Esas No: 2018/3064
Karar No: 2020/4477
Karar Tarihi: 10.06.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/3064 Esas 2020/4477 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, ... 18. Noterliğinin 25/01/2011 tarih ve 2781 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı tarafından vekil tayin edildiklerini, taraflar arasında yapılan sözleşmede %25 akdi vekalet ücreti, karşı yan vekalet ücreti, harç ve masrafların avukata verileceğinin kararlaştırıldığını ancak davalı tarafından kendilerine hiç bir vekalet ücreti ve masraf ödemesi yapılmadığını belirterek, ... 1. Noterliğinin 19/10/2012 tarihli azilnamesi ile haksız olarak azledilmelerinden dolayı fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla vekalet ücret alacağına mahsuben şimdilik 10.000,00 TL"nin, masraflara mahsuben ise 3.182,50 TL"nin azil tarihinden (19/10/2011) itibaren işleyecek olan artan oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacıları haklı olarak azlettiğinden kendisinden talep edebilecekleri herhangi bir avukatlık ücretinin söz konusu olmadığını,haksız nedenle azil iddiaları kabul anlamına gelmemek kaydıyla %25 oranında avukatlık ücretinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, haksız azil nedenine dayalı vekalet ücreti ve masrafların tahsili istemine ilişkindir. Davacılar ile davalı arasında 25/01/2011 tarihinde kurulan vekalet ilişkisi davalı tarafından 19/10/2012 tarihinde yapılan azil işlemi ile sona ermiş olmakla, davacılar yapılan azlin haksız olduğunu iddia ederek vekalet ücretlerinin ve yaptıkları masrafların tahsilini istemiş, mahkemece, davalının verdiği yemin beyanına göre davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacı avukatlar, taraflar arasında sözlü olarak Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/32 Esas, Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/89 Esas ve ... 15. İcra Müdürlüğü"nün 2012/11669 Esas sayılı dosyaları için tahsil edilecek toplam alacağın/paranın faiz ve ferileriyle birlikte %25"i oranında vekalet ücreti kararlaştırıldığını iddia ettiğine göre bu sözlü anlaşmanın varlığını davacının kanıtlaması gerekir. İspat yükü davacıdadır. Ancak yargılama sırasında davacılar davalıya karşı açmış oldukları işbu davada yemin deliline dayanmış olup, davalı talimatla alınan beyanında usulüne uygun yemin teklifini eda etmeye hazır olduğunu belirterek, "....Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasına ilişkin masraflar benim tarafımdan karşılandı, bu masrafları avukatıma ben eksiksiz bir şekilde ödedim, avukatımın dosya masrafı gibi ufak tefek masrafları olmuştur ancak, bu masrafları da ve tüm masrafları ben kendim karşıladığıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum, trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasına ilişkin olarak Av...., Av.... ile sözlü olarak yaptığımız avukatlık sözleşmesinde kararlaştırılan oran %25"in altındadır, ve bu oranın %15 olarak kararlaştırdığımıza namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum,..." şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalının yapmış olduğu yemin beyanı, masrafların kendisi tarafından karşılandığı ve sözlü olarak yaptıkları avukatlık sözleşmesinde kararlaştırılan oranın % 15 olduğu yönündedir. Davalı bu durumda davacılarla sözlü olarak yaptıkları Avukatlık Sözleşmesindeki akdi vekalet ücreti oranının %15 olduğunu kabul etmiştir.
Avukatlık Kanununun, 174/2. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil, avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarında da haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir.
O halde mahkemece, öncelikle davalının bildirdiği tüm azil sebepleri üzerinde durularak davacı avukatların haklı ya da haksız azledilip azledilmediği tartışılıp belirlenip, azlin haklı olduğu kabul edilirse, azil tarihine kadar olan ve tamamlanmış işler bakımından hükmedilen miktarlar üzerinden, azlin haksız olduğu kabul edilirse de %15 üzerinden akdi vekalet ücretinin hesabı yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, mahkemece, bu yön gözetilmeksizin davanın tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.