Danıştay 7. Daire 2018/1592 Esas 2022/2602 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2018/1592
Karar No: 2022/2602
Karar Tarihi: 01.06.2022

Danıştay 7. Daire 2018/1592 Esas 2022/2602 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/1592 E.  ,  2022/2602 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/1592
    Karar No : 2022/2602

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
    (...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem: Davacı adına kayıtlı araçta yapılan arama sonucunda bandrolsüz sigara bulundurulduğunun tespit edildiğinden bahisle takdir komisyonu kararlarına istinaden 2014 yılının Aralık dönemine ilişkin olarak 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 9. maddesinin 2. fıkrası uyarınca re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen vergi ziyaı cezaları ile gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; vergilendirmede vergiyi doğuran olayın ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, olayda, bandrolsüz sigaraların, davacının içinde bulunmadığı sırada, adına kayıtlı araçta yakalanmış olmasının kaçak sigara ticareti ile iştigal ettiğini kesin şekilde ortaya koyacak bir durum olmadığı, verginin söz konusu malları bulunduranlar veya ithal/imal edenlerden biri adına re'sen tarh edilebileceği, bu malları bulundurduğu ya da ithal/imal ettiği hususu somut olarak ortaya konulamadığından, davacının iddialarının "borcum yoktur" kapsamında değerlendirilmesinin icap ettiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ödeme emrinin dayanağı olan vergi ceza ihbarnamelerinin ihtilafsız kesinleştiği, kesinleşen alacağın tahsili için ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan tarhiyatlara ilişkin vergi ceza ihbarnamesinin davacıya 16/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ihbarnameye karşı dava açılmaması üzerine vergi ve cezaların ihtilafsız olarak kesinleştiği açık olup, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinde belirtilen ödeme emrine itiraz nedenlerin hiç birisine girmemesi nedeniyle tahakkuk eden amme alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü ve Yedinci Dairelerince 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na, 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davacı adına kayıtlı araçta yapılan arama sonucunda bandrolsüz sigara bulundurulduğunun tespit edildiğinden bahisle takdir komisyonu kararlarına istinaden 2014 yılının Aralık dönemine ilişkin olarak 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 9. maddesinin 2. fıkrası uyarınca re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen vergi ziyaı cezaları ile gecikme faizinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Vergi sorumlusu" başlıklı 9. maddesinin 1. bendinde; mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği, aynı maddenin 2. bendinde; fiili ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisinin, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleften aranacağı, belgesiz mal bulundurdukları veya hizmet satın aldıkları tespit edilen mükelleflere, bu mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verileceği, bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen mal ve hizmetlerin tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin, alışlarını belgeleyemeyen mükellef adına re'sen tarh edileceği, bu tarhiyata vergi ziyaı cezasının uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olacağı kuralına yer verilmiş; 58. maddesinde ise; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabileceği kuralına yer verilmiştir.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda yer verilen yasal düzenleme gereğince, kamu alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davalarda ileri sürülebilecek dava sebepleri kanunda sınırlı olarak sayılmış olup, yapılacak yargılamada kesinleşmiş hukuki durumların yeniden ele alınarak incelenmesine imkan bulunmamaktadır. Söz konusu itiraz sebepleri arasında yer alan "böyle bir borcun bulunmadığı" yolundaki iddianın da ancak vergilemeye ilişkin işlemlerin "borcun doğmadığı ya da varlık kazanmadığı" şeklinde beliren hukuka aykırılığının açık ve tartışmasız olması ve bu durumun kuşkuya yer bırakmayacak açıklıkta somut olarak ispatlanmış olması halinde hukuki etkililiğinden söz edilebilir.
    Dosyanın incelenmesinden, kolluk görevlileri tarafından 12/12/2014 tarihinde yapılan aramada adına kayıtlı araç içerisinde 98.500 paket Türkçe uyarı yazısı olmayan ve TAPDK bandrolü olmayan kaçak sigaraların bulunduğunun tespit edilmesi üzerine, adına tütün mamullerinin toptan ticareti alanında mükellefiyet tesis ettirilen davacının matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan cezalı tarhiyatlara ilişkin vergi ceza ihbarnamelerinin davacıya 16/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ihbarnamelere karşı dava açılmaması üzerine vergi ve cezaların ihtilafsız olarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Bu durumda, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların dava konusu edilmeyerek kesinleşen ödeme emrinin özel tüketim vergisi ile bu vergi üzerinden hesaplanan vergi ziyaı cezası ve gecikme faizine isabet eden kısmı yönünden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde yer alan "böyle bir borcun olmadığı" yolundaki itiraz sebebi kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından, temyize konu kararın anılan kısımlarında isabet görülmemiştir.
    Ödeme emrinin katma değer vergisi ile bu vergi üzerinden hesaplanan vergi ziyaı cezası ve gecikme faizine isabet eden kısmı yönünden ise;
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca fiili ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğunun veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, söz konusu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisinin belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleften aranacağı kuralının uygulanması, 3065 sayılı Kanun'da, açıkça mükellef ifadesinin kullanılması karşısında belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan kişinin gelir ya da katma değer vergisi açısından bir mükellefiyetin olması durumunda mümkün olup, fiili ya da kaydi envanterin ancak daha önceden bir gelir ya da katma değer vergisi mükellefi olanlar nezdinde yapılabileceği açıktır.


    Öte yandan, 3065 sayılı Kanun'da, mükellef olmamakla birlikte belgesiz mal bulundurduğu tespit edilenler adına tarhiyat yapılmasına ilişkin 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrasında yer alan hükme benzer bir düzenlemeye katma değer vergisi açısından yer verilmemiştir.
    Bu durumda, ödeme emrinin katma değer vergisi ile bu vergi üzerinden hesaplanan vergi ziyaı cezası ve gecikme faizine isabet eden kısmına yönelik ileri sürülen iddiaların "borcum yoktur" kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunun bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararda göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kabulüne,
    2....Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 01/06/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY:

    Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan bölge idare mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve bölge idare mahkemesi kararının onanması gerektiği oyu ile, karara katılmıyoruz.


    Hemen Ara