularla ilgili olarak Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğüne, İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğüne ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğüne yapılmış olan atıflar ile Başkanlığın görev alanına giren konularda, Başbakanlığa, İçişleri Bakanlığına veya Bayındırlık ve İskan Bakanlığına yapılmış olan atıflar, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve ilgisine göre İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerine yapılmış sayılır." hükümlerine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Usul Yönünden:
    Davalı tarafından, davacının dava açma ehliyetinin olmadığı iddia edilerek davanın ehliyet nedeniyle reddi gerektiği ileri sürülmüş ise de; dava konusu düzenlemenin davacı odanın kişisel, meşru ve güncel menfaatini ilgilendirdiği sonucuna varıldığından davanın esastan incelemesine geçilmiştir.
    Esas Yönünden:
    Dava Konusu 22.01.2018 tarihli, 2018/11275 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ve Eki karar ile Türkiye Deprem Tehlike Haritasının İncelenmesi:
    Davacı tarafından, Bakanlar Kurulunun anılan kararları alma ve Türkiye Deprem Tehlike Haritasını yürürlüğe koyma yetkisinin olmadığı ileri sürülmüş, bu konuda davalı idare tarafından; günümüze kadar bütün haritaların Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulduğu, dava konusu kararın 4. maddesiyle yürürlükten kaldırılan Bakanlar Kurulu kararının yerine, söz konusu kararı almak suretiyle yetki ve şekilde paralellik ilkesine ve dayanak Kanuna uygun hareket edildiği savunulmuştur.
    Yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca 7269 sayılı Kanunun 2.ve 3.maddesinde belirtildiği üzere İmar ve İskan Bakanlığına verilen düzenleme yapma yetkisi, geçmiş tarihte anılan Bakanlığa bağlı olan Afet İşleri Genel Müdürlüğü dolayısıyla verilmişken, anılan müdürlük ile içişleri Bakanlığına bağlı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık’a bağlı Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü kapatılarak 2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı Yasa ile Başbakanlık’a bağlı Afet ve Acil Durum (AFAD) Yönetimi Başkanlığı kurularak yetki ve sorumluluklar tek bir çatı altında toplanmıştır.
    Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan AFAD Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun yukarıda yer verilen 12. ve 17. maddelerine dayanılarak, AFAD Yönetim Başkanlığının sorumluluğunu üstlenen Başbakan yardımcılığının 12.01.2018 tarih ve 6925 sayılı yazısı üzerine Bakanlar Kurulu gündemine alınarak tesis edilen dava konusu karar ve Eki'nde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Öte yandan; davacı tarafından bu konuda gerekli diğer yönetmelikler düzenlenmeden deprem bölgeleme sistematiğinden vazgeçilmesinin tekniğe, hukuka ve kamu yararına aykırı olduğu iddialarına ilişkin olarak yapılan incelemede; ülkemizin deprem ülkesi olarak nitelendirildiği gerçeği dikkate alındığında; deprem tehlikesinin ülkemizin her metrekaresinde tespit edilebilmesi, yeni yapılacak yapıların deprem tehlikesine karşı tasarlanması, mevcut yapıların bu bilinçle güçlendirilmesi suretiyle deprem riskinin azaltılması faaliyetlerinde kullanılmak üzere Türkiye Deprem Tehlikesi Haritasının ve buna ilişkin parametre değerlerinin tespit edilmesinin amaçlandığı, bu amaç doğrultusunda ülkemizin deprem geçmişi, deprem konusundaki son 20 yıllık hukuki ve teknik gelişmelere bakılarak, deprem konusunda başarılı olan ülkelerin de (ABD ve AB ülkeleri gibi) bölge teriminden uzaklaşarak daha hassas ve uygulanabilir yöntemleri kullandığı (SHARE projesi, Avrupa Deprem Tehlike Haritası) göz önüne alınarak, yaklaşık 4 yıl süren bir çalışma sonrasında kamu kurum ve kuruluşları, konunun uzmanları ve akademisyenler bir araya gelinmek suretiyle düşünce ve önerilerin toplanarak çalışmaların yürütüldüğü, bu kapsamda 02-04/06/2016 tarihleri arasında "Türkiye Sismik Tehlike Haritası ve Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği Çalıştayı" düzenlenerek, davacı odanın da bu çalıştaya davet edildiği, nihayetinde çalıştay paydaşlarına sunulan taslak çalışmaya ilişkin olarak verilen düşünce ve önerilerin dikkate alınarak dava konusu Deprem Tehlike Haritasına ve Bina Deprem Yönetmeliğine son şeklinin verildiği, yürürlüğe girmesinin ise 01.01.2019 tarihine ertelendiği, Deprem Tehlike Haritalarının internet ortamında da yayımlandığı, böylece uygulamadan kaynaklı aksaklıklar için revizyon yapma veya ilgililerin anılan düzenlemelere uyum sağlamalarının da amaçlandığı anlaşılmıştır.
    Bu itibarla; bölgeleme sistematiğine göre birincisi 1947'de yapılmış olan ve devamlı güncellenen, son olarak da 1996'da yapılan altı adet deprem tehlike haritasından farklı bir sistematik ile "noktalama" sistemi ile yapılan dava konusu haritanın daha hassas, daha uygulanabilir ve deprem tehlikesi riskini azaltmak için teknik gelişmelerle doğru orantılı, daha güvenilir, ülkemizin deprem geçmişinde yaşanılan sıkıntıların bir daha yaşanmaması için daha güncel bir harita olduğu, bölgeleme sisteminden yeni haritaya geçiş döneminde oluşması muhtemel dezavantajlı durumları ortadan kaldırabilmek amacıyla haritayla bağlantılı deprem mevzuatının da hazırlandığı ve haritanın yürürlüğe girmesinin de yaklaşık bir yıl ertelendiği de dikkate alındığında, dava konusu karar ve eki'nde dayanağı Yasaya, hizmet gereklerine, kamu yararına ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.


