Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/466 Esas 2016/1315 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/466
Karar No: 2016/1315
Karar Tarihi: 16.02.2016

Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/466 Esas 2016/1315 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2016/466 E.  ,  2016/1315 K.
"İçtihat Metni"

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 30.11.2015 gün ve ................. sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16.12.2015 gün ve KYB................ sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ..............."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 204/1. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ağır Ceza Mahkemesinin 16/07/2013 tarihli ve ............... esas, ..............sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Her ne kadar ...Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16/07/2013 tarihli kararda, suça konu 3.500,00 Türk lirası bedelli .......... seri numaralı çekin üzerinde bulunan imza ve yazı örneklerinin sanık ...............’ya ait olmadığı ve söz konusu çekin sanık ...... tarafından tanzim edilmiş veya ettirilmiş olduğundan bahisle sanık .............’ın resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, sanık ..............’ın 17/02/2012 tarihli soruşturma ve 15/01/2013 tarihli kovuşturma aşamalarında alınan beyanında, suça konu 3.500,00 Türk lirası bedelli ................ seri numaralı çekin sanık ................... tarafından satmış olduğu pert kayıtlı araç karşılığında verildiğini, bu alışveriş karşılığında sanık .............’dan üzerleri yazılı ve imzalı şekilde 6 adet çek aldığını, çeklerin bir tanesinin zamanında ödenmemesi nedeniyle sanık .............. hakkında İcra Müdürlüğünün ......... sayılı dosyası üzerinden icra takibi yaptığım ve bedelinin sanık tarafından ödendiğini beyan ettiği, yine müşteki ................’nın Cumhuriyet Başsavcılığının ........... soruşturma sayılı dosyasında 22/06/2011 tarihinde şüpheli sıfatıyla alınan ifadesinde, ............ ve ............ seri numaralı çeklerin sanık ............. tarafından sattığı mallar karşılığında verildiğini, bu çeklerin de bildiği kadarıyla sanık ............... tarafından yapılan iş karşılığında .................’a verildiğini, soruşturma dosyasına iki adet çek ibraz ettiğini, bu çeklerin keşidecisinin sanık ................ olarak görünmesine rağmen her iki çekteki keşideci imzalarının birbirinden farklı olduğunu ancak buna rağmen sanık ............ tarafından kendilerine ödeme yapıldığını, bu durumun sanık ............... tarafından çeklerin başkalarına imzalattırılarak sonradan sahtelik iddiasında bulunulduğu hususunu gösterdiğini beyan ettiği nazara alındığında, sanık ............... tarafından sanık ................ hakkında İcra Müdürlüğünün ............. sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra takibinde, takibe konu çekin tespit edilerek bu çekin sanık ............ tarafından sanık .................’a hangi sebeple verildiğinin araştırılması, bu konuda düzenlenmiş ödeme belgesi, irsaliye faturası, nakil belgesi..vb olup olmadığının ve söz konusu çekin suça konu çek serisinden olup olmadığının tespiti, ayrıca müşteki ...................’nın Cumhuriyet Başsavcılığının ............ soruşturma sayılı dosyasında 22/06/2011 tarihinde şüpheli sıfatıyla alınan ifadesi kapsamında, dosyaya sunmuş olduğu ve keşideci imzaları birbirinden farklı olmasına rağmen sanık ........ tarafından müştekiye verilen ve ödemesi yapılan çeklerin temin edilerek sanık ...........’ya ait imza yazı örnekleri üzerinden inceleme yaptırılması, söz konusu çeklerin ödenmesine ilişkin fatura, havale, eft vb. belgelerin temini veya bu konuda tanık mevcut ise beyanlarına başvurularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Dairemizce benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 25.10.1993 gün ve 10/260-281 sayılı kararında da açıklandığı üzere, sanıkla ilgili hüküm kurmaya yeterli tüm deliller toplanarak değerlendirilmesi yapıldıktan sonra verilen kararlarla ilgili olarak, delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünden bahisle kanun yararına bozma yoluna başvurulması olanaklı olmadığı cihetle, somut olayda da, sanıkla ilgili tüm deliller toplanarak, takdir vc değerlendirilmesinin yapılmış olması karşısında kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamedeki istem yerinde görülmediğinden, 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Hemen Ara