1. Hukuk Dairesi 2021/649 E. , 2021/5172 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi"nden verilen 30/11/2020 tarihli ve 2020/486 Esas-2020/1247 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, murisin mal kaçırma amacıyla hareket ettiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK."nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de "miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK."nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Ayrıca, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı takdirde dava değeri, ihtiyari dava arkadaşı olan her bir davalıdan talep edilen paya isabet eden değer olacaktır.
Somut olayda, dava konusu 122 ada 14 parsel sayılı taşınmazın muris tarafından devredilen ½ payının dava tarihindeki değeri 532.731,20 TL olduğuna göre, davacıların her birinin miras payına (10/300) isabet eden taşınmaz değeri 17.757,71 TL olup, bu değerin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan her bir davacı payına düşen bu bedelin ihtiyari dava arkadaşı olan davalıların her biri yönünden de temyiz sınırının altında olacağı açıktır.
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bir karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, eldeki dava bakımından davacılar vekilinin temyiz isteğinin değerden REDDİNE, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 11/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.