    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVANIN REDDİNE,
    2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı davalar için belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
    4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
    5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 01/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.





    KARŞI OY (X):
    Dava, 18/03/2018 günlü, 30364 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve Parametre Değerleri Hakkında Karar ile ilgili 22/01/2018 günlü, 2018/11275 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve Eki'nin iptali istemiyle açılmıştır.
    Dosyanın incelenmesinden; Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve Parametre Değerleri Hakkında Kararın 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle yapılacak Yardımlara Dair Kanun"un verdiği yetkiye dayanılarak alındığı, 22/01/2018 günlü, 2018/11275 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve Eki Kararın Ekindeki parametre değerleri esas alınarak hazırlanan Türkiye Deprem Tehlike Haritaları İnteraktif Web Uygulaması"nda aynı saha için 4 farklı tekrarlanma periyodu (43, 72, 475 ve 2475 yıl) ve 4 farklı deprem yer hareketi parametresi (PGA, Ss, S1 ve PGV) için 16 farklı değer sunulmak suretiyle tek bir deprem bölgeleri haritası ile, farklı tekrarlanma periyotları için farklı deprem yer hareketi parametreleri cinsinden deprem tehlikesinin gösterilmesinin uygun olmayabileceği düşünülerek söz konusu web uygulamasında 16 farklı deprem tehlikesi haritası sunulduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, 1945 yılından bu yana hazırlanan deprem tehlikesi haritalarının “deprem bölgeleme” sistemiyle hazırlandığı, dava konusu işlem ekindeki haritada deprem bölgeleme sistematiğinin ortadan kaldırıldığı, deprem mevzuatının ise bölgeleme sistemine göre düzenlendiği, gelinen aşamada hangi alanların hangi deprem bölgelerinde kaldığının bilinemediğinden mevzuatta revizyon yapılmadan deprem tehlike haritasının değiştirilmesi yerinde değildir.
    Açıklanan nedenlerle, Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve Parametre Değerleri Hakkında Karar ile ilgili 22/01/2018 günlü, 2018/11275 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve Eki'nin iptaline karar verilmesi gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum.

    Hemen Ara