Esas No: 2019/763
Karar No: 2022/2499
Karar Tarihi: 02.06.2022
Danıştay 9. Daire 2019/763 Esas 2022/2499 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/763 E. , 2022/2499 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/763
Karar No : 2022/2499
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım hasılatının kayıt ve beyan dışı bırakıldığından bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak 2015/Kasım dönemi için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması ve dayanağı takdir komisyonu kararının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden pastane işletmeciliği faaliyetinde bulunan davacının 06/04/2016 tarihli dilekçesiyle 30/06/2014 tarihinden beri hiçbir ticari faaliyette bulunmadığını belirterek bu tarihten itibaren re'sen terk işleminin yapılmasını davalı idareden talep ettiği, idarece davacının en son 2014/Haziran dönemine ilişkin beyannamesini verdiğinin tespit edildiği ve davacının 30/09/2016 tarihinde takdire sevk edildiği, 17/01/2017 tarihinde alınan takdir komisyonu kararına istinaden davacı adına vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatının yapıldığı, bu cezalı tarhiyatları içeren ihabarnamenin ve dayanağı takdir komisyonu kararının iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, olayda davacı tarafından verilen 08./05/2014 onay tarihli geçici vergi beyannamesinde dönem başı emtia mevcudunun 355.740,00 TL., dönem içinde satın alınan emtianın 6.905,06 TL., dönem içinde elde edilen hasılatın 2.528,54 TL., zararın 867,40 TL., dönem sonu emtia mevcudunun 360.695,00 TL. olarak beyan edildiği, 06/11/2015 tarihli e-yoklamada, davacının faaliyetine aralıksız devam ettiğini, muhasebeciye ödeme yapmadığı için beyannamelerin gönderilmesinin aksadığını, çalışan işçileri işten çıkarttığını beyan ettiğinin görüldüğü, davacıdan 2014/1. dönemine ilişkin olarak verilen gelir geçici vergisi beyannamesinde dönem sonu emtia mevcudu olarak belirtilen 360.695,00.-TL. tutarındaki emtianın akibeti hususunun açıklanarak, kanıtlayan bilgi ve belgelerin gönderilmesi ara kararı ile istenilmesine rağmen, davacı vekilince verilen cevapta, muhasebe ücretlerinin ödenememesi ve davacının muhasebe bilgisinin olmaması nedeniyle esasen mevcut olmayan bir emtianın beyan edildiğinin açıklandığı, bu durumda takdir komisyonunca matrah takdirinin davacı tarafından beyan edilen geçici vergi beyannamesinde belirtilen dönem sonu emtia mevcudu dikkate alınarak ve somut bir veri üzerinden gerçekleştirilmesi, davacının dönem sonu mevcudunun akibeti hakkında bir bilgi veremediği gibi, söz konusu beyanın gerekçesini somut olarak ortaya koyamadığı anlaşıldığından, takdir komisyonunca davacının kendi beyanı dikkate alınarak ve dönem sonu mal mevcudu bulunmasından hareketle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı; takdir komisyonu kararının iptali istemi bakımından, vergi uyuşmazlıklarında kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemlerin, ihbarname, ödeme emri veya haciz varakası tebliği, tahakkuk fişi kesilmesi veya vergi tevkifatı yapılması gibi işlemler ile yükümlülerin düzeltme veya 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun ilgili maddelerinde öngörülen idari itiraz yoluna başvurmaları halinde yetkili mercilerce tesis edilen işlemler olduğu, davacı adına takdir komisyonu kararlarına istinaden düzenlenen ihbarnamelerin hukuki anlamda kesin ve yürütülebilir işlemler olması nedeniyle idari davaya konu edilebileceği, dava konusu edilen İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı takdir komisyonu kararının ise idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken işlem niteliğinde olmadığı sonucuna varıldığından davanın takdir komisyonu kararının iptali istemine ilişkin kısmının incelenmeksizin reddi gerektiği, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle arttırılan kısmı yönünden; davalı idarece tekerrüre esas alınan vergi ve cezaların döneminin 2014 olduğu ve 14/04/2015 tarihinde kesinleştiği, iş bu dava konusu vergi ve cezaların döneminin ise 2015 olduğu dikkate alındığında, tekerrür uygulaması için öngörülen şartların olayda gerçekleşmediği anlaşılarak dava konusu vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uygulanarak arttırılmasında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle; bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden davanın reddine, vergi ziyaı cezasının tekerrür hükmü uygulanarak artırılan kısmı yönüyle davanın kabulüne, bu kısmın kaldırılmasına, davanın takdir komisyonu kararlarının iptali istemine ilişkin kısmı bakımından incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Mahkeme kararının dava konusu takdir komisyonu kararı yönünden davanın incelenmeksizin reddine ilişkin hüküm fıkrasının hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen nedenlerin kararın bu kısmının kaldırılmasını sağlayacak durumda olmadığı, davacının katma değer vergisi ve bir kat vergi ziyaı cezasına ilişin istinaf başvurusuna yönelik olarak ise; olayda davalı idarece 12/11/2015 tarihinde yapılan yoklamada, davacı tarafından çalışan işçilerini işten çıkarttığı, çalışanının bulunmadığı, pos cihazlarını iptal ettiği, muhasebeciye ödeme yapmadığı için beyannamelerin gönderilmesinin aksadığı yönünde beyanda bulunduğu hususlarına yer verildiği, yine davacı tarafından 06/04/2016 tarihinde idareye verilen dilekçe ile 30/06/2014 tarihinden itibaren herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığının bildirildiği, ancak davacının 2014/Ocak-Mart döneme ilişkin olarak verdiği gelir geçici vergi beyannamesinde dönem sonu emtia mevcudu bulunduğu tespit edildiği gerekçesiyle takdire sevk edildiği ve takdir komisyonunca belirlenen matrah esas alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği görülmekle birlikte, davalı idare tarafından, davacı hakkında tespit edilen hususlar ve davacının işletme kapasitesi gözönüne alınarak işletmede bulunduğu belirtilen emtianın gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, iktisadi kıymetinin olup olmadığı hususunda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığı, davacıya ait defter ve belgelerin incelenmediği, aynı zamanda takdir komisyonunca matrahın bir takım genel nitelikte soyut ve matbu ifadelerden hareket edilerek hangi veriler esas alınarak yapıldığı anlaşılamayacak şekilde takdir edildiği ve vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti esas olduğu ilkesine uygun hareket edilmediği sonucuna varıldığı, bu durumda davacıya ait defter ve belgeler tetkik edilerek konunun bilgi ve belgelerle açıkça ortaya konulmadığı, dolayısıyla takdirin açık gerekçelerinin olmadığı göz önüne alındığında takdir komisyonunun bu kararına dayalı olarak tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı, diğer yandan vergi ziyaı cezalı tarhiyat hukuka uygun bulunmayarak kaldırıldığından, buna bağlı olarak dava konusu vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uygulanarak artırılarak kısmı da kaldırılacağından davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddedileceği gerekçesiyle, davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, Vergi Mahkemesi kararının dava konusu katma değer vergisi tarhiyatı ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, bu kısım yönünden davanın kabulüne, davacının takdir komisyonu kararına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının 2014/Haziran dönemi sonrasına ilişkin beyannamelerini vermediği tespit edildiğinden takdir komisyonuna sevk edildiği, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulü, kısmen reddi, kısmen incelenmeksizin reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalı istinaf başvurusunu reddeden, davacı istinaf başvurusunu kısmen kabul eden, kısmen reddeden … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyize konu kısmının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.